Meksika'da Sergilenen Sahte Uzaylıların Gerçek Hikayesi, Uzaylılardan Bile İlginç!
Meksika Kongresi'ne Sunulan Sahte Uzaylıların Arkasındaki Hırs, Sahtekarlık, Asırlara Yayılan Irkçılık ve Lama Kafataslarının Öyküsü...
Meşhur Pizza Rat videosunun yaratıcısı internet sanatçısı Zardulu, "bir mitin yaratılması ve sürdürülmesinin, sanatın en yüksek formu olduğunu" iddia eder.[1] Zardulu'ya göre insanlar, dünyayı tuhaf ve harikulade tutmanın bir yolu olarak bu tür büyük sahtelikler yaratıyor. Ancak bu tür merak arayışları, yanlış bilgi çağından yararlanma isteğiyle çarpıştığında ne olur? Hele ki işin içinde utanmaz bir fırsatçılık, geçmişe saygısızlık ve geçmişi çarpıtma da varsa? Yakın zamanda kutusundan çıkarılan 1000 yıllık iki uzaylının, o uzaylıları gerçek kılmaya çalışan (ve bunu başaramayan) bir komplocu ekip tarafından dünyaya ifşa edilmesinin ışığında sormamız gereken sorular işte bunlar.
Meksika Kongresi, 13 Eylül 2023 Çarşamba günü Tanımlanamayan Anormal Fenomenlerin (UAP) varlığıyla ilgili bir oturum düzenledi. Bu oturumda söz alanlardan 3'ü bugün bizim için önemli: Kendini "UFO araştırmacısı" ilan etmiş olan bir gazeteci olan Jaime Maussan, adli bilimci José de Jésus Zalce Benitez ve geçtiğimiz aylarda Amerika'daki düzenlenen UFO oturumda ün kazanan Amerikalı Deniz Kuvvetleri eski pilotu Ryan Graves. Maussan, Kongre'ye konuşması sırasında "Perulu uzaylılar" olduğunu iddia ettiği varlıkları, tabut benzeri dramatik bir kutu içinde ilan etti. Kutuda, hortum benzeri boyunları üzerinde uzun kafatasları olan bir çift tozlu figür vardı.
Ne hikmetse uzaylılar, tam da Hollywood'un gösterdiği gibi soluk benizli, koca kafalı, iri gözlü, cılız bedenli ve ufak canlılardı; Spielberg'in E.T.'sine hafif bir benzerlik gösteriyorlardı... Daha önceden de anlattığımız gibi bu uzaylı imgesi, insanların uydurduğu psikolojik bir projeksiyon olarak değerlendirilebilir. Yani bizim "uzaylı" imgemiz, doğadaki hayvanların bizi nasıl gördüğünün bir projeksiyonudur: Biz de diğer hayvanlara göre soluk benizliyiz, koca kafalıyız, cılız bedenliyiz, tuhaf aletler kullanıyoruz ve onlar üzerinde deneyler yapıyoruz... Bizi korkutan uzaylıların da bu tanımın bir projeksiyonu olması bir tesadüf değildir. Düşünecek olursanız: Koskoca Evren'de var olabilecek trilyonlarca koşul mevcuttur; Dünya'da bile on milyonlarca farklı yaşam formu evrimleşmiştir; ama nedense uzaylılar, hep Dünya'daki canlıların ufacık bir kısmına benzeyecek biçimde iki ayak üzerinde duran, iki kollu, iki bacaklı, tek kafalı ve sıradan bir hayvan vücuduna sahip biçimde tasvir edilmektedir.
Yukarıda da izleyebileceğiniz gibi, ikinci konuşmacı olan Benitez, bu bedenlerin sözde adli analizini sundu. Oldukça ciddi bir havayla yaptığı konuşmasında, uzaylı bedenlerinin diatom dediğimiz ufak mikroalg tozlarıyla kurutulmuş olduklarını, yaklaşık 1000 yıllık olduklarını, hafif ama güçlü kemiklere sahip olduklarını, iri gözleriyle çok daha geniş bir alanı görebildiklerini, dişleri olmadığı için sadece sıvı besinler tüketebildiklerini anlattı.
Lafı uzatmadan söyleyelim: Bu iskeletler uzaylı yaşam formları değildir! Daha ziyade, büyük olasılıkla Kolomb öncesi insan kalıntıları ve hayvan kemiklerinin alçıyla bir araya getirilmiş bir bileşimidir.
Ancak bu sözde uzaylıların nasıl gerçek olmadıkları, açıkçası uzaylıların kendisinden bile daha çılgın ve vahşi bir hikaye.
