Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2019 48 dk.

Uyku, birçok hayvan türünde ortak olarak paylaşılan bir özelliktir. 2012 itibariyle Türkiye’de doğan bebeklerin ömür uzunluğu beklentisi ortalamada 75 yıl civarıdır. Bu kadar yaşayacak insanların ortalamada 25 yıllarını gözleri ve algıları kapalı bir şekilde, uyku halinde geçireceklerini düşünürsek, uykunun türümüz için ne kadar önemli olduğunu fark etmek mümkündür. Sadece türümüz için de değil… Neredeyse beynin ilk evrimleştiği zamanlardan beri çeşitli uyku formları da canlılara eşlik etmiştir. Bu durumda, eğer ki evrimsel tarihimizi aydınlatmak, beyinlerimizin nasıl çalıştığını anlamak ve kendimizi daha iyi tanımak için uykunun nasıl evrimleştiğini ve neden var olduğunu anlamamız gerekmektedir. Günümüzde uykunun hem evrimine, hem de canlılardaki işlevine yönelik çok kapsamlı ve çok yönlü birçok araştırma yürütülmektedir. Bu yazıda, güncel uyku araştırmalardan bazı örnekler ve sonuçlar sunarak sizlere sadece uykuyu, evrimini ve hayatımızdaki yerini anlatmakla kalmayacağız; aynı zamanda uykuyla yakından ilişkilendirilen birçok ilginç konuyu (örneğin rüyaları, uyku sırasındaki düşme hissinin neden yaşandığını, vb.) en temel düzeyde ve basit bir dille anlatmaya çalışacağız. Umarım faydalı olacaktır.

Eğer ki uykuyu anlamak istiyorsak, öncelikle onu tanımlamamız gerekmektedir. Ancak biz insanlar da dâhil olmak üzere binlerce farklı hayvan türünün her gün saatlerce yaptığı bu davranışı tanımlamanın çok da kolay olmadığı görülecektir. Merriam-Webster sözlüğü uykuyu “gözlerinizin ve bilincinizin kapalı olduğu doğal dinlenme hali” olarak tanımlamaktadır. Bu daha ziyade halka yönelik ve bilimselliğe pek de ağırlık vermeyen bir tanımdır. Türk Dil Kurumu ise bu olguyu “Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu” olarak tanımlamaktadır. Bu tanımın özellikle “her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı” kısmının aslında bir yanılgı ve hata olduğunu yazının ilerleyen kısımlarında göreceğiz. Bu hatadan biraz daha arındırılmış ve biraz daha bilimsel bir tanım, Macmillian tarafından basılan Öğrenciler İçin Sözlük’te bulunabilir: “Uyku, bilinç düzeyinin değiştiği, duyusal aktivitenin ve neredeyse tüm istemli kasların baskılandığı doğal olarak kendini tekrar eden bir durumdur.”

353
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Aralık 2022 26 dk.

Ad hominem argümanları, doğrudan bir argüman yerine, argümanın kaynağı olan birey veya gruplara yönelik kişisel ve dolaylı bir saldırı yapıldığında meydana gelir. Basit bir alaycı isim takmaktan, daha karmaşık retorik tekniklerine kadar uzanan birçok türü vardır. Bu çerçevede bir ad hominem argümanı örneği, bir kimsenin dikkat çektiği bir noktayı düzgünce ele alıp cevap vermek yerine bu kimseye küfretmeyi veya içinde bulunulan siyasi/ekonomik duruma yönelik bir eleştiri getirildiğinde bu eleştirilerin hangi lobinin etkisiyle ortaya çıktığını sormayı içerir.

Ad hominem argümanlar, çeşitli alanlarda yürütülen resmi ve gayri resmi tartışmalarda yaygın şekilde kullanılmaktadır ve bu nedenle anlaşılması son derece önemlidir. Makalemizde ad hominem argümanları ve türleri hakkında daha fazla bilgi edinecek, bu argümanlara düzgün bir şekilde cevap vermek için neler yapabileceğinizi göreceksiniz.

239
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cansu Yazıcı
Cansu Yazıcı
126K UP
Yazar 6 Şubat 2021 3 dk.

