Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Yaz ve Kış Saati Uygulaması Nedir? Saatleri İleri ve Geri Almanın Faydaları ve Zararları Nelerdir?

Yaz ve Kış Saati Uygulamasının Anlamlı Hiçbir Faydası Yok! Bu Antik Uygulamayı Dünya Çapında Sonlandırmanın Vakti Geldi de Geçiyor!

22 dakika
38,864
Yaz ve Kış Saati Uygulaması Nedir? Saatleri İleri ve Geri Almanın Faydaları ve Zararları Nelerdir? Wallpaper Mania
Tüm Reklamları Kapat

Yaz Saati Uygulaması (veya "Gün Işığından Tasarruf Uygulaması", İng: "Daylight Saving Time"), daha çok gün ışığı alan bahar aylarında saatleri tipik olarak 1 saat ileri almayı, daha az gün ışığı alan güz/sonbahar aylarında ise saatleri 1 saat geri almayı içeren bir uygulamadır. Bu uygulamadan ötürü tipik olarak bahar aylarında 23 saat süren bir gün ve güz aylarında 25 saat süren bir gün deneyimlenir.

Bu makalemizde, yaz saati uygulamasının tarihine, amaçlarına ve günümüzde işlevsel olup olmadığına bir bakış atacağız.

Yaz Saati Uygulamasının Tarihi

Yaz saati uygulaması (yani saatlerin ilkbaharda ileri, sonbaharda geri alınması uygulaması), ilk olarak 1784 yılında Amerikalı Benjamin Franklin tarafından önerilmiştir. The Journal of Paris isimli bir derginin editörüne esprili bir şekilde yazdığı bir mektupta, yaz aylarında erken kalkmanın mum tüketimini azaltacağını söylemiş ve ne kadar kâr edilebileceğini (bugünün parasıyla yüz milyonlarca dolar) hesaplamıştır.[1], [2] Makale satirik bir dille yazıldığı için kimse gerçekten konu üzerinde durmamıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Sonrasında, 1895 senesinde, Yeni Zelandalı böcekbilimci ve astronom George Vernon Hudson, saatleri gün doğumu ve batımına bağlı olarak her bahar/güz döneminde 2 saat ileri/geri almanın, ülkelere daha verimli ve fazla çalışma imkanı vereceğini, böylece üretim payını arttıracağını ileri sürmüştür. Hudson'ın niyetiyse, bu sayede böcek toplamaya daha fazla gün ışığı kalmasıydı. Onun fikirlerini de pek umursayan olmamıştır.

Sonrasında, 1907 yılında bir İngiliz vatandaşı ve farmason olan William Willett, aynı fikri hükümete sunmuştur. Onun motivasyonunun da gün içinde golf oynayabileceği daha çok zaman olmasını istemesi olduğu söylenir. Bu defa fikir beğenildi ve üzerine ciddi tartışmalar da döndü; ama nihayetinde reddedildi.

Ama ok yaydan bir kez çıkmış, "yaz saati" fikri dünya halkları arasında dolanmaya başlamıştır. Nihayet, ilk olarak 1908 yılında Kanada'nın Ontario eyaletindeki Port Arthur kentinde bu uygulama devreye sokulmuştur.[3], [4] 30 Nisan 1916'daysa Almanya İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan bu uygulamayı devreye sokmuştur. Böylece savaş zamanında gün ışığından daha fazla faydalanabilmek amaçlanmıştır.

O zamandan sonra birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke, bu uygulamayı devreye sokmuştur. Böylece yaz/kış saati uygulaması dünya geneline yayılmıştır; önce 1. ve 2. Dünya Savaşları'nda, sonra 1970'lerde yaşanan enerji krizi sırasında iyice popülerleşmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

İngilizce bilenler, yaz saati uygulamasında neyin ne zaman yapıldığını "spring forward" ve "fall back" terimleri yardımıyla kolayca hatırlayabilirler; çünkü "spring forward" kalıbı hem "baharda ileri" hem de "ileri sar" anlamına gelir; "fall back" ise hem "sonbaharda geri" hem de "geri git" demektir. 

Saatleri İlkbaharda İleri, Sonbaharda Geri Almanın Mantığı Nedir?

Sanayileşmiş toplumlarda günlük faaliyetler genellikle sabit saatlerde yapılmaktadır. Bu saatler, insanların işe veya okula başladıkları zamanı ve işten/okuldan çıktıkları zamanı belirler. Aynı zamanda trafiğin ne zaman yoğun olacağını, toplu taşımanın ne sıklıkla bir yerden bir yere gideceğini, vb. sistemleri de düzenler.[5]

Buna karşılık tarım toplumlarında günlük rutinler genellikle gün ışığının uzunluğuna bağlı olarak belirlenir. Bu süre, Güneş'in gökyüzündeki konumuna bağlı olarak yıl içinde düzenli olarak değişir. Örneğin kuzey tropiğin kuzeyi ve güney tropiğin güneyindeki bölgelerde günler yazları daha uzun, kışları daha kısadır. Ekvatordan uzaklaştıkça bu süre farkı da artar.