Aslında bu küçük adamlar, bu dolandırıcıların eski bir uzaylı altın madeni üzerinde oturdukları yanılsamasını yaratmak için devam eden bir girişimin parçası olarak 2017'de bir kitle fonlaması kampanyasıyla var olmuş gibi görünüyor. Ve bu uzaylı dolandırıcılığı, buzdağının sadece görünen kısmı. Resmin tamamı, medya emektarlarından sahte arkeologlara ve şüpheli derecelere sahip doktorlara kadar kendilerini sözde bilimsel "uzmanlar" olarak göstermeye adamış uzun bir dolandırıcı dizisini içeriyor - hepsi de sahte uzaylılarının gerçek olduğu konusunda ısrar etmeye kararlı.
Bu iki şüpheli uzaylıyla birlikte ele alınacak çok şey var, o yüzden daha yakından bakalım.
Sahte Uzaylı Masallarının Kökeni
Evet, doğru duydunuz: 2023'te dünyanın dikkatini çeken kutusuz "uzaylıların" 2016'nın sonlarında ya da 2017'nin başlarında Peru'da parçalar halinde "keşfedildiği" iddia ediliyor. İddiaya göre bu mumyalar Nazca mezarlıkları arasında bulundu ve daha sonra "Nazca mumyaları" olarak adlandırıldı. Nazcalar, Nazca Çizgileri olarak bilinen güzel jeoglif tasarımları yaratmalarıyla bilinen yerli bir antik Peru halkıydı. Ölülerini özenle sarılmış bezler içinde gömüyorlardı ve genellikle orijinal "uzaylılardan" birinin sergilendiği gibi oturma pozisyonunda poz veriyorlardı.
The Alien Project: Sahte Bir Uzaylı Nasıl Yaratılır?
Şubat 2017'de "The Alien Project" için bir kitlesel fonlama kampanyası ortaya çıktı. Proje kendi web sitesiyle övünüyor ve "Nazca mumyaları" hakkında sponsorlu basın toplantıları düzenliyordu. Bu basın toplantılarında, "Ocak 2016'da Peru'nun güneyinde keşfedilen cesetlerin ve mumyalanmış organların kökenini kapsamlı bilimsel analizlerle (özellikle DNA ve C14) belirleme" sözü de veriliyordu.
Kitle fonlama kampanyasında "Bize güvenebilirsiniz!" ifadesi yer alıyordu. "Eğer bu, bir sahtekârlık ya da sahtecilikse, bunu ilk kınayan biz olacağız." Bununla birlikte kampanya, katkıda bulunanlara kendini beğenmiş bir şekilde "Eğer bir sahtekarlık varsa, bunu henüz tespit etmedik." güvencesini de vermeye devam ediyor. The Alien Project web sitesine göre kampanyanın arkasındaki kişi, kendisini arkeolog olarak tanıtan Thierry Jamin adında bir sözde bilim insanı (Jamin, bir bilim insanı değildir). Kendisi, aynı zamanda sahte uzaylıların da tedarikçisidir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Kampanya, bu figürlerin "olağanüstü kalitesine" atıfta bulunuyor: Üç parmaklı varlıkların köpek büyüklüğündeki iskelet kalıpları, parçalara ayrılmış gerçek insan kalıntılarından utanmazca bir araya getirilmiş, beyaz alçıyla kaplanmış ve dünyaya Peru'nun vahşi doğasında "keşfedilmiş" tamamen bozulmamış dünya dışı varlıklarmış gibi sunulmuş gibi görünüyor.
The Alien Project, web sitesinde mumyaların kökenini Jamin'e değil, "Paul R." olarak da bilinen "Luis Quispe" diye bir adama dayandırıyor. Jamin, Quispe'yi ayrıntıya girmeden sadece "inanılmaz bir sırrın sahibi" olarak tanımlıyor, ancak başka bir yerde onun "mezar soyguncuları" ile temas halinde olduğunu söylüyor ve Quispe'nin bir tür mumya kaçakçısı olduğunu ima ediyor.
Buna karşılık popüler UFOlog John Greenewald, 2017 tarihli bir blog yazısında Quispe'nin izini sürdüğünü ve izleyicilere bu tür mumyaların bir aldatmaca olarak nasıl yaratılabileceğini göstermek amacıyla Nazca mumyalarına tıpatıp benzeyen mumya videoları hazırlamasıyla tanınan bir YouTuber olduğunu keşfettiğini iddia etti.[2]
O halde, bu aldatmacanın faillerinin en başından beri ne yaptıklarına dair hiçbir şüpheleri olmadığı anlaşılıyor. Jamin ve bünyesindeki sözde "uzmanlar" ekibi; sahte doktoralar, itibarsız okullardan alınan dereceler ve diğer sahte kimlik bilgilerini iddia etme konusunda uzun bir geçmişe sahip UFOloglar ve dolandırıcılar topluluğundan geliyor.[3] Yine de bu sözde "uzaylı araştırmaları", bir şekilde 1.000'den fazla bağışçıdan 42.000 dolar toplamayı başardı ve bu bağışçılar, muhtemelen paralarının karşılığını da aldılar: Gerçek bilim insanlarının uzun ve gürültülü protestolarına rağmen, Jamin'in insanları uzaylıların gerçek olduğuna ikna etme çabası, nihayet yaratıklarının Meksika Kongresi'nin önünde bir şova dönüştü.
