Kortizol Nedir? Stres Hormonu Kortizol Nasıl Çalışır?
Kortizol, böbrek üstü bezlerinde (diğer ismiyle adrenal bezlerde) üretilen ve oradan salınan bir hormondur. Başta tehlikelere karşı tepki verme olmak üzere vücuttaki glikoz metabolizmasını hızlandırmak, kan basıncını kontrol etmek ve iltihabı gidermek gibi görevleri yerine getirir.[1]
Bunlarla birlikte kan şekerini düzenlemek, yağ, protein ve karbonhidratları kullanılabilir enerjiye dönüştürmek, su ve tuz dengesini kontrol etmek gibi çeşitli işlemlerde görev alan ve kolesterolden sentezlenen bir hormondur.[2]
Kortizolün salınmasını sağlayan mekanizmayı anlayabilmek için öncelikle Limbik Sistem'i tanımak gerekir. Bu sistem; Hipotalamus, Hipokampüs, Talamus ve Amigdala olmak üzere 4 kısımdan oluşup beslenme, korku, savunma, cinsel istek, uyku düzeni gibi fiziksel tepkilerden sorumludur.
Amigdala; beynin her iki tarafında birden bulunan ve canlının öfke, endişe, stres, kaygı ve korku gibi ani duyusal algılarını yöneten beyin bölümüdür. Çevrede var olan durumları analiz eder, bir stres faktörü varsa savaş veya kaç durumunun tetiklenmesini sağlar.
Çevredeki bir şey veya durum amigdala tarafından tehdit olarak algılanırsa, Libik Sistem'in diğer bir parçası olan hipotalamusa bir tehlike sinyali gönderilir. Hipotalamus, beyindeki sinir sistemi ile vücudun endokrin sistemi arasında bağlantı kurar; vücuttaki kalp atışı, yemek yeme, su içme gibi hayati fonksiyonları sağlamanın yanı sıra strese karşı verilen tepkiyi de kontrol eder.[3]
Tehlike sinyali, amigdaladan hipotalamusa iletildikten sonra kalp ritmini ve iç organların işlevlerini yöneten ve bizi hayatta tutan otonom sinir sistemine geçer. Otonom sinir sistemi; sempatik, parasempatik ve enterik sistem olmak üzere 3 bölümden oluşur. Bahsi geçen tehlike sinyalini aldıktan sonra vücudu savunmaya geçirecek bölüm sempatik sinir sistemidir. Bu sistem böbrek üstü bezinden salınan adrenalin ve noradrenalinin kana pompalanmasını sağlar. Tehlike geçtikten sonra parasempatik sistem, vücudu sakinleştirmek için adrenalin ve noradrenalini ortadan kaldırır.
Böbrek üstü bezinden adrenalin ve noradrenalin hormonları salındığında vücudumuz kendini tam anlamıyla bir acil durum senaryosunda bulur. Tehlikenin ne denli büyük olduğu, zarar verme olasılığı, ne zaman geçeceği gibi belirsizlikler bu hormonların vücudu tetikte tutmasına yetmeyebileceğinden vücut bir tehlike algılamaya devam ederken beynin hipotalamus bölgesindeki Hipotalamus-Hipofiz-Adrenal-Aksı devreye sokulur, bu bir geribildirim mekanizmasıdır. Bu mekanizma hipotalamus, hipofiz bezi ve böbrek üstü bezi arasında iletişimi sağlayan; nöronlardan iletiyi alan ve bunun sonucunda kimyasalların salınmasını sağlayan nöroendokrin hücrelerinden meydana gelen bir yolaktır. Tehlikenin sürdüğü bilgisi mevcut olduğu sürece kortizol salınmasını ve vücudun tetikte kalmasını sağlar.[1]
Kortizolün salınma süreci kısaca şöyle açıklanabilir:
- Sheehan Sendromu Nedir? Doğum Sonrası Kanamaya Bağlı Hipofiz Doku Ölümünün Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
- Akrodermatitis Enteropatika Nedir? Kalıtsal Çinko Eksikliği Deriyi Neden Bozar ve Nasıl Tedavi Edilir?
- Kadınlarda Migren Daha Sık Görülüyor, Daha Ağır Geçiyor; Ama Cinsiyet Farklarının Migren ile İlişkisi Çok Az Araştırılıyor!
- Beynin amigdala bölümü çevrede bir tehlike algılar.
- Tehlike sinyali hipotalamusa gönderilir.
- Hipotalamus sempatik sinir sistemini uyarır.
