Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Kemal Cihat Toprakçı
Yazar 26 Haziran 2011 10 dk.

Bildiğimiz üzere ışık hızı, evrendeki en yüksek hızdır ve modern fizik dahilinde bu hız sınırı hiçbir cisim tarafından, asla aşılamaz. Ancak Teorik olarak mümkün olmasa da, hayal gücümüzü sınırlandırmayalım ve bir otomobilin içinde 300.000 km/sn'lik bir hızla seyrettiğimizi düşünelim. Bu hız ile giderken aracımızın farlarını açarsak ne olur? Normalde duran bir arabanın farlarından çıkan ışık, ışık hızında araçtan uzaklaşır. Ancak araç ışık hızında hareket ediyorsa, bu defa ışık nasıl gözükecektir? Yine ışık hızında mı araçtan uzaklaşacaktır? Bu durumda arabamızın farlarından çıkan ışık, ışık hızını aşmış mı olur? Bu soru bize başta bir paradoks gibi gözükse de, Özel Görelilik Teorisi'nin temel ilkelerini anladığımız ve öğrendiğimiz zaman, sorunun basit bir cevabı olduğunu görürüz. Gelin hep birlikte inceleyelim.

Görelilik Kuramı:

162
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evindar Özdemir
Yazar 24 Kasım 2021 13 dk.

Tebrikler! Zaman yolcusu olmaya hak kazandınız. Geçmiş zamana doğru bir maceraya atılıyorsunuz.

Yolculuğunuz bugünle başlıyor, yürüdükçe geçmişe doğru gidiyorsunuz. Bir ormandasınız. Ormanın girişinde küçük bir patikada başlıyor ve ormanın derinliklerine doğru yürüyorsunuz. Kuş cıvıltılarını ve ırmağın akış sesleri kulağınıza geliyor. Rengârenk çiçekler, kocaman heybetli ağaçlar, ağaçların dallarında oradan oraya zıplayan sincaplar, etrafta uçuşan böcekler ve üzerine bastığınız nemli toprak... Rüzgâr tatlı tatlı esiyor, güneş teninizi ısıtıyor. Etrafınızı sarmalayan yaşamın tadını çıkarıyorsunuz. Henüz yolculuğunuzun başındasınız ve burası tam size göre bir yer.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 31 Mayıs 2011 43 dk.

Mutasyon, kelime anlamıyla genetik materyalde meydana gelen rastlantısal değişim demektir. Bu değişim, genetik dizideki bir nükleotidin bir başkasına dönüşmesi kadar basit olabileceği gibi, bir kromozomun baştan sona fazladan kopyalanarak sayısının artması kadar devasa da olabilir. Birçok mutasyon ise genellikle spesifik bir geni veya birkaç geni etkileyen boyuttadır.

Mutasyonları anlamak için, öncelikle mutasyonlarda gördüğümüz rastgeleliği anlamamız gerekmektedir. Fakat sadece rastgelelik üzerinden yapılacak bir mutasyon analizi yetersizdir; fayda/zarar dengesi, mutasyonların çeşitlerine örnekler, belirli mutasyonların elenmesinin güçlüğü gibi birçok konuyu öğrenmek gerekmektedir. Bu yazımız, ihtiyacınız olan temeli size fazlasıyla kazandıracaktır.

136
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sevcan Aslan
Sevcan Aslan
172K UP
Yazar 27 Ocak 2021 3 dk.

Altın, sembolü "Au" olan ve atom numarası 79 olan kimyasal bir elementtir. Saf haliyle parlak, hafif kırmızımsı sarı, yoğun, yumuşak, dövülebilir ve sünek bir metaldir ve "tüm kimyasal elementlerin en güzeli" olarak adlandırılmıştır. Güzelliği onu binlerce yıldır mücevher, madeni para ve sanat eserlerinde kullanmak için cazip kılmıştır. İnsanlar tarafından kullanılan ilk saf metallerden biridir.[1]

Altın, siyaseti ve ekonomiyi etkileyebilecek birkaç unsurdan biridir. Altın için, tarihin neredeyse her döneminde savaşlar yapılmıştır. Hala birçok ülke, servetlerini depoda tuttukları altın miktarına göre saymaktadır.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Aktaran 4 Ocak 2024 4 dk.

