Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Karasal Biyomlar: Karasal Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?

14 dakika
8,106
Karasal Biyomlar: Karasal Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?
Evrim Ağacı Akademi: Ekosistemler ve Biyosfer Yazı Dizisi

Bu yazı, Ekosistemler ve Biyosfer yazı dizisinin 3 . yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan " Ekosistemlerde Enerji Akışı ve Besin Ağları: Büyük Balık Küçük Balığı, Daha Büyük Balık ise Büyük Balığı Yer!" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Dünya'da bulunan biyomlar, kara temelli karasal biyomlar ve hem okyanus, hem de tatlı su biyomlarını içeren sucul biyomlar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Karasal biyomlar da aralarındaki sıcaklık ve yağış miktarı farklarıyla kendi içlerinde 8 ayrı kategoride ele alınmaktadır. Yıllık toplam yağış miktarı ve bu miktarda yaşanan dalgalanmalar, geniş coğrafi bölgelere yayılmış flora ve faunaları etkiler; günlük ve mevsimsel tabanda sıcaklık değişimi ise biyomun coğrafi dağılışının öngörülmesi bakımından önem arz etmektedir. İklim, biyom özelliklerini belirleyen en önemli faktördür; dolayısıyla büyük ölçüde benzer biyomlar, benzer iklimlere sahip başka yerlerde de gözlemlenebilmektedir. Akdeniz boyunca uzanan ve Akdeniz iklimine sahip alanlar, bunun bir örneğidir.

Bununla beraber Dünya'da Antarktika, Grönland ve sıradağlar gibi daimi buzullarla kaplı alanlar, çöller gibi çok düşük yağış alan bölgeler de bulunmaktadır. Bu bölgeler, yaşamı hiç veya çok az oranda desteklemeleri sebebiyle biyom olarak kabul edilmez.

Dünya'nın sekiz karakteristik biyomunun her biri tipik sıcaklık ve yağış miktarlarıyla belirlenmektedir. Görsele kutup buzul ve dağ bölgeleri de dahil edilmiştir.
Dünya'nın sekiz karakteristik biyomunun her biri tipik sıcaklık ve yağış miktarlarıyla belirlenmektedir. Görsele kutup buzul ve dağ bölgeleri de dahil edilmiştir.
Libre Texts

Tropik Orman İklimi

Aynı zamanda "tropikal ıslak ormanlar" olarak da adlandırılan tropikal yağmur ormanları, ekvatoral bölgelerde bulunur ve en yüksek tür çeşitliliğine sahip biyomlardır. Bu biyolojik çeşitlilik hala tamamen aydınlatılamamıştır ve ağaç kesimi, tarım amaçlı ormansızlaştırma gibi beşeri faaliyetler, bu biyomları ve içerdikleri türleri olağanüstü bir tehdit altına sokmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Tropikal yağmur ormanları, barındırdığı bu bitki, hayvan ve başkaca organizma çeşitliliğinin ürettiği, henüz potansiyeli keşfedilememiş kimyasallar nedeniyle "doğanın eczanesi" olarak görülmektedir. Burada bulunan bitki örtüsü, yapraklarını bir mevsimde döken ormanların ağaçlarının aksine, yıl boyunca dökülen geniş yaprakları ve yayılan kökleri olan bitkilerle karakterizedir. Bu ormanlar yıl boyunca "hepyeşildir" (İng: "evergreen").

Tropikal yağmur ormanlarının sıcaklık ve güneş ışığı profilleri, ekvatordan daha uzak diğer karasal biyomlara kıyasla daha sabittir ve ortalama sıcaklıklar 20°C ila 34°C arasında değişir. Bu biyomlarda mevsimsel sıcaklıklar sabittir; dolayısıyla bu biyomlarda, diğer biyomlarda görülen mevsimsel büyümenin aksine bitkilerin yıl boyunca büyümesi mümkün olmaktadır. Bunun da yanında güneş ışığı miktarının da günde 11-12 saat aralığında sabit olması, bitkilerin güneşten daha fazla faydalanmasını sağlayarak büyüme sürelerini uzatır.

