Körgörüş Nedir? Beyinde Görüntü Nasıl İşlenir?
Tam Kör Olan Bazı Bireyler Nasıl "Görebiliyorlar"?
Körgörüş (İng: "blindsight"), beyinlerinde "striat korteks" olarak da bilinen birincil görsel korteksleri (V1) hasarlı olduğu için kortikal kör olan bireylerin, bilinçli olarak göremedikleri görsel uyaranlara istatistiki olarak anlamlı tepkiler verebilme yeteneğidir. Bir diğer deyişle körgörüşe sahip bireyler, tam kör olmalarına rağmen görsel alanlarındaki uyaranları göremeseler bile fark edebilirler.[1] Bu terim, 1974 yılında Brain dergisinde yayınlanan bir makelelerinde Lawrence Weiskrantz ve ekip arkadaşları tarafından ileri sürülmüştür.[2]
Bir Körgörüş Vakası
Bir gün küçük bir kız çocuğu ve dedesi, bir nöropsikoloğa geldi.[3] Dede, yakın geçmişte bir inme geçirmişti ve görüş alanının merkezindeki ufacık bir nokta haricinde tamamen kör olmuştu. Bu yüzden, bir değnek olmadan yürüyemiyordu. Doktor, oturmasına yardımcı olduktan ve bazı testler yaptıktan sonra, bir noktada karşıya bakmasını ve gözleriyle kafasını hareket ettirmemesini istedi.
Kör adamın değneğini ödünç alıp, yüzünden biraz uzakta (görüş alanı içinde ama bilinçli olarak görebileceği dar alanın dışında) tutmaya başladı. "Sağ elinizin işaret parmağıyla, elimde tuttuğum cismin ucuna dokunun." dedi. Dede, haklı olarak, "İyi de körüm ben, neyi nerede tuttuğunu göremiyorum ki." dedi. Doktor, "Biliyorum, ama deneyin. Bir tahminde bulunun." diye cevapladı. Dede, olan biteni anlamadı ama sağ işaret parmağını uzattı ve değneğin ucunu eliyle koymuş gibi buldu. Buna kendisi de şaşırmış olsa gerek, "Tesadüf bu." dedi.
Doktor, o kadar emin değildi. Bu defa değneği ters çevirip, tutacak kısmı hastaya gelecek şekilde, yine göremeyeceği bir başka noktaya doğrulttu: "Değneği kavramayı deneyin." Dede, yine değneğe dair hiçbir şey göremiyor olmasına rağmen, tek hamlede değneği kavramayı başardı. Doktor, bu şekilde bir dizi test yaptı. Örneğin değneği farklı bir açıda adama uzattı ve yaşlı adam, hiçbir şey görmemesine rağmen, elini değnekle aynı açıda döndürüp, değneği yine tek seferde tutmayı başardı.
Bay J isimli bu adam değneği göremese de, bilinci, değneğin varlığını, konumunu ve uzaydaki oryantasyonunu işleyebiliyordu. İşte bu muhteşem olaya "körgörüş" denmektedir.
Körgörüş Nedir?
Körgörüşe sahip kişiler, resmen kör olmalarına rağmen, bazı nesnelerin şekli ve rengi gibi özelliklerini fark edebilirler.[4] Burada "görebilirler" yerine "fark edebilirler" deme nedenimiz, bu kişilerin zihninde bizimkisi gibi bir görüntü canlanmıyor olmasıdır.[5] Bu kişiler, halen hiçbir şey göremezler.
Daha önce de anlattığımız üzere, "hiçbir şey görmemek" demek, birçoklarının sandığı gibi "simsiyah bir ekran görmek" demek değildir. Siz radyo dalgalarını nasıl görüyorsanız veya örneğin şu anda dirseğiniz ne görüyorsa, tam körler de, tam olarak onu görürler. Yani hiçbir şey göremezler. Körlerden farklı olarak körgörüşlü kişiler de böyle "silik bir görüntü" görmemektedirler.[6] Onlar da hiçbir şey göremezler; ama bir sebeple bilinçleri, görüş alanlarında bir nesne olduğunu ve bu nesnenin ne olduğunu tespit edebilmektedir.