Ankara'nın yıl içindeki gün ışığı grafiği. Bu grafikte gün, hep aşağıdan yukarı doğru akmaktadır. Örneğin 5 Ocak günü, saat sabah 6'ya doğru gün ağarmaya başlamaktadır ve 8'i 10 geçe Güneş doğmaktadır. Öğlen vakti 12.30 gibi yaşanmaktadır ve akşam 6 civarında Güneş batmaktadır, 7.30-8 gibi de hava zifiri karanlığa dönmektedir. Ama Ocak'tan Aralık'a doğru gittikçe, yani grafikte soldan sağa doğru gittikçe gün doğumu çizgisi de gün batımı çizgisi de önce genişlemektedir, sonra her ikisi de daralmaktadır. Yani gün içinde güneş aldığımız süre önce artmaktadır, sonra azalmaktadır.
Ankara'nın yıl içindeki gün ışığı grafiği. Bu grafikte gün, hep aşağıdan yukarı doğru akmaktadır. Örneğin 5 Ocak günü, saat sabah 6'ya doğru gün ağarmaya başlamaktadır ve 8'i 10 geçe Güneş doğmaktadır. Öğlen vakti 12.30 gibi yaşanmaktadır ve akşam 6 civarında Güneş batmaktadır, 7.30-8 gibi de hava zifiri karanlığa dönmektedir. Ama Ocak'tan Aralık'a doğru gittikçe, yani grafikte soldan sağa doğru gittikçe gün doğumu çizgisi de gün batımı çizgisi de önce genişlemektedir, sonra her ikisi de daralmaktadır. Yani gün içinde güneş aldığımız süre önce artmaktadır, sonra azalmaktadır.
Weather Spark

Bir ülkenin tüm vatandaşları ve kurumları eş zamanlı olarak saatlerini 1 saat ileri aldığında, standart zamanda olana nazaran 1 saat daha erken uyanırlar. Bu sayede günlük rutinlerine Güneş'in henüz doğmadığı (veya daha yeni doğduğu) bir noktada başlarlar ve daha erken bitirirler; böylece Güneş henüz batmamış veya daha yeni batmış olur. Ancak (örneğin kuzey yarımkürede) kışın günler daha kısa olmaya başladığında saatler geri alınmazsa, bu 1 saatlik fark gündüz ile "makul saatler" arasında uyumsuzluğa neden olmaya başlar. Bu nedenle kışları saatler 1 saat geri alınır. Böylece günün daha geç doğduğu zamanlarda, henüz gün ağarmamışken kişiler de uyumaya devam ederler.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Halen yaz/kış saati uygulaması devam eden Şam'da, Mart ve Ekim'deki zaman değişimine bağlı olarak gün ışığı grafiğinin değişimi.
Halen yaz/kış saati uygulaması devam eden Şam'da, Mart ve Ekim'deki zaman değişimine bağlı olarak gün ışığı grafiğinin değişimi.
Weather Spark

Bunu şöyle de düşünebilirsiniz: Birçok toplumda iş saatleri sabah 9 ile akşam 5 arasında olacak şekilde düzenlenmiştir. İnsanların uyandıktan sonra işyerleri ve okullarına gitmelerinin 1-2 saat alacağı varsayılırsa, saat 9'un Güneş'in doğmasından 2 saat kadar sonrasına denk gelmesi avantajlı olacaktır. Kışın gün daha geç ağardığı ve daha erken battığı için, saati geri aldığımızda Güneş'in doğmasına daha çok süre tanımış gibi oluruz. Böylece uyandığımızda Güneş de yakın geçmişte doğmuş veya o anda doğmakta olur. Ama yazları Güneş daha erken doğduğu için, saatlerimizi ileri alarak onun doğumunu yakalamış oluruz. Böylece saatlerimiz, mevsimsel değişimleri takip etmiş olur.

Yaz Saati Uygulaması Evrensel Değildir ve Olamaz!

Uygulamaya ekvatora veya kutuplara yakın ülkelerde (veya ülkelerin bu uçlara yakın bölge ve şehirlerinde) daha nadir rastlanmaktadır; çünkü ekvatorda gündüz ile gece arasındaki fark yok denecek kadar azdır. Kutuplardaysa gündüz ile gece süreleri yıl boyunca çok ciddi bir şekilde değişmektedir ve sadece 1 saatlik ileri/geri hareketin dikkate değer hiçbir etkisi olmayacaktır.

Bu nedenle saat değişimi uygulaması, sadece ara enlemler için anlamlı olabilecek bir tartışmadır. Çünkü örneğin Endonezya'da tam Ekvator çizgisi üzerinde bulunan Pontianak kentinin ışık değişimi şöyledir:

Weather Spark

Görüleceği üzere ekvatora yakın coğrafyalarda gün boyu alınan ışık miktarı yıl içinde neredeyse hiç değişmez. Dolayısıyla buralarda yaz saati uygulamasının hiçbir anlamı yoktur.

Bunun tam tersi, en kuzey ve en güney coğrafyalarda görülür. Örneğin İsveç'in en kuzey noktalarında yer alan ve 2000 küsür kişilik bir kasaba olan Longyearbyen'de ise ışık değişimi şöyledir:

Weather Spark

Görülebileceği gibi bu coğrafyalarda Güneş bazı aylar hiç doğmamaktadır, bazı aylarsa hiç batmamaktadır. Ne var ki İsveç genelinde yaz saati uygulaması olduğu için, bu ekstrem coğrafyada da uygulanmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

İşte bu nedenlerle Dünya'nın sadece %40'ında bu uygulama devam etmektedir ve o da giderek azalmaktadır: Avrupa Parlamentosu 2019 yılında bu uygulamayı tamamen sonlandırma yönünde oy kullandı ancak sonrasında Brexit, COVID-19 ve Ukrayna Savaşı dolayısıyla bu karar askıya alındı. Ayrıca bu yazının yazıldığı sıralarda Amerika Birleşik Devletleri de federal düzeyde yaz saati uygulamasını kaldırıp, kendilerini yaz saatine mi kış saatine mi sabitleyecekleri kararını eyaletlere bırakma planı üzerinde çalışmaktadır.

