Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Kadir Toykan Özdoğan
Uyarlayan 25 Eylül 2019 3 dk.

York Üniversitesinden Penny Spikins, şu ana kadar gün yüzüne çıkarılan yaklaşık 50 tane tama yakın Neandertal iskeletinin üçte birinin bir çeşit sakatlığa sahip olduğunu söylemekte. Neandertallerin oldukça yüksek sakatlık oranına sahip olduklarını ve birçok kıtlık dönemi atlattıklarını da eklemekte. İskeletlerin çoğu da bu hastalık ve sakatlanmaların izlerini taşıyor.

Örneklerden biri, Kuzey Irak'ta bulunan "Shanidar 1" ismi verilen yetişkin bir birey. Kolundaki sakatlıkları ve kafatasının sol kısmındaki darbe nedeniyle olası körlük durumu, destekleyici bir sosyal çevreye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.

62
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 28 Haziran 2011 31 dk.

Ekim-Kasım 2014 aylarında o kadar fazla ve o kadar kaliteli bilim kurgu filmleri çıktı ki, hepsine yetişip kapsamlı analizler yapmamız oldukça güç oluyor. Yıldızlararası (Interstellar) için yazdığımız detaylı analiz, sadece birkaç haftada binlerce defa paylaşıldı ve hatta StumbleUpon'da da karşımıza çıkan bir içerik haline geldi. Ancak Yıldızlararası'nın etkisine kapılıp, bilim kurgunun bir diğer önemli eserini es geçmemek gerekiyor: dilimize tuhaf bir şekilde Evrim olarak çevrilmiş olan, aslında "üstünlük, aşkınlık" anlamına gelen, orijinal adı Transcendence...

Yıldızlararası bizi Evren'in ve modern fiziğin sınırlarına götürürken, Transcendence bizleri beynimizin müthiş dünyasına çekiyor, nanoteknolojiden gücünü alan yapay zekanın gelecekte ne seviyeye gelebileceğine dair net bir görüntü sunuyor. Tıpkı Yıldızlararası gibi, Transcendence da çok uzak olmayan bir gelecekte geçiyor. Peki filmde gösterilenler ne kadar gerçekçi? Yapay Zeka gerçekten bu kadar zincirlerini kırıp, sınır tanımaz hale gelebilir mi? Beynimizi bir makinaya indirgemek mümkün mü? Anılarımız, bir USB bellek ile kıyaslanabilir özellikte midir? Nanoteknoloji, hiper-hızlı kendi kendini yenileme ve hiper-hızlı kendi kendine organizasyon gibi teknolojileri mümkün kılabilir mi? Kuantum bilgisayarlar, bugüne kadar var olmuş bütün insanların toplam zekasından kat kat daha zeki hale gelebilir mi? Bir makina hissedebilir, şahsi emellerine göre tercihlerde bulunabilir, duygulara sahip olabilir, insanları kontrol edebilir ve hepsinden önemlisi, kendine ait bir "benliğe" sahip olabilir mi? Bu yazımızda bu sorulara değinecek ve modern bilimin ışığında bazı bilgiler vereceğiz. 

131
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Okan Ö. Cinemre
Yazar 12 Aralık 2019 12 dk.

1809’da İngiltere’de doğdum. Dedem ünlü felsefeci ve doktor Erasmus Darwin, babam Robert ise iyi bir hekimdi. Annemi henüz daha 8 yaşında iken kaybettim. Ve bu acı ömür boyu yüreğimde bir sızı olarak kaldı. Ağabeyim doktordu ve babam benimde doktor olmamı çok istiyordu. Onu kıramadım ve Edinburg üniversitesinde tıp okumaya başladım… başladım ancak izlediğim bir ameliyatta gördüklerimden dehşete düştüm… hala anımsamak bile istemediğim o manzara karşısında donakaldım ve tıp eğitimini bırakmak istedim. Tıbba olan bu ilgisizliğime sinirlenen babam Cambridge’deki bir kilise okuluna teoloji (din bilimi) bölümüne gönderdi beni. Tüm kardeşlerim oldukça başarılı şekilde okullarına devam ederken benim durumuma üzülüyordu. Hatta bir keresinde bağırarak şöyle demişti:

Kısmen haklıydı aslında. Çocukken iyi bir koleksiyoncuydum. Deniz kabukları, mineraller, kuş yumurtaları, fosiller ve böcekleri bulmak, toplamak benim için vazgeçilmezdi. Evimizde herkes çok okuduğu için zengin bir kütüphanemiz vardı. Doğa yürüyüşlerine çıkamadığım kötü havalarda evde bol bol kitap okumak en büyük keyiflerimden biriydi. Bizim zamanımızda televizyon veya bilgisayar-internet dediğiniz şeylerden yoktu. Ve çocukluğumda edindiğim, doğadan topladığım nesneleri biriktirme ve düzenli okuma alışkanlığını yaşamımın sonuna kadar hiç bırakmadım. 

61
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Aslıhan Niksarlı
Yazar 4 Ocak 2022 16 dk.

Orangutan (Pongo), Endonezya ve Malezya yağmur ormanlarına özgü bir kuyruksuz maymun cinsidir. Günümüzde sadece Borneo ve Sumatra'da bulunsalar da, Pleistosen Dönem'de, yani günümüzden 2.5 milyon yıl öncesine kadar olan dönemde, Güneydoğu Asya ve Güney Çin boyunca geniş bir alanda yaşamışlardır.

Orangutanlar cinsel olarak dimorfiktir, yani dişileri ve erkekleri arasında ciddi anlamda boyut ve şekil farkı vardır. En belirgin fark yüz morfolojilerinde görülür. Erkeklerin yanak yastıkları daha geniş ve yana doğru uzanırken, dişilerin yüz hatları daha sivridir. Erkek orangutanların bir diğer benzersiz özelliği ise daha da iri görünmelerine sebep olan uzun, kalın tüyleri ve vokalizasyon için kullandıkları boğaz keseleridir. Erkekler olgunlaştıkça boğaz keseleri de çok daha büyük hale gelir.

78
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Eric Rose
Eric Rose
209K UP
Yazar 17 Temmuz 2018 11 dk.

20. yüzyıl bilimin yüzyılıydı. Bu yüzyılda bilim, insan toplumuna entegre olarak ilerliyor ve gelişiyordu. Albert Einstein’ın bu yüzyılda zihnini gelişime açması, bilimsel olguların derinlerini incelemesini ve merakı olan fiziğin bütün tanım, postulat ve teorilerinin temellerini sorgulamasının zorunlu olduğunu gösterdi. Bilgi neydi? Bilgiye erişim imkanı neydi ve fizik bilimi ne kadar doğanın gerçekliği üzerineydi? Tüm bu sorular Albert Einstein’ın büyük atılımı için temel bir bilim ve bilgi felsefesi merakının doğmasına sebep oldu. Albert Einstein’ın felsefe öncülleri oldukça basitti:

Bu üç basit felsefi argüman, Isaac Newton Klasik Fiziğine vurulan büyük darbenin öncülleriydi. Isaac Newton dönemine göre oldukça tutarlı ve güçlü bir bilimsel alan oluşturmuştu. 1686 tarihinde yayınlanan kitabı Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica (Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri), klasik mekaniğin temelini atmıştır ve tarihin en önemli bilimsel kitaplarından biri olmuştur. Bu kitabın bilimsel önemi dışında altında yatan felsefi sunuşu da görmek oldukça kolaydır:[1]

105
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 9 saat önce 10 dk.