Yine daha önceden anlattığımız üzere, her ne kadar körlük çoğu zaman göz hastalıklarından kaynaklansa da, körlüğün oluşabilmesi için illâ gözün arızalı olması gerekmemektedir. Gözden beyne görsel veriyi taşıyan optik sinir veya beyinde bu veriyi işleyen oksipital bölge dediğimiz kısmın bazı parçalarının hasarlı olması da körlüğe neden olabilir. Yani "göz" dediğimiz sensör çalışıyor olabilir ama bilgisayarın "işlemcisinde" bir sıkıntı olabilir. İşte bu tür körlüğe kortikal körlük denmektedir ve bu yazıda odaklanacağımız kişiler de bunlardır. Dolayısıyla bu yazıda anlatacaklarımız, görme engelli herkes için geçerli değildir.
Beyinde Görme Nasıl Çalışır?
Beynimiz birçok açıdan gerçekten de bir bilgisayar gibi çalışmaktadır. Örneğin siz bir cisme bakarken, bu cisimden yansıyan ışık gözlerinizde sinyale çevrilip beyninize ulaşır; ama tek bir bölgede, bir bütün olarak analiz edilmez.
Optik Yolak
Her şeyden önce iki ayrı gözden gelen veriler optik kiyazm denen bir buluşma noktasında bir araya gelir. Burada bu sinyaller, zıt yönlere gönderilir: Yani sağ gözden gelen veri sol beyne, sol gözden gelen sağ beyne gider. Bunun nedenleriyle ilgili daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.
Optik kiyazma gelen verilerin büyük bir kısmı, talamusa da uğrar. Talamusun çok sayıda görevi arasında uyarının bilince iletilip iletilmeyeceğine karar verme, farklı sistemlerden gelen verileri harmanlama ve Dünya'yı bir bütün olarak ve kesintisiz bir şekilde algılamamıza yardımcı olma da vardır. İşte burada iki gözden gelen veriler bir arada işlenir ve gerekirse, örneğin kulaktan gelen verilerle harmanlanır. Bu nedenle biri sizin karşınızda, görsel alanınızın sağ tarafı civarında elini şıklattığında, sadece işitsel odağınız değil, görsel odağınız da bu tarafa kayıverir. Bu yazımızda görüntü işlemeyle ilgili bütün parçaların tüm anatomik ve sinirbilimsel detaylarına girmeyeceğiz; merak edenler, buradaki yazı dizimizi okuyabilirler. Ama nihayetinde tüm bu noktalardan geçen veri, beynin arkasına doğru, yani asıl hedefi olan görsel işleme bölgesine veya oksipital loba doğru yol alır.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Oksipital Lop ve Görüntü İşleme Bölgeleri
Oksipital lob, asıl görüntü işlemenin yapıldığı yerdir. Burada "visual", yani "görsel" sözcüğünden ötürü V1, V2, V3 gibi isimler alan 6 alt birim vardır. Bu bölümler, beynin her iki yarısında da bulunur. Buradaki kritik nokta da budur: Gözden gelen veri, sadece bu noktaya kadar olduğu gibi farklı beyin bölgelerinde işlenmekle kalmaz; aynı zamanda bir bölgeye ulaşan verinin farklı kısımları da farklı birimlerde işlenir. Burada bunların kısa bir özetini ve bazı kusurlarını göreceğiz. Görüntü işlemenin ilk basamağı olan göz ile ilgili daha fazla bilgi almak ve göz kusurları için buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.