"Yavru T. rex" olduğuna inanılan fosiller üzerinde yapılan yeni bir analiz, bunların T. rex'ten daha dar çeneli, daha uzun bacaklı ve daha büyük kollu küçük bir tyrannosaur'un yetişkinleri olduğunu gösteriyor. Nanotyrannus lancensis olarak adlandırılan bu yeni tür, aslında ilk olarak onlarca yıl önce adlandırılmıştı; ancak daha sonradan "genç T. rex" olarak yeniden yorumlanmıştı.

Nanotyrannus'a ait ilk kafatası 1942 yılında Montana'da bulunmuştur; ancak paleontologlar on yıllar boyunca bunun ayrı bir tür mü yoksa çok daha büyük olan T. rex'in bir yavrusu mu olduğu konusunda gidip gelmişlerdir.

42
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Büşra İlcay Ve Meriç Öztürk
Büşra İlcay Ve Meriç Öztürk Seslendiren 2 gün önce 41:05
LGS geçti, şimdi sıra YKS'de! Son bir haftada öğreniler ne yapmalı, aileler ne yapmamalı? Sınav sırasında gelen stres nasıl bertaraf edilir? Peki ya sınavdan...
1
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Deli deliyi görünce değneğini saklarmış!

Bütün mesel bu… Bugün dünyaya acı, kan ve gözyaşı dışında bir alternatif sunmayan emperyalizm ve işbirlikçileri ile nemalanan burjuvazisi, onlara bu refahı sunan aklın ne denli mantıktan ve bilimden uzak olduğunu en iyi bilenlerdir. “Kişi kendinden bilir işi” hesabı…

Hal böyle iken ve akla, yetiye, yetkinliğe göre değil de dünyanın asalak sınıfı olan burjuvaziye hizmet temel kriter olunca ve bu temel kriter üzerinden, hemen hemen dünyanın her yerinde ve her şekilde, her araç ve yöntem ile yerel ve küresel egemenlikler ikame edilince ve ikame ettirenler kendi mallarını da en iyi bilenler kendileri olunca, haliyle kaygıları da o denli büyük oluyor.

Yani yetiştirip besledikleri, insani her değerden arınmış güruhların ne zaman ne yapabileceklerini ön görememe kaygısı…Çok da haklı bir kaygı…

Suriye’dekinin, Filistin’dekinin ve dünyanın nice mazlum dünyasının öyle bir kaygısı yok, çünkü onlar için artık sıradan.

Ancak yoksul dünya halklarının sırtından ve aşırı tüketim ile keyif sürenlerin, gökdelenlerinin dibinde açlıkla terbiye edilenlerden, nice sarayı olanların açlıktan ölen evsiz milyonlardan kaynaklı çok ciddi ve haklı kaygıları var.

Kaygılarını ve korkularını büyütmek boynumuzun borcudur…

Zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok…Sevgiyle…

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çınar Kapdan
Üye 6 gün önce Henüz cevap yok.
Acaba kurt ve insan dna sı bieleşirse ne olur kurt adam?
Acaba kurt ve insan dna sı bieleşirse ne olur kurt adam?
Acaba kurt ve insan dna sı bieleşirse ne olur kurt adam?
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Ömer Efe Dikici
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Zan esarettir ve eğer cesaret varsa, esaret de eninde sonunda ortadan kalkacaktır.
9.2/10
(11 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 14 saat önce 3 dk.

Bilim insanları, kullanışsız gece görüş gözlüklerine ihtiyaç duymadan kızılötesi ışığı görmenin yeni bir yolunu buldu. Araştırmacılar kızılötesi görüş sağlayan ilk kontakt lensleri üretti ve bu cihazlar, insanlar gözlerini kapattıklarında bile işe yarıyor.