Fotoğrafta, yaz/kış saati uygulamasını yapan ve yapmayan ülkeler gözükmektedir. Mavi olanlar kuzey yarımküreye göre uygulayanlar, turuncu olanlar güney yarımküreye göre uygulayanlar, açık gri olanlar eskiden kullanıp artık bu uygulamadan vazgeçenler, koyu gri olanlar ise bunu asla uygulamamış olanlardır.
Fotoğrafta, yaz/kış saati uygulamasını yapan ve yapmayan ülkeler gözükmektedir. Mavi olanlar kuzey yarımküreye göre uygulayanlar, turuncu olanlar güney yarımküreye göre uygulayanlar, açık gri olanlar eskiden kullanıp artık bu uygulamadan vazgeçenler, koyu gri olanlar ise bunu asla uygulamamış olanlardır.
Wikipedia

Türkiye'de Yaz/Kış Saati Uygulaması

Yaz/kış saatini uygulayan ülkelerin neredeyse hepsinde olduğu gibi, Türkiye'de de bu yöntemin işe yarar olup olmadığı tartışma konusu olmuştur. Bu nedenle uygulamaya dahil olan çoğu ülkede aralıklarla uygulama sonlandırılmış ve yeniden devreye sokulmuştur. Örneğin Türkiye Cumhuriyeti bu uygulamayı 1916'da 1 sene boyunca, 1920-1922, 1924-1925, 1940-1942, 1945-1951, 1962, 1964, 1970-1983 ve 1985-2016 yılları arasında uygulamış, arada kalan diğer yıllarda uygulamamıştır. Ülkemizde yaz/kış saati uygulaması son olarak 27 Mart 2016 günü kaldırılmış ve artık o gün bugündür uygulanmamaktadır.

Az sonra göreceğimiz üzere, aslen büyük oranda etkisiz ve hatta zararlı olsa da, uygulamanın belli faydaları da bulunduğu için, kaldırılması da, uygulanması gibi tartışmalara neden olmaktadır. Alınan kararların türü de tartışmaları etkileyebilmektedir: Örneğin saatin sabitleneceği meridyeni kabaca Kocaeli, Bilecik, Kütahya, Burdur ve Antalya'dan geçen 30o doğu meridyeni seçmek yerine, Türkiye'nin doğu sınırlarının bile dışında kalan 45o doğu meridyeni seçmek büyük ihtimalle hatalı bir karar oldu. Birçok uzman da bu uygulamadan kurtulunacaksa, saatlerin kış saatine sabitlenmesinin birçok durumda daha avantajlı olduğunu belirtmektedirler.[6]

Tüm Reklamları Kapat

Öte yandan Türkiye, yaz/kış saati uygulaması süresince de yılın zaten 12 ayının 7'sinde, 45o doğu meridyenini temel alan UTC+3 saatini ("yaz saati"ni) kullanıyordu. Yani diğer meridyen seçilseydi, şu anda yaz/kış saatinin uygulanmıyor olmasından kaynaklandığı iddia edilen sorunlar 2 ay fazladan yaşanacaktı.

Türkiye'de eskiden uygulanan yaz ve kış saatlerinin dayandığı meridyenler.
Türkiye'de eskiden uygulanan yaz ve kış saatlerinin dayandığı meridyenler.
Vikipedi

Türkiye'nin aldığı kararda yapılabilecek bir iyileştirme, nüfusun daha büyük bir kısmının sabit saate daha kolay alışması için 30o doğu meridyenini sabitlemek olabilir. Bunun haricinde, karara alışmak her ne kadar zaman alsa da ve her ne kadar sabahları karanlıkta işe/okula gitmeyi gerektiriyor olsa da (ve buna alışmak gerekiyor olsa da), uzun vadede sabit saat uygulamasının saatleri değiştirmekten daha faydalı olduğu söylenebilir. Bir sonraki kısımda, bu konudaki verilere bakacağız.

Yaz/Kış Saati Uygulaması İşe Yarıyor mu?

Yaz/Kış saati uygulamasının yarattığı sorunlar çok uzun süredir tartışılmaktadır.[7], [8], [9] Birçoğumuzun saatlerin ileri ya da geri alınacağı gün eğer ki bir toplantıya, buluşmaya gidecekse ya da belirli bir saatte iş yapacaksa, diğer kişilerin saatin değişiminden haberi var mı, yok mu endişesi çektiği olmuştur. Bunun haricinde birçokları için saat uygulaması, senede bir gün 1 saat fazla uyku, bir gün 1 saat eksik uyku anlamına gelir. İyi ama bu uygulama gerçekten işe yarıyor mu? The Atlantic dergisinin buna yanıtı çok net:

Saatlerle oynamak son derece müsriftir, gereksizdir ve hatta tehlikelidir!

Gerçekten de bu uygulama, sadece zaman takibini zorlaştırmakla kalmamaktadır; aynı zamanda seyahatleri, fatura işlemlerini, kayıt tutulma süreçlerini olumsuz etkilemektedir; dahası, tıbbi cihazların, ağır ekipmanların, yüksek teknolojik cihazların ve bilgisayarlarını çalışmasını bozabilmektedir ve tabii ki, uyku döngüsünün sapmasına neden olmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Bana Deli Derlerdi: Bilginin Sınırlarını Zorlayan Dâhi ve Deli Bilim Adamları

Garip elektrikli aletler, kabarcıklar çıkaran deney tüplerinin yanında
cızırdayıp uğultular çıkarıyor. Kambur bir asistan ameliyat masasına
bağlanmış ve üzeri örtülmüş halde yatan adamı kontrol ediyor, hemen
yanında beyaz laboratuvar önlüğünü giymiş dâhi doktor çılgınca gülüyor.
Dr. Frankestein’dan Dr. Jekyll’a pek çok kurgu karakterin, bilimin
sınırlarını zorlamış ve akla meydan okumuş gerçek bilim insanlarından
esinlenilmiş olduğunu bilmek şaşırtıcıdır.
Bu kitap, Arşimet’ten Newton’a, John Hunter’dan Nikola Tesla’ya,
Marie Curie’den Einstein’a kadar bilimin ve bilginin sınırlarını zorlamış,
kimi zaman dâhilikle delilik arasında gidip gelmiş ama bilimsel
çalışmalarından asla vazgeçmemiş bilim adamlarının şaşırtıcı öykülerini
anlatmaktadır.
Hastaların neler hissettiğini anlayabilmek için kendine virüs enjekte
eden bir doktor.