Uzaylı iddiaları kamuoyuna yansır yansımaz, bilim insanları "uzaylı" kalıntılarının insana benzediğine dikkat çekerek bu aldatmacaya karşı çıktılar. Cientificos adlı internet sitesi araştırmacılara danıştıktan sonra Temmuz 2017'de şöyle yazdı:[4]
Bu mumya, iki parmağı çıkarılmış ve kalan üç parmağındaki falanks sayısı arttırılmış arkeolojik bir mumyadır.
Daha sonra yapılan araştırmalar elin iki farklı insana ait kemiklerden yapıldığını ortaya koyarken, 2021 yılında International Journal of Biology and Biomedicine'de yayınlanan bir çalışma da kafataslarından birinin "bozulmuş bir lama beyni ve diğer tanımlanamayan kemiklerden" yapıldığını ileri sürdü.[5], [6] Scientists Against Myths kanalını yöneten YouTuberlarsa, aşağıdan izleyebileceğiniz gibi bu uzaylı sahteciliği sürecini göstermek için daha da ayrıntıya girdiler:
Bir Sahtekarın Doğuşu: Maussan, Nasıl Popüler Oldu?
Yine de Jamin yılmadı - ve iddialarını güçlendirmek için Jaime Mussan adlı deneyimli bir medya kişiliğinden yardım aldı. YouTube'daki komplo teorisi kanalında yaklaşık 1 milyon abonesi olan bir UFO meraklısı olan Maussan, Meksika'nın TV Azteca kanalında yayınlanan Third Millenium da dahil olmak üzere komplo teorisi odaklı birkaç dizinin sunuculuğunu yapmıştır. Ancak bir "gazeteci" olarak dikkat çekmesine rağmen (çalışmaları, 2019'da UFO Dosyaları adlı bir belgesele de konu oldu), gazetecilik referansları yetersiz görünüyor ve doğrulanması kolay değil.
Sahtebilim adına yaptığını iddia ettiği "keşifler" ve 1990'lara kadar uzandığı iddia edilen UFO sahtekârlıkları da öyle. Bunlar arasında en çok ses getirenleri şunlar:
- "Metepec Yaratığı" olarak adlandırılan ve sonradan derisi yüzülmüş bir maymun olduğu ortaya çıkan garip bir varlığı sundu.
- 2015'te "Roswell Slaytları" adı verilen ve uzaylı bir bedenin fotoğrafını gösterdiği iddia edilen ancak mumyalanmış 2 yaşında bir çocuğa ait olduğu ortaya çıkan bir aldatmacanın savunuculuğunu yaptı. Bu aldatmacaya dahil olan bazı kişiler, daha sonradan Nazca mumya aldatmacasına dahil oldular.
- 2016'da bir "şeytan peri" keşfettiğini iddia etti; ama sonradan bunun "yarasa, tahta çubuklar, görünmeyen epoksi ve insanları kandırmak için tasarlanmış diğer öğelerin bir araya gelmesiyle üretildiğini" açıkladı - ancak bunu, eserini 10.000 dolara sattıktan sonra yaptı.
- "UFO Watchdog Hall of Shame" listesine (Utanç Kaynağı Olan UFOloglar Listesi) UFO ile ilgili tekrarlanan yanlış iddialar ve dolandırıcılık girişimleri nedeniyle girmiştir.
Önceki başarısızlıklarından yılmayan Maussan, "Nazca mumyası" macerasında Jamin'e katıldı. Maussan, "bilinç genişletici videolar" için bir New-Age platformu olan Gaia.com web sitesi için mumya hakkında bir video hazırladı:
Unearthing Nazca adlı video, "Nazca mumyaları" hakkındaki sözde bilimsel spekülasyonları tekrarlıyor ve yeni bir anlatıyla tamamlanıyordu: Jamin'in izleyicilere açıkladığı gibi mumyalar 2016'da keşfedilmek yerine, 2015'te başı sadece "Mario" olarak bilinen bir grup anonim kötü adam tarafından yağmalanmıştı. Video için görüşülen başlıca "uzmanlardan" biri bir arkeolog bile değil, daha ziyade insan auralarını fotoğraflayabilen ve duygularımızı ölçebilen bir kamera icat ettiğini iddia eden bir Rus araştırmacı. Bir başka araştırmacı ise uzaylılardan birinin aslında "yumurta" ile dolu bir "kloak"ı olduğunu iddia etti.
