Bu soruyu cinler dahil olmak üzere bütün metafiziksel varlıklar için ele alabiliriz. Bilimsel bakışla bakacak olursak cinlerin varlığına dair hiçbir bilimsel kanıt bulunmamaktadır. "İspat yükü iddia sahibindedir." Cinlerin var olduğunu iddia eden kişiler bunu bilimsel olarak kanıtlayabilmelidir. Aksi takdirde yok olarak kabul edilir. Bu durumu daha iyi anlamak için bilimdeki boş hipotez kavramına bakalım. [1] [2]
En basit tanımıyla boş hipotez, bilimsel olarak ispatı henüz yapılmamış bir iddia ileri sürüldüğünde, bilimin o iddiayı otomatik olarak ("varsayılan tutum" olarak) yanlış varsaymasıdır.
Bu durum, bu yazının en başındaki ana görselde gösterilmiştir. Eğer ki çoraplarınızın kaybolduğunu tespit ettikten sonra, açıklama olarak ispatsız bir şekilde uzaylıları suçluyorsanız, bir bilim insanının varsayılan tutumu, bu tip bir iddianın gerçek olmadığı yönünde olacaktır. Bilimsel şüphecilik, bunu gerektirir.
Ancak bu, içi boş bir umursamazlık veya "ben bilirimcilik" değildir. Boş hipotez belirlendikten, yani ispatsız olarak ileri sürülen iddia reddedildikten sonra, bu boş hipotez çürütülmeye çalışılır. Bunu anlamanın en kolay yolu, ünlü filozof Bertnard Russell'ın bu konudaki meşhur "çaydanlık" örneğinin bir çeşidini incelemektir:
Size bir arkadaşınızın heyecanla geldiğini ve şunu iddia ettiğini düşünün: "Bütün gökkuşaklarının var olma nedeni, gezegenimiz etrafında durmaksızın dönen ve tamamen görünmez olan bir teflon tavadır!"
Bu iddia doğru olabilir mi? Kulağa ne kadar inanılmaz gelirse gelsin, elbette, olabilir! Olası bütün evrenler düşünülecek olursa, bize oldukça yabancı olan bir evrende, gökkuşakları yaratan unsur bir gezegen etrafında dönen teflon tavalar olabilir! Ancak bu iddiayı sorgulamaksızın kabul etmek ve "A ha! Evet evet! Bu söylediğin kesinlikle doğru! Gökkuşaklarının sırrını şimdi çözdük. Daha fazla sorgulamamıza ve araştırmamıza gerek yok." demek son derece kötü bir yaklaşımdır. Bu iddia, kulağa oldukça olası gelen bir örnekle değiştirilecek olsa bile (örneğin, gökkuşaklarının nedeninin insanların uçaklarının yaydığı su buharı olduğunun iddia edildiğini düşünün), sorgulamaksızın açıklamayı kabul etmek hatalı, kötü ve zararlı bir tutum olacaktır.
Sağlıklı ve iyi bir yaklaşım ise şöyledir: "Hayır, böyle bir teflon tavanın olduğunu düşünmüyorum. Şimdi gözlem yaparak, varsayımımı çürütmeye çalışacağım." Konuya bu şekilde yaklaşan biri, hem gerçek olmayan iddialara saf bir şekilde atlayıp kanmamış olur, hem de hayata çok daha gerçekçi ve güvenilir bir perspektiften bakabilir.
Ayrıca Carl Sagan'ın Garajımdaki Ejder hikayesine bakabilirsiniz. [3]