Deneyler yaparken radyoaktiviteye maruz kalıp ölümcül hastalığa
yakalanan, bilimsel toplantılarda bile kocasının ismiyle takdim edilen, adı
bir aşk dedikodusuna karıştığı için uluslararası konferanslara davet
edilmeyen bir kimyager. Ama o, Nobel Ödülü’nü alan ilk kadın ve bu
ödülü iki kez alan ilk bilim insanı olarak tarihe geçti.Din konusunda içsel
sorgulamaları sonucunda papazlıktan ekonomi-siyaset-aritmetik alanında
profesörlüğe yükselen; hayvanlar üzerinde araştırma yaparken zamanla
muhteşem bir hayvan müzesi kurmuş olan; uzaya gitmenin, bir avuç ay
toprağıyla geri dönmekten başka insanoğluna ne yarar sağlayacağının
tartışıldığı dönemde bunu başararak günümüz iletişim ortamına zemin
hazırlayan; gençlik aşkına kavuşmak için aldığı ödülün tüm gelirini
boşanmak şartıyla karısına veren çılgın bilim insanları.
Ve daha fazlası…

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Panama Yayıncılık tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.
Devamını Göster
₺170.00
Bana Deli Derlerdi: Bilginin Sınırlarını Zorlayan Dâhi ve Deli Bilim Adamları
  • Dış Sitelerde Paylaş

Enerji Üzerindeki Etkileri

Bu konudaki araştırmaların ezici bir çoğunluğu, saat uygulamasının sıklıkla hiçbir işe yaramadığını, yarasa bile bunun önemsenmeyecek kadar küçük olduğunu, hatta kimi zaman beklenmedik olumsuzlukların etkisinin bir araya gelmesi nedeniyle, bu ufak faydanın da ortadan kalkarak zarara dönüştüğünü göstermektedir. Bu konuda yapılan çalışmaları şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Avustralya hükümeti 2000 senesinde yaz saati uygulamasını deneme ve Sidney Olimpiyatları'na katkı sağlaması amacıyla 2 ay boyunca uzatmıştır. Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nin bu zaman dilimi üzerinde yaptığı çalışmada, uygulamanın elektrik tasarrufu açısından hiçbir katkısı olmadığını göstermiştir.[10]
  • 2006 senesinden beri saat uygulamasını sürdüren ABD'nin Indiana eyaletinde yakın zamanda yapılan bir araştırma, bırakın bu saat uygulaması nedeniyle elektrik tasarrufu yapmayı, saatlerin kaymasından ötürü daha fazla kullanılan havalandırmalar, ısıtma sistemleri ve klimalar nedeniyle normalden %1-4 arası daha fazla elektrik harcandığını bile göstermiştir.[11]
  • Yapılan çok sayıda çalışma, saat değişimine bağlı olarak benzin tüketiminin arttığını bulmuştur.[12] Ancak 2008 yılında ABD'de yapılan bir çalışma bu ilişkiyi tespit edememiştir.[13]
  • 2014 yılında yapılan bir diğer çalışmada da aynı sonuca varılmıştır: Yaz/kış saati uygulamasına bağlı olarak hanehalkı yüksek enerji talebi olan faaliyetlere daha erken saatlerde başlamaktadır ve bu nedenle ısıtma/soğutma gibi araçlar daha fazla kullanılmakta, enerji sarfiyatı da artmaktadır.[14]
  • 2017 yılında yapılan bir meta-analiz, yaz saati uygulamasının faydalarını araştıran 44 akademik çalışmanın sonuçlarını bir arada değerlendirmiştir ve bu uygulamanın elektrik kazancına faydasının en fazla %0.3 civarında olduğunu belirlemiştir.[15], [16] Yani yaz saatine geçmek, 350 liralık elektrik faturanızı en fazla 349 liraya düşürmektedir.
  • 2020 yılında Slovakya'da yapılan bir çalışmada, yaz/kış saati uygulamasının beklendiği gibi dikkate değer bir enerji tasarrufu sağlamadığı, elde edilen tasarrufun %1 gibi ufak bir düzeyde olduğu gösterilmiştir.[17] Hatta daha önceki meta-analizlerden elde edilen verilerle birleştirildiğinde, bu tasarrufun %0.5'i aşamayacağı vurgulanmıştır.
  • 2021 yılında Türkiye'de yapılan bir çalışmada, saat değişiminin hiçbir şekilde enerji tasarrufuyla sonuçlanmadığı ve bu sonuçların geniş bir coğrafya için geçerli olması gerektiği bulunmuştur.[18]

Her ne kadar bazı diğer araştırmalar, belli başlı sektörlerin maddi kazanç sağlayabileceğini gösterse de, ekonomi ve toplum genel olarak analiz edildiğinde, yaz ve kış saati uygulamasının dikkate değer hiçbir faydası olmadığı gibi, dikkate değer miktarda zarara neden olabildiği de gözükmektedir:

  • Bazı araştırmalarda, yaz saati uygulaması sırasında meydana gelen trafik kazalarında %3-4 gibi düşük oranlarda azalma olduğunu gösterse de, aynı araştırmalarda bu saatin tekrar değiştirilmesini takip eden ilk 2 haftada trafik kazalarının %11'e kadar arttığı görülmektedir.
  • ABD Ulusal Golf Vakfı, yaz/kış saati uygulaması sayesinde golf sektörünün yılda 200-300 milyon dolar kâr edebileceğini, Avrupa Birliği ise hizmet sektöründe %3 civarında bir kar artışı olabileceğini açıklamış olsa da; saat uygulaması medya gelirlerini, arabaya servis yapan tüketim sektörünü, sinema ve tiyatroları maddi olarak olumsuz etkilemektedir. Örneğin, 2007 yılında bu saat uygulamasında yapılan değişimin, Kuzey Amerika kıtasına fırsat kaybı nedeniyle toplamda 500 milyon ila 1 milyar dolar arasında zarar ettirdiği hesaplanmıştır.
  • Yaz saati uygulaması prime-time televizyon yayınlarına, arabalı sinema gelirlerine ve diğer sinemaların gelirlerine zarar vermektedir.[19], [20]

Görebileceğiniz gibi yapılan bilimsel araştırmalar, bu tip bir saat ayarlamasının ana motivasyonu olan "enerji tasarrufu"nun gerçekleşmediğini net bir şekilde göstermektedir. Bu tür bir uygulamanın 20. yüzyılın başlarında anlamlı olması beklenebilirdi; çünkü o zamanlar akkor lambalar gibi verimsiz ampullerle aydınlatma, verimliliği %50'ye kadar düşebilen sobalarla ısıtma yapılıyordu, dolayısıyla elektrik sarfiyatı da yüksekti. Ancak şimdi giderek artan verimliliğe sahip LED ışıkların, akıllı sensörlerin, verimliliği %99'lara varabilen elektrikli ısıtcıların olduğu 21. yüzyılda, saati değiştirerek faturalardan kısabileceğimiz iddiası oldukça abestir.[21]

Psikoloji Üzerindeki Etkileri

Yaz/kış saati uygulamasını savunanların argümanlarından biri, enerji açısından bir faydası olmasa bile psikolojik bir avantaj sağladığı yönündedir. Bilimsel veriler, bu iddiayı çürütmektedir:

  • Yapılan bir araştırmada Cumartesi günü değiştirilen saatlerin, Pazar gecesi uykusundan ortalamada 40 dakika çaldığını göstermektedir. Çalışmada, sadece 40 dakikalık uyku kaybından kaynaklı yorgunluğun, ülke ekonomisinden yılda ortalama 434 milyon dolar çaldığı gösterilmiştir.
  • İngiltere ve Almanya'da yapılan bir araştırmada, bahar aylarında yaz saati uygulamasına geçilmesinin sirkadyen ritmi bozarak insan psikolojisini olumsuz etkilediği gösterilmiştir.[22] Güz geçişinde dikkate değer bir etki bulunamamıştır.
  • 2014 yılındaki bir çalışmada, yaz/kış saati nedeniyle insanların özellikle de güz geçişlerinde 15-20 dakika daha az uyudukları, bu ekstra zamanı uyanık ve evde geçirdikleri, bu sırada hem daha fazla elektrik tükettikleri hem de uykusuzluk çekebildikleri gösterilmiştir.[14]
  • Yaşa bağlı olarak psikolojik etkiyi inceleyen çalışmalarda, daha genç insanların bir önceki gece ne kadar uyuduklarının bir sonraki günkü psikolojilerini daha çok etkilediği gösterilmiştir. Yaz/kış saati uygulamasına bağlı olarak kaybedilen uyku süresi, özellikle çocukları ve gençleri ertesi gün daha huysuz ve aksi yapmaktadır.[23]
  • 2017 yılında yapılan bir çalışmada, saat geçişleri dolayısıyla mahkeme yargıçlarının daha çok uykusuz kaldığı ve bu nedenle normalden daha uzun hapis cezaları verdikleri tespit edilmiştir.[24]

Genel Sağlık Üzerindeki Etkileri

Yaz saati uygulamasının genel sağlık etkileri üzerindeki etkileri genellikle göz ardı edilmektedir; fakat yapılan çalışmalar, bu antik uygulamanın diyabet, obezite, kalp hastalığı, depresyon ve bazı kanser tiplerini arttırdığını göstermektedir.[25], [26], [27] Daha spesifik olarak:

  • Saatlerin her değiştirilmesinden sonraki iki günde iskemik inme riski artmaktadır.[28]
  • Saat değişiminden sonraki haftalarda kalp krizi riski %10 oranında artmaktadır.[29] Bu bulgu, diğer bağımsız çalışmalarla da doğrulanmıştır.[30] Ancak görünen o ki güz geçişinden sonra kalp krizi riski (en azından ABD'de) azalmaktadır.[31]
  • Saat değişimi uyku düzenini bozmakta ve uyku verimliliğini düşürmektedir.[32] Bu etkiler haftalarca sürebilmektedir.[33], [34]
  • 2008 yılında yapılan bir çalışmada, erkekler arasında intihar oranlarının saat değişimiyle birlikte arttığı, ancak bu ilişkinin mevsime göre düzeltme yapıldığında görece azaldığı tespit edilmiştir.[35] Kazakistan ve Rusya'da yaz saati uygulamasının kaldırılmasıyla ilgili olarak da sağlık risklerinin ve intihar oranlarının artması ileri sürülmüştür.[36], [37]
  • Güz geçişi sırasında "1 saat fazla uyku imkanı" olacağı düşünülse de, yapılan çalışmalar çok az sayıda insanın bu sırada gerçekten daha fazla uyuduğunu göstermektedir.[30] Bu durum, gün ışığından yararlanma avantajının da altını oymaktadır.
  • Saat geçişlerinin trafik sıkışıklığını artırarak normalden daha fazla hava kirliliğine neden olduğu bulunmuştur.[38] Her yıl dünyada 6.5 milyon insan, çeşitli nedenlerle yaşanan hava kirliliği nedeniyle ölmektedir.[39]