Şüpheli kaynaklarına ve uzmanlığına rağmen bu video, web sitesi için büyük bir başarı oldu ve milyonlarca kez izlendi, ancak aynı zamanda çok sayıda eleştiri de aldı. The Atlantic'ten Christopher Heaney, dizinin "kılık değiştirmiş bir arkeolojik tecavüz filmi" olabileceğinden endişe etti.[7] Gerçek arkeologlar ve konuyla ilgili bilim insanlarından oluşan gerçek bir organizasyon olan Dünya Mumya Çalışmaları Komitesi, "dünya dışı mumya sahtekârlığına" sert bir şekilde karşı çıktı. Sahte uzaylıların, büyük olasılıkla sahtekarlığı sürdürmek amacıyla "kötü niyetle manipüle edilmiş ve parçalanmış" Kolomb öncesi gerçek mumyaların kalıntıları olduğuna dikkat çektiler. Arkeologlar, şöyle yazıyorlar:
Bu 'üretilmiş yaratık', kültürel mirasın korunmasını gözeten çok sayıda ulusal ve uluslararası normu ihlal etmiştir. Cesetlerin küçük amaçlar uğruna suiistimal edilmesi, insan onurunu derin bir şekilde ihlal etmektedir. Dolayısıyla, bu organizasyon tarafından Kolomb öncesi mumyaların istismar edilmesi, And Kültürüne saldırmakta ve özellikle rencide etmekte, başarılarının sözde bir 'uzaylı yardımından' kaynaklandığını ima etmektedir.
Sözde "Uzaylılar", Bir Irkçılık Ürünü!
İşte işler tam da bu noktada çok daha az tuhaf ve çok daha az eğlenceli hale geliyor: Çünkü mezarlarından çıkarılan bireysel kalıntıların yarattığı rahatsızlığın ötesinde, Kolomb öncesi sanatçıların ve mimarların ihtişamını azaltmak ve eserlerini akıl almaz antik uzaylı harikalarına dönüştürmek için yüzyıllardır süren toplumsal girişimler yatıyor.
Örneğin, her birkaç yılda bir aynı viral "keşif" internette dolaşıyor: Uzatılmış kafalara sahip bir dizi antik uzaylı kafatası. Alın size 2014'te ve sonradan 2021'de tekrar dolaşıma giren kafatasları... Her seferinde bu bulgu "yeni" ve "şok edici bir keşif"miş gibi aktarılıyor.
Gerçekte bu kafatasları, 1928 yılında Peru'nun güneyindeki Paracas bölgesinde, 300'den fazla benzer cesedin bulunduğu bir toplu mezar kazısının parçası olarak keşfedilmiştir.[8] Keşfi yapan arkeolog Julio Tello, cesetlerin eski bir İnka öncesi kültüre ait olduğuna inanıyordu, ancak kafatasları ve uzun şekilleri üzerindeki tartışmalar (özellikle de bunların yabancı ya da insanlık dışı bir kökene sahip olması gerektiği inancı), Paracas kültürü hakkındaki gerçekleri bugüne kadar gizledi.
Bildiğimiz tek şey, çocukların kafalarının doğumdan itibaren kafataslarında gördüğümüz uzun şekle sokulduğu kafatası yeniden şekillendirmenin Peru'da ve dünyadaki diğer pek çok kültürde yaygın bir uygulama olduğudur.[9] Mumya komitesinin de belirttiği gibi bu yaygın uygulama, Güney Amerika'nın yerli kültürlerinin kendi yüceliklerinden sorumlu olamayacakları söylemini körüklemeye yardımcı olmuştur. History Channel, Peru'daki Machu Picchu'nun "dünya dışı varlıkların yardımıyla" inşa edildiğini iddia eden 2016 tarihli bu klipte olduğu gibi, antik dünya harikalarının aslında uzaylı kökenli olduğuna dair iddialarla doludur. Nazca Çizgileri de UFOlogların sık sık spekülasyonlarına konu olmuştur; amaçlarının ne olduğuna dair net bir fikrimiz olmadığından (ya da gerçekten radikal görünmenin ötesinde bir amaçları olup olmadığına dair net bir fikrimiz olmadığından), başvurulan açıklama da "uzaylılar" olmaktadır.[10]
Bu ırkçı efsaneler, kafa boyutları ve şekillerinin ölçümlerinin ırksal ve etnik üstünlük iddialarını haklı çıkarmak için kullanıldığı (ve ne yazık ki hala sıklıkla kullanıldığı) daha geniş bir ırkçı frenoloji geleneğinin bir parçasıdır.[11] Heaney'nin Atlantic için belirttiği gibi, önceki iki yüzyılın çoğunda bilim insanları Kolomb öncesi Peru kültürlerinin kafatası ölçümlerini onları insanlıktan çıkarmak ve kendi başarılarından silmek için kullandılar.
