Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Margaret Heafield Hamilton, 1936 senesinde doğmuş bir bilgisayar bilimcisi, sistem mühendisi ve iş kadınıdır. Kendisi, Apollo Uzay Programı'nın kokpit uçuş yazılımlarını baştan sona tasarlayan MIT Enstrümentasyon... Daha fazla göster
Margaret Heafield Hamilton, 1936 senesinde doğmuş bir bilgisayar bilimcisi, sistem mühendisi ve iş kadınıdır. Kendisi, Apollo Uzay Programı'nın kokpit uçuş yazılımlarını baştan sona tasarlayan MIT Enstrümentasyon Laboratuvarı'nın proje öncesi, boyu ve sonrasında başkanlığını yürütmüştür. Aşağıdaki fotoğrafta Hamilton, insanları ilk defa 1969 senesinde Ay'a götürmeyi başaran Apollo 11 için yazdığı bilgisayar ve hata kodlarının yanında görülmektedir.
Çalışmaları ve uzmanlığı sayesinde, Apollo 11'in Ay'a inişi sırasında meydana gelen bir sorun nedeniyle tüm görevin iptal olmasını önlemiştir! Apollo 11 görevinde Ay İniş Aracı'nın Ay yüzeyine inişinden sadece 3 dakika önce, kokpitteki bilgisayarlardan birçoğu uyarı alarmı vermeye başlamıştır. Sorun, randevu radar sisteminin gönderdiği verilerin bilgisayar işlemcilerini aşırı yüklemesidir. Ancak bu sistemin aslında iniş sırasında çalışmasına gerek yoktu. Radarın devreye girme nedeninin hatalı bir kontrol listesi nedeniyle çalışanların radarı hatayla devreye sokması olduğu sonradan anlaşılmıştır.
Kırmızı Peri Kasesi Mantarının diğer şapkalı mantarlardan farklı bir görüntüsü vardır. Şapkanın yerini düzensiz şekilli kase benzeri yapılar alır. Bu kaseler pürüzsüz, parlak kırmızı bir iç yüzeye ve keçeleşmiş bir dış yüzeye sahiptirler. Dış yüzey, içten daha soluk, bazen pembemsi, ancak genellikle koyu sarı bir renktedir. Küçük tüylerle kaplıdır. Genç örneklerinin kenarları genellikle hafif kavislidir. Kasesi, özellikle merkeze yakın yerlerde olgunlaştıkça kırışır
Kırmızı Peri Kasesi Mantarının diğer şapkalı mantarlardan farklı bir görüntüsü vardır. Şapkanın yerini düzensiz şekilli kase benzeri yapılar alır. Bu kaseler pürüzsüz, parlak kırmızı bir iç yüzeye ve keçeleşmiş bir dış yüzeye sahiptirler. Dış yüzey, içten daha soluk, bazen pembemsi, ancak genellikle koyu sarı bir renktedir. Küçük tüylerle kaplıdır. Genç örneklerinin kenarları genellikle hafif kavislidir. Kasesi, özellikle merkeze yakın yerlerde olgunlaştıkça kırışır.
Salep, ya da Arapça ismiyle sahleb, Türkiye’de yaygın olarak içilen, iç ısıtıcı bir kış içeceğidir. Salep, hazır bir şekilde toz olarak satılır ve soğuk su veya süt ile karıştırılır, katılaşana kadar... Daha fazla göster
Salep, ya da Arapça ismiyle sahleb, Türkiye’de yaygın olarak içilen, iç ısıtıcı bir kış içeceğidir. Salep, hazır bir şekilde toz olarak satılır ve soğuk su veya süt ile karıştırılır, katılaşana kadar kaynatılır, üzerine isteğe göre tarçın eklenerek içilir.