Yeryüzü biyotasının evrimsel tarihçesi, belirli dönemlerde dev boyutlara ulaşan çok sayıda organizmanın ortaya çıkışına sahne olmuştur. Bu devasa türler arasında özellikle Mezozoik Zaman'da baskın olan Sauropoda kladına ait dinozorlar, ekstrem morfolojik oranları ve dev vücut kütleleriyle öne çıkmaktadır. Uzun servikal omurlar ve kitlesel hacimleriyle Diplodocus, Brachiosaurus ve benzeri sauropodlar kara ekosistemlerinin tarihsel olarak en büyük tetrapodları arasında sayılmaktadır. Bunun yanında, Tyrannosaurus rex ve Spinosaurus gibi yırtıcı türler, hem bilimsel araştırmaların hem de popüler kültürün etkisiyle "devlik" denince zihinlerde yer eden isimler olmuştur.

Ancak devasa canlılar sadece kara ile sınırlı değildir. Günümüz denizlerinde yaşayan ve şimdiye dek var olmuş en büyük hayvan olarak kabul edilen mavi balina (Balaenoptera musculus), bu unvanın yaşayan temsilcisidir. Yine de 2023 yılında keşfedilen ve boyutlarıyla mavi balinayı tahtından edebileceği düşünülen Perucetus colossus gibi türlerin buluntuları, doğanın büyüklük rekorlarının sürekli kırılmasına neden olmaktadır.[1]

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
57K UP
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

Düzenli olarak küvette yıkanmanın felç ve kalp hastalığına bağlı ölüm riskinde düşüşle ilişkisi ortaya çıktı. Japon bilim insanları, küvette banyo yapmanın kardiyovasküler hastalık riski üzerindeki uzun vadeli etkileriyle ilgili büyük ölçekli ve hakemli bir çalışma gerçekleştirdi. Bu araştırma ve sonuçları, Heart adlı jurnalde yayımlandı.

Bilim insanları, düzenli olarak küvet banyosu yapmanın felç ve kalp hastalığına bağlı ölüm riskinin azalmasıyla bağlantılı olduğu sonucuna vardı. Daha da ilginç olan ise, daha sık banyo yapmanın haftada sadece bir ya da iki kez banyo yapmaktan daha koruyucu görünmesi.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKonferans
Veysel Aksu
Veysel Aksu
76K UP
Etkinliği Ekleyen 11 saat önce KayseriÜcretsiz22 Mayıs
Yurtdışında Yüksek Lisans ve Doktora Eğitimi Paneli
22 Mayıs 2025 16:00 tarihinden 22 Mayıs 2025 17:30 tarihine kadar.

🎓 Yurtdışında Yüksek Lisans & Doktora Eğitimi Paneli! 🌍

Yurtdışında Yüksek Lisans veya Doktora mı düşünüyorsun? Öyleyse seni panelimize bekliyoruz!

💬 Deneyimlerini paylaşacak, sorularınızı yanıtlayacak konuşmacılar:

🔹 Prof. Dr. M. Serdar Önses – ERNAM Müdürü, University of Wisconsin-Madison

🔹 Prof. Dr. Filiz Dadaşer Çelik – University of Minnesota

🔹 Doç. Dr. Emrah Tıraş – Fermilab & CERN, University of Iowa

🔹 Doç. Dr. Ömer Aydın – University of Michigan & NIH

🔹 Doç. Dr. Hülya Taflı Düzgün – University of Cambridge

🔹 Dr. Öğr. Üyesi Kevser Şahin Tıraş – University of Iowa

🎯 Ne kazanacaksın?
✅ Yurtdışına çıkma yollarını öğreneceksin
✅ Gerçek deneyimleri dinleyeceksin
✅ Aklındaki tüm soruları sorabileceksin

📍 Yer: İİBF Konferans Salonu (ATM’ler yanı – Tıp karşısı)

🗓 Tarih: 22 Mayıs Perşembe
⏰ Saat: 16.00

🎟 Etkinlik ücretsizdir, kayıt zorunludur!

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Onur Göksel Yokuş
Yazar 16 Temmuz 2019 44 dk.

