Un Kurtları, Mikroalgler ve Mantar Proteinleri Geleceğin Gıdaları Olabilir!
Kurtçuk ve Su Yosunu Yemek, Küresel Gıda Krizine Çare Olabilir mi?
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Bir tabak kurtçuk yeme fikri büyük çoğunluğumuz için kabul edilebilir olmaktan uzaktır; hatta bir çoğumuz, yukarıdaki görsele bakmakta bile zorlanırız. Bir şeyin besin değerinin yüksek olması, onu yemeyi kabul etmemiz için yeterli değildir. Ancak alışık olduğumuz beslenme düzeni geleneksel tedarik yöntemlerinin küresel ısınma, salgın hastalıklar, susuzluk gibi nedenlerle sonsuza kadar sürdürülebilir olması mümkün görünmemektedir. Bu nedenle bilim insanları, besin değeri yüksek, düşük maliyetli ve çevreye uyumlu alternatif gıdalar üzerinde çalışmalar yürütmektedir.
Cambridge Üniversitesi araştırmacıları, Mayıs 2021 tarihinde yayımladıkları çalışmada "geleceğin gıdaları" olarak tanımladıkları mikroalg, mikoprotein (insanların tüketimi için mantardan üretilen bir protein ürünü) ve un kurdunu; besin değerleri, üretim süreçlerinin faydaları bakımlarından inceleyerek, "besleyici ve sürdürülebilir gıda" olarak tanımlamıştır.[1] Araştırma, ayrıca bu ürünlerin üretim ve tüketiminin avantajları ve önündeki engelleri de incelenmiştir.
Geleneksel Gıda Üretimine Alternatif Neden Gerekiyor?
Araştırma, geleneksel üretim ve tedarik yöntemlerine bağlı kalmanın riskli olduğunu, zira bu yöntemlerin insanların kontrolü dışında gelişen bir çok faktör tarafından kesintiye uğradığını ortaya koymuştur. COVID-19 esnasında yaşanan, devletlerin uyguladığı seyahat kısıtlamalarının dünya çapında yarattığı tedarik sıkıntısı bu konudaki önemli bir zafiyetin görülmesini sağladığı; bununla birlikte Kuzey Amerika'da yaşanan kuralık ve yangınlar, Afrika'daki domuz vebasının Asya ve Avrupa'daki domuzlar üzerindeki etkisi, Doğu Afrika'daki çekirge istilaları ve iklim değişikliğinin bu tehditleri arttıracağı vurgulanmıştır.
Araştırmada geleneksel yöntemlerle yapılan hayvansal ve bitki bazlı gıdaların üretimi incelenmiş ve her iki yöntemin de zayıflıkları ortaya konmuştur. Bitkisel beslenmenin bir çok biyolojik olmayan mutlak faktörlerden (toprak ve atmosferdeki değişimler), iç ve dış asalaklar, patojenler ve tarımsal üretimi etkileyen bir çok faktörden etkilendiğini, hayvansal gıda üretiminin ise hayvanların beslenmesi için gereken damarlı bitkilere bağımlılık gibi bir çok risk ve belirsizlik karşısında korunaksız olduğu, üretim çiftliklerinde çok sayıda hayvanın bir arada tutulmasının patojen mutasyon oranını ve canlılara ait diğer riskleri yükselttiği, tipik üretimde konsantre besleme yöntemleri nedeniyle hayvanların iskelet zayıflığı, deformasyonu ve prematüre kesimi risklerini doğurduğu belirtilmiştir.
Söz konusu çalışma, bitkisel ve hayvansal beslenmenin kesintisiz devamlılığına odaklanmış olup, bir beslenme çeşidinin diğerine oranla (çevresel ve insan sağlığı açısından) daha iyi olup olmadığı gibi diğer hususlar çalışmanın konusu dışındadır. Bu nedenle bitkisel ve hayvansal ürün tüketimi birlikte ele alınmış, her ikisinin de devamlılık açısından zayıflıkları irdelenmiştir.
İzah edildiği üzere hem bitkisel hem hayvansal beslenmede uygulanan üretim yöntemleri birçok zafiyeti barındırmakta, her iki yöntem de dünya için yeterli gıdayı kesintisiz hızlı ve yeterli seviyede üretmekte yetersiz kalmaktadır. Dolayısı ile mevcut riskleri barındırmayan, iklim değişikliği, tarım zararlıları ve hastalıklardan kötü etkilenmeyecek yeni bir besin tedarik zincirinin benimsenmesi elzemdir.
Üretimin ve tedarikin kesintisiz ve yeterli olması esaslı bir husustur; zira yetersiz beslenme, istikrarla devam eden bir insanlık sorunudur. Dünyada iki milyar insanın gıdaya güvenli erişimi bulunmamakta, 690 milyondan fazla kişi yetersiz beslenmekte ve 340 milyon çocuk, mikrobesin yetersizliğinden mustarip durumdadır.
Geleceğin Gıdaları Neler Olabilir?
Araştırmacılar küresel gıda sorununun Spirulina (bir tür deniz yosunu), klorella (tek hücreli tatlı su yosunu), karasinek gibi bazı haşerelerin larvaları, mikoprotein (mantardan üretilen bir protein) ve şeker yosunu gibi mikroalgların yetiştirilmesi ile sona erdirilebileceği görüşünde.
