Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 10 Nisan 2011 32 dk.

2012 senesinin başlarında, matematikçi Ian Stewart "Bilinmeyenin İzinde: Dünya'yı Değiştiren 17 Denklem" başlıklı kitabını yayımladı ve insanlığın tarihinde keşfedilen 17 matematiksel denklemi, bilimsel yoğunluğundan kurtararak, herkes tarafından anlaşılabilir bir hale soktu. Prof. Dr. Ian Stewart'a bu kitabını neden yazmaya karar verdiği sorulduğunda şöyle yanıt veriyor:

Bu yazımızda sizlere bu denklemlerle ilgili kısaca bilgileri vereceğimiz bir özet sunacağız. Böylece Prof. Stewart'ın kitabında yapmaya çalıştığının kısa bir örneğini göstermeye çalışacağız. Ayrıca modern kullanımlarına birer ikişer örnek vererek ne gibi alanlarda kullanıldığını anlatmayı hedefleyeceğiz. Bu denklemlerin tek kullanım alanlarının bu örnekler olmadığının altını çizmek isteriz.

147
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tolunay Dündar
Çeviren 31 Ağustos
Bu oldukça etkileyici görselde, NGC 7771 grubunun galaksilerinin öne çıktığını görmekteyiz. Görselin ortalarına baktığımızda, Pegasus takımyıldızına doğru yaklaşık 200 milyon ışık yılı kadar uzağımızda ve yaklaşık 75.000 ışık yılı genişliğinde olan NGC 7771 ve hemen altındaki iki küçük galaksi dikkatimizi çekiyor. Sağ tarafa doğru baktığımızda gördüğümüz büyük sarmal ise NGC 7769'in ta kendisi. NGC 7771 grubunun galaksileri sürekli bir etkileşim hâlindedirler ve birbirlerine çok yakın geçişler yapmaktadırlar. Kozmik takvim ölçeğinde düşünürsek, bu tekrar eden geçişler günün birinde ilgili galaksilerin birleşmesiyle sonuçlanacaktır. Bu etkileşimleri, galaksilerin şekillerinde meydana gelen bozulmaları ve karşılıklı olarak maruz kaldıkları kütleçekim gelgiti nedeniyle ortaya çıkan yıldızların soluk izlerini inceleyerek takip etmek mümkün. Ancak derin uzay görüntülerinin büyük bir kısmını bir hayli geniş toz bulutlarının kaplaması nedeniyle bu galaksi grubunun net bir görüntüsünü elde etmek oldukça güç. Görselde görmekte olduğumuz toz parçacıklarıyla çevrili sönük galaktik sirüs bulutları, Bütünleşmiş Değişen Bulutsular (İng: “Integrated Flux Nebulae”, kısaca “IFN”) olarak adlandırılmaktadır. İçerisinde yer aldığımız Samanyolu Galaksisi'nden gelen yıldız ışıklarını yansıtan bu soluk IFN, galaktik düzlemin yalnızca birkaç yüz ışık yılı yukarısındadır.
5
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Baran Cudi Eker
5 gün önce
İnsanların ezici çoğunluğunun bilim felsefe ve sanatla ilgilenmemesi ve entelektüel çabalarının olmaması çok doğaldır çünkü insan bedeni ve beyni bunun için evrimleşmedi hayatta kalmak bunun da ötesinde neslini devam ettirmek için evrimleşti ve özelleşti yani büyük insan topluluklarının neredeyse tüm bireylerinin aydın bir zihniyete sahip olması beklenemez 

0
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arsel Berkat Acar
Yazar 21 Aralık 2013 17 dk.

2010 senesinde Türkiye'deki evrimsel biyolojiye dair bilgi düzeyini arttırmak amacıyla Evrim Ağacı'nın kurulmasından bu yana, yazar kadrosuna birbirinden donanımlı araştırmacıların alınmasıyla birlikte adeta bir "Bilim Ağacı" haline dönüştüğümüzü söylemek yerinde olurdu. Bu süreçte bilim camiasının karşısında duran ve popülerliği yüksek olan sahtebilimsel iddiaları da ele almamak bir hata olurdu. Karşımıza her gün çıkan onlarca bilgiyle bombardımana uğruyoruz ve nelerin gerçek olup olmadığını sorgulamakta zorlanıyoruz. İşte bu sebeple devreye bir filtre sistemi görevi gören Bilimsel Şüphecilik (İng: Scientific Skepticism) adını verdiğimiz bir yöntem giriyor.

Sadece site üzerindeki paylaşımlarla da yetinmedik, 2017 senesinde kolları sıvayıp sizler için bir kitap çalışmasına başladık ve 2019'da baskısını tamamlamakla önemli bir katkıda bulunacağımızı umut ediyoruz. Buradaki makale bu kitabın bir özeti sayılabilir, ancak bu kadarıyla da asla yetinmeyin. Araştırın, sorgulayın ve daha fazlasını merak edin...