Periyodik cetvelin dördüncü periyodunun 3A grubunda yer alan Galyum elementinin sembolü "Ga", atom numarası 31 ve atom ağırlığı ise 69.723'tür. Erime noktası 302.91 K (29.76°C veya 85.57°F) ve kaynama noktası ise 2477 K (2204°C veya 3999°F) olarak ölçülmüştür. Oda sıcaklığında katı fazda bulunmaktadır.[1]

Galyum bir geçiş sonrası metaldir. Geçiş sonrası metaller, periyodik tablodaki geçiş metalleri ile metaloidler (metal olmayanlar) arasında bulunan metal elementlerdir. Galyum, gümüşi beyaz renge sahiptir ve bıçakla kesilebilecek kadar yumuşaktır. Yüzeysel oksidasyon nedeniyle mavimsi bir renk alabilir.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Görkem Bakırcı
Yazar 6 gün önce 35 dk.

Bilim, etik kaygılar dikkate alınmadığı durumlarda çok tehlikeli olabilir ve amacından kolayca sapabilir. Bilimsel metodları kullanan bilim insanları, etik ihlalleri temel almadıkları durumlarda korkunç deneyler ve ihlaller yapabilirler. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, bilimi ve toplumu bilimsel araştırmalarda kötüye kullanılan deneyler, sahte araştırma raporları, mesleki kıskançlık, rekabet veya bilimsel fonların kötüye kullanılması gibi suistimallerden korumak için çok sayıda etik düzenleme geliştirilmiştir. Çeşitli bilimsel birlikler, dernekler, akademiler, üniversiteler ve bilimle ilgili diğer kurumlar, biçim ve içerik açısından geniş bir çeşitlilik ortaya koyan etik standartları benimsemiştir. Bazıları genel etik davranış ve sorumluluk ilkelerine dayanır, diğerleri disiplinlere özgü mesleki görevlere atıfta bulunur.

Bilim; sonsuz bir arayış ve merak, bilinmeyen sulara yapılan zorlu ve tehlikeli yolculuk, içinde yaşadığımız evreni anlamak ve bilmek için girişilen bir sorgulamadır. İnsanı en uzak kıtalara, vahşi yerlere, Ay'a bile götürmüştür bu arayış.

12
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ege Can Karanfil
Çeviren 22 Nisan 2021
Okyanus ve bulutların, güzel gezegenimiz Dünya üzerindeki bu nefes kesici görüntüsünde, gündüzün geceye geçişinin ani ve keskin sınırları yoktur. Bunun yerine, gölge çizgisi yayılır ve alacakaranlık olarak deneyimlediğimiz karanlığa kademeli şekilde geçilir. Güneş sahneyi sağdan aydınlatırken, bulutların tepeleri gezegenin atmosferinin en alt katmanı olan tozlu troposferden süzülen hafifçe kırmızılaşmış güneş ışığını yansıtıyor. Gün batımının üst kenarı boyunca görülebilen berrak bir yüksek irtifa katmanı, mavi renkli Güneş ışığını saçmakta ve uzayın karanlığında kaybolmaktadır. Bu görsel, 211 deniz mili yükseklikte yörüngede dönen Uluslararası Uzay İstasyonundan 2001 yılı Haziran ayında çekildi. Ama şimdi, Dünya gezegeninin yaşamsal belirtilerini kontrol edebilirsiniz.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kadir Biberoglu
2 gün önce
Uçaklarda neden arabalardaki gibi 3 noktalı emniyet kemeri yok? Bu bilgiye internetten kolay bir şekilde ulaşılabilir aslında ama sizin videolarınızdan dinlemeyi çok isterdim. Ayrıca geçmiş yaşanılan deneyimler, uçağın tepe takla gelme ihtimali gibi videoda kullanılacak ihtimaller silsilesi ilgi çekebilir malum havacılık biraz ilgi çekiyor. Düzenli takipçinizim, sayenizde çok şey öğrendim.
-Kadir biberoğlu

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Mayıs 2019 16 dk.