Sosyoekonomik Etkiler

Kimi zaman yaz/kış saati uygulaması, çiftçilere fayda sağlayacağı bahanesi ileri sürülerek savunulabilmektedir.[40] Halbuki bu doğru değildir; çiftçilerin ezici çoğunluğu yaz/kış saati uygulamasına karşıdır, çünkü çiftlik hayvanları bu saat değişimine hiçbir şekilde riayet etmemektedirler.[41], [42] Örneğin ABD'deki çiftçi haklarını savunan ve çiftçi ekonomisi üzerine çalışan AgAmerica şöyle anlatıyor:[43]

Sıkça tekrar edilen bir hikaye, bir kez daha karşımıza çıkıyor: History.com üzerinden yayınlanan bir makaleye göre yaz saati uygulaması, tarım endüstrisine tarlada çalışmak için daha fazla gün ışığı sunması nedeniyle geliştirilmiştir. Halbuki işin aslı bunun tam tersidir: Tarım endüstrisi, 1919 yılında yaz saati uygulamasına karşı lobi yapmıştır. Gerçeğin tamamen zıttı olan bu inancın gelişme nedeninin, o zamanlar çiftçilerin yaz saati uygulamasına karşı olmalarına rağmen bu karşıtlıklarını dile getirerek yaz saati savunucularıyla çok sık bir arada göründükleri için hatıralara yanlış kazınmış olduğu düşünülmektedir. (...)

Birçok çiftçi ve tarımla uğraşan diğer kişi yaz saati uygulamasına halen karşıdır. Yaz saatinin aslında yaptığı tek şey, bir çiftçinin özenle düzenlenmiş programını bozmaktır. Örneğin süt inekleri, sabah 5'te sağılmaya alışkınlarsa, sonbaharda saati bir saat geriye almak aslında sağım sürelerini bir saat geri alır ve hayvanlar sağım için neden bir saat daha beklemesi gerektiğini anlayamaz. Daha sonra, inekler bu yeni saate tam alışmaya başlamışken, ilkbaharda sağım programı tekrar değişir. Halbuki süt kamyonu çoğu durumda aynı saatte gelir, yani süt çiftçileri hayvanlar için tutarlı tutmak için sağım zamanlarını değiştiremezler.

Benzer şekilde, yaz saati uygulaması tarım işçilerinin harcadığı zamanı da olumsuz etkiler. İşe alınan işçiler sabah işe başlamak için gün ışığını fazladan bir saat beklemek zorunda kalıyorlarsa ve yine de gece aynı saatte çıkıyorlarsa, daha az iş yapılıyor demektir. Sonuç olarak, çiftçiler sağım zamanlarını, ekim çizelgelerini ve hasat için en iyi zamanı belirlemek için güneşi ve mevsimleri kullanmayı tercih ederler.

Ayrıca saatlerin rastgele değiştirilmesinin uluslararası seyahat üzerinde ciddi zararları vardır. Bir örnek verelim: Bahar aylarında, New York ile Londra arasında 5 saat, Londra ile Sydney arasında 11 saat fark vardır. Ama bu şehirler saatlerini aynı anda ileri geri almamaktadırlar. Önce New York 1 saat ileri alır, aradan 2 hafta geçtikten sonra Londra 1 saat ileri alır, ondan 1 hafta sonra da Güney Yarımküre'de olan Sydney kış saatine geçerek 1 saat geri alır. Yani sadece 3 haftalık bir zaman dilimi içinde New York ile Londra arası zaman farkı önce 5 saat, sonra 4 saat, sonra 5 saat olur. Londra ile Sydney arası zaman farkı önce 11 saat, sonra 10 saat, sonra 9 saat olur. New York ile Sydney arası zaman farkı önce 16 saat, sonra 15 saat, sonra 14 saat olur. Böylesi bir sistem rasyonel olamaz.

Tüm Reklamları Kapat

3 büyük şehir arasında sadece 3 haftada yaşanan zaman farkları.
3 büyük şehir arasında sadece 3 haftada yaşanan zaman farkları.
CGP Grey

Yaz Saati, İrrasyonel Bir Uygulamadır!

Yaz saati uygulamasının işlevsizliğini anlamak için illâ etkilerine bakmaya gerek yoktur. Rasyonel bir şekilde yapılan bilimsel bir analiz de kolaylıkla sonuca varmamızı sağlayacaktır.

İnsanların gün ışığına göre hareket etmek istemesi makul bir istektir; ancak bu sorunu çözmek için saatleri hareket ettirmek, bilimsel bir teori geliştirme sırasında "veri" ile "teori"yi birbirine karıştırmaya karşılık gelmektedir: Çünkü günlük faaliyetlerimizi Dünya ve Güneş'in hareketlerine göre ayarlamak yerine, Dünya ve Güneş'in hareketlerinden doğan saat kavramını günlük faaliyetlerimize uydurmaya çalışmak, "Ben astronomiyi sosyolojiye uydururum." demek anlamına gelmektedir. Halbuki daha 1. Tip Medeniyet'e bile erişememiş insanlığın en fazla söyleyebileceği şey, "Ben sosyolojimi astronomiye göre şekillendireceğim." olacaktır.