94
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yunus Sahin
Seslendiren 4 gün önce 11:40
Albert Einstein, gelmiş geçmiş en büyük bilimsel dehalardan birisidir. Dolayısıyla Einstein'ın din ve tanrı hakkındaki görüşleri de, birçoklarının merak...
8
Bilge Büyükdemirtaş
Çeviren 3 Şubat 2013 4 dk.

Bir yerde kaybolup başka bir yerde belirmek... Aynı anda iki yerde bulunabilmek... Işıktan daha hızlı bilgi iletimi...

Tüm bunların ne anlama geldiği henüz anlaşılmamış olsa da, bu konuların fizikteki karşılığı olan kuantum mekaniği, laboratuvarlarda kapsamlı olarak çalışılıyor. Ama bunun taze çiçeklerle, göçmen kuşlarla ve ya çürük yumurtanın kokusuyla ne ilgisi var?

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Eser
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
Eseri Ekleyen 1 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : 200% Wolf
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
S. Buğra Baltacı
Yazar 8 Eylül 2020 11 dk.

Olayları, yerleri ve kişileri tüm detayları ile hatırlayamamak yaygın bir insan tecrübesidir. Yakın zamanda katıldığımız bir dersin genel içeriğini hatırlayabiliriz ancak konunun detaylarını dereceli olarak zamanla unuturuz. İlk bakışta bu olayın bellek kapasitemizin sınırlı olmasından kaynaklanabileceğini ve duyusal girdileri büyük bir kesinlik ve bütünlük ile kodlayabilen bir sinir sisteminin çok daha avantajlı olacağını düşünebiliriz. Açıkça, belleğimizin kapasitesi, depoladıklarımızdan çok daha yüksektir. Detayları hatırlayamamak bir yetersizlikten öte, adaptif bir özelliktir; yani unutmak, evrimsel süreçte avantajlı olduğu için özellikle seçilmiştir ve bu durum, güçlü bilimsel kanıtlar ile desteklenmiştir.

Pek çok koşul altında olayların detayları yerine, genelini hatırlamak daha faydalı olabilir. Kırsal bir arazide bir kayanın altında saklanan bir yılanın saldırısına maruz kaldığınızı hayal edin. Sinir sistemi bu olayda korku belleğini oluştururken sadece gerekli kısımları kodlamalıdır: Size hangi yılanın saldırdığı veya yılanın hangi kayanın altında saklandığı önemli değildir. Sinir sisteminin gelecek adına doğru davranışsal adaptasyonları sağlayabilmesi için, detayları ortadan kaldırarak daha sonraki olaylar için genel bir şema çıkarması gereklidir. "Genelleştirme" adı verilen bu fonksiyon bellek sistemlerinin önemli özelliklerindendir ancak kontrol atında tutulmadığı takdirde belirsiz anıların oluşturulmasına yol açar ve artık faydalı bir fonksiyon olmaktan çıkar. Bu nedenle beyin, genellik ve spesifiklik arasında bir denge kurmalıdır.

139
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Sıradışı olun. Tuhaflığınız, sizi sihirli yapan şeydir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
26
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sidney’den Tam Ay Tutulması

26 Mayıs’ta Sidney, Avustralya yakınlarında çekilen bu teleskop görüntüsünde Dünya gezegeninin kırmızı gölgesi, Ay diski boyunca görülüyor. Berrak ve açık bir sonbahar gecesinde, yerberi dolunayı gölgenin karanlık merkezinin kuzey kenarı boyunca kaydı. Ay tutulması için kısa olan bir süre olarak, toplam evre sadece 14 dakika sürdü. Dünya’nın gölgesi tamamen karanlık değildi. Bunun yerine soluk kırmızı bir ışıkla kaplıydı. Bu ışık, Dünya atmosferi tarafından saçılan ve gezegenin tamamındaki bütün gün doğumu ve gün batımından kaynaklanan kırmızı Güneş ışığıydı. Arka planda soluk yıldızların olduğu 6 pozdan oluşan bu HDR görüntü, Dünya’nın gölgesi içerisinde bulunan Ay’ın geniş parlaklık aralığını gösteriyor.

28 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Peter Ward (Barden Ridge Observatory)
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Zəhra Əzizova
Öğrenmeye meraklı biri 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Evet, kendine doktora gitmeden teşhis koyma alışkanlığı gerçekten vardır. Bu durumun adı “siberhondri”dir. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla birlikte birçok insan, küçük bir belirti hissettiğinde Google’a başvurarak ciddi hastalık isimlerine ulaşır. Ve orada gördüğü bilgiler, kişide farkında olmadan kaygıyı büyütür. Zamanla kişi, en ufak baş ağrısında tümörden şüphelenmeye, mide ağrısında kanser korkusu duymaya başlar.

Bu sadece “fazla merak” değildir. Bu durum, zihnin belirsizliğe dayanamayışıyla ilgilidir. Yani kişi aslında sadece hastalıktan değil, bilinmezlikten korkar. Ve o bilinmezliği kendi başına “tanımlamak” ister. Bu da kontrol hissi verir. Ancak bu kontrol yanılsaması zamanla gerçek tıbbi yardım alma davranışını geciktirir ya da tamamen bozar.

