Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 Ocak 2021 22 dk.

Çok sayıda evrenden birinin içinde yaşıyor olabilir miyiz? Bilim insanları, içinde bulunduğumuz Evren'imizi daha iyi tanımlamaya başladığından beri filozoflar, hayalperestler ve bilimkurgu yazarları paralel evrenler üzerinde kafa yormaktalar. "Evren" dediğimiz yapı, bildiğimiz her şeyi; gezegenleri, yıldızları ve galaksileri, uzayı ve zamanın kendisini içerir - hiçbir şeyi dışlamaz. Astronomların ölçümlerine göre bizim Evren'imiz yaklaşık 93 milyar ışık yılı genişliğindedir.

Peki ya evrenimiz tek değilse? Ya Evren'imizin etrafı, bizim fark etmediğimiz alternatif evrenlerle kaynıyorsa? Çünkü "evren" dediğimiz şey, aynı zamanda, içerisinde bulunduğumuz spesifik yasalara sahip, kendi içinde tutarlı ve kapalı bir sistemi tarif etmekte de kullanılabilir. Yani farklı yasaları, farklı özellikleri ve farklı görünümü olan evrenlerden de söz edebiliriz. Tanımsal bir ayrım yaratmak için, Sicim Teorisi'ndeki "brane" veya "membran" gibi sözcükleri ödünç alıp, "Çoklu Evrenler üstü yapıyı" tanımlamakta kullanabiliriz. Bu durumda çok sayıda, belki de sonsuz miktarda evren, kendilerini içerisinde barındıran bir tabakanın içerisinde yan yana, üst üste, iç içe bulunuyor olabilir. Tıpkı sabun köpükleri gibi...

246
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Burak Albayrak
Ekleyen 7 Mart 2022 33 dk.

Halk arasında genellikle kalp krizi olarak bilinen miyokard enfarktüsü, kısaca MI (İng: "Myocardial Infarction"), patolojik olarak iskeminin neden olduğu miyokard hücrelerinin geri dönüşü olmayan ölümü olarak tanımlanır ve kalbin koroner arterine giden kan akışı azaldığında ya da durduğunda ortaya çıkar ve kalp kasına zarar verir.[1]

En sık görülen semptom; omuz, kol, sırt, boyun veya çeneye yayılabilen göğüs ağrısı veya rahatsızlığıdır. Sıklıkla göğsün ortasında veya sol tarafında oluşur ve birkaç dakikadan fazla sürer. Rahatsızlık bazen mide ekşimesi gibi hissedilebilir.[1] Diğer belirtiler arasında nefes darlığı, mide bulantısı, baygınlık hissi, soğuk ter veya yorgunluk sayılabilir.[2] İnsanların yaklaşık %30'unda atipik semptomlar vardır. Kadınlar ise genelde göğüs ağrısı yerine, boyun ağrısı, kol ağrısı veya yorgunluk hissederler.[3]

73
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

ArXiv'de ön baskı olarak yayımlanan yeni bir çalışma, karanlık maddenin evrenin ilk yıldızlarında yalnızca kütle çekimsel değil, kimyasal evrimsel süreçlerde de etkili olabileceğini öne sürüyor. Lina Yıldız ve Deha Kaykı tarafından, GTIIT’te (Guangdong Technion – İsrail Teknoloji Enstitüsü) görev yapan fizikçi Prof. Dr. Marcelo F. Ciappina danışmanlığında yürütülen bu çalışma; yıldız içi termodinamik yapılar ve nükleer tepkimelerin karanlık madde kaynaklı enerji enjeksiyonu ve istatistiksel dağılım değişimleri ile nasıl dönüştürülebileceğini kapsamlı bir model üzerinden ele alıyor. Bu yaklaşım, karbon ve nitrojen gibi biyojenik elementlerin üretiminde artışa, oksijen sentezinde ise azalmaya yol açan bir nükleosentez senaryosunu simüle ederek özellikle karbon açısından zengin ve metal bakımından yoksul (CEMP) yıldızların gözlemsel spektrumlarıyla yüksek uyum gösteriyor.

Araştırma, klasik yıldız evrimi modellerinin açıklamakta yetersiz kaldığı CEMP-no yıldızlarının anomalik C/O oranlarını karanlık madde etkisi ile açıklamayı hedef almaktadır. Bu bağlamda, karanlık maddenin yalnızca kütleçekimsel etkilerle değil, aynı zamanda termodinamik yapılar üzerindeki etkileriyle de erken yıldızlarda nükleer tepkime dengelerini değiştirebileceği varsayımı öne çıkarılmıştır. Özellikle zayıf etkileşimli kütleli parçacıkların yıldız çekirdeklerinde termalleşerek çift yok oluş süreçleri aracılığıyla ısı enjekte edebileceği fikri, çalışmanın hesaplamalı temelini oluşturmaktadır.