Meksika Kongresi'ne sunum yapanlar da bu anlatıyı kabul etmekte gecikmediler. Maussan ve yardımcıları, politikacılara küçük bedenleri açıkladıklarında, uzaylı cesetlerinin Nazca Çizgileri'nin "yakınında" bulunduğunu vurgulamaya özen gösterdiler; sanki cesetlerin gizemli jeogliflere yakınlığı önemli bir şeymiş ve dünya dışı kökenleri olma olasılığını artırıyormuş gibi. Ardından DNA'nın insan dışı kökenli olduğu yönündeki yanlış iddiayı tekrarladılar. Bu iddia önce 2017'de, daha sonra da 13 Eylül 2023 Çarşamba günü, testi yaptığı iddia edilen üniversite tarafından çürütüldü.[12]
Söz konusu üniversite olan Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi (UNAM), kendisine verilen numunenin sadece karbon tarihlemesini yaptığını ve kökeni hakkında hiçbir zaman bir sonuca varmadığını belirtti. Maussan ayrıca, her bir sonuç numunenin kökeninin Homo sapiens olduğunu beyan etmesine rağmen, uzaylı kökenlerini kanıtladığını iddia ettiği üç farklı DNA testi sonucu örneği sunmuştur. Benitez ise, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, "uzaylının" üç parmağı olduğu yönündeki defalarca çürütülmüş iddiayı ortaya attı.
"Uzaylılara Ait DNA" Safsatası
Yukarıda da söz ettiğimiz gibi, gerçekten de bilimsel bir iş yapmış gibi gözükmek ve genetik analiz yaptıklarını ispatlamak adına ikilinin UFO saplantılı fanatikleri sosyal medyada yukarıdaki türden linkler paylaşıyorlar. Bu linkler, Amerikan Ulusal Tıp Kütüphanesi bünyesinde altında yer alan, Sekans Okuma Arşivi adlı bir veritabanına gidiyor. Buraya tüm araştırmacılar diziledikleri genomları girebiliyorlar, böylece birbiriyle kıyaslama yapmak mümkün oluyor. Ama bunlar akademik makale olmadıkları için ve tek başlarına bilimsel kanıt olarak sayılmadıkları için, dizilenen bu genlerin ne şartlarda toplandığı gibi detaylar burada yer almıyor, onun için ilgili akademik makaleleri okumanız gerekiyor. Sitede "Run" kısmındaki örnek numarasına tıkladığınızda, yüklenen genetik sekans verilerine ulaşabiliyorsunuz ve sekansın uzunluğunu, hangi organizmaya ait olduğunu vs. görebiliyorsunuz. Örneğin yukarıda verdiğimiz örneklerde sistem, Maussen'in dizilettiği genomu şaşırtıcı olmayan bir şekilde Homo sapiens'e, yani insana ait olarak kategorize ediyor. Ortada uzaylı iddiasını destekleyecek hiçbir şey yok!
Sonrasında "Analiz" sekmesine tıkladığınızda, verinin ne kadarlık bir kısmının okunabildiğini görebiliyorsunuz. İşte birçok sosyal medya paylaşımında vurgulanan "Bu uzaylıların genlerinin %30'u insana ait değil!" yalanı da buradan geliyor. Halbuki bu sayfa, "%30'luk kısmı insana ait değil" demiyor; "%30'luk kısmı bu analiz sırasında okunamamış." diyor. Bu, verinin uzaylılara ait olduğuna değil, yeterince temiz ve bilimsel prosedürlere uygun şekilde toplanmadığına işaret ediyor. Örneğin burada, tamamen alakasız ve uzaylılara ait olmayan, insanların derisinden toplanan bir gen dizisini görebilirsiniz. Yine aynı şekilde Analiz kısmına tıkladığınızda, bu verinin de %6.5'unun okunamadığını görüyorsunuz. Benzer şekilde, aksolotların genomuna yönelik bir analizde %80'lik kısım okunamamış. Semender olduğunu bildiğimiz hayvanların uzaylı olmadığından eminiz.
