Körgörüş (İng: "blindsight"), beyinlerinde "striat korteks" olarak da bilinen birincil görsel korteksleri (V1) hasarlı olduğu için kortikal kör olan bireylerin, bilinçli olarak göremedikleri görsel uyaranlara istatistiki olarak anlamlı tepkiler verebilme yeteneğidir. Bir diğer deyişle körgörüşe sahip bireyler, tam kör olmalarına rağmen görsel alanlarındaki uyaranları göremeseler bile fark edebilirler.[1] Bu terim, 1974 yılında Brain dergisinde yayınlanan bir makelelerinde Lawrence Weiskrantz ve ekip arkadaşları tarafından ileri sürülmüştür.[2]
Bir gün küçük bir kız çocuğu ve dedesi, bir nöropsikoloğa geldi.[3] Dede, yakın geçmişte bir inme geçirmişti ve görüş alanının merkezindeki ufacık bir nokta haricinde tamamen kör olmuştu. Bu yüzden, bir değnek olmadan yürüyemiyordu. Doktor, oturmasına yardımcı olduktan ve bazı testler yaptıktan sonra, bir noktada karşıya bakmasını ve gözleriyle kafasını hareket ettirmemesini istedi.