Üst Paleolitik Kadın Heykellerinin Şişman Görüntüsü, İklim Değişimi Nedeniyle Hayatta Kalma Çabasını Yansıtıyor Olabilir mi?
Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik; profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.
Avcı-toplayıcı kültüründe obezite nadiren görülür. Buna rağmen günümüzden 38,000 - 14,000 yıl öncesine ait obez heykelciler bulunmuştur. Bu dönemde buzul çağı hakimdi ve Dünya genelinde avcı-toplayıcı topluluklar yaşamaktaydı (Şekil S1A). Bu figürler obez oldukları gibi, çıplaklardı da.[1] Heykelcikler, bedeni resmetmektedirler. Yüzleri ve ayakları yoktur. Kolları ise küçüktür. Bu eksiklikler, bilinçli olarak yapılmıştır (Şekil S1B). Heykelciklerin çoğu çocuk doğurma yaşındadır, bazıları gebedir ya da karın ve kalçaları obezdir (İng: "steatopygy"). Ergenlik ya da orta yaştaki kadınları betimleyen heykelcikler daha az sayıdadır. Obezite, kadın heykelciklerine mahsustur; erkek heykelcikleri ise zayıftır (Şekil S1C).[2] Tüm bunları, aşağıdaki görselde görebilirsiniz.
Heykelcikler, dönemin iklimsel ve çevresel değişimleri göz önünde bulundurularak incelenmeli, beslenme ve yaşamda kalım gibi etmenlerin ele alınması gerekmektedir. Heykelciklerin, avcı-toplayıcıların yaşamda kalımlarını artırmak için yapıldıklarına dair bir hipotez oluşturulabilir.
Üst paleolitik Avrupasında iklimsel değişim ele alındığında, Aurignasyanlar’ın (yani İspanya'dan Ukrayna'ya kadar olan bölgede yaşayan Avrupalı atalarının) Avrupa’ya 48.000 yıl öncesi geldikleri görülür. Gelişleri, buz çağının doruğundan önceki iklimsel ılımanlaşma dönemine denk gelmektedir.[3] Kendileri doğudan gelmişler ve Tuna nehri boyunca göç etmişlerdir. Kuzey Avrupa'da bulunan ve yaklaşık 1.5 kilometre yüksekliğine ulaşan buzullara kadar gitmişlerdir.[4] Buzullarında arasında yaşanan ısınma ile ortaya çıkan düzlüklerde kemik uçlu mızraklar ile mamut, at ya da geyik avlamışlardır. Yaz ve son baharda ise balık tutmuş ve orman meyveleri, fındık ve yenebilir bitkiler toplamışlardır.
Günümüzden 43,000 yıl kadar önce, iklim koşullarının elverişliliği ile 20-40 kişilik avcı-toplayıcı grupları halinde İtalya ve Güney İspanya’ya kadar göç etmişlerdir.[4] 38.000 yıl önce, sıcaklıklar düşmeye ve buzullar yeniden oluşmaya başlamıştır. Baskı altında kalan Aurignasyanlar, yaşamda kalmak için yeni yollar aramaya başlamışlardır. Bazıları İtalya ve Güneybatı Avrupa’ya (özellikle de bugünkü Fransa ve İspanya'ya) kaçmışlardır. 36.000 yıl kadar önce genetik olarak farklı olan Gravetyanlar, arta kalan Aurigyanların Merkezi Avrupa’daki yerlerini almışlardır.[5], [6] Gravetyanlar daha nitelikli fırınlanmış taş projektil şişlere (uçlara) sahiplerdi. Bu, kendilerine zor çevre koşullarında teknolojik üstünlük sağlamıştır. Bu nedenle daha da kuzey bölgelere kadar ilerlemişler ve 50° kuzey enleme kadar ulaşmışlardır. Sezonluk olarak 800 kilometre kadar bir mesafede at ve ren geyiği sürülerini takip etmişlerdir.[4]
Günümüzden 28.000 yıl kadar önce çevre sıcaklığı 4-8 derece kadar düşmüştür ve 22,000 yıl öncesinde son büyük buzulların oluşmasına neden olmuştur.[4] En soğuk aylarda sıcaklık, -10°C ila -15°C’ye kadar düşmüştür.[7] Yağış azalmış ve bitkilerin büyüme sezonları kısalmıştır.[4] Uç koşullarda buzulların yakınlarında yaşamayı başarabilen insanlar yaşarken, diğerleri konaklamalı, orman içi bölgelere ve güneyde bulunan vadilere yerleşmişlerdir.[8] Büyük hayvanların boyutları giderek küçülmüştür. Tavşanlar, dağ sıçanları ve kuşlar avlanmaya başlamıştır.[9]