11
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Aleyna İ***
Aleyna İ***
20K UP
4 gün önce
Genel yazılım ve bilgisayar bilimi ile ilgili kitap önerileriniz varsa verebilir misiniz. İngilizce kaynak da olur.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Adam Hussein
Adam Hussein
106K UP
İnceleyen 5 gün önce
ben bu kitabı 13 yaşımda okudum ilk 20 30 sayfasını sıkılarak okudum lakin raskolnikov suçu işledikten sonra gerilim başladı. ve psikolojiyi seven bir insan olarak kitabın anafikrinini şöyle söyleyebilirim
toplum mu suçu şekilendiriyor
yoksa
suç mu toplumu şekillendiriyor
bu kitab benim rus edebiyatımla girişim oldu ve girişi beğendım ,ondan önce hiç rus edebiyatı okumamışımdır ama su. ve cezadan sonra rus edebiyatına atıldım ve şuanda net 20 30 tane rus edebiyatı kitabım var ve onları okuyorum .
ben bu kitabın her yaştan bir okuyucu kitlesine sahip olduğunu düşünmüyorum ama kesinlikle şuanki toplumda yaşayan her bireyin bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum
bu benim 2. kez okumaya karar verdiğim ilk kitab
Kitap
9.2/10
(12 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi XLV (45) - Rusça Aslından Çeviren: Mazlum Beyhan
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 24 Eylül 2018 7 dk.

Kanser... Tıbbın dişli rakiplerinden bir tanesi. Öncelikle kanserin ne olduğunu açıklamaya çalışalım. Çünkü bu konu halk arasında sık sık yanlış anlaşılıyor. Kanser, en yalın anlamıyla kontrolsüz hücre bölünmesi demektir. Çeşitli mutasyonlar sonucu tümör baskılayıcı genler ve proto-onkogenler değişime uğrayarak, hücre siklusunda kontrol kaybına yol açar. Böylece hücre, apoptoz denilen kontrollü hücre ölümüne uğramadan sınırsız bir şekilde çoğalmaya başlar. Konu hakkındaki ayrıntılı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. Kanser, bilimsel olarak malign neoplazm şeklinde tanımlanır. Malign, kötü huylu; benign ise iyi huylu demektir. Diğer yandan neoplazm ise yeni hücre oluşumu anlamına gelir. Benign (iyi huylu) tümörler, kanser sayılmazlar.

Hatalı yayılan bilgilerin aksine filler ve köpekbalıkları da kansere yakalanabilir. Filler, iri boyutları yüzünden daha fazla hücreye sahiptirler. Bu yüzden karşılıklı evrim sonucu p53 isimli tümör baskılayıcı genlerden daha fazla mevcuttur. İnsanlarda 1 kopya bulunurken, filler 20 kopya bulunur. Yine de hücre bölünmelerinde oluşan hataları tamamen indirgeyemez. Dolayısıyla kanser görülebilir.

37
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eric Rose
Eric Rose
209K UP
Yazar 10 Ocak 2024 4 dk.

İyonya, MÖ. 1000'lerde 12 İyon koloni şehrinin birlikteliğiyle oluştu. İyonlar bir denizci topluluğuydu ve kültürel etkileşimleri ve özgürlükçü alanları onların düşünsel duruşunun önemli nedenlerindendi. İyonya görünenin ve değişenin ardında yatan ancak değişmeyen temel ilkenin ne olduğu konusunda rasyonel bir tutumun ortaya konduğu önemli bir merkezdi. Bu 12 şehirden en önemlisiyse Milet'ti. İyonya'nın Milet şehri, tarihi Milet Okulu'nu ortaya çıkarmıştı.

Anaksimandros ise yaklaşık olarak MÖ. 600'lerde öğretilerini yayan Milet Okulu'nun ikinci filozofudur. Aristoteles'in aktardığına göre Anaksimandros, Thales'in öğrencisidir. Aristoteles onun eserlerini görüp inceleme fırsatı bulmuştur. Anaksimandros'un duruşunun önemli nedenlerinden biri de felsefe tarihinde doğanın ampirik ve mantıksal değerlerle oluşmuş bir sorgulama şeklini kullanmış olmasıdır. Ondan sonra gelecek olan Pisagorcu felsefe ve Elalı okulun görünmeyen şeylere olan dinsel bağlarıyla kurulan felsefenin aksine, Milet Okulu ve Anaksimandros doğanın yine görünen kısımlarına bağlı kalarak kurgusal ve dinsel ögelerden uzak durdu. Bunun en önemli göstergesiyse yapıtına Doğaya Dair adını vermesiydi. Anaksimandros felsefesine şöyle başlamıştı:

47
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 21 Nisan 2021
Galaksiler çarpıştığı zaman manyetik alanlarına ne olur? Ne olduğunu bulmaya yardımcı olmak için NASA, uçan 747 SOFIA’yı galaktik komşu olan Erboğa A’ya yönlendirdi. Manyetik alanları izleyen polarize olmuş toz emisyonunu gözlemesi amaçlandı. Erboğa A’nın alışılmadık şekli, jetleriyle birlikte iki galaksinin çarpışmasından kaynaklanıyor. Bu olay gücünü, merkezdeki süper kütleli kara deliğin üzerinde biriken gazdan alıyor. Ortaya çıkan görselde, SOFIA’dan türetilmiş manyetik akış çizgileri, ESO (görünür bölge: beyaz), APEX (milimetre altı: turuncu), Chandra (X-ışını: mavi) ve Spitzer (kızılötesi: kırmızı) ile elde edilen görüntü üzerine yerleştirilmiştir. Manyetik alanların, galaksinin eteklerinde toz şeritlerine paralel olduğu bulundu ancak bu paralellik merkeze yakın yerlerde bozulmuştur. Kara deliğe yakın olan kütle çekim kuvvetleri, iyonlara ivme kazandırır ve manyetik alanı güçlendirir. Sonuç olarak, çarpışma yalnızca galaksilerin kütlelerini birleştirmiyor aynı zamanda manyetik alanlarını da artırıyor. Elde edilen bu sonuçlar, galaksi birleşmelerinin daha yaygın olduğu evrenin ilk zamanlarında manyetik alanların nasıl evrimleştiğine dair yeni kavrayışlar sağlıyor.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Ege Aren Uzun
Ege Aren Uzun
43K UP
İnceleyen10 20 Kasım 2021
Charles Rober Darwinin tüm eserlerini öneriyorum özelliklede türlerin kökenini eserleri genellikle evrim üzerine ...
9.9/10
(22 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Darwin: The Life of a Tormented Evolutionist
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kitap önerileri


1
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Reyhan Görkan
Reyhan Görkan Seslendiren 15 Ekim 2021 12:54
Ben Valentina Vladimirovna Tereshkova, bana kısaca Valya diyebilirsiniz. 6 Mart 1937'de Maslennikovo yakınlarında küçük bir köyde doğdum. Babam Vladimir...
37
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 Mayıs 2014 2 dk.

Kosta Rika'nın San Pedro kentinde bulunan Tropik Saha Araştırmaları Organizasyonu La Selva Biyolojik İstasyonu'ndan Dr. Carlos de la Rosa'nın yaptığı bir araştırma, timsahlar gibi bulundukları bölgenin en üst düzey avcılarından biri olan canlıların gözlerini nemli tutmak için ürettikleri gözyaşlarının, üzerlerine konan kelebekler ve arılar tarafından içildiğini gösteriyor! Kelebekler ve arılar dakikalarca (kimi zaman 15 dakikaya varabilen sürelerce) timsahların gözyaşlarını içiyor.

Yapılan detaylı incelemeler, bu hayvanların timsah gözyaşlarını içerek doğada pek kolay bulamadıkları mineraller ve proteinleri edinebildikleri düşünülüyor. Özellikle de çeşitli tuzları... Araştırmacılar, ilk defa bu kadar net olarak kaydedilen davranışın (ki bu davranışa "gözyaşı yeme" anlamında "lakrifagoz" deniyor), aslında sanıldığı kadar nadir olmadığını, sadece gözlemlemenin zor olduğunu belirtiyorlar.

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yıldızlar, Gaz ve Manyetizmadaki Galaktik Merkez

Galaksimizin merkezinin yakınında neler oluyor? Bulmaya yardımcı olmak için, radyo ve X-ışığında galaktik düzlemin hemen üzerinde ve altında kalan bölgeleri araştıran ayrıntılı yeni bir panorama oluşturuldu. Yörüngedeki Chandra Gözlemevi tarafından toplanan X ışınları, turuncu (sıcak), yeşil (daha sıcak) ve mor (en sıcağı) renklerle görülüyor. X-ışınları, MeerKAT dizisi tarafından elde edilen ve gri renkle gösterilen radyo dalgaları ile üst üste bindirilmiştir. Etkileşimler çok sayıda ve karmaşıktır. Genişleyen süpernova kalıntıları gibi galaktik canavarlar, yeni oluşan yıldızlardan gelen sıcak rüzgarlar, son derece güçlü ve çarpışan manyetik alanlar ve merkezdeki süper kütleli kara deliğin hepsi sadece 1000 ışık yılı genişliğindeki uzayın bir bölümünde savaşıyorlar. İnce parlak şeritler, çarpışan bölgelerde bükülen ve yeni bağlanan manyetik alanlardan kaynaklanıyor gibi görünmekte. Bu şeritler, Güneş’imizin oluşturduğuna benzer, galaksinin içerisinde enerjik uzay havası oluşturuyorlar. Devam etmekte olan gözlemler ve çalışmalar, sadece kendi galaksimizin değil bütün galaksilerin tarihini ve evrimini anlamak için daha fazla ışık tutmanın sözünü veriyor.

2 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: X-Işığı: NASA/CXC/UMass/Q.D. Wang; Radyo: NRF/SARAO/MeerKAT
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 30 Ocak 2019
Ay'daki engin yalnızlık hissi hayranlık uyandırıcıdır ve burada, Dünya'da sahip olduklarınızın değerini fark etmenizi sağlar.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
21
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close