Valentina Vladimirovna Tereshkova Kimdir? Ne Yapmıştır? Kendi Ağzından Yaşam Öyküsü...
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Ben Valentina Vladimirovna Tereshkova, bana kısaca Valya diyebilirsiniz. 6 Mart 1937'de Maslennikovo yakınlarında küçük bir köyde doğdum. Babam Vladimir Tereshkov’un işi, traktör şoförlüğüymüş. 2. Dünya Savaşı sırasında Rus Ordusuna katılan babam, ben henüz iki yaşındayken savaş sırasında öldüğü için, onu tanıma fırsatım olmadı. Annem Elena Fyodorovna Tereshkova ise bir pamuk fabrikasında işçiydi ve savaş sonrasında ekonomik açıdan zor koşullarda çalışarak bizleri tek başına büyüttü. Kardeşlerim Vladimir ve Ludmilla çok küçüktü, dolayısıyla evde sürekli anneme yardım etmem gerekiyordu. Bu yüzden de on yaşına kadar okula başlayamadım.
Annem bir tekstil fabrikasında iş buldu ve büyükannemin Yaroslav'daki evine taşındık. Küçük bir köyden çıkmak ve anneannemin yanına taşınmam sayesinde eğitimime devam edebildim. Ancak olanaklarımız kısıtlıydı. Savaş sonrasında çalışabilecek erkek nüfusu da azaldığı için 1954'te bir lastik fabrikasında çırak olarak çalışmaya başladım. Bir yıl sonra annem ve kız kardeşimle birlikte pamuk fabrikasında dokuma tezgâhını kullanmaya başlamıştım. Bu arada, okula gitmeden posta yoluyla verilen dersleri almaya başladım. Böylece hem çalışıyor ve aile bütçesine katkı sağlıyordum hem de okuyordum. Epey zorlanmış olsam da Hafif Sanayi Teknik Okulu'ndan mezun olmayı başardım. Fabrikada işçiyken Genç Komünist Birliği’ne katıldım ve heyecanlı ve inatçı karakterim sayesinde kısa sürede Komünist Parti üyeliğine ilerledim.
1959'da Yaroslavl Hava Sporları Kulübü’ne katıldım. Gökyüzünde olmak ve boşlukta süzülerek yeryüzüne bakmak olağanüstü bir duyguydu. Eğitmenlerimin takdirini kazanan yetenekli bir amatör paraşütçü oldum. Paraşütle atladığım ilk günü unutmam mümkün değil. Eve her zamankinden daha geç gitmiştim. Evet, evdeydim; ama bedenim sanki hala yere inmemiş gibiydi. Belki de görünüşümde alışılmadık bir şey vardı, çünkü annem “Bir şey mi oldu? Bugün çok tuhafsın.” diye sordu. Ona paraşüt kulübüne katıldığımı söyleyemedim, huzursuz etmek istemedim. Ayrıca o ilk gün bu yeni macerama devam edip etmeyeceğime tam olarak emin değildim. Ama sonrasında tam 126 başarılı atlayış yaptım.
Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasında amansız bir uzay teknolojisi yarışı vardı. 1957'de Sovyetler, ilk insan yapımı uydu olan Sputnik 1'i fırlattı ve ardından 1961'de kozmonot Yuri Gagarin, uzaya çıkan ilk insan oldu. Dünya'nın yörüngesinde uzay aracı Vostok ile tam bir tur yaptı. Bu zaferler her Sovyet genci gibi beni de heyecanlandırıyordu ve gurur duyuyordum. Bir gün gelecek ve uzaya çıkabileceğim aklımın ucundan geçmiyordu. En nihayetinde ben, küçük bir kentte yaşayan, tekstil fabrikasında çalışan sıradan bir işçiydim. Ve tabi ki en önemli dezavantajımın kadın olmak olduğunu sanıyordum. Ancak ülkeler arası rekabet öylesine artmıştı ki Sovyetler Birliği yarışta öne geçmek ve tüm dünyanın dikkatini çekebilmek için uzaya bir kadın kozmonot gönderme kararı almıştı. Bu, benim için her şeyi değiştiriyordu.
