Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ufuk Derin
Aktaran 12 Mayıs 2024 2 dk.

ROOTS Mükemmellik Kümesi'nden bir ekip, Novi Sad'daki (Sırbistan) Voyvodina Müzesi, Zrenjanin Ulusal Müzesi ve Pančevo Ulusal Müzesi'nden iş birliği ortaklarıyla birlikte, Kuzeydoğu Sırbistan'daki Tamiš Nehri yakınlarında daha önce bilinmeyen bir Geç Neolitik yerleşim keşfetti.

Kiel Üniversitesi Prehistorik ve Protohistorik Arkeoloji Enstitüsü'nden ekip lideri Profesör Dr. Martin Furholt, Sırbistan'ın Banat bölgesinde neredeyse hiç büyük Geç Neolitik yerleşim bilinmediği için bu keşfin olağanüstü önem taşıdığını belirtiyor.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Mart 2014 13 dk.

Evrimden söz ederken aklımızda bulundurmamız gereken en önemli şey, bireylerin değil popülasyonların evrimleştiği gerçeğidir. Dolayısıyla evrimsel bir analizin ilk adımı, popülasyonları anlamak ve analiz etmekten geçer. İşte bu yazımızda, popülasyonları anlamak adına ufak bazı adımlar atacağız. Umuyoruz ki faydalı olacaktır.

İlk olarak bazı soru işaretlerini giderip, bazı gerçeklerden bahsedelim: hiçbir türün tekil birey evrimleşmez. Yani siz ya da ben asla evrimleşmeyeceğiz. Biz neysek, oyuz. Ömrümüz boyunca değiştik ve değişiyoruz, değişeceğiz de... Ancak bunların hiçbiri evrimsel değişimler değildir. Bunlar, ömrümüz içerisinde geçirdiğimiz gelişimsel değişimlerdir. Bu değişimlerin doğrudan evrimsel bir anlamı yoktur. Elbette dolaylı yoldan evrimsel gidişatı etkileyebilir; örneğin kas yapıyor olmanız, vahşi doğada hayatta kalma şansınızı kısmen arttırabilirdi. Ancak bu kaslı yapınız, evrimsel bir anlam taşımaz; çünkü neredeyse hiç kalıtsal değildir (epigenetik faktörleri şimdilik göz ardı ediyoruz). Dolayısıyla sizin kaslı olmanız, yavrularınızın da kaslı olacağı anlamına gelmez. İşte bireyin ömrü içerisinde geçici olarak edindiği bu değişimlere modifikasyon, bu modifikasyonların toplamında meydana gelen değişime ise gelişim denir. Modifikasyon, genellikle sonradan kazanılan ve geçici olan özellikler için kullanılır: kas yapma bir örnektir, diğer tipik örneği ise ten renginin güneş altında bronzlaşmasıdır. Bunlar, bu değişimlere neden olan faktörler ortadan kalkarsa zaman içerisinde yok olurlar: eğer ki güneş altında durmazsanız, teniniz eski rengine dönecektir. Kas yapmayı bırakırsanız, kaslarınız eski haline dönecektir. Ancak gelişimsel her değişim geri dönmez: ömrünüz boyunca boyunuz uzar, bilgileriniz artar, dişleriniz değişir, vs. Bunların hiçbiri zaman içerisinde geri dönmez. Fakat yine de bu değişimler evrimsel anlam ifade etmez, çünkü bu değişimler kalıtsal değildirler.

78
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hank Rearden
Hank Rearden
28K UP
İnceleyen 13 Ocak 2022
Genel kültürümü geliştiren kanallardan bir tanesidir
Youtube Kanalı
9.6/10
(61 Kişi)
Puan Ver
Otantik İçerikler
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Haziran 2014 7 dk.

Neden yelleniyoruz (evet, tıbbi terminolojide "yellenme" olarak geçer)? Neden kokuyor? Bunlar birçoklarımızın merak ettiği ama pek de fazla cevaplanmayan sorulardır. Ancak kendimizi tanımak, her şeyimizi tanımaktan geçer. Hoşumuza giden şeylerimizi tanıyıp diğerlerini reddedemeyiz. Bu sebeple, sokaktaki Ahmet amcadan sevgilinize, Angelina Jolie'den padişahlara kadar herkesin yaptığı bu konuyu ele alma vakti geldi diye düşünüyoruz. Yellenmeyle ilgili 10 ilginç konuya değinerek bu işin üstesinden geleceğimizi düşünüyoruz, umarız başarılı olabiliriz. Başlayalım:

Yellenme, bağırsaklarımızda biriken her türlü gazın, buldukları her türlü delikten dışarı kaçma çabalarının bir ürünüdür diyebiliriz. Bu delik, genellikle anüsümüz olmaktadır. Ağzımızdan başlayan sindirim kanalımızın her basamağında gazlar birikir; hatta yutkunurken yuttuğumuz hava bile en nihayetinde bir çıkış noktası bulacaktır. Ancak çıkardığımız gazın önemli bir kısmı bağırsaklarımızdaki bakterilerin gerçekleştirdikleri kimyasal faaliyetlerin bir yan ürünü olarak üretilir. Tipik bir yellenme sırasında insanlar %59 azot, %21 hidrojen, %9 karbondioksit, %7 metan ve %4 oksijen dışarı çıkarırlar. Kimi zaman çıkarılan gazın %1 kadar kısmı hidrojen sülfat ve merkaptanlardan oluşur. Bunlar içerisinde sülfür bulunur ki işte bu gaz, o meşhur kokunun nedenidir. Bağırsaklarımızda sıkışan ve dışarı itilen gaz, boğucu kaslarımızın (bağırsakların kasılmasını sağlayan kaslar) kasılma miktarına ve sıkışmış gazın basıncına bağlı olarak çıkış sırasında bağırsak duvarlarını titretebilirler. Bu titreşimler, "pırt" sesinin nedenidir. Yoksa gazın kendisi elbette sese sahip değildir; organlarımızla etkileşimi sese neden olur. Tıpkı hava veren bir borunun ağzına parmağınızı kısmen bastırdığınızda çıkan ses gibi...

133
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Haziran 2011 22 dk.

Eşcinsellik, bir türün bir bireyinin, kendisiyle aynı cinsiyetten bir diğer bireye karşı romantik veya cinsel bir çekim hissetmesi veya bu iki birey arasında cinsel etkileşim yaşanmasıdır.[1][2][3] Bu bakımdan eşcinsellik, bir cinsel yönelim grubudur ve kişinin kendi biyolojik cinsiyetinden olan diğer bireylere yönelik kalıcı bir duygusal, romantik ve/veya cinsel çekim hissetmesi olarak tanımlanabilir. Doğal olarak bu cinsel yönelim, kişinin deneyimlediği bu duygulara uygun olan davranışlar sergilemesini ve bu türden duygular deneyimler yaşayanlarla ortak bir komünite olma algısını da içerir.[4]

Tarihte, eşcinsellere karşı çok sert ve çok acımasız birçok kampanya yürütülmüş olmasına karşın, bilimin ve toplumsal algının göreceli olarak gelişmiş olması sayesinde, bu karşıtlıklar (Türkiye de dahil hala birçok coğrafyada etkisi sert bir şekilde hissedilmekle birlikte) giderek azalmaktadır. Bu azalmada, bilimsel algımızın gelişmesinin, toplumsal hareketlerin dönüştürücü etkisinin ve halk arasında evrimin artık çok daha iyi anlaşılıyor olmasının çok büyük bir rolü olmuştur. 

391
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kolye Bulutsusu’nun Jetleri

Hangi gök cismi Kolye Bulutsusu’nu takıyor? İlk olarak, analizler bu kolyenin bir gezegenimsi bulutsu olduğunu gösteriyor. Yani bir yıldızın ömrünün sonuna doğru dışarıya yaydığı bir gaz bulutu. Kolyede elmas gibi görünenler ise parıldayan gazın parlak düğümleridir. Kolye Bulutsusu’nun merkezinde, muhtemelen birbirine çok yakın yörüngede dönen iki yıldız var. Bu yıldızlar ortak bir atmosferi paylaşıyor ve Hubble Uzay Teleskobu ile alınan bu görüntüde tek bir yıldız gibi görünüyorlar. Sol üstte ve sağ altta görünen, kırmızı parıldayan gaz bulutları merkezden gelen jetlerin sonucudur. Bu parlak jetlerin tam olarak ne zaman ve nasıl oluştuğu ise bir araştırma konusu olmaya devam ediyor. Yaklaşık 5000 yıl yaşındaki Kolye Bulutsusu, 5 ışık yılı genişliğindedir. Büyük bir teleskopla, Ok takımyıldızı yönüne doğru bakıldığında bulunabilir.