Tropikal yağmur ormanlarında 30 cm'den daha fazla yağışın olabildiği yağışlı ayların yanı sıra 10 cm'den daha az yağışın olduğu kurak aylar da gözlemlenmektedir. Yıllık toplam yağış miktarı, bu değişimlere bağlı olarak 250 cm ile 450 cm arasında değişmektedir. Bununla beraber tropik bir yağmur ormanının en kurak ayı, çöller gibi başkaca biyomların bir yıl içerisinde aldığı toplam yağış miktarını yine de aşabilmektedir.

Bu etmenler çerçevesinde hızlı bitki büyümesini destekleyen tropikal yağmur ormanlarında yüksek net birincil üretkenlik görülür. Buna karşın yüksek yıllık yağış miktarları, bu ormanların halihazırda besin maddesi bakımından düşük olan topraklarından besin maddelerini hızla süzmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu ormanlar, bitki örtüsünün dikey olarak katmanlaşması ve her katmanda hayvanlar için farklı yaşam alanlarının oluşması ile karakterizedir. Orman tabanında seyrek bir bitki tabakası ve çürüyen bitki maddeleri bulunur. Bu katmanın üzerinde ise kısa, çayır yapraklarından oluşan bir alt tabaka bulunur. Bu alt tabakanın üzerinde de bir ağaç tabakası yükselir ve en üstte dal ve yapraklardan oluşan kapalı bir üst gölgelik bulunur. Bazı ağaçlar, bu kapalı üst gölgeliği aşabilmektedir. Bu katmanlar, tropikal ıslak ormanlarda yaşayan çeşitli bitkiler, hayvanlar ve diğer organizmalar için yiyecek ve barınak bakımından çok çeşitli ve karmaşık yapılı habitatlar sağlar. Bazı organizmalar, yerden birkaç metre yukarıda yaşar ve nadiren orman tabanına inerler.

Yağmur ormanları, tropik bölgelerdeki tek orman biyomu değildir; bu bölgelerde farklı uzunluklarda kurak mevsimlerle karakterize edilen tropik kuru ormanlar da bulunmaktadır. Bu ormanlarda genellikle kurak mevsim süresince bir dereceye kadar yaprak kaybı gözlemlenir. Uzun boylu ağaçların bu şekilde yaprak kaybetmesi, gölgeliklerin açılmasına ve orman tabanına güneş ışığı girmesine olanak tanıyarak tropikal yağmur ormanlarında bulunmayan, zemin seviyesinde sıkı çalılıkların büyümesini sağlar. Geniş tropikal kuru ormanlar, Madagaskar dahil olmak üzere Afrika, Hindistan, Güney Meksika ve Güney Amerika'da bulunmaktadır.

Amazon Nehri yakınlarındaki Madre de Dios ormanlarında da gözlemlenebildiği gibi tropik ıslak ormanlarda tür çeşitliliği oldukça yüksektir.
Amazon Nehri yakınlarındaki Madre de Dios ormanlarında da gözlemlenebildiği gibi tropik ıslak ormanlarda tür çeşitliliği oldukça yüksektir.
R. Garcia

Savan İklimi (Subtropikal İklim)

Savanlar, ortalama 24°C -29°C arasında değişen sıcaklıklara ve 51-127 cm yıllık yağış miktarına sahip; sıcak, dağınık ağaçların ve otlakların bulunduğu tropikal alanlardır. Bu biyomlar, uzun süren bir kurak mevsimlere sahne olmaktadır ve bu kuraklık, yangınlar için uygun bir ortam yaratmaktadır. Bu da bu biyomlarda ağaçların seyrekleşmesine, zemini otlar ve forbların (çimen dışı otların) domine etmesiyle sonuçlanır. Biyom florası, yangınlardan sonra bitkilerin hızla filizlenmelerini mümkün kılan gelişmiş kök sistemlerine sahiptir.

