Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Müzik, Çiftlik Hayvanlarının Deneyimlediği Stres Seviyesini Düşürebilir mi?

Hayvanlara da Müzik Terapisi Uygulanabilir mi?

8 dakika
583
Müzik, Çiftlik Hayvanlarının Deneyimlediği Stres Seviyesini Düşürebilir mi? Wikifarmer
Sergey Filippov
Tüm Reklamları Kapat

Hayvancılık üretiminin yoğunlaştığı dönemlerde, hayvanlarının sağlığını ve refahını olumsuz yönde etkileyen stresi azaltacak yöntem arayışları, yetiştiriciler ve üreticiler için önemli bir konu haline gelmiştir. Bu nedenle tavuklarda, sığırlarda veya domuzlarda stresi azaltmak için çeşitli müzik türlerini kullanma olasılığı düşünülmüştür.

Bu konuya odaklanan bir çalışmada müzik seçiminin rahatlama hissini artırarak hayvanların sağlık ve üretim performansını olumlu yönde etkileyebileceği ortaya çıkmıştır. Bu etkide seslere maruz kalma süresi ve seslerin yoğunlukları da önemlidir ve bazı bilim insanları ses dalgalarının frekansının da önemli olabileceğini iddia etmektedir.

Önceleri insanlar arasında daha yaygın olarak uygulanan müzik terapi, çiftlik hayvanlarında yaşam çevrelerini zenginleştirmenin bir unsuru olarak giderek daha fazla kullanılmaktadır. Mevcut araştırmalar, ses dalgalarının hayvansal üretim üzerindeki etkisinin önemini göstermektedir. Müzik türünün, yoğunluğunun ve temposunun doğru seçilmesi; gürültünün olumsuz etkilerini azaltabilir ve böylece stres seviyesini azaltabilir. Ancak sessizliğin de hayvanların refahı için eşit derecede önemli ve gerekli olduğu unutulmamalıdır. Ele aldığımız makale; müziğin sığır, kümes hayvanları ve domuzlar üzerindeki etkisine ilişkin literatür bulgularını sunmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Çiftlik Hayvanlarında Stres Sorunu

Hiç şüphe yok ki, hayvancılığın yoğunlaşması çeşitli ürünler için yetiştirilen hayvan türlerinin yaşadığı stresi artırmıştır. Stres kavramının babası olan Hans Hugo Selye, stresin günlük yaşamın doğal bir parçası olduğunu ve insan vücudunun belirli bir stres etkenine verdiği normal bir tepki olarak ele alınması gerektiğini söylemiştir.[1] Daha sonra Walter B. Cannon, bu tanımı homeostazinin bozulmasını ve vücudun bir dizi fizyolojik reaksiyon yoluyla optimal koşullara geri dönme girişimini kapsayacak şekilde daha da genişletmiştir.[2]

Aslında, hemen hemen her fizyolojik süreç homeostaziyi sürdürme eğilimindedir. Bu nedenle "stres" terimi, kontrol kaybını içeren beklenmedik durumlarla sınırlandırılmalıdır.[3] Popüler stres kavramı ise genel anlamda kötü sağlık ve rahatsızlık ve özel anlamda ise çiftlik hayvanlarında verim ve ürün kalitesinin düşmesi gibi zararlı etkiler yaratan, hoş olmayan koşullara maruz kalma anlamına gelir.[4], [5] "Sıkıntı" terimi ise "bir hayvanın yaşadığı iç veya dış stres faktörlerinden veya koşullardan kaçamadığı veya bunlara uyum sağlayamadığı, bunun da refahı üzerinde olumsuz etkilere neden olduğu geçici durum" olarak tanımlandığında stresten ayırt edilebilir.[6]