- Böbrek üstü bezlerinden adrenalin ve noradrenalin kana pompalanır.
- Geri bildirim sistemi ile tehlike geçene kadar kortizol salınması ve bu sayede vücudun tetikte kalması sağlanır.
Stres anında salınan kortizol, kaslara en hızlı şekilde enerji sağlayacak kaynak olan şekerin kan dolaşımında kalması için insülini baskılar ve kan basıncını artırmak için atardamarları daraltır.[4]
Kortizol Fazlalığında ve Eksikliğinde Görülen Sorunlar
Cushing Sendromu, insan vücudunun uzun bir süre boyunca yüksek kortizol seviyelerine maruz kalmasından dolayı ortaya çıkan bir sorundur. Başlıca belirtileri özellikle yüz ve karın bölgesinde kilo alımı, diyabet, akne başta olmak üzere cilt problemleri, kadınlarda düzensiz adet dönemleri, mide ülseri, anksiyete gibi sıralanabilir.[1], [6], [7]
Cushing Sendromu'nun tam tersi bir durum olan Addison Hastalığı'nda ise sorun, kortizolün gereğinden daha az olmasından kaynaklanmaktadır. Başlıca belirtileri yorgunluk, kilo kaybı, karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma, güçsüzlük olarak sıralanabilir.[1], [6], [7]
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Kortizol'ün Ruh Hastalıklarıyla İlişkisi
Yapılan çalışmalarda, bazı psikiyatrik hastalıklarda kortizol seviyesinin normalden daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. Bu sonuca en fazla yaşamının erken dönemlerinde travma geçirmiş bireylerde rastlanmıştır.[8]
Şiddetli depresyon hastalarında gözlenen yüksek kortizol seviyelerinin daha önce bahsettiğimiz Hipotalamus-Hipofiz-Adrenal Aksi'ne karşı duyarsızlık oluşturduğu belirlenmiştir.
Ayrıca bazı Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) hastalarındaki kortizol düzeyleri ölçüldüğünde bu düzeylerin normalden daha düşük bir seviyede olduğu ve hastaların %50 ila %70'inin majör depresyon ve benzeri duygudurum bozukluklarının kriterlerini de karşıladığı sonucuna varılmıştır. Düşük kortizol bunlarla birlikte kronik önyargı, yorgunluk ve ağrı sendromlarına ve birtakım başka somatik bozukluklalra yol açabilir.[8]
Depresyon
Depresyon; belli bir dönem için hayattan ve eskiden keyif alınan aktivitelerden keyif almama, ilgi kaybı, iştah bozukluğu ve çoğunlukla üzgün mizaç gibi belirtilerin olduğu ruhsal bir hastalıktır.
Yapılan çalışmalarda araştırmacılar, kortizol miktarının depresyonla ilişkisini gözlemlemek için fareleri kullandılar. Denek fareler farklı süreler boyunca kortizole maruz bırakıldı. Ortaya çıkan sonuç şuydu: Kısa süre yüksek miktarda kortizole maruz bırakılan farelerde gözle görülür bir etki olmadı; fakat 2 haftadan uzun süreyle yüksek kortizole maruz bırakılan farelerin endişeli ve depresif hareketler sergilediği, daha korkak göründükleri ve yeni ortamları keşfetmekte daha az istekli oldukları kaydedildi.[9]
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
TSSB, travmatik bir olay yaşayan bir kişinin, travmatik olay geçmiş olmasına rağmen o anda takılıp kalması ve bazı stres tepkileri göstermesidir. Bu hastalığa sahip olan kişiler genel olarak 3 ana semptom gösterirler:
- Tekrardan yaşama; hastanın bazı durumlarda bir sebep yokken, bazı durumlarda ise travmatik olayı hatırlatan bir şeyle karşılaştığında travmaya sebep olan olayı hatırlamasıdır. Örnek olarak, uçaklarla ilgili bir travması olsan bir kişi, bir filmde gördüğü bir uçaktan etkilenip travmasını hatırlayabilir. Kişi, bundan kaynaklı olarak kendi zihninde olayı yeniden yaşayabilir.
- Hiper Uyarılma; travmatik bir olay anında devreye giren acil durum mekanizmasının nedensiz yere aktifleşmesidir. Bu durumda daha önce bahsettiğimiz sempatik sinir sistemi devreye gire; adrenalin, noradrenalin ve ardından kortizol salınır. Vücut savaş ya da kaç tepkisi verir, kalp ritimleri hızlanır, derin ve sık nefesler alınır. Yani vücut ölümcül bir tehlike varmışçasına önlem almaya başlar, fakat bunun için geçerli hiçbir sebep yoktur, sadece travmatik olay kişinin gözünde canlanmıştır veya olayı hatırlatan şeyler vardır.