Pixabay

Çöl İklimi

Subtropikal çöller, 15° ile 30° kuzey ve güney enlemleri arasında, Yengeç ve Oğlak dönencelerini merkez alan bölgelerdir. Bu bölgeler, sıklıkla dağlık bölgelerin rüzgar yönünde esen veya rüzgaraltı kısımlarında, yani yağmur gölgelerinde bulunur. Dağlık alanlar, hakim rüzgarların su içeriğini kaybetmesine sebep olarak bu bölgeleri kurutmaktadır. Bu durum, Mohave ve Sonoran çölleri gibi Kuzey Amerika çöllerinde tipik olarak gözlemlenmektedir. Kuzey Afrika'daki Sahra Çölü veya güneybatı Afrika'daki Namib Çölü gibi başkaca çöller ise bu enlemlere inen yüksek basınçlı kuru hava nedeniyle kurumaktadır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Subtropikal sıcak çöllerde buharlaşma, genellikle yağış miktarını aşmaktadır ve gündüz toprak yüzeyi sıcaklıkları 60°C'yi aşmakta; gece sıcaklıkları ise 0°C'ye kadar düşebilmektedir. Sıcaklığın bu kadar düşmesi, havada toprak yüzeyinin radyatif soğumasını engelleyecek çok az su buharı bulunması ile açıklanmaktadır.

Subtropikal çöller, 30 cm'den daha az olan düşük yıllık yağış miktarı, çok az aylık değişim ve öngörülemeyen yağışlar ile karakterizedir. Bu bölgeler bazı yıllar az, bazı yıllar fazla miktarda yağış almaktadır. Orta Avustralya ve kuzey Afrika'da bulunan subtropikal çöllerde ise yıllık yağış miktarı 2 cm'ye kadar düşebilir.

Bu biyomun düşük tür çeşitliliği, düşük ve öngörülemeyen yağış miktarıyla yakından ilişkilidir. Çölde yaşayan türler, bu düşük çeşitliliğe rağmen zorlu çevre koşullarına olağanüstü şekillerde adapte olmuştur.

Aşırı kurak çöllerde birkaç yıl yaşayabilen, çok yıllık bitki örtüleri bulunmamakta; bu bitki örtüsü yerine hızlı büyüyen, yağış olduğunda çoğalan, ardından da ölen tek yıllık bitkilerle karşılaşılmaktadır. Bu tür bitkiler, derin kökler, az sayıda yaprak ve su depolama özelliğine sahip gövdeler gibi suyu koruyan adaptasyonlarla karakterizedir. Çöldeki tohumlu bitkiler, yağmurlar arasında uzun süre dayanabilen tohumlar üretir. Subtropikal çöllerdeki hayvan türlerinin çoğunluğu ise sıcak gündüz saatlerini toprağın altında geçiren, gece yaşamına adapte olmuş türlerdir.

Gezegenimizdeki en yaşlı çöl ise muhtemelen 55 milyon yıldan fazla bir süredir kurak olan Namib Çölü'dür. Bu çöl, yaşı itibariyle birçok türün gelişimine sahne olmuştur ve endemik türler içermektedir. Örneğin, alışılmışın dışında bir tohum yapısına sahip Welwitschia mirabilis, bütün bir bitki takımının günümüze ulaşan tek türüdür ve bu çölde yaşamaktadır. Bu bitkinin yanında Namib'e endemik olduğu düşünülen beş sürüngen türü de bulunmaktadır.

Subtropikal çöllere ek olarak, kış aylarında sıcaklığın dondurucu seviyelere düştüğü ve yağışların yalnızca kar yağışı şeklinde olduğu soğuk çöller de vardır. Bu çöllerin en büyükleri, Çin'in kuzeyinde ve Moğolistan'ın güneyinde bulunan Gobi Çölü, Çin'in batısındaki Taklamakan Çölü, Türkistan Çölü ve ABD'deki Büyük Havza Çölü'dür.

