Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Ocak 2020 4 dk.

Bu fotoğrafa iyi bakın. Bu, Güneş'imizin yüzeyine ait bugüne dek çekilmiş en yüksek çözünürlüklü fotoğraf. Fotoğrafın sol kenarından sağ kenarına kadar olan genişliği, yaklaşık olarak 3 Dünya çapı kadar. Güneş'in yüzeyinde gördüğünüz ve tanecik (literatürde bulgurcuk) adı verilen yapıların her birinin yüzey alanı, yaklaşık olarak Türkiye'nin yüz ölçümü kadar! Bu öylesine detaylı bir fotoğraf ki, Güneş yüzeyinde 30 kilometre gibi astronomik anlamda ufacık mesafelerdeki özellikleri bile ayırt etmemiz mümkün!

Fakat belirtmekte fayda var, Güneş'in yüksek çözünürlüklü fotoğrafları önceden de çekiliyordu. Örneğin NASA'nın High Resolution Coronal Imager (Hi-C) adlı ultra-keskin teleskobu, 70 km çapında bir alanı dahi görüntülemeyi sağlıyor. Bu da Güneş'in %0.01'i anlamına geliyor! Dolayısıyla tek fotoğraf bu değildir.

46
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Hilal Cimbat
Hilal Cimbat
32.5K UP
Uyarlayan 1 Ağustos 2019 2 dk.

26 Nisan 1986'da, günün erken saatlerinde, Çernobil'in 4 numaralı reaktöründe meydana gelen patlama dünyanın en kötü nükleer kazası olarak akıllara kazınmış ve büyük yaralar açmıştı. Mayıs ayı başlarında 120,000'ne yakın insan Çernobil'in etrafındaki yaklaşık Gaziantep büyüklüğündeki "Çernobil Yasaklı Bölgesi'nden" tahliye edildi. Bu alan günümüzde de terk edilmiş durumda.

Radyasyon korkutucu elbet, akla direkt atom bombalarını, mutasyonları ve kanseri getiriyor. Fakat toprak ve kayalardan gelen doğal radyoaktiviteye sürekli maruz kaldığımızı unutmayalım. Yaptığımız hava yolculukları bile bizi uzaydan gelen radyasyona maruz bırakıyor. Radyasyonun en yoğun olduğu "sıcak noktaları" haricinde kalan Çernobil Yasaklı Bölgesi'ni ziyaret eden turistler radyasyon dozlarında küçük bir artış deneyimlerler ancak bu, Ukrayna'ya uçuşlarında aldıkları kozmik radyasyon dozuna benzer bir miktardadır! Yani Çernobil Yasaklı Bölgesi, ziyaretçiler sağduyulu davrandığı sürece bir şekilde bağlı olarak son derece güvenlidir.

68
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Nisan 2011 23 dk.

Trilobitler, evrimin en nadide ve ilgi çekici örneklerinden birçoğunu bünyelerinde taşıyor olmalarına rağmen, birçok sefer bilim düşmanları tarafından evrime karşı birer araç haline getirilmeye zorlanıyorlar. Tabii ki neredeyse her zaman tutarsızlık abidesi olan bu girişimler, trilobitlerle ilgili gerçekleri değiştirmeye asla yeterli olmayacak. Ancak özellikle trilobitlerin gözleriyle ilgili birçok hatalı bilgiyi bu makalemizde düzeltmek ve sizlere bu hoş canlıları tanıtmak için bazı önemli bilgiler vermek istiyoruz.

Trilobitler, Dünya'mızın antik sularında 520 milyon yıl kadar önce yaşamış olan sert kabuklu, segmanlı vücutlara sahip baş döndürücü hayvanlardır. Dinozorların evrimleşmesinden çok önce soyları tükenmiştir ve Paleozoik Çağ'ın anahtar öneme sahip hayvanlarından birisidirler. Bu çağ, basit vücut planlarına sahip canlılardan karmaşık canlıların evriminin yaşandığı ve dolayısıyla günümüz yaşantısının ortaya çıkması konusunda belkemiği olan sayısız canlının evrimleştiği dönemdir. Bu açıdan, trilobitlerin evrimlerinin incelenmesi, basitten karmaşığa giden evrimsel sürecin önemli bir basamağını aydınlatmamızı sağlamaktadır. Gerçekten de, bugüne kadar trilobit evrimi üzerine yapılan tüm araştırmalar, evrimsel biyolojinin temellerinin oluşturulmasında önemli roller oynamıştır ve bu açıdan her biri çok önemlidir.