Salep Türkiye’de ve Batı Asya’da ender olarak bulunan orkidenin köklerinden elde edilir. Orkide gölgeyi seven bir bitkidir. Genel olarak ormanlık, makilik, çayırlık ve zeytinlik alanlarda yetişir. Anadolu’da; kuzey, doğu, güneydoğu ve güneyde; Kastamonu, Silifke, Antalya, Muğla, Safranbolu ve son olarak dondurması ile ünlü Kahramanmaraş’ta yetiştirilir. Ülkemizde yaklaşık 150 orkide türü bulunmaktadır. Bunun %30’u salep üretimi için kullanılabilmektedir.
Uluslararası Matematik Olimpiyatı (IMO) üniversite öncesi öğrenciler için muhtemelen en prestijli yarışmadır. Her yıl dünyanın dört bir yanından gelen öğrenciler bronz, gümüş ve altın madalyalar için... Daha fazla göster
Uluslararası Matematik Olimpiyatı (IMO) üniversite öncesi öğrenciler için muhtemelen en prestijli yarışmadır. Her yıl dünyanın dört bir yanından gelen öğrenciler bronz, gümüş ve altın madalyalar için yarışıyor. Yakında yapay zeka programları da onlarla yarışabilir.
Ocak ayında Google DeepMind'dan Google DeepMind ve New York Üniversitesi'nden Trieu H. Trinh, Nature dergisinde AlphaGeometry adlı yeni bir yapay zeka programını tanıttı. Araştırmacılar, programın geçmiş Uluslararası Matematik Olimpiyatı'ndaki 30 geometri probleminden 25'ini çözebildiğini, bunun da insan altın madalya sahiplerininkine benzer bir başarı oranı olduğunu bildirdi. Yapay zeka ayrıca 2004 IMO'sunda uzmanların dikkatinden kaçan bir soruya daha genel bir çözüm buldu.
Who am I? I, Robot. Bizzat yapay zeka, sibernetik, yazılım vs ilgili olduğum için kitabı çok beğendim. Çünkü kitaptakiler olabilitesi ilerleyen yıllarda baya yüksek şeyler. Evet robotlar başlangıçta insanlık için büyük bir korku nedeni olacak ama sonrasında vazgeçilemez olarak hayatımızın merkezinde olacaklar. Kitabı okurken ufkunuz genişlediğini bizzat hissediyorsunuz. Robotların kurallarını gördükçe günümüze isyan edebilirsiniz. Robotların üç kuralı var uyuyorlar. Bizim koskoca mevzuatımız var... Daha fazla göster
Who am I? I, Robot.
Bizzat yapay zeka, sibernetik, yazılım vs ilgili olduğum için kitabı çok beğendim. Çünkü kitaptakiler olabilitesi ilerleyen yıllarda baya yüksek şeyler. Evet robotlar başlangıçta insanlık için büyük bir korku nedeni olacak ama sonrasında vazgeçilemez olarak hayatımızın merkezinde olacaklar.
Kitabı okurken ufkunuz genişlediğini bizzat hissediyorsunuz. Robotların kurallarını gördükçe günümüze isyan edebilirsiniz.
Robotların üç kuralı var uyuyorlar. Bizim koskoca mevzuatımız var ama maalesef uygulanmıyor.
Kitabın baya akıcı sıkılmadan bir pazar günü tek seferde okuyabilirsiniz. Yazarın diğer kitaplarını okumak için okuma sırası araştırması yapmanızı tavsiye ederim.
Kitabı Emin Çapa'nın tavsiyesi üzerine okudum. Başarılıydı. Sıra ikinci önerdiği kitapta..
Ölüm, kendimizi bildik bileli anlamlandırmaya çalıştığımız ürkütücü bir olgudur. Bir düşünün: Evren'in var olduğu o ilk andan, yani Büyük Patlama'dan beri geçen 13.82 milyar yıl boyunca, neredeyse 1 saniye... Daha fazla göster
Ölüm, kendimizi bildik bileli anlamlandırmaya çalıştığımız ürkütücü bir olgudur.