Tüm Reklamları Kapat

Birçok çöl bitkisi, su kaybını önlemek adına küçük yapraklıdır veya hiç yaprakları bulunmaz. Big Bend Milli Parkı - Teksas'taki Chihuahuan Çölü'nde bulunan bu bitkinin yaprakları, yalnızca yağmurlardan sonra açar ve dökülür.
Birçok çöl bitkisi, su kaybını önlemek adına küçük yapraklıdır veya hiç yaprakları bulunmaz. Big Bend Milli Parkı - Teksas'taki Chihuahuan Çölü'nde bulunan bu bitkinin yaprakları, yalnızca yağmurlardan sonra açar ve dökülür.
Wikimedia Commons

Fundalık İklimler

Fundalık iklimi, aynı zamanda çalılık orman iklimi olarak da adlandırılır ve Kaliforniya'da, Akdeniz'in tamamında ve Avustralya'nın güney kıyısı boyunca gözlemlenir. Bu biyomda yıllık yağış miktarı, 65 cm ila 75 cm arasında değişir ve yağmurun büyük kısmı kışın gerçekleşir. Yazlar çok kurak geçer ve birçok fundalık bitki, yaz boyunca dormant haldedir. Fundalık bitki örtüsüne periyodik yangına adapte olmuş çalılar hakimdir; bazı bitkiler sadece sıcak bir yangından sonra filizlenen tohumlar üretir. Bir yangından sonra geride kalan küller, toprağı gübreleyen ve bitkilerin yeniden büyümesini sağlayan nitrojen gibi besinler açısından zengindir. Yangın, bu biyomların korunmasının rol oynayan doğal bir etmendir; ancak ABD'de bu biyomda bulunan insan yerleşimlerini sıklıkla tehdit etmektedir.

Fundalık iklimlere çalılar hakimdir.
Fundalık iklimlere çalılar hakimdir.
M. Vieira

Ilıman Çayır İklimi

Ilıman çayır iklimi, orta Kuzey Amerika'da çayır; Avrasya'da step iklimi olarak bilinmektedir. Bu iklimde sıcak yazlar ve soğuk kışlar gözlemlenir ve sıcaklıkta belirgin yıllık dalgalanmalar gözlemlenir. Bu dalgalanmalar, bitkilerin büyüme dönemlerini ilkbahar, yaz ve sonbahar olmak üzere belirli mevsimler ile sınırlandırmaktadır.

Bu iklimin yaşandığı bölgelerde nehir ve akarsuların yakınında yetişen ağaçlar haricinde çok az ağaç bulunur ve baskın bitki örtüsü otlardır. Bu ağaçsızlık durumu, yıllık 25.4 cm ile 88.9 cm arasındaki yağış miktarı, sık yaşanan yangınlar ve otlamadan doğrudan etkilenmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Bölgenin bitki örtüsü oldukça yoğundur ve toprakları verimlidir; zira toprağın altı, çayırların kök ve rizomları (yeraltı sapları) ile sıkıca döşenmiştir. Kökler ve rizomlar, bitkilerin toprağa tutunmasını sağlamanın yanında bitkiler öldüğünde toprağın organik niteliğinin (humus) yenilenmesinde de rol oynar.

Bufalo olarak bilinen Amerika bizonu (Bison bison), Amerika çayırlarını yüksek nüfuslarıyla domine etmiş bir hayvandır.
Bufalo olarak bilinen Amerika bizonu (Bison bison), Amerika çayırlarını yüksek nüfuslarıyla domine etmiş bir hayvandır.
J. Dykinga, USDA ARS

Ilıman çayır iklimlerinde sık yaşanan bir afet olan yangınlar, yıldırım çarpmasıyla meydana gelmektedir. Bununla beraber, Kuzey Amerika çayırlarında gözlemlenen bu yıldırım kaynaklı yangınların yanında insanların da kasıtlı olarak orman yangınlarına sebep olduğu düşünülmektedir. Bu iklimlerde şu veya bu kaynaklar ile doğan yangınlar söndükten sonra flora, çalılık ve sık ormana dönüşür. Dolayısıyla bu bölgelerin restorasyonu veya yönetimi, ağaçların kontrollü yangınlar yoluyla büyümesinin bastırılmasını ve çayırların korunmasını içerir.

Ilıman Orman İklimi

Ilıman orman iklimi, orta enlem bölgelerinde bulunur ve Kuzey Amerika'nın doğusu, Batı Avrupa, Doğu Asya, Şili ve Yeni Zelanda'da gözlemlenen en yaygın biyomdur. Sıcaklıklar -30°C ile 30°C arasında değişir. Yıllık periyodda donma noktasının altına kadar düşen bu sıcaklıklar, bölgede bulunan bitkilerin büyüme mevsimlerini ilkbahar, yaz ve erken sonbahar ile kısıtlar. Yağış, yıl boyunca görece sabittir ve 75 cm ile 150 cm arasında değişmektedir.