101
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
193.5K UP
Çeviren 13 Kasım 2020
Dün sabah, Dünya gezegenininde erken saatte kalkanlar, gökyüzü aydınlanırken ve henüz şafak sökmemişken doğu yönünde Hilal ile karşılaştılar. Syracuse, Sicilya, İtalya’daki Ortigia Adası’ndan alınan bu görüntü, gün doğmadan hemen önce Güneş ışığı ile aydınlanmış ince hilali yakaladı. Dünya’nın göklerinde, Güneş’ten uzaklarda hiç dolaşmayan iç gezegenler Venüs ve Merkür, bu sakin deniz manzarasını paylaşıyorlar. Aynı zamanda bu karede, Ay’ın ve gezegenlerin sağ üstünde parlak yıldız Spica görülüyor. Başak Takımyıldızı’nın alfa yıldızı olan Spica, Dünya’nın göklerinde geceleyin görülen en parlak 20 yıldızdan biri. Yarın Ay yeniay evresinde olacak. Ay’ın karanlık diski, önümüzdeki hafta boyunca Dünya gezegeninde çoğunlukla karanlık geceler olacağı anlamına gelir. Yıllık Aslan Göktaşı Yağmuru’nu izlemek için iyi bir şans.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Haziran 2021 1 sa.

Bilim dendiğinde aklımıza deneycilik (empirizm) gelir; çünkü deney yapmak, bilimin temelinde yatar.[1] Newton, Galileo, Curie, Einstein, Darwin gibi isimler; sanrılar, şahitlik veya vahiy gibi araçlarla kendilerine "bilgi aktarılması" yoluyla değil, gözlem, deney ve muhakeme yoluyla gerçekleri ortaya çıkarmayı başarmışlardır. Bunu yapabilmelerini sağlayan şey, Evren'e "bilim" dediğimiz perspektiften bakıp, onun metodolojisine uygun sorular sorup, onun araçlarını kullanarak, bu sorulara dürüst cevaplar aramaları olmuştur. Büyük fizikçi Max Planck, meşhur bir şekilde şöyle der:

Deneyciliğin (empirizm) bilimin temelinde yattığı açıktır; ancak bilim, sadece laboratuvarda yapılan deneylerden ibaret de değildir. Eğer öyle olsaydı, teorik fizik, antropoloji ve sosyoloji gibi sahaları bilimin dışına itmemiz gerekirdi. Öyleyse bilimin sınırlarını nasıl çizeriz? Onu nasıl tanımlarız? Bilimin uygulama alanı ne olmalıdır?

152
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce Ankara₺310,00 - ₺450,0020 Aralık
Jeolojik Çağlar Sunumu ve MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi
20 Aralık 2025 10:30 tarihinden 20 Aralık 2025 16:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Jeolojik Çağlar Sunumu ve MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi etkinliği 20 Aralık 2025 tarihinde saat 10.30’da başlayacaktır. 


Etkinlik 45 dakikalık 2 oturum sunum ve bir gezi halinde yapılacaktır. 



Etkinlik Konuları ve Planı:

1. Jeolojik Çağlar

2. MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi

Konuşmacı: Dr. Babür Erdem, Evrim Ağacı Ortak Kurucusu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir ve bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde arılar ve davranışları üzerine araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Etkinlik, 30 kişilik kontenjan ile sınırlıdır. 30 kişiye ulaşılması durumunda kayıtlar kapanacaktır. Kontenjan dolduktan sonra yatırılan ücretler iade edilecektir.

Fiyatlandırma Bilgisi:
Dersler, öğrenci ve tam olmak üzere iki fiyatlandırmaya tabi olacaktır. Aktif olarak bir eğitim kurumunda öğrenim gören kişiler “öğrenci” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Diğer kişiler ise “tam” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır.
Ayrıca bankanıza bağlı olarak İYİZİCO üzerinden etkinliklerimize taksit imkânı bulunmaktadır.

Sunum Bilet Öğrenci: 310 ₺

Sunum Bilet Tam: 450 ₺
Gezi Bilet: 400 ₺

Devamını Göster
9
2 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 17 Ocak 2014 22 dk.

1769-1832 yılları arasında yaşamış olan ve Berkeley Üniversitesi'nden Dr. Ben Waggoner tarafından tarihin şüphesiz en parlak zekalarından biri olarak nitelenen ve Darwin'in Evrim Teorisi'ni geliştirebilmesini sağlayacak temellerden birini keşfeden Jean Léopold Nicolas Frédéric Cuvier veya kısaca Georges Cuvier, tarihin gidişatını değiştirecek olan, ölümünden 1 sene önce (1831'de) basılan "Yerkürenin Yüzeyindeki Devrimler Üzerine Söylev: Hayvanlar Alemi'ndeki Değişimler" ("Discourse on the Revolutions of the Surface of the Globe and the Changes Thereby Produced In The Animal Kingdom") başlıklı kitabında şöyle diyordu:

Cuvier, neredeyse başka hiç kimseden yardım almaksızın, tek başına, bir bilim dalı olan omurgalı paleontolojisini kurmuş ve organizma biyolojisindeki en güçlü araçlarımızdan biri olan karşılaştırmalı yöntemleri geliştirmiştir. Hatta bazı bilim tarihçileri; omurgalı paleontolojisi, karşılaştırmalı anatomi ve jeolojik tarihlendirme bilimlerinin temellerini atmasından ötürü onu "üç bilim dalının kurucusu" olarak da anmaktadır.