Yiyecek kıtlığının hüküm sürdüğü dönemlerde nüfusun, 29.000 - 25.000 yıl öncesi arasında en düşük düzeylere indiği düşünülmektedir. Bu aralıkta insan nüfhttps://www.donsmaps.com/venus.html).un üçte birine kadar düşmüştür.[8] 20.000 yıl önce bu insanların boyları 6-8 santimetre kadar kısalmıştır.[4], [10] Bu, dönemde yaşanan beslenme sıkıntılarına işaret etmektedir. Beslenme yetersizliğinin diğer bir bulgusu olan dış striyasyonları (Lat: "enamel hypoplasia") erken üst paleolitik devirde %16 dolaylarından, 22,000 yıl öncesinde %29'a kadar yükselmiştir.[4]
Yapılan yeni çalışmada, 38,000 - 14,000 yıl öncesi, buzul çağının git gelleri arasında obez kadın heykelcikleri bir araya getirilmiştir.[11] Bu çerçevede, heykelciklerdeki obezitenin miktarının buzul gelişimi ile ilişkisi incelenmiştir. Bunu yapmak için iklim değişikliği ve buzullara yakınlıkları ile heykellerin bel-kalça ve bel-omuz oranları arasındaki ilişki incelenmiştir (bu heykelleri buradan görebilirsiniz). Ebatları ölçülemeyen ya da tamamlanmamış olan heykelcikler bu çalışmaya dahil edilmemişlerdir. Ölçümler, ImageJ isimli bir yazılım ile yapılmıştır. Yanlılığı ve karışıklığı önlemek için fotoğraflar rasgele kodlanmış ve ölçümler bağımsız bir kişi tarafından yapılmıştır. Veriler, ortalama olarak sunulmuştur
Şekil 1'de venüs heykelciklerinin buzullara yakınlıklarına dikkatinizi çekmek istiyoruz. Görselde, (A) panelindeki haritada son buzul doruklarının Weichselyan'a ilerlemiş hali gözükmektedir. Bu olay, yaklaşık 22,000 yıl önce yaşanmıştır. Venüslerin bulundukları yerler yıldız ile gösterilmiştir (38,000 - 22,000). Buzula yakın bölgelerde Venüs kümeleri bulunur (Kuzey Avrupa ve Rusya – mavi yıldızlar). Buzullardan uzak Venüs heykelcikleri Güney Avrupa’dadır (İtalya, Fransa ve İspanya- kırmızı yıldızlar).
(B) panelinde, buzul çağında (<22,000; kırmızı semboller) ve buzul çağından sonra (21,000 - 14,000; mavi semboller) kalça-omuz oranları görülmektedir. Buzullara göre göreceli alanlar solid (kapalı) ya da net (aralıklı) olarak gösterilmiştir.
(C) panelinde, buzul çağında (<22,000; kırmızı semboller) ve buzul çağı sonrası (21,000 - 14,000; mavi sembolleri) bel-kalça oranı görülmektedir. Buzullara göre göreceli alanlar solid (kapalı) ya da net (aralıklı) olarak gösterilmiştir. Veriler, tüm heykelçiklerinin ortalama oranlarını ifade etmektedir.
Artan buzul çağında, buzula yakın heykelcikler (Kuzey/Merkezi Avrupa ya da Rusya) daha geniş kalça-omuz (Şekil 1B) ve bel-kalça oranlarına (Şekil 1C) sahiptiler (Çizelge S1’i desteklemektedir). Aynı şekilde buzulların geliştiği devrin heykelciklerinin oranları daha büyük bulunmuştur. Bireysel olarak heykelcikler ile bel-omuz ile bel-kalça oranları arasında pozitif korelasyon bulunmuştur (Şekil 3).
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Tartışma
Venüs heykelcikleri insanlığın yaratmış olduğu en anlamlı ve en erken sanatsal eserlerdir. Belirgin cinsel özellikleri ile bereket ve güzelliğin sembolü olarak yorumlanırlar. Görsel olarak da tanrıça olarak kabul edilirler. Büyüklükleri ise el büyüklüğündedir (6 - 16 cm). Mamut dişi, boynuz ya da nadiren kilden yapılmıştır. Bazıları kolye olarak da taşınmıştır. Mamut dişinin ve litik heykelciklerinin yüzeysel parlaklığı (patina) kendilerinin kuşaklar ötesinde kullanıldıklarını göstermektedir.
Araştırmacılar, bu heykelciklerin buzullara yakın yaşayan genç kadınlara bedensel bir ideal olarak hizmet ettiklerini düşünmekteler. Bu hipotezi ispatlamak için, geç paleolitik heykelciklerin ölçülerini incelediler. Obezitenin, çocuk doğurma yaşında olan kadınlarda besinsel strese karşı koymak için kültürel normatif uygulama olabileceğini öngörmekteler.
Fotoğraflar, buzullara yakın heykelciklerin daha obez olduklarını göstermektedir (Şekil 1-3). Beden ölçüleri, özellikle de artan buzul çağında daha fazla bulunmuştur. Havaların ılımanlaşmasıyla, ölçüler de azalmaktaydı. Buzul çağının doruğu (22,000 yıl önce), bedenlerin inceldiği iklimsel dönüm noktasıdır (özellikle Güney Avrupa’da).