Biyomun baskın bitkileri yaprak döken ağaçlardır; ancak biyomda az sayıda hepyeşil kozalaklı ağaç da bulunmaktadır. Yaprak döken ağaçlar, her sonbaharda yapraklarını döker ve kışı yapraksız geçirir. Dolayısıyla dormant geçen kış dönemi boyunca bölgede çok az fotosentez gerçekleşir. Her bahar döneminde sıcaklığın artmasıyla yeni yapraklar yetişir. Bununla beraber, dormant periyod nedeniyle ılıman orman iklimlerinin net birincil üretkenliği, tropikal yağmur ormanlarının üretkenliğine kıyasla daha azdır ve bu iklimde daha az türde ağaç gözlemlenir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Postmodern Siyaset Pazarlaması

Kökleri iki yüz yıllık Osmanlı-Türk modernleşme sürecinin başlangıcına dayanan ve siyaset geleneğinde bulunan devamlılık ve kopukluk, günümüzde yeni renkler, biçimler ve tarzlarla ortaya çıkıyor. İçinde bulunduğumuz tarihsel dönemin tüm etkileri ülkemizde de kendini her alanda hissettiriyor. Postmodern siyaset ve pazarlamayı geniş bir yelpaze içinde ele alıp yorumlama ve anlamlandırma ihtiyacı duyuluyor.

Çelişkiler, iniş ve çıkışlar, zıtlıklar, akışkanlıklar, belirsizlik ve bilinmezlikler taşıyan yeni tarz siyaset pazarlamasının günümüzdeki görünümü nedir? Bugün çok daha bulanık ve puslu günlerin yaşandığı, eski gerçeklerin dağıldığı, tüm yaşananların hayal mi, gerçek mi yoksa her ikisi de mi olduğunun yanıtının verilemediği bir ortamda, bu manzaradan çıkarılabilecek siyaset ve pazarlama uygulamaları şüphesiz ki kendini gösteriyor. Postmodern perspektiften bakınca, siyaset alanının ve pazarlamanın bir arada nasıl göründüğü ve bunların ne tür bir yol haritası çıkaracağı sorularına verilecek cevaplar, siyasetçiler dahil olmak üzere tüm paydaşlar ve seçmenler için önem kazanıyor.

Önümüzdeki seçimde, hem siyaset hem de siyaset pazarlaması açısından ne gibi oluşumlar ve değişimler etki alanı yaratacak? Hangi ayaklara yaslanarak siyasal pazarlama süreci yönetilecek? Postmodern Siyaset Pazarlaması, bahsi geçen konular ve sorular özelinde eleştirel tartışmaya bir zemin hazırlayarak, okuyucuyu siyaset ve pazarlama ekseninde yeni kavrayışlar ve uygulamalarla tanıştırıyor.

Devamını Göster
₺85.00
Postmodern Siyaset Pazarlaması
  • Dış Sitelerde Paylaş

Ilıman ormanlardaki ağaçlar, yapraklarını saçarak zeminin büyük bir kısmını gölgeler; ancak ılıman ormanlardaki ağaçlar tropikal yağmur ormanlarındaki ağaçlar kadar uzun değildir. Dolayısıyla bu biyomda, tropikal yağmur ormanlarına göre daha fazla güneş ışığı zemine ulaşır. Bu da ılıman ormanların topraklarının tropikal yağmur ormanlarına kıyasla inorganik ve organik besinler açısından daha zengin olmasıyla sonuçlanmaktadır. Buna ek olarak ılıman ormanlar, tropikal ormanlardan daha az yağış almakta, orman zemininde bulunan kalın yaprak çöpü tabakası ve besinler daha az süzülmektedir. Yaprak örtüsü, çürüme yoluyla besinlerin toprağa geri dönmesini; toprağın erozyona karşı korunmasını, toprak örtüsünün yalıtımını sağlamanın yanında omurgasızlar ve bu omurgasızları avlayan türler için de bir habitat oluşturmaktadır.