99
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arda Dalkıran
Arda Dalkıran
104.5K UP
Yazar 1 gün önce 7 dk.

21. yüzyılın en çığır açan iki teknolojik alanı olan biyoteknoloji ve yapay zeka, son yıllarda hızla birleşerek tıp, tarım, ilaç geliştirme ve temel bilimler alanında benzeri görülmemiş ilerlemelere yol açmıştır. Bu makalede bu iki disiplinin kesişim noktalarını, güncel uygulamalarını ve gelecek potansiyellerini bilimsel veriler ışığında inceleyeceğiz.

Biyoteknoloji; canlı organizmaları veya bunların sistemlerini, süreçlerini ya da ürünlerini teknolojik uygulamalarda kullanma bilimidir. DNA dizileme; gen düzenleme teknolojileri (CRISPR-Cas9 gibi), protein mühendisliği ve sentetik biyoloji gibi alanları kapsar.

4
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Oğuzhan Pekgöz
3 gün önce
Karanlığı yine bilimle aydınlatacağımız bir gün olsun. ✊ Günaydın.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gencay Kaan Polat
Yazar 1 Ocak 2021 21 dk.

DNA, canlıların bütün genomik verilerini içerisinde bulunduran, hücrelerin "yönetici molekülü"dür. DNA, içerisinde bulunan bilgileri (genleri) RNA’lar aracılığıyla protein şeklinde ifade eder. DNA’nın sekanslanması (dizilenmesi), DNA’daki nükleotit dizilimlerini çözmek, yani aslında DNA’yı okumak anlamına gelir.

Genomların sekanslanması, DNA’nın yapısının 1953’de Franklin, Watson ve Crick tarafından aydınlatılmasının ardından, biyologlar tarafından üstünde çalışılan bir konu olmuştur. Özellikle insan genomunun sekansının aydınlatılması, genetik hastalıkların tedavi edilmesine giden sürecin ilk basamağı olduğu için ayrı bir önem kazanmıştır.

84
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ali Eymen Korkut
Ali Eymen Korkut
20.1K UP
Üye 6 gün önce Henüz cevap yok.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
111.4K UP
ANTROPOLOJİ DE YÜKSEK LİSANS YAPIYORUM 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Afrika’nın görece izolasyonu ya da sosyo-ekonomik gelişmişlik farkları nedeniyle önümüzdeki yüzyıl içinde Afrika’da yeni bir insan türünün ya da insanlardan biyolojik olarak belirgin biçimde farklı bir grubun ortaya çıkması, evrimsel biyoloji ve antropoloji açısından son derece gerçek dışı bir beklentidir. Bunun temel nedeni, insan evriminin işleyiş mekanizmalarının kısa zaman ölçeklerinde türleşmeye izin vermemesi ve modern insan popülasyonları arasında hâlen yoğun gen akışının bulunmasıdır.

Biyolojik türleşme, klasik evrimsel tanıma göre, popülasyonlar arasında üreme izolasyonunun gelişmesiyle gerçekleşir. Mayr’ın biyolojik tür kavramına göre, genetik olarak ayrışmış ve birbirleriyle verimli biçimde çiftleşemeyen gruplar türleşmiş sayılır (Mayr, 1942). Modern insanlarda ise Afrika dâhil tüm kıtalarda, hem tarihsel hem de güncel düzeyde yoğun bir genetik dolaşım söz konusudur. Günümüzde küresel göç, şehirleşme ve popülasyonlar arası evlilikler, genetik izolasyonu daha da zayıflatmaktadır.

Evrimsel zaman ölçeği açısından bakıldığında, insan soyunda türleşmenin yüzlerce yıl değil, on binlerce hatta yüz binlerce yıl gerektirdiği açıkça görülmektedir. Homo sapiens ile Neandertaller arasındaki ayrışmanın yaklaşık 550–765 bin yıl önce gerçekleştiği genetik verilerle gösterilmiştir (Prüfer et al., 2014). Bu ayrışma bile mutlak bir izolasyon yaratmamış; iki tür arasında gen akışı devam etmiştir. Dolayısıyla yalnızca birkaç yüzyıllık bir zaman diliminde yeni bir insan türünün ortaya çıkması biyolojik olarak mümkün değildir.