- Kaçınma; kişinin travmatik olaydan ve onu hatırlatan şeylerden tamamen uzaklaşmasıdır. TSSB sahibi kişi, bu durumda stres faktöründen uzaklaşmak için uçaklardan kaçındığı gibi içinde bir uçağın göründüğü filmlerden de kaçınacaktır.
TSSB'nin diğer semptomları arasında uyku bozuklukları, kabuslar, sorumluluktan kaçınma davranışı bulunabilir.[10] Kişi sürekli diken üstünde olabilir, çabuk sinirlenebilir, "Başkaları beni anlamıyor." düşüncesine sahip olabilir ve kolayca irkilebilir.[11]
Beynimizin ön ve arka dikkat sistemleri dikkatin nereye yönlendireceğini belirler. Bir tehlikeyle veya stres faktörü olan bir durumla karşılaşıldığında beynin birçok bölgesi eş zamanlı olarak çalışır. Nörotransmiter sistemler ve hormonal sistemler uyarılır; bu sistemlerin bir arada işlemesinden ötürü bu tehlike anı, kalıcı olarak belleğe kaydedilir. Bu yüzden kortizol gibi stres hormonları bu anıların kaydedilmesinde önemli bir rol oynar. Bunlarla birlikte, stres durumlarında hormonal sistemin fazla çalışması TSSB'nin ilerlemesine sebep olabilir. Hatta TSSB hastalarının beyinlerinin çeşitli bölgelerinde stres hormonlarının yüksek düzeyde olduğu bulunmuştur.[10]
Kortizol'ün Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi
Araştırmalar; uzun süreli stresin sebep olduğu yüksek kortizol seviyelerinin kan kolesterolünü, trigliseritleri, kan şekerini ve kan basıncını artırabileceğini düşündürmektedir. Hatta stres, arterlerde plak birikimine bile sebep olabilir. Bunlar kalp hastalıkları için yaygın risk faktörleridir.[12]
Bir başka araştırma ise kortizolün kalbi besleyen koroner arterlerde plak birikmesinden kaynaklanan akut koroner sendromlarla, kalbin ritmik çalışmasının bozulması veya düzensiz kalp atışı anlamlarına gelen aritmiyle ve bunlar dışında birçok başka rahatsızlıklarla ilişkili olduğunu göstermiştir.[13]
Kortizol Seviyesi Nasıl Düşürülür?
Kortizol seviyesini düşürebilmek için yapmanız gereken şey stresi uzaklaştırmaya çalışmak olacaktır. Bunu yaptığınızda stres hormonlarının seviyesi düşer, parasempatik sinir sistemi devreye girer ve yavaş yavaş sakinleşirsiniz. İşte size yardımcı olabilecek birkaç tüyo:[14]
- Ne az ne de çok olacak şekilde uyuyun.
- Egzersiz yapın, bu hem mutlulukla ilişkili hormonlar salınmasını hem de stres hormonlarını dinginleştirmenizi sağlar.
- Stresliyken neleri nasıl düşündüğünüzü tanıyın, bir daha aynı durumda olduğunuzda kendinize bunların geçici olduğunu hatırlatın.
- Nefes egzersizleri yapın.
Özet
Kortizol, vücudumuzun stres karşısında verdiği hormonal bir tepkidir. Adrenalin ve noradrenalin salındıktan sonra canlının ihtiyaç duyacağı enerjiyi karşılaması için şeker üretimini ve kan basıncını artırır, nefes alışverişini ve kalp ritmini hızlandırır.
Kortizolün az veya fazla salınması çeşitli hastalıklara yol açar. Ayrıca kardiyovasküler sistemde de rol alır, bu yüzden uzun süreli az veya fazla salınımlarında kardiyovasküler sistemde birçok hastalığa sebebiyet verebilir. Bunların başında kalbin ritminin bozulması ile ortaya çıkabilecek ve kalbin dakikada 100'den fazla kez atması anlamına gelen taşikardi gelir.