Kadınların erkeklerle eşit başarılara imza atması Sovyet ideolojisi için çok önemliydi ve ülkemin saygınlığını artıracak bir hamleydi. Uzaya gidecek ilk kadını belirlemek için ülkede geniş çaplı bir tarama başlatıldı. Adayların paraşütçü, 30 yaşın altında, 170 cm'den kısa ve 70 kilodan hafif olması isteniyordu. Rus uzay programında paraşütle atlama tecrübesi olan insanlar aranıyordu çünkü dünyaya geri dönüldüğünde kozmonotlar kapsüllerden paraşütle atlamak zorundaydılar. Tek becerisi paraşütle atlamak olan bir işçi kızın kozmonot olması hayal gibiydi, ama seçilen dört kişiden biri bendim ve diğer arkadaşlarımla birlikte yoğun bir eğitim bizi bekliyordu. 18 ay süren programda; yerçekimsiz ortamda ağırlıksız hareketler, paraşüt atlamaları, uzun süre yalnız ve dar mekânlarda bulunabilme, merkezkaç denemeleri, roketlerin çalışma kuramları, uzay mühendisliği ve pilotluk eğitimi bulunuyordu. İşçi sınıfından geliyor olmam ve azimle çalışarak mühendislik veya pilotluk bilmemenin getirdiği eksiklikleri telafi etme becerisi göstermem nedeniyle başkan Kruşev’in beni seçmişti. Artık bir teğmen ve kozmonottum ve Vostok 6 uzay aracı beni bekliyordu. Size şaşıracağınız bir şey daha söyleyeyim: Bu yaşadıklarımdan ailemin ve arkadaşlarımın haberi yoktu. Onlar, özel bir paraşüt eğitimi aldığımı sanıyorlardı.
İşte hayatımı değiştirecek o olağanüstü gün gelmişti. 16 Haziran 1963'te Teğmen Tereshkova olarak uzaya fırlatılan ilk kadın oldum. Telsiz çağrısındaki takma adım Chaika, yani Martı idi. Bugün bile Rusya halkı beni bu adla çağırır. Tarifsiz bir coşkuyla Dünya'nın yörüngesine ulaştığımda, ufuk çizgisini gördüm. Dudaklarımdan bu masmavi kürenin büyüleyici güzelliğini tarif eden kelimeler dökülüvermişti. İşte bu dünyaydı ve bütün güzelliğiyle gözümün önündeydi. Ben bu tarifsiz duyguları yaşarken, Dünya’nın dört bir yanında insanlar, mikro kütleçekimli uzay ortamında gülümseyen yüzümün önünde süzülen kalemim ve seyir defterimi izlemişler.
Vostok 6 uzay kapsülüyle 70 saat 50 dakikada kırk sekiz yörünge turu yaptım. Vostok 5 ise 14 Haziran'da ayrı bir yörüngeye fırlatılmıştı ve Valery Bykovsky tarafından yönetiliyordu. Aslında ikili bir kadın uçuşu planlanmıştı, ancak bir görev değişikliği yapılmış ve erkek kozmonot olan Bykovsky son dakikada görev almıştı. Vostok 5’in 5 kilometre yakınına kadar yaklaşmayı başarmıştım. Birbirimizle radyo bağlantısı kurarak haberleştik ve televizyon görüntülerini dünyaya göndermeyi becerdik. Bunlar, insanların uzaya çıkabilmesi yolunda çok büyük adımlardı.
Uzay kapsülünde birtakım testler uygulayarak, kadınların uzayın fiziksel ve psikolojik streslerine erkeklerle aynı dirence sahip olduğunu göstermiş oldum. Hatta kadınların G kuvvetleri diye tanımlanan yerçekimi kuvvetlerine erkeklerden daha iyi tahammül edebileceğini ispatladım. Bunun insanlık için ne kadar büyük bir ufuk genişlemesi olduğunu hayal edebilirsiniz.
Dünya'ya dönüşte için roketi frenlemek için arka motoru ateşledim. Uzay kapsülü atmosfere girdiğinde, alevler kapsülü çevreledi. Yüreğim yerinden çıkacak gibiydi. Korkunç bir baskı beni pilot koltuğuna itiyordu. Gözlerimi kapatmaya çalışıyordum ancak pencerelerin dışında ürkütücü koyu kırmızı alevleri görüyordum. Alçalırken uzay aracı küçük bir paraşütün altında sabitlendi ve süzülmeye başladı. Belli bir yüksekliğe ulaştığımda yan kapaktan fırlatıldım ve normal bir paraşüt yardımıyla yere indim.