Yaprak döken ağaçlar, ılıman orman iklimlerinde baskın ağaç türüdür.
Yaprak döken ağaçlar, ılıman orman iklimlerinde baskın ağaç türüdür.
O. Herold

Kutupaltı (Boreal) Orman İklimi

Tayga, kutupaltı ve iğne yapraklı orman olarak da bilinen boreal ormanlar, Kanada, Alaska, Rusya ve Kuzey Avrupa'nın büyük bir bölümünde, kabaca 50° ve 60° kuzey enlemleri arasında ve Kuzey Yarımküre boyunca sıradağlarda, belirli bir yüksekliğin üzerinde (ve ağaçların yetişemediği yüksek rakımların altında) bulunur. Bu biyomda kışlar soğuk ve kurak, yazlar ise kısa, serin ve yağışlı geçer. Yıllık yağış 40 cm ila 100 cm arasındadır ve genellikle kar şeklindedir. Bu bölgelerdeki düşük sıcaklıklar, buharlaşmanın çok az ölçüde yaşandığı anlamına gelir.

Boreal ormanındaki uzun ve soğuk kışlar, çam, ladin ve köknar gibi soğuğa dayanıklı, iğne yapraklı, yaprak dökmeyen ve kozalaklı ağaçların baskınlığıyla sonuçlanmıştır. Bu türlerdeki yaprak dökmeyen ağaçlar, yaprak döken ağaçlara göre fotosenteze daha erken başlar; zira iğne şeklindeki yaprakların ısınması, geniş yapraklara kıyasla daha kolaydır ve daha az güneş enerjisi gerektirir. İğne yapraklı ağaçların bir başka avantajı da boreal ormanlardaki toprakların asidik olması ve daha az azot içermesidir. Yaprak oluşumu için ciddi miktarda azot gerekmektedir; dolayısıyla yaprak döken ağaçlar her yıl yeni bir dizi yaprak oluşturmak zorunda iken iğne yapraklı ağaçlarda böyle bir koşul bulunmamaktadır. Bütün bu etmenler, boreal ormanlarda bulunan iğne yapraklı ağaçların, yaprak döken ağaçlara kıyasla daha hızlı büyümesiyle sonuçlanmaktadır.

Boreal ormanların net birincil üretkenliği, ılıman ve tropikal ıslak ormanlara kıyasla daha düşüktür; zira boreal ormanlarda bulunan ağaçlar, yavaş büyüme ve uzun ömürlü olma eğilimindedir. Bu da bu iklimlerin toprak üstü biyokütlesinin yüksek olduğu anlamına gelir.

Boreal ormanlar, tipik olarak bir ağaç katmanı ve bir zemin katmanından oluşmaktadır, yani bu ormanlar, tropikal yağmur ormanlarında veya ılıman ormanlarda görülen katmanlı orman yapısından yoksundur. Bu da bu ormanların, ılıman ve tropikal yağmur ormanlarına kıyasla daha sınırlı bir tür çeşitliliğine sahip olduğu anlamına gelir.

Bu ormanların son dezavantajı da kozalaklı ağaçların iğnelerinin geniş yapraklara kıyasla daha yavaş çürümesidir. Çürüme yavaşlığı, daha az besinin toprağa geri dönmesine sebep olur. Buna bağlı olarak da bitki büyüme hızı yavaşlar.

Boreal (tayga) ormanı, kısa ve kozalaklı ağaçlara sahiptir.
Boreal (tayga) ormanı, kısa ve kozalaklı ağaçlara sahiptir.
L. B. Brubaker, NOAA

Arktik Tundra İklimi

Arktik tundra, yarı arktik boreal ormanların kuzeyinde yer alır ve Kuzey Yarımküre'nin Arktik bölgelerinde görülmektedir. Tundra ormanları, dağlarda ağaç çizgisinin üzerindeki yüksekliklerde de karşımıza çıkmaktadır. Bu bölgelerde gözlemlenen ortalama kış sıcaklığı -34°C ve ortalama yaz sıcaklığı 3°C-12°C'dir. Arktik tundra ikliminde bulunan bitkiler, yaklaşık 50-60 günlük kısa bir büyüme mevsimine sahiptir. Ancak bu süre zarfında neredeyse 24 saat gün ışığı alırlar ve böylelikle hızla büyüyebilirler. Arktik tundra iklimi, 15-25 cm düzeyinde, yani düşük ve çok az değişen miktarda bir yağış almaktadır. Bu ormanlarda, boreal ormanlarda da olduğu gibi düşük sıcaklıklar buharlaşmayı büyük ölçüde engellemektedir.