Birincil Görsel Korteks (V1 veya Striat Korteks)
Bu 6 birimden ilki olan V1, birincil görsel korteksinizdir. İnsan da dahil tüm memeli hayvanlarda bu bölge vardır. Örüntü tespitini sağlayan, gözden gelen ve ara işlemden geçmiş verileri birleştiren bölge de budur. Mesela çalılar içinden size bakan iki gözün bir aslan olabileceği konusunda alarm zillerini çalan bölge de budur, bulutların size bir mesaj verdiğine inanmanıza neden olan, yani pareidoliaya neden olan da bu bölgedir.
Bu bölge, etrafınıza bakıp zihninizde görüntü üretebilmenizi sağlamaktadır. Hatta öyle ki V1 ile gözünüzün gördüğü bölge arasında neredeyse birebir bir ilişki vardır. Yapılan bir çalışmada, kişi ekrana bir Z harfi çizerken, V1 bölgesindeki nöronların da bir Z harfi şeklinde ateşlendiği gösterilmiştir.[7] Sırf bu bilgiyle gelecekte neler yapılabileceğini merak ediyorsanız, bu yazımız veya aşağıdaki videomuz ilginizi çekebilir.
İkincil Görsel Korteks (V2 veya Prestriat Korteks)
V1'de işlenen veri, 2 yolaktan birine gönderilir: Bunların oksipitotemporal (veya ventral) yolak ve oksipitoperietal (veya dorsal) yolak gibi havalı isimleri vardır. Ancak daha yaygın olarak ilkine "nerede yolağı", ikincisine "ne yolağı" denir.
Ne Yolağı (Ventral Yolak)
"Yolak", bir sinyalin takip ettiği ve kademeli olarak işlendiği nöronlar dizisine verdiğimiz bir isimdir. Örneğin "ne yolağı", baktığımız şeyin rengi ve şekli gibi özelliklerinin, yani "ne olduğunun" veya bazen de "nasıl olduğunun" analizini yapar. Buna birazdan döneceğiz.
Nerede Yolağı (Dorsal Yolak)
Öte yandan "nerede yolağı", gördüğümüz şeyin diğer nesnelere göre konumunu ve parçaları arasındaki ilişkiyi anlamamızı sağlar. "Nerede yolağına" hasar gelecek olursa, örneğin optik ataksi oluşabilir. Bu kişiler için bir bardak gerçekte kendilerinden 30 santimetre uzakta olmasına rağmen, "nerede yolağı" düzgün çalışmadığı için hasta kolunu 35 santimetre uzağa veya 25 santimetre uzağa atar. Çünkü beyin doğru konumu işleyemez, bilinç de yanlış yorumlar ve bardağı olduğu yerde değil de, daha ileri veya geride sanar. Benzer bir diğer durum, simültanagnozi dediğimiz bir sorundur. Bu kişiler, nesnelerin bütününü algılayabilirler ama parçalarını algılayamazlar. Yani İngilizce bir deyişte de karşımıza çıktığı üzere, ormanı görebilirler ama ağaçları gözden kaçırırlar.
Bir Asosiyasyon Alanı Olarak V2 Korteksi
Sinyaller, illâ isim sırasında, yani V1, V2, V3 gibi bir sırada gitmek zorunda değildir. Çünkü bu parçaların hepsi, birbiriyle karmaşık bağlantılara sahiptir. Örneğin V2 bölgesi, asosisyasyon alanı, yani daha Türkçe bir isimle ilişkilendirme alanı dediğimiz yerlerden biridir. Burada, V1, V3, V4 gibi görsel bölgelerden ve hatta diğer beyin bölgelerinden gelen veriler birleştirilir. Stereo, yani 3 boyutlu görüş de burada oluşturulur. Bu ilişkilendirme alanları gerçekten çok önemlidir. Beynimizde birden fazla ilişkilendirme alanı vardır ve bazı sinirbilimciler, "bilinç" dediğimiz şeyin bunların toplamı olduğunu düşünmektedirler.[8], [9], [10], [11], [12], [13]
Üçüncül Görsel Korteks (V3)
V3 bölgesinde nesnenin renkleri, dokusu ve parçaları işlenir. Örneğin buradaki bir hasar, akromatopsi dediğimiz türden renk körlüğüne neden olur. Normalde renk körlerinin gözlerindeki reseptörler bozuktur; ama bu hastaların beyninde bazı renkler hiç oluşamaz. Acaba beynimiz başka neleri kaçırıyor dersiniz?