Bir düşünün: Evren'in var olduğu o ilk andan, yani Büyük Patlama'dan beri geçen 13.82 milyar yıl boyunca, neredeyse 1 saniye bile var olmadık. Büyük Patlama'dan, doğduğumuz âna kadar geçen zamana dair en ufak bir anımız, bilincimiz, algımız yok; halbuki en azından son 4 milyar yıl içinde, biz doğmadan önce milyarlarca insan, hayvan ve diğer canlı türü yaşadı. Onların bilinci vardı, o dönemlerin en azından bir kısmına dair algıları vardı. Yani Evren, biz yokken de vardı!
1973 yılında İsveç'te Jan-Erik Olsson isimli bir adam, Kreditbanken adlı bankaya silahlar ve patlayıcılarla girdi. Havaya ateş açtı, "Herkes yere yatsın, parti başlıyor!" diye bağırdı. Bu sırada müşteriler... Daha fazla göster
1973 yılında İsveç'te Jan-Erik Olsson isimli bir adam, Kreditbanken adlı bankaya silahlar ve patlayıcılarla girdi. Havaya ateş açtı, "Herkes yere yatsın, parti başlıyor!" diye bağırdı. Bu sırada müşteriler ve birçok banka görevlisi dışarı kaçtı. Soyguncu, dört banka görevlisini rehin aldı. Banka, polisler tarafından kuşatıldı.
Arabulucu, soyguncuyla iletişime geçtiğinde, soyguncunun talepleri yüklü miktarda para, biraz mühimmat, cezaevinden bir arkadaşının kendi yanına getirilmesi ve bankanın önünde hazır bir araba bulundurulmasıydı. Soyguncunun dediğine göre talepleri yerine getirilirse, bu arabaya arkadaşıyla birlikte binip, gidecekti.
Kan basıncı, kanı dolaşım sisteminde hareket ettiren kuvvettir ve yaşam için hayati önem taşır. Kanımızı dolaşım sistemi etrafında akmaya zorlayan basınç olmadan, atardamarlarımız aracılığıyla dokulara... Daha fazla göster
Kan basıncı, kanı dolaşım sisteminde hareket ettiren kuvvettir ve yaşam için hayati önem taşır. Kanımızı dolaşım sistemi etrafında akmaya zorlayan basınç olmadan, atardamarlarımız aracılığıyla dokulara ve organlara oksijen veya besin iletilemez. Bağışıklık ve insülin gibi hormonlar için beyaz kanhücresi ve antikor sağladığı için de ayrıca hayati önem taşır.
Hipertansiyon, atardamarlardaki kan basıncının tehlikeli bir şekilde yükseldiği, uzun süreli tıbbi bir durumdur ve genellikle semptomlara neden olmaz. Bununla birlikte, uzun süreli hipertansiyon, felç, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, atriyal fibrilasyon, periferik arter hastalığı, görme kaybı, kronik böbrek hastalığı ve bunama için önemli bir risk faktörüdür.
Bu yılın başında başladığım ayın depremi serisinde Ocak 2024 Tacikistan depremi ve Şubat'ta yıl dönümü olması nedeniyle Kahramanmaraş depremlerini anlattım. Serinin Mart ayı depremi olarak 14 Mart 2024’de... Daha fazla göster
Bu yılın başında başladığım ayın depremi serisinde Ocak 2024 Tacikistan depremi ve Şubat'ta yıl dönümü olması nedeniyle Kahramanmaraş depremlerini anlattım. Serinin Mart ayı depremi olarak 14 Mart 2024’de Karadağ’da meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki depremi seçtim.
Karadağ depremi Bosna-Hersek sınırına yakın bir noktada meydana geldi ve İtalya'dan Macaristan’a geniş bir bölgede hissedildi. Yukarıdaki haritada depremi hisseden kişilerin Avrupa ve Akdeniz Sismoloji Merkezine (EMSC) bildirdikleri depremi hissetme şiddetlerinde gördüğünüz gibi deprem merkez üssüne yakın bölgelerde şiddetli bir şekilde hissedilmiş. Belli noktalarda koyu kırmızı ile gösterilen çok şiddetli yani yıkım yaratan kişisel veriler girilmiş olsa da deprem böyle bir yıkım yaratmadı. Bu maalesef internet trollerinin yalan ifadelerinin istenmeyen bir sonucudur.