Arktik tundradaki bitkiler genellikle yere yakındır ve bölge florası alçak çalılar, otlar, likenler ve küçük çiçekli bitkilerden oluşmaktadır. Tür çeşitliliği azdır, net birincil üretkenlik ve toprak üstü biyokütle düşüktür. Arktik tundra toprakları, permafrost olarak adlandırılan, yıl boyunca donuk halde bulunan bir buz formunda olabilir. Donmuş toprak, köklerin toprağın derinliklerine nüfuz etmesini imkansız hale getirir ve organik maddenin çürümesini yavaşlatarak besin salınımını engeller. Kısa yaz aylarında sıcaklıkların artması, günlerin uzaması ve bu donmuş topluğun erimesi, bitkilerin başta su olmak üzere gereksinimlerini karşılar ve bir bitki patlamasının yaşanmasına aracı olur.

Çalı söğüdü gibi alçakta büyüyen bitkiler, yaz aylarında tundra ikliminin gözlemlendiği bölgeleri domine eder.
Çalı söğüdü gibi alçakta büyüyen bitkiler, yaz aylarında tundra ikliminin gözlemlendiği bölgeleri domine eder.
ANWR, USFWS

Özet

  • Dünya, karasal ve sucul biyomlara sahiptir.
  • Sucul biyomlar, hem tatlı su hem de deniz ortamlarını içerir.
  • Karasal biyomlar; tropikal yağmur ormanları, savanlar, subtropikal çöller, fundalık, ılıman otlaklar, ılıman ormanlar, boreal ormanlar ve Arktik tundra olmak üzere sekiz ana kategoride ele alınmaktadır.
  • Benzer iklimlere sahip farklı bölgelerde aynı biyomlar gözlemlenebilmektedir.
  • Sıcaklık, yağış ve bu faktörlerin yıl içinde gösterdiği değişimler, karasal biyomların flora ve faunasını şekillendiren temel abiyotik faktörlerdir.
  • Ilıman otlaklar ve ılıman ormanlar gibi bazı biyomlar, yıl boyunca değişen soğuk ve sıcak hava sebebiyle mevsimsel farklar gösterir.
  • Tropikal yağmur ormanları gibi ılık ve nemli biyomların sıcaklık değerleri, bol su barındırması ve devamlı büyümenin mümkün olması, bu biyomların birincil üretkenliğini yükseltmektedir.
  • Buna karşın çöl ve tundra gibi diğer biyomlarda gözlemlenen su kıtlığı, aşırı soğuk ve sıcaklıklar, bu biyomların birincil üretkenliğini düşürmektedir.
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Ekosistemler ve Biyosfer Yazı Dizisi

Bu yazı, Ekosistemler ve Biyosfer yazı dizisinin 3 . yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan " Ekosistemlerde Enerji Akışı ve Besin Ağları: Büyük Balık Küçük Balığı, Daha Büyük Balık ise Büyük Balığı Yer!" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 2
  • Tebrikler! 1
  • Bilim Budur! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Umut Verici! 1
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:42:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13726

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
L. Texts, et al. Karasal Biyomlar: Karasal Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?. (2 Ocak 2023). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/13726
Texts, L., Karagözoğlu, M. (2023, January 02). Karasal Biyomlar: Karasal Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/13726
L. Texts, et al. “Karasal Biyomlar: Karasal Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?.” Edited by Mert Karagözoğlu. Evrim Ağacı, 02 Jan. 2023, https://evrimagaci.org/s/13726.
Texts, Libre. Karagözoğlu, Mert. “Karasal Biyomlar: Karasal Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?.” Edited by Mert Karagözoğlu. Evrim Ağacı, January 02, 2023. https://evrimagaci.org/s/13726.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close