Kortizol, strese dayalı psikiyatrik hastalıkların oluşmasına veya ilerlemesine sebep olabilir. Farelerle yapılan bir deneyde yüksek düzeyde kortizole maruz kalma süresi ile depresyonun paralel ilerlediği gözlemlenmiştir. Bir başka psikiyatrik rahatsızlık olan Travma Sonrası Stres Bozukluğu hastalarında kortizol seviyesinin normalden yüksek olduğu bulunmuştur ve yüksek kortizolün bu hastalığı ilerletebileceği tespit edilmiştir.
Bütün bunlara baktığımızda TSSB hastalarından "yeniden yaşama" semptomu gösterenlerin travmatik olayı hatırladıklarında vücutlarının savaş ya da kaç tepkisini ortaya koyacağını, artan kortizolün süreğen olması durumunda kalp ritim bozukluğu gibi kardiyovasküler hastalıklara sebep olabileceğini söyleyebiliriz.
Aynı şekilde düzenli kortizol salınımına neden olabilecek bir diğer şey de kronik strestir. Bir başka çalışmada akut stresin çeşitli hormonal değişiklikleri tetiklediği gösterilmiştir.[15]
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 15
- 13
- 7
- 6
- 6
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c d H. Australia. The Role Of Cortisol In The Body. (9 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 1 Aralık 2022. Alındığı Yer: Healthdirect Australia | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Konkel, et al. Cortisol: The Stress Hormone. (7 Ekim 2022). Alındığı Tarih: 1 Aralık 2022. Alındığı Yer: Everyday Health | Arşiv Bağlantısı
- ^ Medicana. Limbik Sistem. Alındığı Tarih: 1 Aralık 2022. Alındığı Yer: Medicana | Arşiv Bağlantısı
- ^ Medikal Akademi, et al. Kortizol (Stres Hormonu) Nedir? Ne Işe Yarar? Yüksekliği Ve Düşüklüğü. (24 Şubat 2019). Alındığı Tarih: 1 Aralık 2022. Alındığı Yer: Medikal Akademi | Arşiv Bağlantısı
- W. B. Kannel. (1995). Clinical Misconceptions Dispelled By Epidemiological Research. Circulation, sf: 3350-3360. doi: 10.1161/01.cir.92.11.3350. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b L. Thau, et al. (2022). Physiology, Cortisol. StatPearls. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Teknik Direktörlük. Stresinizi Düzenleyen Hormon: Kortizol - Acıbadem Hayat. (9 Kasım 2019). Alındığı Tarih: 1 Aralık 2022. Alındığı Yer: Acıbadem Hayat | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b R. Yehuda, et al. (2011). Minireview: Stress-Related Psychiatric Disorders With Low Cortisol Levels: A Metabolic Hypothesis. Endocrinology, sf: 4496-4503. doi: 10.1210/en.2011-1218. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Dombeck. Chronic Cortisol Exposure Causes Mood Disorders - Mental Help. Alındığı Tarih: 1 Aralık 2022. Alındığı Yer: Mental Help | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Nöropsikoloji Derneği. Travma’nın Ve Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Nöral Temelleri. (12 Şubat 2015). Alındığı Tarih: 1 Aralık 2022. Alındığı Yer: Nöropsikoloji Derneği | Arşiv Bağlantısı
- ^ Türkiye Psikiyatri Derneği. Travma Sonrası Stres Bozukluğu | Türki̇ye Psi̇ki̇yatri̇ Derneği̇. Alındığı Tarih: 1 Aralık 2022. Alındığı Yer: Türkiye Psikiyatri Derneği | Arşiv Bağlantısı
- ^ University of Rochester. Content - Health Encyclopedia - University Of Rochester Medical Center. Alındığı Tarih: 1 Aralık 2022. Alındığı Yer: University of Rochester | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. A. S. M. Azmi, et al. (2021). Cortisol On Circadian Rhythm And Its Effect On Cardiovascular System. International Journal of Environmental Research and Public Health, sf: 676. doi: 10.3390/ijerph18020676. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. K. Davidson. 11 Natural Ways To Lower Your Cortisol Levels. (6 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 1 Aralık 2022. Alındığı Yer: Healthline | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. K. Jameel, et al. (2014). Effect Of Various Physical Stress Models On Serum Cortisol Level In Wistar Rats. Journal of Clinical and Diagnostic Research : JCDR, sf: 181. doi: 10.7860/JCDR/2014/7210.4116. | Arşiv Bağlantısı
- Y. Uçan. Endokri̇n Si̇stem (Hormonlar). Alındığı Tarih: 1 Aralık 2022. Alındığı Yer: Ankara Üniversitesi Açık Ders Malzemeleri | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 15:21:17 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13468
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.