26 Nisan 2024 20:00
tarihinden 26 Nisan 2024 22:00 tarihine kadar.
Dil Okulu Grubu olarak İngilizce kelime öğrenmek ve konuşma pratiği yapmak amacı ile sizleri tabu oynamaya davet ediyoruz. Kırmızı ve Mavi takım olmak üzere 2 takım oluşturulup hazırlanan kelime kartları anlatıcıların özel mesaj kutularına atılacak ve her anlatıcıya 2'şer dakika süre verilecektir. Anlatıcı kişinin 3 pas hakkı bulunacaktır. Etkinlik süresi boyunca sadece İngilizce konuşulacaktır.
Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı
görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.
Albert Einstein, 17 Eylül 1933 tarihinde Türkiye'ye bir mektup göndererek 40 Yahudi bilim insanının Türkiye'de idame edilmesi talebinde bulunmuştur. Mektubun gerçekliği, 1949 yılında Princeton Üniversitesi'nde... Daha fazla göster
Albert Einstein, 17 Eylül 1933 tarihinde Türkiye'ye bir mektup göndererek 40 Yahudi bilim insanının Türkiye'de idame edilmesi talebinde bulunmuştur. Mektubun gerçekliği, 1949 yılında Princeton Üniversitesi'nde öğrenci olan Münir Ülgür tarafından da doğrulanmaktadır. Ülgür, Einstein ile konuştuğunda, laf Türkiye ve Mustafa Kemal Atatürk'ten de açılmıştır. Ülgür'ün anlattığına göre Einstein şöyle demiştir:
Bir süre daha sohbet eden ikilinin arasında geçen konuşmada Einstein'ın söylediği şu sözler de ilgi çekicidir:
Evrim Ağacı Harikasın, anlatım tarzı muhteşem insanlara katkılarından dolayı teşekkürler. Verdigin bilgiler gösterdiğin kaynaklar, bilim insanlarından aktardığın farklı farklı görüşleri bizimle paylaştığın için teşekkürler
Bölüm 1 : Soruya Bilimsel olarak yaklaşımBeyindeki Kimyasal Tepkiler: Helen Fisher’ın 2005’teki fMRI çalışması, romantik aşkın öncelikle bir motivasyon sistemi olduğunu bulmuştur1. Aşık olduğumuzda beyinde neler oluyor? 2017 Harvard Medical School araştırmasına göre:Oksitosin, bağlanma ve yakınlık hislerimizden sorumlu “aşk hormonu” salgılanır.Dopamin salgılanır, bu da beynimizdeki ödül yolunu aktive eder ve aşkın “bağımlılık” kısmını oluşturur. Tüm Reklamları Kapat Norepinefrin, dopamine benzer... Daha fazla göster
Bölüm 1 : Soruya Bilimsel olarak yaklaşım
Beyindeki Kimyasal Tepkiler: Helen Fisher’ın 2005’teki fMRI çalışması, romantik aşkın öncelikle bir motivasyon sistemi olduğunu bulmuştur1. Aşık olduğumuzda beyinde neler oluyor? 2017 Harvard Medical School araştırmasına göre:
Oksitosin, bağlanma ve yakınlık hislerimizden sorumlu “aşk hormonu” salgılanır.
Dopamin salgılanır, bu da beynimizdeki ödül yolunu aktive eder ve aşkın “bağımlılık” kısmını oluşturur.
Tüm Reklamları Kapat
Norepinefrin, dopamine benzer bir hormon, aşkın ilk aşamalarında salgılanır ve bizi neşeli, enerjik ve coşkulu yapar.
Bir partnerle seks sırasında kortizol seviyeleri düşer.
Serotonin seviyeleri düşer.