Zihin felsefesi denildiği zaman, pek çok kişi, Descartes'ın yıllar yılı dillendirilen ama derinine pek inilmeyen "Düşünüyorum, o halde varım." sözünü anımsayabilir. Nitekim Descartes, modern felsefenin kurucusu olarak ve zihin felsefesiyle ilgili en önemli problemlerden birisi olan zihin-beden ayrımı sorununu ortaya atarak da, bu alanın ortaya çıkışında önemli ölçüde etkili olmuştur. 

Descartes'ın bu girişimi, alanla ilgili ilk gözle görülür çalışmayı başlatması anlamında önemliydi. Lakin bugün "zihin felsefesi" denildiği zaman, bu disiplin içerisinde çalışan kişilerin aklına Descartes ve düalizmden çok daha fazlası gelmektedir. Kavram olarak zihin dediğimiz zaman, onu teşkil eden unsurlar, zihin felsefesini ana hattan ilgilendiren bir tartışma olarak zihinsel dediğimiz şeyin kendisinin fiziksel olup olmadığı ve zihnin kendisini açıklamaya çalışan teoriler bu alanın çalışanları tarafından farklı şekillerde ele alınarak tartışılır. Bundan beş yüz sene öncesine kıyasla bugün, zihin kavramını ele almak ve irdelemek için çok sayıda düşünsel yapı geliştirildiği söylenebilir.

213
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan
Çeviren 13 Mayıs 2021 4 dk.

Bilim insanları, kelebeklerin beyinlerindeki görsel yapılarda bulundukları çevredeki ışık seviyesine bağlı farklılıklar gözlemledi. İki farklı kelebek grubu tamamen farklı türlere evrimleşme yolunda olduklarını gösteren ipuçları veriyor! Yeni araştırma, Bristol Üniversitesi Biyolojik Bilimler Okulu'ndan Dr. Stephen Montgomery ve Panama Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsü ve LMU Münih'ten araştırmacılar tarafından yürütüldü. Araştırma sonuçları; ekoloji, davranış ve beyin anatomisindeki değişimler arasındaki etkileşimlere dikkat çekiyor.

Çok benzer görünen iki türü birbirinden ayıran tam olarak nedir? Bu, biyolojide oldukça tartışmalı bir konudur. En çok kabul gören tanım, kısır olmayan yavrular yaratabilen bireylerin aynı türe mensup olduğudur.

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Psikoloji konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı
Yönetici 19 Mayıs 2020 Sen de Cevap Ver

Güzel soru! Sistemin bu kısmını yaparken, Dünya'daki bütün sosyal medya hesaplarını kapsayıcı olmak istedik ve çok kapsamlı bir liste çıkardık. Bunu yaparken, bizimkinden daha eksik olan listelerin birçoğunda porno sitelerinin de ısrarla listelendiğini fark ettik (özellikle de bu sitelerin son dönemde aktif olarak sosyal medya gibi davranmasının bunda etkisi olabilir). Biz de değerlendirmeye almaya karar verdik.

Bunları koyup koymamaya karar verirken, o noktaya kadar listemize eklediğimiz sosyal medyaların %90'ından fazlasının zaten birçoklarınca kullanılmadığı, bu sitelerin de eklenmesinde bir sakınca olmadığı sonucuna vardık ve kendi listemize ekledik. Sonuçta kullanıcılarımız kendilerini o sitelerle ifade etmek istiyorlarsa, bunda bir sakınca olmadığını düşünüyoruz.

Nihayetinde internetteki bant genişliğinin %30'unu porno siteleri işgal ediyor; porno sitelerinin trafiği, Amazon, Twitter ve Netflix'in trafiklerinin toplamından daha fazla. İnsanlar inanılmaz bir düzeyde bu siteleri tüketiyorlar ve porno, birçok insanın hayatının önemli bir parçası. Dolayısıyla biz sosyal medya profillerine koymuşuz, koymamışız, çok da bir şeyi değiştirmiyor. :)

523 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Huffpost. (19 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 19 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
24
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close