"Sıkıntı" ve "stres" kavramlarının birbirine benzemesi, yazarların sık sık aralarındaki sınırı bulanıklaştırmasından kaynaklanmaktadır. Ancak bu iki terimi farklılaştıran faktörler arasında yanıtın süresi ve stres etkeninin yoğunluğu bulunur.[7] Sıkıntı, hayvanların organizmasında fizyolojik ve biyokimyasal değişikliklerle kendini gösterir; bu da sonuçta organizmanın aşırı yüklenmesine yol açan hem kronik hem de akut stresi takip eder.[8] Bu stresin sıkıntıya dönüşebileceği anlamına gelir, bu da organizmaya daha büyük bir yük bindirir ve hayvan mevcut kaynaklarını homeostaziye dönmek için kullanmaya başlar.[9] Sıkıntının başka bir özelliği ise yalnızca davranışsal gözlemler yoluyla, örneğin dışarıdan görünmeyen subklinik patolojik lezyonlarla (örneğin, hipertansiyon) teşhis koymanın zor olmasıdır.[7]

Stres yanıtına iki anahtar faktör aracılık eder: Sempatik sinir sistemi (SNS) ve hipotalamik-hipofiz-adrenal eksen (HPA). Aniden tehlikeye maruz kaldığında sempatik sinir sistemi harekete geçerek vücutta savaş ya da kaç tepkisini tetikler. Reaksiyon; adrenalin ve noradrenalin (katekolamin) salmaları için uyarılan adrenal bezlerde başlar, artan kalp hızı, gözbebeği genişlemesi ve artan kan basıncı ile sonuçlanır. Vücut, kaslardaki ve karaciğerdeki enerji depolarını tüketmeye yönlendirilir ve glikojenoliz yoluyla kan şekerini yükseltir.[10]

Tüm Reklamları Kapat

Stresojenik faktör yaklaşık 15 dakika içinde azalmazsa, HPA etkinleştirilir. Bu yanıt, kortikotropin salgılayan hormonu (CRH) salgılayan hipotalamusta başlar. Bu da hipofiz bezinde adrenokortikotropik hormonun (ACTH) salınmasını uyarır. ACTH, adrenal korteksin metabolik süreçlerde önemli bir rol oynayan glukokortikoid hormonları salgılamasını sağlamaktan sorumludur. Memelilerde birincil stres hormonu kortizoldür, bunu aldosteron ve kortizon takip eder; oysa kuşlarda baskın stres hormonu kortikosterondur.[10], [11], [12] Bu hormonların seviyelerindeki akut artışlar, lipolizi ve proteolizi indükler ve hatta kandaki glukoz seviyelerini yükseltebilir.[10] Uzun süreli stres nöbetleri sırasında kandaki yüksek glukokortikoid seviyeleri, organ ağırlığını azaltan bozukluklara yol açar. Sonuç olarak, hayvan zayıflamış bir bağışıklık sisteminden mustariptir ve patojenlere karşı daha duyarlı hale gelir.[13]

Müzik ve Sessizlik

Ortamın müzikle zenginleştirilmesi, çiftlik hayvanlarında stresin azaltılması için etkili bir araç olabilse de işitsel uyarının olmadığı dönemler de sağlanmalıdır.[14] Yavaş tempolu ve hızlı tempolu müziği eşit şekilde serpiştirmek gerekir. 2 dakikalık duraklamalar (herhangi bir işitsel uyarı olmayan aralıklar) kardiyovasküler hastalıkları tedavi etmenin etkili bir yolu olabilir. Müziğin hastalarda solunum kontrolünü iyileştirdiği; duraklamaların ise kan basıncını, kalp atış hızını ve solunum hızını azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca denekler, müzikten önceki sessiz dönemden ziyade işitsel uyarımdan sonraki duraklamalar sırasında daha derin gevşeme sergilemiştir.[15] Hipno-Müzik Terapi (HMT) ile birlikte Derinlik Gevşeme Müzik Terapisinin (DRMT) ve doğal ortamın sessizliğinin denekler arasında çok daha derin seans sonrası gevşemeyi teşvik ettiği de gösterilmiştir.[16]