Beynin Gelişim Süreci: MIT’deki bilişsel bilimciler, işlem ve hafıza gücümüzün zirveye çıktığı yaşın yaklaşık 18 olduğunu açıklıyor. İlk aşkımızı genellikle beynimizin hala gelişmekte olduğu veya bu işlem zirvesine ulaştığı bir zamanda yaşıyoruz1. Bu duygusal ve hormonal izler, sadece psikolojimize değil, biyolojimize de ömür boyu etkiler bırakır.
Tüm Reklamları Kapat
İlk Deneyimlerin Öğretici Rolü: İlk aşk deneyimimiz, genellikle hayatımızdaki diğer romantik ilişkiler için bir öğrenme süreci olarak işlev görür. İlk aşkımızdan çıkaracağımız dersler, sonraki ilişkilerimizi şekillendirebilir.[1][2]
Soruyu Biraz Değiştirelim:
Ergenlikte İlk Aşk Neden Daha Yoğun ve Unutulmaz Olabilir?
Beyindeki Kimyasal Tepkiler: Ergenlik döneminde, beyin hızla gelişir ve değişir. Bu süre zarfında, aşık olduğumuzda beyinde salgılanan kimyasallar (oksitosin, dopamin, norepinefrin vb.) daha kalıcı bir etki bırakabilir.[1]
Yeni Deneyimler: İlk aşk genellikle ergenlik döneminde yaşanır, bu da hayatın birçok kilometre taşını aşmamız gereken bir dönemdir. Bu değişikliklerin ortasında, ilk romantik ilişki yeni ve heyecan verici bir deneyim sunar ve kalıcı bir iz bırakır.
Kimlik Oluşumu: Ergenler kimliklerini oluştururken, ilk aşk önemli bir rol oynar. İlk aşk, güven, samimiyet ve arkadaşlık gibi romantik ilişkiler hakkındaki inançlarımızı ve beklentilerimizi şekillendirir.
İlk Aşkın Etkileri: İlk aşk deneyimi, ergenlerin duygusal ve sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ancak, bu ilişkiler aynı zamanda istenmeyen cinsel deneyimler, istismar ve kontrol gibi sağlıksız ilişki kalıplarına da yol açabilir.[3][4]
Bölüm 2 : Duygusal olarak soruya yaklaşım (Ergenlerde ve Yetişkinlerde)
Ergenlerde:
Duygusal Bellek: Ergenlik döneminde yaşanan ilk aşk, duygusal bellekte kalıcı izler bırakır. Duygusal bellek, hayatın ilk iki on yılında en yoğundur. Bu dönemde yaşanan ilk aşk deneyimi, duygusal hafızamızda kalıcı bir yer edinir.
Beyindeki Kimyasal Tepkiler: Aşık olduğumuzda beyinde salgılanan kimyasallar (oksitosin, dopamin, norepinefrin vb.) yoğun duygusal deneyimler yaratır. Bu kimyasallar, zevk, bağlanma ve mutluluk hislerini tetikler. Bu nörokimyasal kokteyl, partnerinizi takıntılı bir şekilde aramanızı sağlayabilir.
Yeni Deneyimler: İlk aşk genellikle ergenlik döneminde yaşanır, bu da hayatın birçok kilometre taşını aşmamız gereken bir dönemdir2. Bu değişikliklerin ortasında, ilk romantik ilişki yeni ve heyecan verici bir deneyim sunar ve kalıcı bir iz bırakır.
Kimlik Oluşumu: Ergenler kimliklerini oluştururken, ilk aşk önemli bir rol oynar. İlk aşk, güven, samimiyet ve arkadaşlık gibi romantik ilişkiler hakkındaki inançlarımızı ve beklentilerimizi şekillendirir.
Bilinmeyenin Heyecanı: İlk aşk genellikle belirsizlik ve yenilik duygusuyla karakterize edilir, bu da deneyimi her şeyi kapsayan ve genellikle en iyi şekilde ezici hale getirir. Her şey birey için yeni olduğundan, ilk kez her şeyi keşfetme duygusu, beyni sürekli olarak heyecan ve cazibe ile besler.[5]
Tüm Reklamları Kapat
Yetişkinlerde
Duygusal Bellek: İlk aşk, duygusal bellekte kalıcı izler bırakır. Bu izler, hayatımızın geri kalanında romantik ilişkilerimizi ve duygusal tepkilerimizi etkileyebilir.