Bu alışkanlık kaygı bozuklukları (özellikle sağlık anksiyetesi), hipokondriyazis (halk arasında "hastalık hastalığı" diye bilinir), ve obsesif düşünce tarzları ile bağlantılı olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu kişiler genellikle doktora gitmeyi erteler çünkü ya “zaten ne olduğunu biliyorum” der ya da “ya çok kötü bir şey çıkar” korkusuyla kaçınır. Bu da onları içinden çıkılmaz bir zihinsel döngüye sokar: hem sürekli hasta hissederler, hem de asla emin olamazlar.

İlginç olansa şu: Zihin, inandığı bir hastalık varsa, bedende o hastalığa ait belirtileri bile taklit edebilir. Buna “psikosomatik belirti” denir. Yani kişi mide kanseri olmadığında bile mide bulantısı hissedebilir — çünkü zihin, o senaryoya göre çalışmaya başlamıştır.

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Rasul Nurullazade
İnceleyen9 6 gün önce
Gerçekten izlerken çok keyif aldığım bir film. Filmin neredeyse her anında beklenmedik olay örgüsü ile karşılaşıyorsunuz. Ancak bazı kısımlarda bilimsel olarak absürt sahneler içerdiğini de söylemek isterim.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ufuk Derin
Aktaran 27 Ağustos 4 dk.

İspanya'nın güneyinde, devasa taş bloklar ve sütunlar üzerine kurulmuş, toprakla kaplı dev bir anıt 6000 yıldır yağmura, rüzgara ve depremlere karşı koyuyor. Menga Dolmeni adı verilen bu anıt 1840'larda ilk kez incelenmeye başlandığından beri arkeologların ilgisini çekiyor. Okuma yazma bilmeyen mimarlar bu kadar sağlam bir yapıyı nasıl tasarladılar ve inanılmaz derecede ağır malzemeler kullanarak nasıl inşa ettiler?

Araştırmacıların Science Advances dergisinde yayınladıkları çalışma, Menga'yı inşa edenlerin mühendislik ve bilimsel ilkeler konusunda, tarih öncesi insanların genellikle sahip olması beklediğimizden çok daha sofistike bir anlayışa sahip olduklarını savunuyor.[1] Yazarlara göre yapıyı inşa edenlerin sergilediği mühendislik, günümüz bilim insanlarının sorunları çözme yöntemine benzer şekilde deneme, yanılma ve öğrenme sürecini yansıtıyor.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
12K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı İlçesi Sazcağız Mevkii'nde kaydedilen, "Brahma" tesmiye edilen tavuk türüdür.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
364K UP
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Yahudi bir peygamberin adını taşıyan özel tasarlanmış bir yapay zeka programı, Kutsal Kitap arkeolojisinin en büyük buluntularından birinin yeniden incelenmesi gerektiğini öne sürüyor. "Enoch" adlı bu programla çalışan uluslararası bir araştırma ekibi, PLOS One dergisinde yayınladıkları yeni bir araştırmada Ölü Deniz Parşömenleri'nin bazılarının sandığımızdan daha eski olabileceğini düşündüğünü belirtiyor.[1]

Ölü Deniz Parşömenleri, şimdiye kadar yapılmış en dikkat çekici ve devrim niteliğindeki arkeolojik keşifler arasında yer alıyor. İlk belgeler 1946’da, Batı Şeria’daki Kumran Mağaraları’nda bulundu. Sonraki 10 yıl içinde araştırmacılar yaklaşık 15.000 parşömen ve parça topladı. Tarihçiler ve din bilimciler, M.Ö. 516 ila M.S. 70 tarihleri arasına tarihlenen İkinci Tapınak Dönemi’ne ait olduğu düşünülen bu belgeler üzerinde yıllarca çalışmaları sonucunda antik Yahudi ile erken Hristiyan yaşantısına dair değerli bilgiler öğrendiler.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İşte Bilim
İşte Bilim
2,757 UP
23 saat önce
5. boyut, uzay-zamanın ötesinde ek bir boyut olarak kuramsal fizikte yer alır. Genellikle sicim teorisi ve Kaluza-Klein teorisi gibi modellerde, evrendeki temel kuvvetlerin birleşimini açıklamak için kullanılır. İnsan algısının ötesindedir ve yalnızca matematiksel olarak tanımlanabilir, gözlemlenmesi şu an mümkün değildir.


1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116K UP
Alıntıyı Ekleyen 23 Kasım
Freud dinin, dindarları ve müminleri tam olarak mutlu etmediğini ya da uygarlığa uyum sağlamalarına yardım etmediğini ileri sürmüştür. Bu konuda şunları şöyler; Şaşırtıcı sayıda insan uygarlıkla tatmin olmamakta ve mutsuz. Uygarlığı kurtulunması gerek bir boyunduruk gibi hissediyorlar. Oysa bilimsel zihniyet dünya işleri karşısında özel bir tavır sağlar. Bilgi hazinelerine ulaşabilen insanların sayısı ne kadar artarsa, dini inançlardan kopuş da o kadar yaygınlaşır.
Kaynak: FREUD
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close