Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Ağustos 2013 2 dk.

Hemen her teknolojik ve bilimsel atılımda olduğu gibi, bu müthiş icada da patent gölgesi düşmüştür. İlk olarak, yukarıda neden "mucitlerinden biri ama en bilineni" dediğimizi izah edelim: çünkü 1871 yılında Amerikan Patent Ofisi'ne "ses aktarımı yapan alet" başvurusunu ilk yapan Antonio Meucci'dir. Ne var ki dosyasında "vokal seslerin elektromanyetik yöntemle aktarımı"na değinilmediği için Meucci'nin başarısı gölgelenmiştir. Neyse ki günümüzde ismi Bell ile birlikte anılmaya, bu sayede bir nevi onurlandırılmaya başlamıştır.

Sadece bu da değil... Bu tip teknoloji yarışları, kimi zaman iki yüzlülüğe ve arka plandaki kural tanımaz mücadelelere sahne olabilir.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Nevzat Keskin
Seslendiren 17 saat önce 23:36
Meme ucu (İng: "nipple"), memenin yüzeyinde dışarı doğru çıkıntı yapan ve süt kanalları aracılığıyla bir dişinin sütünü dışarı salgılamasını sağlayan...
1
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Mayıs 2011 24 dk.

Miller-Urey Deneyi, canlılığın başladığı Erken Dünya koşullarına yönelik olarak, deneyin yapıldığı 1952 yılına kadar olan biyokimya bilgileri ışığında tasarlanmış, canlılığın temeli olan moleküllerin doğal kimyasal süreçlerin bir sonucu olarak oluşup oluşamayacağını araştırmak üzere geliştirilmiş bir deneydir. Miller-Urey Deneyi'nin amacı, yaşamın kimyasal kökenlerini aydınlatmak ve Abiyogenez Teorisi'ne yönelik bazı yeni deneysel yaklaşımlar geliştirebilmekti.

Miller-Urey Deneyi, evrim karşıtları tarafından sıklıkla tartışılan ve sanki bu sahada yapılan tek çalışma ve tek sonuçmuş gibi üzerine bolca gidilen bir deney olarak halk arasında da popülerlik kazanmıştır. Aradan geçen yarım asırdan uzun bir süreden ötürü, Miller-Urey Deneyi'nin sonuçları, bugün bildiklerimizin yanında oldukça kısıtlıdır; buna rağmen, 1950'li yıllarda bilimin olduğu konum açısından değerlendirilecek olduğunda, bilim tarihinde önemli yankılar yaratmayı başarmış, bilim tarihi ve canlılığın kökenine yönelik araştırmalar açısından büyük öneme sahip bir deneydir. Gelin bu deneyi, hedeflediklerini, başarılarını, başarısızlıklarını ve hakkındaki tartışmaları biraz daha yakından tanıyalım.

178
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Ocak 2015 4 dk.

Evrimsel biyoloji dahilinde homoloji, atasal bir türün özelliklerinin torun türlerde de bulunması anlamına gelir. Aslında daha teknik tanımı, bunun tersinden yapılır: türlerdeki benzer karakterlerin, ortak atalardan miras alınması durumudur. Fakat atadan toruna doğru düşünmek daha kolaydır. Örneğin yarasalar ile kuşlar kanatlarını ortak bir atadan almamışlardır. Yarasalar ile kuşların ortak atası kabaca 296 milyon yıl önce yaşamıştır ve bu ortak ata, dinozorlardan bile önce yaşamış, kanatları olmayan, uçamayan bir ortak atadır. Dolayısıyla bu iki grubun kanat yapısı homolog değildir. Öte yandan kargalar ile serçelerin ortak atası 44.1 milyon yıl önce yaşamış bir başka atasal kuş türüdür. Onun da kanatları vardır; dolayısıyla torunlarına kendisininkine benzer (ancak tabii ki evrimsel süreçte farklılaşmış) kanatlar bırakmıştır. Dolayısıyla bu iki kanat yapısı, homolog organlardır.