Bir diğer deyişle, saatleri kaydırarak yaptığımız, veriyi teoriye uydurmaya çalışmaktır; çünkü gün doğumu ve gün batımı saatlerini biz belirlemiyoruz ve şu anda değiştiremiyoruz. Onlar bizim için birer veridir. Teorimizse, "Şu saatlerde yatıp kalkarsak, sosyal faaliyetlerimizi şu saatlerde yaparsak daha iyi olur." demektir. Bu durumda doğru olan, teoriyi veriye uydurmaktır! Bilimsel düşünce, rasyonel düşünce böyle çalışır!

Şöyle düşünün: Bir arkadaşınızla buluşacakken 1 saat geç kalacağınızı anladığınızda, tüm tanıdıklarınızın saatini geri alarak geç kalmamış gibi yapmak mı daha mantıklıdır, yoksa buluşma saatini ileri almak mı? Tabii ki ikincisi! O zaman neden on milyonlarca kişinin yaşadığı ülkelerin saatlerinin ilkbaharda ileri, sonbaharda geri alınmasını istiyorsunuz?

Tüm Reklamları Kapat

Zifiri Karanlıkta Okula veya İşe Gitme Probleminin Gerçek Çözümü

Tüm bu nedenlerle, zifiri karanlıkta kalkıp okula veya işe giden kişiler, bu sorunlarının kaynağı olarak yanlış şeye kızmaktadırlar. İnsanlar, "karanlıkta okula ve işe gitmeyi sevmiyor" değildir. İnsnalar, çoğu durumda, okula veya işe gitmeyi sevmezler; karanlıkta gitmek de işin cabası olur. Ancak işe-okula gitmek insanlara "değiştirilemez" geldiği için, saatleri değiştirmek isterler; sonuç ne kadar irrasyonel olursa olsun...

Halbuki şu iki şey değiştirilemez değildir:

  1. Sabahın köründe okula-işe gitmek,
  2. Her gün 8-9 saat boyunca okula-işe gitmek.

Asıl sorun bunlardır; Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşü sırasında olan biten değildir!

Sorunun kaynağı bir kez doğru teşhis edildiğinde, artık rasyonel çözümler önerilebilir: Örneğin bir ülke illa gün ağarmışken uyanmak ama çok da gün ışığı kaybetmek istemiyorsa, o zaman tek yapılması gereken ülkenin gün ışığı dağılımını analiz etmektir.

Tüm Reklamları Kapat

Türkiye'nin ekstremiteleri ve ortalama değerleri
Türkiye'nin ekstremiteleri ve ortalama değerleri

Yukarıdaki tabloda ülkemizin en doğu ucu olan Iğdır ile, en batı ucumuz olan Çanakkale'de yıl içinde en erken ve en geç yaşanan gündoğumu ve günbatımı saatlerini görülmektedir. Üçüncü bir il olarak Yozgat'ı koyma nedenimiz, 2003 yılındaki bir analize göre ülkemizin popülasyon merkezinin Yozgat'ın güneyine denk geliyor olmasıdır.[44] Daha güncel verilerde bu biraz daha batıya kaymış olabilir; ancak bu, analizimiz için sonucu değiştirmeyecektir.

Ülkenin popülasyon merkezi önemlidir; çünkü popülasyon ülke geneline eşit dağılmamaktadır. Olabildiğince çok kişiye faydalı olacak bir plan geliştirmek gerekmektedir (yukarıda Türkiye'deki uygulamaya yönelik yaptığımız analizde vurguladığımız "hatayı" hatırlayınız). Gerçekten de her iki uçtan da yaklaşık yarım saat veya 45 dakika civarı bir hata payıyla, Yozgat üzerinden kuzey-güney yönünde geçen bir hattı, ülkenin "saat ortalaması" almak mümkündür.

İşte bunu belirledikten sonra tek yapmamız gereken genel geçer sosyal faaliyeti bu veriye göre dağıtmaktır. Örneğin eğer işe ve okula illâ gün ağarmışken gitmek isteniyorsa, o zaman bunların başlangıcı saat 9 veya 9:30'a koyulmalıdır. Dikkat ederseniz bunu yaptığımız anda, Türkiye'de hiçbir noktada hiçbir gün olmayacak ki çocuklar okula, yetişkinler işe karanlıkta gitsin.

Eğer bitiş saatinin karanlığa gelmesi o kadar önemli değilse, yine 8-9 saat mesai uygulamak mümkündür. İş ve okul 17-18 gibi biter; en fazla ülkenin doğusunda bazen biraz karanlıkta işten çıkmak gerekir ama bu günlerin sayısı da kısıtlı olur. İş çıkışı da gün içinde kalsın istiyorsak, bitişi de saat 16 yapabiliriz. O zaman ülkede hiçbir nokta olmaz ki çocuklar okuldan, yetişkinler işten güneş battıktan sonra çıksın.