Anlayacağınız, bir örnekte okunamayan kısımlar olması anormal bir şey değildir. Hatta 1000 yıllık kalıntılarda %70 okunabilirlik oranı iyi bir oran olarak bile görülebilir! Şöyle düşünün: DNA'nın yarıömrü 521 yıl kadardır; yani 1000 yaşındaki bir mumyadan elde ettiğiniz DNA, mumyanın yaşarken sahip olduğu genomun yaklaşık sadece %25'ine tekabül edecektir. Yani 1000 yaşındaki bir DNA, tabii ki fazlasıyla hasar görmüş ve bozunmuş olacaktır; dolayısıyla okunması da çok zor olacaktır. "Antik DNA" dediğimiz bu tür DNA'nın toplanması çok daha hassas ve uzmanlık gerektiren bir iştir, öyle sözde bir gazetecinin yapabileceği bir şey değildir.
Toplanan genomlarda nasıl bir kalite kontrolü yapıldı? Ne miktarda DNA toplandı? Toplanan DNA'nın kalitesi akademik kriterleri tatmin edecek kadar yüksek miydi? Kontaminasyon nasıl önlendi, kontrol edildi ve filtrelendi? Bunlar, gerçek genetikçilerin soracağı ilk sorulardır. İşte tam da bu nedenle bu tür bilimsel iddiaların bilimle ilgili mecralar üzerinden yapılması ve tartışılması gerekmektedir; sosyal medya veya televizyon kanalları veya kongreler üzerinden değil!
Bu arada tüm bu curcunada, şunu da vurgulamak önemlidir: Uzaylıların genomu neden tam da bizimkisi gibi DNA'dan oluşuyor? Sonuçta DNA, yaşamın kullanabileceği genetik temellerden sadece bir tanesidir. Dünya dışı yaşamlar bambaşka genetik kodlara sahip olabilir, hatta hiçbir genetik koda sahip bile olmayabilirler! Sadece bu da değil: Uzaylıların genleri neden birebir aynı baz çiftlerinden, yani bizimkiyle aynı Adenin, Guanin, Sitozin ve Timin'den oluşuyor? Tamamen bağımsız olarak evrimleşmiş iki uzaylı türün birebir aynı genetik altyapıya sahip olması ve bunlardan birinin diğerini ziyaret ederken Dünya'da ölmesi mi daha olası, yoksa bu sözde "uzaylı bedenlerinin" gerçekte sıradan bir insan bulgusundan ibaret olması mı?
İşte hem bu site linklerinin sanki akademik bir analizmiş gibi paylaşılması ve sahtebilimsel bir hava yaratılması, hem de oradaki bilgilerin çarpıtılarak yansıtılması, bilimin B'sinden birazcık anlayan kişiler için alarm çanlarını çalan bir durumdur. Maussen ve ekibi, yalan söylemektedir.
Mistisizmi Bırakın, Bilime Kapı Açın!
Bu kadar gizemli ve dolambaçlı bir yoldan uzaylılar konusunu gündeme taşımak yerine, Maussan'ın yapması gereken tek bir şey vardı: Bulgularını akademiye açma... Yani bırakın bağımsız akademisyenler bu kemikleri incelesin; gen analizleri bağımsız olarak, birden fazla kurum tarafından yapılsın; hakkında makaleler yazılsın. Ama tam tersine, Maussan-Benitez çifti kendileri hakkında şüpheleri arttırmak için ellerinden geleni yaptılar.
Mantilla, ifadesinde ana akım bilim insanlarının uzaylıları sahtekarlıkla suçladıklarını, ancak test yapmak için "onları görmeye bile gelmediklerini" iddia etti.Halbuki Maussan, ana akım bilim insanlarının incelemelerde bulunmasına en başından beri direndi! UNAM astronomu Julieta Fierro, ABC News'e yaptığı açıklamada şöyle diyor:[13]
Bana dünya dışı varlıkların kendisiyle konuştukları gibi benimle konuşmadıklarını çünkü onlara inanmadığımı söyledi.
Peru Kültür Bakanı'nın duruşmanın ardından gazetecilere Maussan'ın olayla ilgili bir suç duyurusuyla bağlantılı olduğunu söylediği ve Peru'daki hiçbir bilim kurumunun Maussan'ın iddialarını desteklemediğini vurguladığı bildirildi.
Tüm bunların ışığında ve bu sahte uzaylıların Güney Amerika kültürü ve mirasına verdiği büyük zarar göz önünde bulundurulduğunda, sorulması gereken bir soru var: Meksika hükümeti neden bir UFO duruşması düzenliyordu ki?
UFO'lar Çok Popüler; ama Olmamalılar!