Hefei'deki Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesinden (USTC) bilim insanlarının başını çektiği buluşun arkasındaki ekip, lenslere güçlerini 800-1.600 nanometre aralığındaki yakın kızılötesi ışığı 400-700 nanometre aralığında insanların görebileceği daha kısa dalga boylu görünür ışığa dönüştüren nanoparçacıklarla güçlendirerek kazandırdı. Araştırmacılar lenslerin bir çiftinin yapımının yaklaşık 200 ABD dolarına mal olduğunu tahmin ediyor.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Mehmet Mert Demir
İnceleyen10 1 gün önce
Kan Dökülecek, hırsın ve nefretin insanı nasıl çürütebileceğini yalın ama sert bir dille anlatıyor. Daniel Plainview, başta sadece zeki bir iş insanı gibi görünse de zamanla güvenmeyen, yalnızlıktan beslenen, öfkesini herkese yönelten birine dönüşüyor. Paraya ve güce saplantılı; fakat kazandıkça daha da yalnızlaşıyor.

Yönetmen Paul Thomas Anderson, karakteri yargılamadan ama büyük bir soğukkanlılıkla gözlemliyor. Uzun planlar, rahatsız edici müzikler ve sessizliklerle karakterin iç dünyasını izleyiciye hissettiriyor.

Eli Sunday ile olan çatışma, Daniel’ın sadece parayla değil, inanç gibi değerlerle de savaştığını gösteriyor. Film, bir başarı değil, bir çöküş hikâyesi. Sonunda kazananın olmadığı bir film.
10.0/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : There Will Be Blood
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Yusuf Bedirhan
İnceleyen 5 gün önce
Bu sene yıldırım atamadılar ama ellerinde mızrak ile geziyorlar…
Yıldırım istiyoruz babbaaaa!
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Öztekin
Uyarlayan 2 gün önce 3 dk.

Düzenli egzersiz, yapabilen insanlar için hem fiziksel hem de mental olarak faydaları gerçekten de yadsınamayacak düzeyde ancak fiziksel kısıtlamalardan ötürü egzersiz yapamayan bazı insanlar da bulunmakta. Bu kişiler için de egzersizin metabolik etkilerini taklit edebilen LaKe molekülü geliştirildi. Molekül, herhangi bir fiziksel efor gerektirmeksizin egzersizin ve orucun metabolik etkilerini taklit etmekte.

Bu molekülün belirtilen metabolik etkilerinin yanı sıra Parkinson ve demans gibi bazı nörolojik hastalıkların tedavisinde yardımcı olarak kullanılabileceği düşünülüyor. Tüm bu olası etkileri sayesinde bu molekülün keşfi ile birlikte yoğun egzersiz programlarına ya da oruç temelli diyetlere uyamayan kişilerde uygulanabilecek tedaviler için umut vadediyor.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 4 hafta önce İzmir₺9.000,0022 Haziran
Dağıtık Sistemler, Güvenlik Problemleri ve Dayanıklılık
22 Haziran 2025 15:00 tarihinden 29 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Kritik bilgi altyapıları ve siber-fiziksel sistemler, sağlık ve finansal veriler, uydular ve enerji şebekesi gibi hassas varlıkları korur. Bu tür sistemlerin saldırılara ve arızalara karşı dayanıklı olmasını, kesintiye uğramadan ayakta kalmasını ve çalışmasını sağlamak kritik onem tasmaktadir.

Bu etkinlik suresinde modüler, dağıtılmış ve gömülü bilgi işlemde sağlamlık ve dayanıklılık ilgili temel kavramlari sistemler teorisi çerçevesinde tartisacagiz ve uygulama alanlarini gözden geçireceğiz.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
M13: Herkül’deki Büyük Küresel Küme