V4 ve Orta Temporal Görsel Alanı (V5)
V4'te cismin oryantasyonunu, uzamsal frekansını ve rengiyle ilgili ek detayları işlenir. Orta temporal korteks olarak da bilinen V5'te, cismin hareket ve yön bilgisi işlenir. Buraya alınacak bir hasar, yine çok ilginç bir durum olan akinetopsi veya hareket agnozyası denilen bir olaya sebep olur: Yani hareketsiz cisimleri algılayabilme ama hareketli cisimleri algılayamama durumu! Bu sorunu yaşayan kişiler, örneğin hareketsiz bir trafik ışığını algılayabilirler; ama önlerinden geçen bir arabanın hareket ettiğini algılayamazlar.
Dorsomediyal Alan (V6)
Son olarak, dorsomediyal alan olarak da bilinen V6'da ise kendi bedenimizin hareketini ve görüş alanımızın dış kısımlarındaki ek hareketleri işliyoruz.
Dediğimiz gibi, burada daha fazla detaya girerek konuyu bir sinirbilim anatomisi dersine çevirmek istemiyoruz. Sadece yeri geldiği için her birinden kısaca bahsetmek istedik.
Körgörüş ve Beyinde Görüntü İşleme Kusurları
Tüm bunları anlatmamızın ana nedeni, körgörüş dediğimiz şeyin tam da bu görsel veri işleme yolağıyla ilgili olmasıdır.
Tip 1 Körgörüş
İki tip körgörüş vardur: Tip 1 Körgörüş'te, doğuştan değil de sonradan kör olan birine bir cisim gösterirsiniz. Baştaki hikayemizi hatırlayınız. Değnek gibi bir şey veya mesela sarı bir yıldız... Bu kişiye ne gördüğünü sorarsınız. Doğal olarak, hiçbir şey göremediğini söyler.[14] Yine de tahmin etmesini istersiniz. Kişi size, "Bilmiyorum ama sarı bir yıldız olabilir." der.[15] Gözlerine ışık tutarsınız, ışığı görüp göremediklerini sorarsınız, göremediklerini söylerler ama yerini tahmin etmenizi istediğinizde bilebilirler.[16] Benzer şekilde; artı, çarpı ve yuvarlak gibi şekilleri birbirinden ayırt edebilirler.[17] En önemlisi bu kişiler, atıp da tutturma ihtimalinden, yani gösterileni şans eseri bilme ihtimalinden çok daha yüksek oranlarla gösterilenleri algılayabilirler. Hiçbir şey görmemelerine rağmen!
Tip 2 Körgörüş
Tip 2 Körgörüş'te ise kişiler gösterilen şeyi tahmin edemezler; ancak görüş alanlarında bir değişim olduğunu, yani mesela gözlerinin önüne bir şey getirildiğini sezebilirler.
Sonuç
Körgörüşe sebep olan ana unsur, V1 bölgesine gelen sinyaller işlenemiyor olmasıdır. Yani bu kişilerde, görsel deneyimimizi yaratan V1 bölgesinde bir sorun vardır.
Ama bu, baştan beri anlattığımız diğer görüntü veya veri işlem bölgelerinin çalışmadığı anlamına gelmez. Buralarda gözden gelen veriye dair bilgiler işlenir, hatta örneğin sözünü ettiğimiz V2 ilişkilendirme bölgesinde bu işlenen bilgiler bilincin bir parçası haline de gelir. Ama V1 bölgesi çalışmadığı için; yani "görmek" derken kastettiğimiz ve o aşina olduğumuz müthiş gerçekçi görüntüyü oluşturacak parça olmadığı için, bilinçte hiçbir görüntü yaratılamaz. Sadece cisme ait şekil veya renk gibi bilgiler bilince gider.