Peki ya parmak sayısı? Neden çok sayıda canlıda 5 parmak bulunur? Neden 4 ya da 6 değil? Aslında ilk olarak şu "çok sayıda canlı" tanımlanmalıdır. Çok sayıda canlıda 5 parmak bulunuyor gibi gelmesi, canlılığa dair halk olarak çok az bilgiye sahip olmamızdır. Aslında 5-parmaklı uzuv yapısı çeneli omurgalı hayvanların sadece belirli bir alt grubunda görülür. Bu alt-grupta amfibiler (kurbalağalar, semenderler, vb.) ile amniyotlar (kuşlar, memeliler ve sürüngenler) bulunur. Bu alt-grupta toplamda 27400 civarında tür bulunmaktadır.. Bu, tüm ökaryotik (gelişmiş hücre yapısına sahip) türlerin %0.3 civarına eşittir. Tüm Hayvanlar Alemi'nin ise %0.4 civarına eşittir. Dolayısıyla "canlılığın çoğu" derken ne kast ettiğimiz iyi anlaşılmalıdır.

170
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Manzaraya Bakmak İnsanları Neden Etkiliyor?
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Genetik konusunda geliştirebilirsin.

Öne Çıkan İlanPsikolojik Yardım ve Terapi
Cansu Cenik
Cansu Cenik
16.3K UP
İlanı Ekleyen 29 Şubat 2024 İstanbul & ÇevrimiçiÜcretsiz19 Ağustos
Dinamik Psikoterapi - Cansu Cenik
19 Ağustos 2025 17:51 tarihinden 31 Aralık 2025 00:37 tarihine kadar.

Ben Psikolog Cansu Cenik. 

Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans yapmaktayım. Dinamik Psikoterapi yaklaşımı ile süpervizyon eşliğinde sembolik bir ücret ile online ve İstanbul'da yüz yüze danışan kabul etmekteyim. İnsan davranışlarının ve duygularının altında yatan bilinçdışı süreçleri derinlemesine inceleyen bir yaklaşımdır. 

Detaylı bilgi almak için e-posta ile iletişime geçebilirsiniz.

[email protected] 

Devamını Göster
11
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
536.2K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Kaan Akgören
Kaan Akgören
49.9K UP
Yazar 16 Ocak 2022 1 sa.

Proteinler, içerisinde çok sayıda amino asit içeren bir veya birden fazla amino asit zincirinden oluşan büyük biyomoleküller ve makromoleküllerdir. Proteinler organizmada öylesine çoktur ki, proteinler, birçok hücrenin kuru ağırlığının yarısından daha fazlasını oluştururlar.

Canlıların neredeyse bütün yaşamsal faaliyeti (hareket, solunum vd.) proteinler sayesinde gerçekleştirilir: Proteinler, canlıların vücudunda metabolik reaksiyonları katalize etmek, DNA replikasyonu, uyaranlara tepki verme, hücrelere yapı kazandırma, molekülleri bir yerden bir diğer yere taşıma gibi çok sayıda göreve sahiptir. Buna ek olarak birtakım proteinler hücre içi kimyasal tepkimelerinin hızını arttırırken, diğer protein grupları savunma, depolama, taşıma, hücresel haberleşme, hareket ya da yapısal destek sağlamada görev alırlar. Örneğin çoğu zaman protein yapıda olan enzimler olmasaydı, canlılık da mümkün olmazdı.

122
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Nisan 2015 1 dk.

Matematik, bütün bilimleri birbirine bağlama gücüne sahip bir dildir. Sadece bilim insanları arasındaki iletişimi ortak bir tabana çekmez, aynı zamanda konsept olarak Evren'i daha iyi tanımamızı ve anlamlandırmamızı sağlar. Ancak ne yazık ki bu dili öğrenmek her zaman çok kolay olmamaktadır. Tıpkı kullandığımız konuşma dillerini öğrenmek için yaptığımız gibi, bilen birileriyle sürekli pratik yapmak, önemli miktarda zamanı bu dili öğrenmeye ve anlamaya ayırmak gerekmektedir. Bu da, çoğu insanın daha yolun başında bundan caymasına neden olur.