18 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: ESA, Hubble, NASA; İşleme: K. Noll
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Ufuk Derin
21 saat önce
Amerikalı fizikçi Arthur Hinton Rosenfeld 22 Haziran 1926'da doğdu. Enerji verimliliği alanındaki öncü çalışmalarıyla tanınan Rosenfeld, Kaliforniya'da geliştirdiği enerji standartlarını dünya çapında yaygınlaştırdı. Binalar ve elektrikli cihazlar için oluşturduğu verimlilik kriterleri, küresel enerji tüketiminde önemli tasarruflar sağladı. "Enerji Verimliliğinin Babası" olarak anılan Rosenfeld, bu alandaki politikaların şekillenmesinde etkili oldu.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
1 gün önce
Reel Yalnızlık ve Darwin'in Kemikleri!
Düşünün ki büyük bir çoğunluk sizle hem fikir ve kalbi sizinle atıyor fakat cismen ortalıkta yok.
Türümüzün modern versiyonunun onanmaz hastalığının eseri: Reel yalnızlık...
Hele ki toplumsallığımızı dayanışmaya borçlu iken...
Ki dayanışma her lugatta ve tartışmaya yer vermeyecek alenilikte duygu ve davranış birliğini şart koşarken...
Fakat bunlardan biri bir eksik olmaya görsün, hele ki eksik olan reele doğrudan etki eden davranış olmaya görsün daha bir acı veriyor.
Türümüze özgü tüm değerler bazında bile bu durumu aklayacak bir gerekçemiz yok yok yok...
Daha acı olanı, bu zaafımızın, kusurumuzun veya adına ne dersek diyelim, zımni veya kerhen tercihimizin, türümüzün bindiği dalı asırlardır kesme realitesini ve keyfiyetini arzulamadıklarımıza, tarafsızlık veya sessizlik adı altında tanıyışımızdır.
Oysa " dur" diyebilme erdemidir bizi biz eden ve bugüne taşıyan evrimsel sihir. Korkarım ki yitmek üzere olan.
Oysa dayanışma yaşatır. Adına yaraşır olanı: Duygu ve davranış birliğini içeren. Emperyalizmin bizde yok etmek istediği en önemli ve güçlü varoluşsal ilke.
Hala şansımız var...Bu şansı tüketmemek lazım...
Yanlış olan her şeye, hiç bir gerekçeye sığınmadan dur de. Kalben de bedenen de...
Bu olup biten doğal değil, seçilim hiç değil. Darwin'in kemiklerini daha ne kadar sızlatacağız!

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
27K UP
Gözlemi Yapan 2 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde gözlemlenmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Ömer Emre Akbulut
Üye
Evrim ağacı projesine ilk göz atmamın sebebi doğal olarak evrimi öğrenmek idi fakat sürekli bir takipçi haline gelmeye başladığım şu sıralar geriye dönüp baktığımda bana her konu da ne kadar bilgi birikimi sağladığını farkettim çok kaliteli ve güzel içerikler üretiyorsunuz. Sizi tebrik eder nice başarı dolu 10 yıllar olmasını dilerim.🥰
Discord
Meriç Öztürk
Seslendiren 25 Temmuz 18:50
Bukalemun nasıl renk değiştirir? - Papağanlara empati - İnsandan doğayı taklit - Meriç Öztürk & Eda Alparslan
27
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen6 1 gün önce
The Dreamers çok hoşuma gidince 2 Oscar ödüllü Bernardo Bertolucci'nin sanırım en çok ödüllü olan filmini de izleyeyim dedim. 2 ödül de bu filmden geliyor zaten. Adam da İtalyan ama her kültürle çalışmış gibi. Film normalde 2.40 saat falan ama orijinal halini bulamadım çünkü LotR uzunluğunda durağan bir şeye daha fazla katlanamadım. Film 88 senesinin 9 Oscar kazananı. Filmde 8 Oscar adaylığı olan Peter O'Toole da oynuyor. Lawrence ve Priam gibi kritik rollerden tanıdık.

Film ise Çin'in Qing Hanedanlığı'nın 11. ve son, çocuk imparatoru Pu Yi'nin dört duvar arasında geçen hayatını anlatıyor. Asla özgür olamamış bir hükümdarın öyküsü olduğu için dramatik olarak zaten vurucu bir yapısı var. Tabii bu öykü dünyanın ve Çin'in çağdaş medeniyete geçtiği bir dönemi anlattığı için sosyolojik ve politik olarak da çarpıcı bir film oluyor. Minimum üç farklı dönem görüyoruz diyebilirim. Bütün bunları bu kadar kompakt anlatabilmek ciddi beceri. Bir Batılı anlatımı olduğu için illa ki problemler vardır ama gücü, kimlik krizini, özgürlüğü, yetişkin olamayan bir bireyi hem de belki de tarihten en az şekilde uzaklatarak anlatabildiği için ciddi bir film derim. Ama beni sıktı açıkçası. Teknik detayları da özel bir film belli.
6.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Last Emperor
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 4 gün önce 7 dk.