Tüm Reklamları Kapat

Afrika’nın “izole” olduğu yönündeki varsayım da bilimsel verilerle uyuşmamaktadır. Genetik çalışmalar, Afrika’nın insan popülasyonları açısından dünyanın en yüksek genetik çeşitliliğine sahip bölgesi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum, uzun süreli izolasyondan değil; aksine sürekli nüfus hareketleri ve iç gen akışından kaynaklanır. Tishkoff ve arkadaşları, Afrika popülasyonlarının birbirleriyle tarihsel olarak yoğun gen alışverişinde bulunduğunu göstermiştir (Tishkoff et al., 2009).

Ayrıca sosyo-ekonomik “gelişmişlik” farklarının biyolojik türleşmeye yol açacağı fikri, evrimsel biyolojide karşılığı olmayan bir görüştür. Evrim, kültürel ya da teknolojik gelişmişlik düzeyine değil; doğal seçilim, genetik sürüklenme, mutasyon ve gen akışı gibi mekanizmalara dayanır. Kültürel farklılaşma biyolojik türleşme anlamına gelmez. Nitekim Richerson ve Boyd’un da vurguladığı gibi, kültürel evrim biyolojik evrimden çok daha hızlı işler ancak genetik ayrışma yaratmaz (Richerson & Boyd, 2005).

Son olarak, çağdaş insan evrimini değerlendiren çalışmalar, Homo sapiens’in artık “küresel bir metapopülasyon” hâline geldiğini ileri sürmektedir. Bu modelde, yerel farklılıklar ortaya çıksa bile, gen akışı bu farklılıkların türleşmeye dönüşmesini engeller (Templeton, 2010). Bu bağlamda Afrika’da ya da dünyanın herhangi bir yerinde, önümüzdeki yüzyıl içinde biyolojik olarak yeni bir insan türünün ortaya çıkması, bilimsel olarak neredeyse sıfıra yakın bir olasılık olarak değerlendirilmektedir.

Özetle, Afrika’nın genetik çeşitliliği, küresel insan popülasyonlarıyla süregelen gen akışı ve insan evriminin uzun zaman ölçekleri göz önünde bulundurulduğunda, kısa vadede yeni bir insan türünün ortaya çıkması gerçekçi değildir. Bugün gözlemlenen farklılıklar biyolojik türleşmenin değil, kültürel, çevresel ve sosyo-ekonomik çeşitliliğin ürünüdür.[1]

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Esat Kudret
Esat Kudret
727.3K UP
İnceleyen 2 gün önce
Direncin, zor koşullara göğüs germenin ve ırkçılık ile bunun üzerinden köleliğin hala egemen olduğu bir coğrafya da her tür baskıya rağmen bunu reddetmenin ve aksine (yerli çocuk üzerinden) bir tercihin olağanüstü kurgusu.
Muazzam bir oyunculuk ve cidden adına yaraşır şekilde bir dirilişin hikayesi. Vahşi batıya gerçek anlamda neden vahşi batı denildiğinin net fotoğrafı.
Uzun süre etkisinden çıkılmayacak bir yapıt.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Mert Intze Memet
Mert Intze Memet
20.1K UP
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Büyük meseleler, büyük sorunlar küçük adımlarla çözülür.
Kaynak: Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu - alıntı
6
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Okur 1 Şubat 2023 Sen de Cevap Ver

Eşeyli üreme sırasında kromozomların değişmesini sağlayan mekanizmalar vardır, örneğin mithoz. Mithoz sırasında kromozomlar düzensiz şekilde bölünebilir veya yeni birleşebilir, böylece farklı kromozomların birleşmesi sonucu yeni bir kromozom seti oluşabilir. Ayrıca, çaprazlamalar ve mutasyonlar da kromozomların değişmesine neden olabilir. Bu mekanizmalar sonucu eşeyli üreyen canlıların kromozomları değişebilir ve farklılaşabilir.

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Rüveyda Ayvaz
Rüveyda Ayvaz
64.0K UP
İnceleyen10 6 gün önce
Çok güzel bir animatör
Youtube Kanalı
9.8/10
(9 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Doğaç Çağdaş Çelebi
İnceleyen10 18 Nisan 2023
İzafiyet Teorisi'ni hem anlayacak şekilde hem de ileri düzeyde anlatan Eınsteın'ın kendi yazdığı kitap
9.8/10
(94 Kişi)
Puan Ver
Özel ve Genel Görelilik
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
18
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Erdem Kuruca
Erdem Kuruca
71.8K UP
Gözlemi Yapan 21 Ocak Türkiye, Edirne
Enez'de Ege'ye karşı gün batımı izlerken manzarama renk katmıştı, Gümüş yağmurcun.
9
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close