Bizler, üzerinde yaşadığımız Dünya'yı, barındırdığı karalar, içilebilir sular ve akciğerlerimize doldurabildiğimiz oksijen dolu atmosferi nedeniyle Evren'de bizler için var olabilecek tek ve kusursuz yaşam alanı olarak görmeye alışığız. Bu düşüncenin kaçınılmaz gibi gözüken sonuçlarından biri de bu çevrenin tam da bizlere uygun şekilde var edildiğini varsayma... Ancak bu varsayım (ve temel aldığı düşünce), baştan sona ve tamamen hatalı. Bunu, büyük bilimkurgu yazarı Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi'nde harika bir şekilde anlatıyor:

Şimdi hayal edin, bu durum bir su birikintisinin bir sabah uyanıp düşünmeye başlaması gibidir: "Bulunduğum bu dünya ilginç bir yer -bulunduğum bu delik ilginç bir delik- tam bana göre, öyle değil mi? Aslında bana şaşılacak kadar uyuyor, beni içinde barındırmak için yapılmış olmalı!" Bu öyle güçlü bir düşüncedir ki, güneş gökyüzünde yükselip hava ısınırken, su birikintisi de giderek buharlaşıp küçülür, küçülür ama o telaş içinde her şeyin iyi olduğuna inanmaktadır, çünkü bu dünyanın amacı kendisini içinde barındırmaktır, onu içinde barındırmak için kurulmuştur. Bu yüzden, su birikintisinin kaybolma noktasına geldiği an onu çok gafil avlar...

110
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Prof. Dr. Bayram Tekin
Yazar 11 Ocak 2020 6 dk.

1845 yılında Michael Faraday, manyetik alan içine gömülmüş malzemelerin bazılarının içinden ışık geçerken, ışığın manyetik alandan etkilendiğini fark etti. Daha spesifik olarak tanımlamak gerekirse Faraday'ın fark ettiği şey, ışığın elektromanyetik alan içinde "titreştiği düzlemi" keşfetmek oldu. Yani ışığın bu alan içinde "döndüğünü" fark etti. Bu, ışık ile elektromanyetizma arasında bir ilişki olduğuna yönelik ilk gözlemdi.

1862 yılına geldiğimizde Faraday, manyetik alanın ışık üzerinde herhangi bir doğrudan etkisi olup olmadığını göstermeye çalıştı. Ne var ki tüm denemelerine rağmen, kendi sözleriyle "tek bir adet dahi gösterilebilir etkiye" rastlamadı. Ancak çok geçmeden, yanıldığı ortaya çıkacaktı. 1870 yılında James Clark Maxwell, ışık saçan kaynaklar ve parçacıklar ile ilgili olarak şunları yazıyordu:

92
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Orçun Deniz Can
İnceleyen10 6 saat önce
Metacritic'ini, IMDb puanını bilmem ama Türkçe dilinde izlemeyi geç, Türkçe altyazıyla bile izlemedim(b1 ingilizcem var)ama beni çok etkiledi ve neden bilmiyorum ama hayatın anlamını bir kez daha sorgulamaya itti.

Aklımda deli sorular ve tek emin olduğum bu filmin bir harika olduğu ve Mena Suvari'nin dünyadaki en güzel kadın olduğu.

"Man,oh man."
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : American Beauty
Yönetmen: Sam Mendes
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Halis Gönül
Alıntıyı Ekleyen 20 saat önce
Cezaevi müdürüyle gardiyanlar bağlı bulundukları dinin esasını bilmiyorlardı ama papazın kesinlikle doğru söylediğine inanıyorlardı.Dine dayanmasaydılar, şimdi olduğu gibi,tam bir vicdan rahatlığıyla insanlara acı çektirmek zor,belki de büsbütün imkansız olacaktı.Mahkumların çoğu da dine inanan bu insanların nasıl aldatıldığını gören,içinden dinle alay eden birkaçı dışında, bütün bu yaldızlı kutsal resimlere,kumlara,kaselere,cüppelere, haçlara inanıyorlardı.Çünkü burada olmasa bile yarın öbür dünyada yüzde yüz bunun kendilerine yararı olacağına inanıyorlardı.
Kaynak: Diriliş
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Cehennem, diğer insanlardır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
32
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Eser
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
Eseri Ekleyen 6 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close