UFO'ların ve UAP'lerin (uçan dairenin daha süslü ve geliştirilmiş adı) son zamanlarda düzenli olarak manşetlerde yer aldığı bir sır değil. Eski ABD istihbarat yetkilisi David Grusch'un ABD Temsilciler Meclisi önünde yıllarca karanlık devlet kurumları için garip uçan cisimlerle ilgili raporları araştırdığını ifade etmesinin üzerinden daha 1 ay bile geçmedi. Eğer bunlardan herhangi biri doğru olsaydı, komplocuların rüyalarını süslerdi.[14] Ancak Grusch'un tüm bilgileri ikinci elden ya da kulaktan dolma olduğu için, uzaylılara yönelik halen kesin bir kanıt bulunmuyor.
Gerçek olan şu ki, gökyüzü hayalet jetlerden insansız hava araçlarına ve o tuhaf Çin casus balonlarına kadar her şeyle her zamankinden daha dolu.[15] Tüm bunlar, komplo teorilerinin geliştiği bir çağda, uzaylı komploları için her zamankinden daha fazla yem olduğu anlamına geliyor.[16] Aynı zamanda, astronomi ve uzay araştırmalarındaki bilimsel atılımlar her zamankinden daha sık gerçekleşiyor, bu nedenle uzaylı yaşamla temas kurma olasılığımız hiç bu kadar yakın ya da heyecan verici olmamıştı.
Meksika'daki kongre oturumunda sahte olduğu aşikar olan küçük cisimlerin varlığının, daha iyi "kanıtlar" isteyen sıkı UFOloglardan sadece daha az şeyin çürütülmesini isteyen şüphecilere kadar pek çok izleyici için bu kadar sinir bozucu olmasının bir nedeni de budur. Nitekim UNAM'ın Astronomi Enstitüsü, duruşmanın ardından bilimsel araştırmanın önemini vurgulayarak ve Carl Sagan'dan alıntı yaparak tüm çabayı hafifçe gölgeleyen bir açıklama yayınladı:
Olağanüstü iddialar olağanüstü kanıtlar gerektirir.
Bu olayın nasıl bir rezalet olduğunu şuradan da anlamak mümkün: Aynı Kongre toplantısında konuşan, kendi pilotluk döneminde deneyimlediği tuhaf olayları anlatan ve belli ki oturum sırasında bu saçmalığın yaşanacağından bihaber olan Amerikalı eski pilot Ryan Graves, sonradan Twitter'da yaptığı bir paylaşımda Maussan ve Benitez'in bizzat dinlediği sunumunu "temelsiz bir şovdan ibaret" olarak yorumladı ve bu içi boş sunumun, "Pilot güvenliği için yapmaya çalıştıkları konusunda büyük bir gerilemeye neden olduğunu" söyledi. Sizin tarafınızda olması gerekenler bile bu yaptığınızı rezalet olarak görüyorlarsa, bir yerlerde hata yapıyor olabilirsiniz.
Son olarak, Meksika'nın Başkanı Andrés Manuel López Obrador'un egzantrik doğasından bahsetmekte fayda görüyoruz; çünkü bu absürt oturumun onun başkanlığı döneminde yaşanması çok da tesadüf sayılmaz. Obrador, 2022 yılında, elinde gerçek bir elfe dair fotoğraflar olduğunu iddia etmişti. Sosyal paylaşımları arasında, "Hayatta her şey mistiktir." gibi derin anlamlı mesajlar da bulunuyor.
Sonuç
Sonuç olarak, sırf sunulan verilerin rasyonel bir analizi çerçevesinde bile, buradan uzaylılara dair bir şey çıkma ihtimali pratik olarak sıfır. Kaldı ki böylesine olağanüstü bir iddianın, bugüne kadar yapılandan çok daha fazlasına ihtiyacı var. Yoksa bir arkadaşınız aramızda görünmez pembe ejderhaların gezdiğini iddia edebilir, belki gerçekten de geziyordurlar? Ama ona inanmadan önce, herhalde kendisinden köklü miktarda kanıt isterdiniz, öyle değil mi? Bu tür uzaylı iddialarından da aynı standardı, hatta bu konuda veri uyduranların hata paylarının devasalığını gözetecek olursak, çok daha üstün bir standardı beklemelisiniz.
Bu tür konularda her zaman şu basit soruyu sorun: Bu bulguların, skeptikler başta olmak üzere bağımsız araştırmacı ve enstitülerce sıfırdan test edilmesine izin var mı, yok mu?
Bu arada, Jamin ve Maussan gibi sahtekârlar tüm bu tepkilerden hiç yılmamış görünüyorlar. Zardulu'nun ilan ettiği gibi, onlar sadece yaşamak istedikleri gerçeklikle uyumlu bir gerçeklik versiyonu yaratmaya çalışıyor olabilirler: uzaylılar ve şeytan perilerle dolu bir dünya. Ancak eğer modern mit yaratıcılığının aldığı biçim bu olacaksa, dünyada görmek istediğimiz mucizeyi yaratmak için muhtemelen biraz epoksi ve bozulmuş bir lama kafatasından daha fazlası gerekecektir.