Bunun bize söylediği en önemli şey şudur: Bilincimiz, beynin tümüyle ilgili değildir. Daha ziyade, spesifik parçaların çalışmasının bir sonucu olarak doğar.[17], [18] Bu, tek başına bile müthiş bir aydınlanma sebebidir!
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 6
- 5
- 5
- 4
- 4
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ G. G. Celesia. (2010). Visual Perception And Awareness. Journal of Psychophysiology, sf: 62-67. doi: 10.1027/0269-8803/a000014. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. WEISKRANTZ, et al. (1974). Visual Capacity In The Hemianopic Field Following A Restricted Occipital Ablation. Brain, sf: 709-728. doi: 10.1093/brain/97.1.709. | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. R. Carlson. (2012). Physiology Of Behavior. ISBN: 9780205239818. Yayınevi: Pearson.
- ^ M. Overgaard, et al. (2008). Seeing Without Seeing? Degraded Conscious Vision In A Blindsight Patient. PLOS ONE, sf: e3028. doi: 10.1371/journal.pone.0003028. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Zeki, et al. (1998). The Riddoch Syndrome: Insights Into The Neurobiology Of Conscious Vision.. Brain, sf: 25-45. doi: 10.1093/brain/121.1.25. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Mazzi, et al. (2016). Blind-Sight Vs. Degraded-Sight: Different Measures Tell A Different Story. Frontiers in Psychology. doi: 10.3389/fpsyg.2016.00901. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. S. Beauchamp, et al. (2020). Dynamic Stimulation Of Visual Cortex Produces Form Vision In Sighted And Blind Humans. Elsevier BV, sf: 774-783.e5. doi: 10.1016/j.cell.2020.04.033. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Neuroscientifically Challenged. Association Areas. Alındığı Tarih: 8 Aralık 2021. Alındığı Yer: Neuroscientifically Challenged | Arşiv Bağlantısı
- ^ Neuroscience Online. Higher Cortical Functions: Association And Executive Processing. Alındığı Tarih: 8 Aralık 2021. Alındığı Yer: The University of Texas Medical School at Houston | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Voogd, et al. Historic Notes On Anatomic, Physiologic, And Clinical Research On The Cerebellum. (11 Haziran 2018). Alındığı Tarih: 8 Aralık 2021. Alındığı Yer: Elsevier BV doi: 10.1016/B978-0-444-63956-1.00001-1. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. F. Jacobsen. (1935). Functions Of Frontal Association Area In Primates. Archives of Neurology & Psychiatry, sf: 558-569. doi: 10.1001/archneurpsyc.1935.02250150108009. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Deecke. (2012). There Are Conscious And Unconscious Agendas In The Brain And Both Are Important—Our Will Can Be Conscious As Well As Unconscious. Brain Sciences, sf: 405-420. doi: 10.3390/brainsci2030405. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. B. Young, et al. (1999). Neurobiological Basis Of Consciousness. Archives of Neurology, sf: 153-157. doi: 10.1001/archneur.56.2.153. | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. Humphrey. (2006). Seeing Red: A Study In Consciousness. ISBN: 9780674021792. Yayınevi: Belknap Press.
- ^ N. K. Humphrey. (2016). Vision In A Monkey Without Striate Cortex: A Case Study:. Perception, sf: 241-255. doi: 10.1068/p030241. | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. K. Humphrey. (1970). What The Frog's Eye Tells The Monkey's Brain. Brain, Behavior and Evolution, sf: 324-337. doi: 10.1159/000125480. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b J. Holt. (2003). Blindsight And The Nature Of Consciousness. ISBN: 9781551113517. Yayınevi: Broadview Press Inc.
- ^ N. Humphrey. (1992). A History Of The Mind. ISBN: 9780671686444. Yayınevi: Simon & Schuster (NY).
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 20:47:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11228
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.