Sutton, sessizliğin müzik terapisi alan hastaların etkileşimini artırmanın bir yolu olabileceğine dikkat çekiyor.[17] Sessizlik bir şarkı için ses kadar önemlidir, "dinlenme" olarak bilinen duraklamalar, müzik parçasını noktalamaya hizmet ederek müzisyenin ve dinleyicilerin nefes alıp rahatlamalarına olanak tanır. Kemp, (country, klasik müzik, ninni gibi) bazı müzik türlerinin sığır refahı üzerinde yararlı bir etkiye sahip olduğunu ve bunun sonucunda kalp atış hızlarının ve solunum oranlarının düşmesine neden olduğunu tespit etmiştir. Buna karşın en yüksek süt verimi, herhangi bir müziğe maruz kalmayan kontrol grubunda kaydedilmiştir.[18]

Buna karşılık Crouch ve arkadaşları, işitsel uyaranların sığırlarda dil yuvarlama veya ses çıkarma gibi davranışların sıklığını azalttığını ve hatta sürü içindeki sosyal etkileşimi desteklediğini kaydetti. Bununla birlikte, işitsel uyarım eksikliğinin de dikkate değer bir şekilde önemli olduğu kanıtlandı; çünkü hayvanlar arasında daha derin bir dinlenmeye ve daha derin gevşeme ve daha yüksek üretkenliğe işaret ediyor gibi görünen yoğun ruminasyona yol açtı.[14]

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Ekachat ve Vajrabukka tarafından yapılan bir araştırma ise hafif müziğe (yavaş ritimli müzik) maruz bırakılan domuzların, sessiz ortamda tutulanlara (müziksiz kontrol) benzer şekilde performans gösterdiğini gösterdi. Ancak sonuçta kesimdeki canlı ağırlık, hafif müziksiz kontrol grubundan önemli ölçüde farklı değildi.

Literatürde rahatlatıcı müzik kullanan araştırmalar da mevcuttu.[19] Araştırmacılar "rahatlatıcı müzik" türünü net bir şekilde tanımlayamamış olsa da Enya ("Only Time"), Vangelis ("Cennetin Fethi") ve Yanni ("Prelüd ve Nostalji") repertuarından "gevşeme türü" olarak tanımlanan seçilmiş besteleri incelediler. İşitsel bir analizden sonra rahatlatıcı müziğin flüt, klasik gitar, keman gibi sıcak tınlayan enstrümanları birleştirdiği bulundu. Bu rahatlatıcı müzikler genel olarak 60–65 vuruş/dk ile icra edilir ve yüksek notalardan ziyade alçak notaların kullanılmasıyla bir "melodi dalgası" izlenimi yaratan, notaların pürüzsüz bir şekilde çalındığı legato tarzında çalınır.

Yine aynı müzikleri kullanan bir araştırmada Khalfa ve arkadaşları müzikal işitsel stimülasyona sahip olmayan kişilerin, rahatlatıcı müzikle tedavi edilen deneklere kıyasla psikolojik bir stres etkenine maruz kaldıklarında daha yüksek tükürük kortizol (stres hormonu) düzeyine sahip olduğunu göstermiştir.[19] Ayrıca müzikle tedavi edilen grupta tükürükteki kortizol seviyeleri çok daha hızlı azalmıştır. Bu bulgular, rahatlatıcı müziğin olumlu etkilerini doğrularken aynı zamanda işitsel uyaranlarla aralıklı olarak kullanıldığında sessizliğin faydalarının daha belirgin olduğunu göstermektedir.

Bu nedenle, Bernardi ve ekibinin de belirttiği gibi hem insanlarda hem hayvanlarda müzik dinletileri arasında sessizliklere de yer vermenin iyi bir uygulama olduğu unutulmamalıdır, bu durum Crouch ve arkadaşları tarafından da belirtilmiştir.