1716’da, İngiliz gökbilimci Edmond Halley, “Bu küçük yama, kendini yalnızca gökyüzü dinginken ve Ay yokken çıplak gözlere gösteriyor” dedi. Kuzey gökyüzündeki en parlak küresel yıldız kümelerinden birisi olan M13 artık daha az mütevazı bir şekilde, Büyük Küresel Küme olarak biliniyor. Bunun gibi keskin teleskobik görüntüler, muhteşem kümenin yüz binlerce yıldızını gözler önüne sermektedir. 25.000 ışıkyılı uzaklıkta, kümenin yıldızları 150 ışık yılı çapında bir bölgede toplanmıştır. Küme çekirdeğine yaklaşırken 100’den fazla yıldız, bir kenarı 3 ışık yılı olan bir küp içerisine sığdırılabilir. Karşılaştırma için, Güneş’e en yakın yıldız 4 ışık yılı uzaktadır. Bu görüntüde kaydedilen olağanüstü parlak bölge, yıldızları yoğun küme çekirdeğine kadar takip etmektedir. Görüntünün orta genişlikteki görüş alanında, uzak arkaplan galaksileri arasındaki NGC 6207 de sağ altta görülebilir görülebilir.

20 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Martin Dufour
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Pedram Türkoğlu
Uyarlayan 3 Mart 2020 3 dk.

Hemolitin, demir (Fe) ve Lityum (Li) içeren Dünya dışından geldiği düşünülen ilk protein olabilme özelliğini taşıyor!

Bu protein, 1990 yılında Cezayir'e düşen Acfer 086 adlı bir kondrit meteorit içerisinde tespit edilmiştir. Kondrit meteoritler bilinen en ilkin göktaşlarındandır. Öyle ki meteoritin kökeninin yaklaşık 4.6 milyar yıl olduğu tahmin ediliyor. Yani gezegenin oluşmaya başladığı yıllarda proto-solar disk zamanı oluştuğu hesaplandı.

62
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
512K UP
24 Mart
ABD balıkçılık endüstrisi, Başkan Donald Trump’ın düzenleyici kararları dondurma politikası nedeniyle belirsizlikle karşı karşıya. Balıkçılık kotaları ve çevresel koruma önlemlerine yönelik düzenlemelerin askıya alınması, sektörde ekonomik sıkıntılar ve çevresel riskler doğuruyor. Bu durum, balıkçıların gelirini, sürdürülebilirlik politikalarını ve ABD'nin deniz ürünleri pazarındaki rekabet gücünü etkileyebilir.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Mart 2014 13 dk.

Bir önceki yazımızda mutasyonların sandığımızdan çok daha hızlı ve fazla miktarda popülasyonlara dahil olduğundan bahsetmiştik. Hatırlayacak olursanız, türümüzde bile en kötü ihtimalle her nesilde ortalama 2 yeni mutasyonun popülasyona dahil olduğunu açıklamıştık. Peki bu mutasyonların evrime etkisi nedir? Bu yazımızda buna göz atacağız. Evrim ve genel olarak bilim karşıtları mutasyonlardan söz ederken "Mutasyonların hepsi zararlıdır." gibi bir argüman kullanmaktadır. Bunun ne kadar büyük bir hata olduğunu bir önceki yazımızda göstermiştik. Evrimsel biyologlar ise, bir doğa yasası olan evrimi ve bu yasanın mekanizmalarından biri olan mutasyonları anlatırken "Evrim mutasyonlarla olmaz. Mutasyonlar sadece çeşitlilik yaratabilir. Kendi başlarına evrime neden olamaz." derler. Biz de, Evrim Ağacı olarak bunu sıklıkla söyleriz. Peki bu ne demektir? Neden mutasyonlar evrime neden olamaz? Mutasyonların evrimdeki yeri nedir?