Beyindeki Kimyasal Tepkiler: İlk aşk deneyimi, beynimizde belirli kimyasalların salgılanmasına neden olur. Bu kimyasallar, aşkın “bağımlılık” kısmını oluşturan dopamin ve oksitosin gibi hormonları içerir.
Kişisel Gelişim ve Özgüven: İlk aşk deneyimi, kişisel gelişimi teşvik edebilir ve özgüveni artırabilir. Ancak, ilk ilişki destekleyici olmazsa, bu, özsaygımıza zarar verebilir ve gelecekteki ilişkilerimizi etkileyebilir.
Tüm Reklamları Kapat
Romantik Sonuçlar: İlk cinsel deneyimin zamanlaması, yetişkinlikteki romantik sonuçları öngörebilir. Daha geç bir ilk cinsel deneyim, yetişkinlikte daha yüksek eğitim düzeyi ve hanehalkı geliri ile ilişkilidir. Ayrıca, daha geç bir ilk cinsel deneyime sahip olanlar, genellikle yetişkinlikte daha az romantik partneri olur ve ilişkilerinde daha az memnuniyetsizlik yaşarlar.[1][6][7]
Son olarak
İlk aşk, hayatımızın en unutulmaz deneyimlerinden biri olabilir. Bu, beyindeki kimyasal tepkiler, beynin gelişim süreci ve ilk deneyimlerin öğretici rolü gibi bir dizi faktörden kaynaklanır. Ergenlik döneminde, bu etkiler genellikle daha da güçlenir çünkü bu dönem, beynin hızla geliştiği ve yeni deneyimlere açık olduğu bir zamandır. Yetişkinlerde ise, ilk aşk deneyimi duygusal bellekte kalıcı izler bırakabilir ve kişisel gelişimi teşvik edebilir. Ancak, her bireyin deneyimi farklıdır ve bu genellemeler herkes için geçerli olmayabilir. İlk aşkın etkileri, bireyin yaşadığı deneyimlere ve kişisel durumlarına bağlı olarak değişir.
Daha fazla araştırma yapmak istersen ş u yazımı incelebilirsin
Matematiğin temellerine ilişkin sorular, son zamanlarda birçok kişi tarafından ele alınmış olsa da, hala tatmin edici bir çözümden yoksundur. Dilin muğlaklığı felsefenin ana sorun kaynağıdır. Bu nedenle kullandığımız sözcükleri dikkatle incelemek son derece önemlidir.
Giuseppe Peano
Kaynak: Arithmetices principia adlı kitabının açılışı
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim
Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç
katın.
Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz
makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir
çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi
buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha
fazla bilgi için buraya tıklayın.
Etkinlik & İlan
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya
bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu
var?
Etkinlik & İlan Platformumuzda
paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Podcast
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından
seslendirildiğini
biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast
Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify,
iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.
2024'te de Evrim Ağacı'nın bilim yolculuğuna ortak olmaya ne dersiniz?
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
2024 yılında da Evrim Ağacı, bilimin ulaşmadığı hiçbir köşe bırakmamak için çalışmaya devam edecek. Ancak bu hedefe ulaşabilmek için sizin gibi bilimseverlerin desteğine ihtiyacımız var. Hiçbir dış kaynağın desteği olmadan, neredeyse tamamen sizlerin katkılarıyla yola devam ediyoruz. Siz de Türkiye'nin bilim alanında öncü olmasına yardımcı olabilirsiniz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz
arasına şimdi katılın.
“
Mantık sizi A'dan B'ye götürür; hayal gücü ise her yere...” Albert Einstein
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim
oluşumu.
Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda
avantajından
biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak
reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı
zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş
yapmanızı tavsiye ederiz).