Bu yazarlar dingin, yavaş tempolu müziğin; işitsel simülasyonlar arasındaki aralarda daha da belirgin olan rahatlatıcı bir etki yarattığını bildirmektedir.[14], [15] Hayvanların bulunduğu yerde ve çevresinde sessizliğin sağlanmasının onların refahı için önemli olduğuna dikkat çekmek gerekir. Bu sessizlik çiftlik traktörlerinin, kendinden tahrikli makinelerin ve çiftliklerde kullanılan bahçe cihazları da dahil olmak üzere diğer cihazların dış gürültüsünü azaltmakla ve ayrıca örneğin işçiler tarafından günde birkaç kez açılan yağlanmamış bir kapının yağlanmasıyla sağlanabilir.

Üretim profiline bağlı olarak yıl boyunca gürültüye maruz kalma analizi, gürültüye (90,3–91,4 dB) en fazla maruz kalmanın mahsul üretimi olan ve aynı zamanda hayvancılık üretimine odaklanan çiftliklerde meydana geldiğini göstermiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Sığırlar, özellikle süt inekleri, yetiştirme sırasında sessizlik gerektiren hayvanlardır. Yüksek yoğunluklu gürültüye uzun süre maruz kalmaları, üretilen sütün miktarını ve kalitesini olumsuz etkileyebilir ve bu da üretici açısından ekonomik kayıplara dönüşür.[20]

Sonuç

Mevcut literatürün bu incelemesi, müziğin çiftlik hayvanlarının yaşam ortamını zenginleştirmek için kullanılabileceğini göstermektedir. Doğru müzik türü, ses seviyesi ve tempo seçimi ile müzik; gürültünün olumsuz etkilerini ve böylece stresi azaltabilir. Sessizliğin hayvanların refahı için eşit derecede önemli ve gerekli olduğu unutulmamalı ve hayvanlara Rock'n'Roll veya Heavy Metal gibi yüksek sesli müzikler dinleterek sağlıklarını olumsuz etkileme ihtimalinden kaçınılmalıdır. Yoğun hayvancılıkta doğru seçilmiş müziklerin kullanılması refahı artırır. Kalabalık ortamlarda yetişen çiftlik hayvanları, strese neden olan faktörlere karşı toleranslarını zayıflatan ve dolayısıyla sağlık sorunlarınınn artmasına yol açan daha fazla stres tetikleyicisi ile uğraşmak zorundadır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 4
  • İnanılmaz 1
  • Muhteşem! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: NCBI | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 04:11:32 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15159

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Protein
İklim Değişimi
Yaşam
Gözlem
Proton
Sinek
Nasa
Kozmoloji
Uluslararası Uzay İstasyonu
Uzay Aracı
Odontoloji
Doğru
Cinsiyet
Kuşlar
Regülasyon
Aminoasit
Üreme
Uzun
Toplum
Bilgisayar
Deney
Kuvvet
Homeostasis
Gebelik
Yaşamın Başlangıcı
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
V. Baumans, et al. Müzik, Çiftlik Hayvanlarının Deneyimlediği Stres Seviyesini Düşürebilir mi?. (26 Temmuz 2023). Alındığı Tarih: 22 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/15159
Baumans, V., Oğuz, Ö., Alparslan, E. (2023, July 26). Müzik, Çiftlik Hayvanlarının Deneyimlediği Stres Seviyesini Düşürebilir mi?. Evrim Ağacı. Retrieved December 22, 2024. from https://evrimagaci.org/s/15159
V. Baumans, et al. “Müzik, Çiftlik Hayvanlarının Deneyimlediği Stres Seviyesini Düşürebilir mi?.” Edited by Eda Alparslan. Translated by Özlem Oğuz, Evrim Ağacı, 26 Jul. 2023, https://evrimagaci.org/s/15159.
Baumans, Vera. Oğuz, Özlem. Alparslan, Eda. “Müzik, Çiftlik Hayvanlarının Deneyimlediği Stres Seviyesini Düşürebilir mi?.” Edited by Eda Alparslan. Translated by Özlem Oğuz. Evrim Ağacı, July 26, 2023. https://evrimagaci.org/s/15159.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close