Neyse ki bilim ve teknoloji ilerledikçe, internet herkese her şeyi ulaşılır kıldıkça, bu tür konuları öğrenmek de giderek daha kolay ve eğlenceli bir hal alıyor. Bu konudaki en önemli araçlardan birisi de, IMAGINARY isimli internet projesi. 

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnci Şardağ
İnci Şardağ
58.7K UP
Uyarlayan 25 Aralık 2020 22 dk.

HIV’in keşfinden çeyrek asır sonra bilim insanları, laboratuvar hayvanları üzerinde yüzlerce aday aşı geliştirmişti. Aşıların bir düzineden fazlası, insanlar üzerinde yapılan araştırmalarda en azından erken faz testlerinden başarıyla geçti. Ancak henüz hiçbirinin insanlarda HIV’e karşı yeterli koruma sağladığı tespit edilemedi. AIDSVAX’ın Amerika ve Tayland’daki ve Merck/STEP’in Amerikadaki klinik araştırmaları sonucunda karşılaşılan başarısızlıklar, bilim insanlarının önümüzdeki 10 yıl içerisinde aşı üretme umutlarını tamamen yitirmesine sebep oldu. 2008 yılının şubat ayında Amerikan Bilim İlerleme Derneği Başkanı David Baltimore bu durumu şu sözlerle özetledi:

Tayland'da son yayımlanan araştırmalarda, Sanofi Pasteur'ün ALVAC'ına güçlendirici AIDSVAX dozları eklendiğinde HIV vakalarında gözlemlenen %31'lik düşüş, basın tarafından bile şüpheyle karşılandı. Çünkü önceki denemelerde iki aşı adayı da birlikte veya ayrı ayrı koruyuculuk sağlayamamıştı. Bu yazıda, HIV aşısına ilişkin mevcut karamsarlığın yanlışlığına değinmek istiyoruz. Her ne kadar bilimsel engeller oldukça zorlu olsa da ekonomik engeller de onlarla aynı zorluk derecesindedir.

90
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Özgür Arslan
Özgür Arslan
83.3K UP
İnceleyen10 22 Ocak 2022
İngilizceden çevrilmiştir-Ateş İçinde, Louis Malle'nin yönettiği 1963 Fransız drama filmi. Jacques Rigaut'un hayatından ilham alan Pierre Drieu La Rochelle'in Will O 'the Wisp romanına dayanıyor.
10.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Le Feu Follet
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 saat önce 22 dk.

Roland Emmerich'in yönettiği 2004 yapımı gişe rekortmeni film "Yarından Sonra" (The Day After Tomorrow), antropojenik (insan kaynaklı) küresel ısınmanın günler içinde yeni bir buzul çağını tetiklediği dehşet verici bir senaryoyu sunmak için nefes kesici özel efektlerden yararlanmıştır. Film, kültürel açıdan önemli bir etki yaratmış ve büyük bir Hollywood yapımının kıyametvari yıkımını doğrudan sera gazı etkisine bağladığı ilk örneklerden biri olmuştur. Milyonlarca izleyiciyi, Dünya'nın karmaşık ve birbiriyle bağlantılı sistemlerinin aşıldığında doğrusal olmayan ve şok edici bir hızla yeni bir duruma geçebileceği eşikler olan "iklimsel dönüm noktaları" kavramıyla tanıştırmıştır.