Uzay yolculuğundan döndükten sonra Bykovsky ile birlikte Moskova'da resmi kutlamalar için kullanılan Kızıl Meydan'da bir tören düzenlendi. Birkaç yıl önce bir işçi iken, şimdi Sovyetler Birliği’nin kahramanı seçilmiştim. Başkanlık Divanı Başkanı Leonid Brejnev beni Lenin Nişanı ve Altın Yıldız Madalyası ile ödüllendirdi. Özgür Sovyet kadınlarının bir sembolü ve cinsiyet eşitliğinin kazanımlarının bir örneği olarak iyi niyet elçisi sıfatıyla dünyayı gezmeye başladım. Beni en çok heyecanlandıran ve gurur duyduğum an ise, Birleşmiş Milletler’de ayakta alkışlanmamdı. İnsanlara fırsatlar sağlandığında, ilk bakışta hiç beklemediğiniz kişilerin bile ne kadar büyük başarılara erişebileceğinin sembolü olmuştum.
Vostok 3 uzay aracıyla dünyanın etrafında altmış dört tur yapan kozmonot Albay Andrian Nikolayev ile 3 Kasım 1963’te evlendim. Kızım Yelena 8 Haziran 1964'te doğdu. Uzayda zaman geçiren kişilerdik ve o dönemlerde uzay ortamının insan bedenine veya genlerine zarar verip vermediği bilinmiyordu. Bu koşullarda çocuk doğurmak cesaret istiyordu ama hem eşimde hem de bende bu cesaret fazlasıyla mevcuttu. Bebeğimde bir anormallik olabileceğinden korkan doktorlar, testler yaptılar. Ancak ne mutlu ki hiçbir kötü etki bulunamadı. Sırf bu bile insanların uzaya açılması için önemli bir keşif olarak görüldü.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Uzay programında havacılık mühendisi olarak devam ederken, aynı zamanda cinsiyet eşitliği ve kültürel alanlarda da aktif halde çalıştım. Kadınların erkeklerle aynı haklara sahip olması ve eşitlik konusunda insanlığı arzu edilen noktaya getirebildiğimi söyleyemem, ama elimden geleni yaptım. Örneğin benden sonra bir başka kadın kozmonotun uzay yolculuğu gerçekleştirmesi tam 19 yıl sürdü; bu süreçte birçok erkek kozmonot uzaya gönderildi. Birlikte eğitim aldığım kadın arkadaşlarımdan hiçbirisi uzaya gidemedi.
Ama yine de siyaset yoluyla fırsat eşitliği yaratma çabamdan vazgeçmedim ve Yüksek Sovyet Başkanlığı üyeliği gibi birçok görevde bulundum. Sovyet Kadın Komitesi ve Uluslararası Kültür ve Dostluk Birliği ile Rusya Uluslararası İşbirliği Derneği'ne başkanlık ettim. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra 2003 yılında general rütbesini aldım ve Rusya Uluslararası Bilim ve Kültürel İşbirliği Merkezi'ne başkanlık ettim. Rusya parlamentosu olan DUMA’da görev aldım.
Rusya’da ve dünyada ilk uzaya giden insan Yuri Gagarin ve ilk uzay yürüyüşü yapan Aleksey Leonov ile birlikte bir kahraman olarak anılmak elbette mutluluk verici. Ay’da adımın verildiği bir krater var, inanabiliyor musunuz? Bir insan ömründe elde edilebilecek en sıra dışı başarıları yaşadım. Şimdi de, 84 yaşımdayken, orada ölecek olsam bile Mars yolculuğuna çıkmak için gönüllü olduğumu belirttim. Bu hayalim gerçek olur mu bilemiyorum; ama daha fazlasını istemez, kendimize daha yüksek hedefler koymazsak, olduğumuz yeri nasıl aşabiliriz, değil mi?
Not: Bilim insanları otobiyografik öyküleri projesi, Aklın Yolu Düşünce Topluluğu desteğiyle, yazarımız Okan Ö. Cinemre koordinatörlüğünde Antalya BAKÜS Sahne & Atölye'nin yazar ve sanatçıları tarafından yapılmıştır. Kayıtlardaki emek ve desteğinden dolayı Yamaç Alkan ve Bad Production'a teşekkür ederiz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 10
- 7
- 4
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:38:40 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11075
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.