Arakne miti, Roma şairi Ovidius’un Metamorphōsēs (Dönüşümler) adlı eserinin altıncı kitabında ölümsüzleşmiş bir anlatıdır. Yunan mitolojisinin sınır tanımayan yaratıcılık ve tanrılara karşı gelen kibir temalarını işleyen bu hikâye, yetenekli bir dokumacı olan Arakne’nin Tanrıça Athena’ya meydan okuması ve sonucunda bir örümceğe dönüşmesi üzerinden anlatılır. Yalnızca Antik Çağ edebiyatında değil modern sanat, edebiyat ve feminist yorumlarda da etkisini sürdürür. Öte yandan örümceklerin bilimsel adlandırması olan "Arachnida" da bu mitin kalıcı izlerinden biridir.

Arakne, günümüzde ülkemiz sınırlarında bulunan Lidya'da yaşayan sıradan bir ölümlüydü. Babası Idmon, yünleri mor ve eflatun tonlara boyayan, geçimini bu işten sağlayan bir adamdı. Annesi ise sıradan bir kadındı ve genç yaşta ölmüştü. Arakne soylu bir aileye mensup değildi. Dokumacılığa olan yeteneği sayesinde hızlıca ün kazanmıştı. Eserleri o kadar güzeldi ki civar kentlerden nemfler, periler, orman ve nehir tanrıçaları bile onu çalışırken izlemeye gelirdi.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Furkan Eren
Furkan Eren
99K UP
Yazar 5 Ocak 2021 3 dk.

2009 yılında Şanlıurfa'da Ahmet Karataş tarafından fotoğraflanmıştır.

Afrika'da yaşayan sırtlan türlerine göre daha küçük yapılı bir sırtlan türüdür. Çizgi sırtlan kirli açık sarı-beyaz üzerine değişen enlerdeki koyu çizgilere sahiptir. Bu çizgili yapısıyla kolaylıkla ayırt edilebilir. Sırtındaki yele kavga veya korku gibi durumlarda dikleşebilir. Bu dikleşme sırtlanı yaklaşık olarak %38 oranında daha iri göstermektedir. 25 kilogram ile 45 kilogram arasında vücut ağırlığına sahiptir. Gebelik süresi 88-92 gün kadar sürmektedir. Erkek ve dişi bireyler 800 günlük olduklarında cinsel olgunluğa ulaşırlar. İlk dört ay düzenli bir şekilde yavrularını emzirirler ve 1 yaşında olduklarında ise sütten kesilirler. Doğduklarında yaklaşık olarak 700 gram ağırlığındadır. Ortalama yaşam süresi 12-15 yıldır. Yaşadıkları bölgelerde yerleşik türlerdir. Göç etmezler. Ülkemizde yaşayan tek sırtlan türüdür.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 2 Temmuz 2014 2 dk.

Evrimsel süreçte omurgalı uzuvlarının çeşitlenmesi sırasında sığır veya domuzlar gibi çift toynaklıların parmak sayısı azalmıştır ve farklılaşarak bir "toynak" halini almıştır. Basel Üniversitesi'nden araştırmacılar, böyle bir evrime neden olmuş olan bir gen düzenleyiciyi tespit ettiler. Nature dergisinde yayımlanan bu makale, evrimin moleküler tarihine yönelik heyecan verici öngörüler edinmemizi sağlıyor.

Fosil kayıtları gösteriyor ki erken çift toynaklı hayvanların bacaklarında 5 parmak bulunmaktaydı. Tıpkı modern fareler ya da insanlar gibi... Evrimleri sırasında, temel iskelet yapıları ciddi anlamda farklılaştı. Öyle ki, günümüzün su aygırlarının 4 parmakları vardır. Domuzların ise 2. ve 5. parmakları ters yöne bakar. Sığırlarda distal (merkezden uzak) iskelette 2 adet körelmiş ve işlevsiz arka tırnak kalıntısı bulunur. Ayrıca sığırlarda 2 adet simetrik orta parmak bir araya gelerek toynağı oluşturur. Bu sayede sığırlar yere sıkı bir şekilde basarak farklı yüzeylerde hareket edebilirler.

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Meriç Öztürk
Seslendiren 2 gün önce 23:32
Onu haftası nedir, neden kutlanır? Bu mantarlar çıldırmış olmalı, 23000 cinsiyete ne gerek var... Obeziteye kokulu çözüm - Hepsi ve daha fazlası bu bolümde!
1
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Aslıhan Niksarlı!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 6 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Aslıhan Niksarlı!
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close