Film yapımcıları, etkileyici bir felaket anlatısı yaratmak amacıyla, jeofiziksel olarak onlarca veya yüzlerce yıla yayılacak olayları sadece bir haftalık bir zaman dilimine sıkıştırmışlardır. Yönetmen Roland Emmerich, dramatik etki uğruna bilimsel kesinlikten ödün vermek zorunda kaldıklarını kabul etmiştir. İklim bilimciler filmin zaman çizelgesini ve meteorolojisini saf kurgu olarak nitelendirse de, anlatı, gezegenimizin iklim sistemini yöneten gerçek bilimin titizlikle incelenmesi için ilgi çekici, ancak bilimsel açıdan kusurlu bir çerçeve sunmaktadır. Bu analiz, filmin zaman ölçeği ve spesifik etkileri imkânsız olsa da, temel önermesinin (insan faaliyetlerinin Dünya iklimini tehlikeli bir şekilde değiştirdiği ve bunun ani, öngörülemeyen değişimlere yol açma potansiyeli taşıdığı önermesinin) esasen doğru olduğunu göstermektedir.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Halis Gönül
Halis Gönül
117.0K UP
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
İnsanlar, hastalığın pençesine düştüklerinde, birbirlerine daha çok yaklaşırlar.
Kaynak: Veba
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Akın Karahasan
Seslendiren 3 Şubat 2022 5:16
Gururla kabaran göğüsler ve baştan ayağa kadar hissedilen mutluluk... Bunlar, evrensel olarak geçerli oldukları gibi gerçek de olan hislerdir. Şimdi ise,...
46
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye 2 gün önce
düşüncenin izini sürmek yazıyla kaydedilemeyecek kadar hızlı konuşan birinin sesini izlemek gibiydi.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.2M UP
Aktaran 11 saat önce 4 dk.

Yaklaşık 400 milyon yıl önce omurgalılar denizlere hâlâ mahkumken balıkların karaya çıkmasını sağlayacak uzuvlar henüz evrimleşmemişti. da daha karaya çıkmamıştı. Scientific Reports dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada araştırmacılar, işte tam da bu zaman aralığında balıkların suyun ötesindeki hayatı merak edip karada yaşamayı test ettiklerine dair bilinen en eski fosil kanıtını keşfetti.[1] Bilgiler doğruysa bu keşif, balıkların sudan karaya geçişi ilk kez denemesini en az 10 milyon yıl daha geriye çekebilir. Zürih Üniversitesi'nden paleontolog Christian Klug, sahayı ziyaret edip yeni verileri inceledikten sonraki düşüncelerini şöyle anlatıyor:

Yeni fosiller, 2021 yılında Polonya'daki Świętokrzyskie Dağları’nda, Varşova'nın yaklaşık 190 kilometre güneyinde yapılan kazılar sırasında bulundu. Uzmanlar, dağların 410 milyon ila 393 milyon yıl önce sahil veya kıyı şeridi olduğunu belirtiyor. Araştırmacılar, bir zamanlar denizin olduğu alanda 240'tan fazla fosilleşmiş çukur, oyuk ve iz buldu. Ekip, bunların antik sürüngen balıklara ait olduğunu düşünüyor.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
193.5K UP
Çeviren 16 Ağustos 2021
Bu olağanüstü bir gökyüzüydü. Görselin solunda görülen Samanyolu’nun merkez bandı sebebiyle olağandışı değildi. Çünkü çoğu karanlık gökyüzü Samanyolu’nun bir bölümünü gösterir. Sağ üstte görülen parlak meteor nedeniyle de olağandışı değildi. Geçen haftaki Perseid Meteor Yağmuru sırasında çekilen pek çok görsel meteorları gösterse de buradaki özellikle parlaktı. Bu gökyüzü sağ altta görülen kırmızı periler nedeniyle de olağandışı değildi. Bu tür şimşekler sadece son on yılda fark edilmiş olsalar da, gitgide daha yaygın hale geliyorlar. Bu gökyüzü, merkezin hemen üzerindeki nova nedeniyle de olağandışı değildi. Novalar çıplak gözle görülebilecek kadar parlaktır ve birkaç yılda bir meydana gelirler. Görseldeki Nova RS Ophiuchus ise yaklaşık bir hafta önce keşfedildi. Sıra dışı olan şey ise, bütün bunları tek bir gecede tek bir gökyüzünde bir arada yakalamaktı. Sıra dışı gökyüzü Meksika‘nın Zacatecas kentinde meydana geldi.
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Yaşam Ağacı Türü
Bahar Yüksel Çakmak
Türü Ekleyen 20 saat önce
Maltese terrier tüyleri yoğun, parlak, ipeksi ve ışıltılıdır, vücut boyunca kıvrımlar veya alt tüyler olmadan ağır bir şekilde düşer . Renk saf beyazdır, ancak soluk fildişi rengi veya açık kahverengi lekelere izin verilir.
0
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close