Mutasyonların evrimle ilişkisini görmek için öncelikle evrimin "ölçü birimi" olarak düşünebileceğimiz uyum başarısı (fitness) kavramını anlamamız gerekiyor. Bunun matematiğine sonradan, özellikle seçilimin matematiksel analizini yaparken gireceğiz. Ancak şu etapta bilmeniz gereken, bir türün bir popülasyonu içerisinde yaşayan bir bireyin hayatta kalma ve üreme başarısının 0 ile 1 arasındaki (ya da yüzdelik dilimdeki) ifadesine uyum başarısı adını veririz. Uyum başarısı, hayatta kalabilme oranı ile üreme miktarına bağlı olarak hesaplanmaktadır. Bunların detaylarına daha sonradan gireceğiz. En temel düzeyde uyum başarısının, tüm popülasyon için hesaplanabileceğini bilmenizde fayda vardır. Bu tür uyum başarısına ortalama uyum başarısı adını veririz. Bir türün ortalama uyum başarısı ve bunun değişim miktarı, yönü ve hızı; o türün ne yöne doğru evrimleştiğini, yok olup olmayacağını, nesiller sonra gen frekanslarının neye evrimleşeceğini belirlemektedir. Dolayısıyla evrimin en temel kavramlarından birisi uyum başarısıdır.

87
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Selçuk Kandemir
Seslendiren 25 Eylül 2023 20:25
Klasik koşullanma (veya tepkisel koşullanma), bilinçsiz veya otomatik olarak gerçekleşen bir öğrenme türüdür. Klasik koşullanma, doğal uyarıcılara verilen...
71
Üzeyir Yazıcı
Araştırdığım kadarıyla... 22 Haziran Sen de Cevap Ver

Dişi ve erkek canlıların birbirlerine olan cinsel isteği, türün devamını sağlamak ve genetik çeşitliliği artırmak için evrimleştiği bilinir. Bu mekanizmanın anlaşılması ise birkaç ana noktada temellendirilir. Aşağıda bu noktaları madde madde açıklayacağım.

  • Cinsel üreme, genetik materyalin yeni nesillere aktarılmasını sağlar. Cinsel istek, üremeyi teşvik ederek türün neslinin devam etmesini sağlar.
  • Cinsel üreme, genetik çeşitliliği artırır ve bu çeşitlilik, türün çevresel değişimlere ve hastalıklara karşı dirençli olmasına yardımcı olur. Bu da doğal seçilimle daha uygun bireylerin hayatta kalmasını sağlar.
  • Cinsel istek ve çiftleşme davranışları, cinsel seçilimle evrimleşmiştir. Bu süreç, bireylerin çiftleşme şansını artıran özelliklerin seçilmesine dayanır. Sağlıklı ve güçlü bireyler tercih edilerek bu özellikler sonraki nesillere aktarılır.
  • Cinsel isteğin biyolojik temeli, hormonlar ve beyin bölgeleri tarafından düzenlenir. Testosteron erkeklerde, östrojen ve progesteron ise dişilerde cinsel isteği artırır. Hipotalamus ve limbik sistem gibi beyin bölgeleri bu davranışları düzenler.
  • Cinsel istek, flört, kur yapma ve çiftleşme ritüelleri gibi davranışsal adaptasyonlara yol açar. Bu davranışlar, bireylerin eş bulma ve üreme başarılarını artırır.
  • Farklı türlerdeki cinsel istek ve çiftleşme davranışları, evrimsel süreçlerin nasıl işlediğini gösterir. Kuşlardaki kur dansları ve memelilerdeki cinsel rekabet bu sürecin örneklerindendir.

Kısaca özetleyecek olursak; cinsel istek, doğal seçilim ve cinsel seçilim yoluyla gelişerek türün hayatta kalma şansını ve genetik çeşitliliğini artırmıştır. Bu süreçler, biyolojik, davranışsal ve ekolojik faktörlerin etkileşimi sayesinde şekillenmiştir. İleri okuma için platformda bulunan bu (Libido Nedir? Cinsel İsteği Etkileyen Faktörler Nelerdir?) yazıya bakabilirsin. Ayrıca bu (İnsanların neden cinsel istekleri vardır? Çoğu insan, neden insanların cinsel isteğinin çocuk yapmak (üremek) için olduğunu söylüyor?) soru-cevap kısmına da bakabilirsin.

Kaynaklar

  1. Evrim Ağacı. Evrim Dersi 9: Cinsel Seçilim. Alındığı Tarih: 22 Haziran 2024. Alındığı Yer: YouTube | Arşiv Bağlantısı
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close