İnsanlar, heykelcikleri yiyecek kıtlığında obez yaparken, yiyecek bolluğunda zayıf yapmışlardır. Bu düşünceye tinsel ya da büyüsel anlamlar da yüklenmiştir. Çocuk doğurma yaşına ulaşan kadınlar heykellere bakarak kilo almaya çalışmışlar ve böylece üreme başarılarını da artırmışlardır. Çünkü o dönemde "sağlıklı anne" algısı bu biçimdeydi: Obezite, gebelikte enerji sunacaktır, emzirmeyi destekleyecektir ve soğuğa karşı koruyacaktır.
Buzul çağı sırasında obezite, özellikle 49° - 52°. enlemlerde kadınlar için önemli olmuştur. Obezitenin teşviki, neslin devamını sağlamaktaydı. Bir bebeği memeden ayıracak duruma getirmek, iki kış geçirmeyi gerektirmekteydi. Bu da dayanıklı olunması şartını beraberinde getirmiştir.
Kadınların erkeklere göre daha fazla yağa ihtiyacı vardı. Adet için %17 oranında yağ gerekliyken, %22 yağ ise ideal gebeliği desteklemekteydi. Yiyecek kıtlığının olduğu dönemlerdi, oysa, ortalama boydaki bir kadın gebeliğini sürdürebilmek ve üç ay kadar emzirebilmek için 16 kg yağa ihtiyaç duymaktadır.[11] Düşük yağ depoları adet kesilmesine ve sütün kesilmesi durumunda yeni doğan ölümüne neden olmaktadır.[11]
Bu çalışmanın kısıtlarından birisi, ölçümlerin fotoğraflardan yapılmış olmasıdır. Bu ölçümler, gerçek çevresel ölçümler değildi. Heykelciklerin kesin yaşlarının belirlenmesi bazı durumlarda mümkün olmamıştır, çünkü bazı durumlarda yaş tahminleri üslupsal özelliklere göre yapılmıştır. Güneye göçün kendisi de heykelciklerin incelmesine neden olmuş olabilir. Özellikle İspanya’da kültürel değişim, etnik alt grupların varlığı ya da iklimsel stresten bağımsız başka değişiklikler de bundan sorumlu olabilir.
Sonuç
Özetle, bu araştırmada, çevresel faktörler ve beslenmeye dair stres, heykelciklerin dış görünüşleri ile ilişkili bulunmuştur. Çevresel strese bağlı olarak toplayıcı-avcı kadınlar bu değişime tabi olmuşlardır, çünkü nüfusları ve boyları azalmıştır. Bu tehlike karşısında, özellikle sorunlu bölgelerde ve neslin tükenmek üzere olduğu yerlerde, heykelcikler çare olmuştur. İdeolojik unsurlar olarak doğurganlıkları artmış, anne ve bebeğin hayatta kalmaları sağlanmıştır. Sanatın estetiği sağlığa olumlu katkılarda bulunmuş ve kötüleşen iklim koşullarının aşılmasını sağlamıştır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 7
- 6
- 5
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Obesity | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. O. Soffer, et al. (2015). The “Venus” Figurines. Current Anthropology, sf: 511-537. doi: 10.1086/317381. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. A. Bray. (2009). History Of Obesity. John Wiley & Sons, Ltd, sf: 3-18. doi: 10.1002/9780470712221.ch1. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Cortés-Sánchez, et al. (2019). An Early Aurignacian Arrival In Southwestern Europe. Nature Ecology & Evolution, sf: 207-212. doi: 10.1038/s41559-018-0753-6. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e f g B. M. Holt, et al. (2008). Hunters Of The Ice Age: The Biology Of Upper Paleolithic People. American Journal of Physical Anthropology, sf: 70-99. doi: 10.1002/ajpa.20950. | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. Bicho, et al. (2017). Early Upper Paleolithic Colonization Across Europe: Time And Mode Of The Gravettian Diffusion. PLOS ONE, sf: e0178506. doi: 10.1371/journal.pone.0178506. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Q. Fu, et al. (2016). The Genetic History Of Ice Age Europe. Nature, sf: 200-205. doi: 10.1038/nature17993. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. H. V. Andel, et al. Neanderthals And Modern Humans In The European Landscape During The Last Glaciation: Archaeological Results Of The Stage 3 Project. (1 Ocak 2003). Alındığı Tarih: 1 Ocak 2021. Alındığı Yer: University of Southampton | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b A. Maier. (2018). Population And Settlement Dynamics From The Gravettian To The Magdalenian. Semantic Scholar. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. C. Stiner, et al. (1999). Paleolithic Population Growth Pulses Evidenced By Small Animal Exploitation. Science, sf: 190-194. doi: 10.1126/science.283.5399.190. | Arşiv Bağlantısı
- ^ V. Formicola, et al. (1999). Evolutionary Trends Of Stature In Upper Paleolithic And Mesolithic Europe. Journal of Human Evolution, sf: 319-333. doi: 10.1006/jhev.1998.0270. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c R. J. Johnson, et al. (2021). Upper Paleolithic Figurines Showing Women With Obesity May Represent Survival Symbols Of Climatic Change. Obesity, sf: 11-15. doi: 10.1002/oby.23028. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 18:41:27 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9820
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.