Tüm Reklamları Kapat

Tabii bunu yaptığınızda, 1 saat öğle arasını da düşünürsek işgünü 8 saatten 6 saate inmiş olacak. İşte kritik nokta da budur: Bunu yapmak, ekonomiyi alt üst eder, sonumuzu getirir miydi? Hayır, bunu rahatlıkla yapabiliriz! Hatta tam tersine, bazı çalışmalara göre bu daha kısa çalışma süreleri, ülke genelinde üretkenliği ve üretimi artırabilir bile![45], [46], [47], [48]

Bir de bu planın ek getirilerini düşünün: Iğdır gibi doğu illerde insanlar hala gün ışığına göre kalkabilirler, mesela yaz aylarında sabah 4-5 gibi uyanabilirler ve buna rağmen işe gitmek için önlerinde 4 saat vakit olur. O süreyi kendilerine veya çocuklarına ayırabilirler. Çanakkale'de bile yaz aylarında insanlara sabahtan 3 saat vakit kalır. Benzer şekilde, Iğdır gibi fazlasıyla doğuda kalan bir şehirde bile, iş/okul çıkışı sonrası en kötü durumda bile 40 dakika Güneş görmeye devam edebilirler - ki yaz aylarında bu süre 3.5 saate kadar çıkabilir! Akşam saatleriyse eskisinden bile iyi bir şekilde kendilerine kalmış olacak: Yine TV başında vakit geçirebilecekler, Evrim Ağacı yazıları veya kitap okuyabilecekler, aileleriyle zaman geçirebilecekler.

Bu, hiç de zor bir iş değil. Tek ihtiyacımız olan, bilimsel gerçekleri insanlara doğru düzgün anlatmak ve bu bilimsel gerçekleri siyasi norma dönüştürecek kadar aydın, ilerici, iradeli liderler...

Sonuç

Uzun lafın kısası, eğer ki zorlanırsa, bu saat uygulamasının birkaç ufak tefek faydası tespit edilebilir. Ancak tespit edilecek her olumlu taraf için, onu kısmen ya da tamamen egale edecek; hatta üstüne zarar bile birikmesine neden olabilecek olumsuz taraflar bulmak da mümkündür.

Tüm Reklamları Kapat

National Geographic'in bildirdiğine göre, bu uygulama 1. Dünya Savaşı'nda bir miktar fayda sağlamış olsa da, sonrasındaki dönemlerde bunun herhangi bir işe yaradığına dair herhangi bir bilimsel veri bulunmamaktadır. Tufts Üniversitesi profesörü olan ve bu konuda önemli bir kitap olarak görülen "İleri Sarın: Yıllık Saat Uygulaması Çılgınlığı"nın yazarı Michael Downing, bunu çok hoş bir şekilde ifade etmektedir:[49]

Yüz yılı aşkın bir süredir bu diktaya boyun eğdik. Ama kimse, neden böyle bir şey yaptığımızı açıklayamaz bile!

Tüm bu bilimsel veriler ışığında rahatlıkla söylenebilir ki yıl boyu sabit bir saat kullanmanın, yaz/kış saati uygulamasına göre çok daha sağlıklı olduğu konusunda bilimsel bir konsensus (görüş birliği) oluşmuştur ve dolayısıyla Dünya, artık bu işlevsiz ve antik uygulamadan tamamen vazgeçilmelidir.[50], [51], [52], [53], [54]

Elbette, yapılan bazı spesifik çalışmalarda, spesifik avantaj/dezavantajlar konusunda her ülkede birebir aynı etkiler görülmeyebilir.[12] Örneğin trafik kazaları konusunda trafik düzeni, trafik kuralları, trafikteki araç sayısı, yol yapısı, genel sosyal sağlık gibi faktörler de bu sorunları etkilemektedir; dolayısıyla Amerika ve İngiltere'de her saat değişiminde trafik kazaları artıyor olsa da Finlandiya ve İsveç'te artmadığı görülebilmektedir.[55]

Ancak yaz saati uygulamasından kurtulmak için tek motivasyonumuz, bunu yapmanın illâ müthiş avantajlar sağlaması değildir. Bu antik ve irrasyonel uygulamayı tamamen terk etmek, dikkate değer hiçbir avantaj sağlamayan ve birçok dezavantaja yol açan anlamsız bir uygulamanın sebep olduğu çok sayıda ek yükten kurtulmak anlamına gelmektedir ve bunun faydaları bile yeterli olacaktır.

Hatta bu işi doğru yönde bir adım daha öteye götürmek isterseniz, bu yazımızı okumanızı öneririz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 6
  • Bilim Budur! 3
  • İnanılmaz 3
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Güldürdü 1
  • Umut Verici! 1
  • Muhteşem! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 08:53:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3356

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Canlı Cansız
Doğa Yasaları
Beslenme Davranışı
Aşı
Diş Hekimi
Savunma
Avrupa
Sendrom
Su Ayısı
Kimyasal Evrim
Değişim
Goril
Deprem
Hastalık Dağılımı
Yayılım
Akıl
Bebek
Nötron
Toprak
Sağlık Bakanlığı
Yıldızlar
Evrimsel Tarih
Kırmızı
Terapi
Canlı
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Yaz ve Kış Saati Uygulaması Nedir? Saatleri İleri ve Geri Almanın Faydaları ve Zararları Nelerdir?. (8 Mart 2015). Alındığı Tarih: 22 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/3356
Bakırcı, Ç. M. (2015, March 08). Yaz ve Kış Saati Uygulaması Nedir? Saatleri İleri ve Geri Almanın Faydaları ve Zararları Nelerdir?. Evrim Ağacı. Retrieved December 22, 2024. from https://evrimagaci.org/s/3356
Ç. M. Bakırcı. “Yaz ve Kış Saati Uygulaması Nedir? Saatleri İleri ve Geri Almanın Faydaları ve Zararları Nelerdir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 08 Mar. 2015, https://evrimagaci.org/s/3356.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Yaz ve Kış Saati Uygulaması Nedir? Saatleri İleri ve Geri Almanın Faydaları ve Zararları Nelerdir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, March 08, 2015. https://evrimagaci.org/s/3356.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close