En büyük ironi ise, uzaylılara takılıp kaldığımızda sildiğimiz ve kararttığımız o dünyanın zaten bizim tam olarak kavrayabileceğimizden çok daha muhteşem olmasıdır. Nazca Çizgilerini tekrar düşünün. Dev bir kediden çok çeşitli eğlenceli hayvanlara ve kafası vücudundan ayrılmış bir insana kadar her şeyi içerirler.[17], [18] Bu görüntülerden herhangi birinin ne anlama geldiğini bilmediğimiz gerçeği, onların çekiciliğini arttırıyor.[19]
Ve tüm bunların binlerce yıl önce tuhaf, yaratıcı insanlar tarafından yaratılmış olmaları gerçeği, geçmişimizle, ortak kültürel değerlerimizle ve ortak insanlığımızla olan bağlarımızı güçlendirmek için fazlasıyla yeterli bir nedendir; inanılmaz uzaylı ırklar panteonunda, insanların listede oldukça üst sıralarda yer aldığı inancını satmak için uydurulan sahtebilimsel amaçlar alet etmek için değil.
Şunu unutmayın: Kendinizi kandırdığınızda uzaylılar gerçek olmayacak!
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 6
- 4
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Vox | Arşiv Bağlantısı
- ^ The Daily Dot. Zardulu Is The Shadowy Artist (And Wizard) Who Faked Your Favorite Viral Moments. (16 Mart 2016). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: The Daily Dot | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Greenewald. "Unearthing Nazca": A Common Sense Approach To Analyzing The Three Fingered Mummy From Peru. (26 Haziran 2017). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: The Black Vault Case Files - Discover the Truth | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. Gross. Ufo - Ufos At Close Sight: The 'Nazca Alien Mummies', 2017. Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: Patrick Gross | Arşiv Bağlantısı
- ^ Cientificos. Estafa Que Fomenta Excavaciones Ilegales Y Posible Destrucción Del Patrimonio Arqueológico Nacional. Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: Cientificos | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Salas-Gismondi, et al. Esta Es La Falsa Mano “Alienígena” Que Los Científicos De Maussan Determinaron Anatómicamente Correcta Y Funcional. Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: Descreidos | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. C. R. Lopez, et al. (2021). Applying Ct-Scanning For The Identification Of A Skull Of An Unknown Archaeological Find In Peru. International Journal of Biology and Biomedicine. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Heaney. The Racism Behind Alien Mummy Hoaxes. (1 Ağustos 2017). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: The Atlantic | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. McKenney. The Controversial Legacy Of Archaeologist Julio César Tello Rojas. Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: Owlcation | Arşiv Bağlantısı
- ^ Louis Wolf. The Mystery Of Peru's Elongated Skulls – Science Vs Myth. (4 Temmuz 2022). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: Louis Wolf | Arşiv Bağlantısı
- ^ Nazca Lines. Nazca Lines Theories: The Mystery Of The Geoglyphs. (25 Eylül 2018). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: Nazca Lines | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Poskett. Django Unchained And The Racist Science Of Phrenology. (5 Şubat 2013). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: The Guardian | Arşiv Bağlantısı
- ^ Reuters. Mexican Congress Holds Hearing On Ufos Featuring Purported 'Alien' Bodies. (14 Eylül 2023). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: Reuters | Arşiv Bağlantısı
- ^ ABC News. Scientists Call Fraud On Supposed Extraterrestrials Presented To Mexican Congress. (13 Eylül 2023). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: ABC News | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Prokop. Ufo Congressional Hearing: Alien Spacecraft Recovery Claims, Explained. (10 Haziran 2023). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: Vox | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Ioanes. What’s Up With The Unidentified Objects That Us Fighter Planes Keep Taking Down?. (12 Şubat 2023). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: Vox | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Matthews. Ufos Are Real And Sightings Are Too, According To A Pentagon Report. (18 Haziran 2021). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: Vox | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Funnell. Giant 2,000-Year-Old Cat Is Newly Discovered Addition To Peru’s Nazca Lines. (20 Ekim 2020). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: IFLScience | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Meredith. Japanese Researchers Rediscover 143 Nasca Geoglyphs In Peru. (19 Kasım 2019). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: First American Art Magazine | Arşiv Bağlantısı
- ^ O. Jarus. Aerial Investigation Reveals 168 Previously Unnoticed Nazca Lines In Peru. (20 Aralık 2022). Alındığı Tarih: 17 Eylül 2023. Alındığı Yer: LiveScience | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:48:17 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15683
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.