Bu gıdalar yüksek besleyicilikleri ve sürdürülebilir olmaları nedeniyle halihazırda oldukça ilgi görmektedir. Bu gıdalar şehirlerin içinde küçük ölçekli birimlerde kompakt olarak yetiştirilebileceği gibi, izole topluluklarda örneğin küçük adalarda dahi yetiştirilmeye elverişlidir. Yerel olarak yetiştirilen bu ürünler "çok merkezli gıda ağları" kurulmasına, yerel ve kesintisiz üretime olanak verecek ve böylelikle küresel tedarik zincirlerine bağımlılığı azaltacaktır.
Araştırmacılar, farklı gıda üretim sistemlerine dair yayımlanan 500 farklı araştırmayı inceleyerek, kapalı ortamda yapılacak üretimlerde çevresel riski düşüren, besleyici ve en ümit verici üretimin mikroalg foto biyoreaktörleri (mikroorganizmaları yetiştirmek için kullanılan ışık kaynakları) ve haşere yetiştirme seraları olduğu kanaatine vardılar.
Bu modüler birimler döngüsel ekonomiyi de teşvik edecek, sürdürülebilirlik anlamında kaynakları sistemin içinde tutmaya yardımcı olacak. Örneğin haşere larvası yetiştirme merkezlerinde organik atıklar, sineklere gıda olarak kullanabilecek.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Kapalı modüler tesislerde kullanılacak yapay ışık, tarım ürünlerinden mantarlara kadar bir çok gıdanın aynı anda üretilebilmesine de olanak verecek. Modüler birimlerde toprak ve iklime uygunluk sorunu olmayacak yani gıdalar ana vatanlarından farklı yerlerde de yetiştirilebilecek.
Geleceğin Gıdalarını Nasıl Yiyeceğiz?
Küresel krize çare olsa dahi bir avuç kurt ya da yosun yeme fikrine alışmak kolay görünmüyor. Neyi gıda olarak kabul ettiğimiz aslında oldukça kültürel temelli. Belki de bir çoğumuz COVID-19 salgını başlayana kadar yarasa ve pangolin gibi hayvanların yenebildiğini aklına dahi getirmezdi. Esasen Asya ve Afrika'nın bazı bölgelerinde yosun, böcek ve kurt gibi gıdalar zaten tüketiliyor. Ancak eklembacaklıların yenmediği coğrafyalarda bu algının bir günde değişmesi de mümkün görünmüyor.
Neyse ki bu gıdaları bütün halinde tabağımızda görmemiz gerekmeyecek: Araştırmacılar, bu zorluğun, geleceğin gıdalarını makarna hamburger, protein barları gibi besinlerin içeriklerine eklemek sureti ile aşılabileceği kanaatinde. Muhtemelen oldukça lezzetli bir hamburgerin içinde un ya da toz hainde karıştırılmış olarak yiyeceğimiz larvaları görmeyeceğimiz ya da tadının ayırdına varamayacağımız için rahatsızlık duymayacağız. Araştırma grubundan Dr. Asaf Tzachor şöyle diyor:
Sadece yosundan yapılan bir yemeğin geleneksel yeme düzenimizin yerini alması muhtemel görünmüyor; ancak gerekli bir gıda takviyesi olarak kullanılabilir. Beslenmemiz geleneksel metotlarla üretilen meyve, sebze ve kuru baklagiller gibi bazı geleneksel gıdalara bağlı kalmaya devam edecek ancak tükettiğimiz gıdaları çeşitlendirmek gelecekteki değişikliklerden etkilenmeyecek bir beslenme düzeni sağlayabilir. Geleneksel toplum köşeye sıkışmış durumda. Gıdaya üretiminde benimsenen geleneksel yaklaşım verimi dayanıklılığa tercih etmekte. Gelecekte milyarlarca kişiye sürekli, güvenli ve sürdürülebilir gıda sunabilmek için bu yaklaşımın hemen şimdi değişmesi gerekiyor.
Spirulina şimdiden bir çoğumuzun aşina olduğu bir besin takviyesi haline geldi, şeker yosunu da bazı bölgelerde deniz mahsulleri yemeklerinin içinde yer almaya başladı. Bakalım larva ve un kurdunun yeme sistemimize dahil olması ne kadar zaman alacak.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Science Focus | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Tzachor, et al. (2021). Future Foods For Risk-Resilient Diets. Nature Food, sf: 326-329. doi: 10.1038/s43016-021-00269-x. | Arşiv Bağlantısı
- S. Montanari. Maggots And Algae Could Be The Sustainable Snacks Of The Future. (15 Mayıs 2021). Alındığı Tarih: 3 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Popular Science | Arşiv Bağlantısı
- University of Cambridge. Kelp, Maggots And Mycoprotein Among Future Foods That Must Be Mass-Farmed To Combat Malnutrition. (13 Mayıs 2021). Alındığı Tarih: 3 Temmuz 2021. Alındığı Yer: University of Cambridge | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:47:41 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10673
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.