Karasal Biyomlar: Karasal Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?
Dünya'da bulunan biyomlar, kara temelli karasal biyomlar ve hem okyanus, hem de tatlı su biyomlarını içeren sucul biyomlar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Karasal biyomlar da aralarındaki sıcaklık ve yağış miktarı farklarıyla kendi içlerinde 8 ayrı kategoride ele alınmaktadır. Yıllık toplam yağış miktarı ve bu miktarda yaşanan dalgalanmalar, geniş coğrafi bölgelere yayılmış flora ve faunaları etkiler; günlük ve mevsimsel tabanda sıcaklık değişimi ise biyomun coğrafi dağılışının öngörülmesi bakımından önem arz etmektedir. İklim, biyom özelliklerini belirleyen en önemli faktördür; dolayısıyla büyük ölçüde benzer biyomlar, benzer iklimlere sahip başka yerlerde de gözlemlenebilmektedir. Akdeniz boyunca uzanan ve Akdeniz iklimine sahip alanlar, bunun bir örneğidir.
Bununla beraber Dünya'da Antarktika, Grönland ve sıradağlar gibi daimi buzullarla kaplı alanlar, çöller gibi çok düşük yağış alan bölgeler de bulunmaktadır. Bu bölgeler, yaşamı hiç veya çok az oranda desteklemeleri sebebiyle biyom olarak kabul edilmez.
Tropik Orman İklimi
Aynı zamanda "tropikal ıslak ormanlar" olarak da adlandırılan tropikal yağmur ormanları, ekvatoral bölgelerde bulunur ve en yüksek tür çeşitliliğine sahip biyomlardır. Bu biyolojik çeşitlilik hala tamamen aydınlatılamamıştır ve ağaç kesimi, tarım amaçlı ormansızlaştırma gibi beşeri faaliyetler, bu biyomları ve içerdikleri türleri olağanüstü bir tehdit altına sokmaktadır.
Tropikal yağmur ormanları, barındırdığı bu bitki, hayvan ve başkaca organizma çeşitliliğinin ürettiği, henüz potansiyeli keşfedilememiş kimyasallar nedeniyle "doğanın eczanesi" olarak görülmektedir. Burada bulunan bitki örtüsü, yapraklarını bir mevsimde döken ormanların ağaçlarının aksine, yıl boyunca dökülen geniş yaprakları ve yayılan kökleri olan bitkilerle karakterizedir. Bu ormanlar yıl boyunca "hepyeşildir" (İng: "evergreen").
Tropikal yağmur ormanlarının sıcaklık ve güneş ışığı profilleri, ekvatordan daha uzak diğer karasal biyomlara kıyasla daha sabittir ve ortalama sıcaklıklar 20°C ila 34°C arasında değişir. Bu biyomlarda mevsimsel sıcaklıklar sabittir; dolayısıyla bu biyomlarda, diğer biyomlarda görülen mevsimsel büyümenin aksine bitkilerin yıl boyunca büyümesi mümkün olmaktadır. Bunun da yanında güneş ışığı miktarının da günde 11-12 saat aralığında sabit olması, bitkilerin güneşten daha fazla faydalanmasını sağlayarak büyüme sürelerini uzatır.
Tropikal yağmur ormanlarında 30 cm'den daha fazla yağışın olabildiği yağışlı ayların yanı sıra 10 cm'den daha az yağışın olduğu kurak aylar da gözlemlenmektedir. Yıllık toplam yağış miktarı, bu değişimlere bağlı olarak 250 cm ile 450 cm arasında değişmektedir. Bununla beraber tropik bir yağmur ormanının en kurak ayı, çöller gibi başkaca biyomların bir yıl içerisinde aldığı toplam yağış miktarını yine de aşabilmektedir.
Bu etmenler çerçevesinde hızlı bitki büyümesini destekleyen tropikal yağmur ormanlarında yüksek net birincil üretkenlik görülür. Buna karşın yüksek yıllık yağış miktarları, bu ormanların halihazırda besin maddesi bakımından düşük olan topraklarından besin maddelerini hızla süzmektedir.
Bu ormanlar, bitki örtüsünün dikey olarak katmanlaşması ve her katmanda hayvanlar için farklı yaşam alanlarının oluşması ile karakterizedir. Orman tabanında seyrek bir bitki tabakası ve çürüyen bitki maddeleri bulunur. Bu katmanın üzerinde ise kısa, çayır yapraklarından oluşan bir alt tabaka bulunur. Bu alt tabakanın üzerinde de bir ağaç tabakası yükselir ve en üstte dal ve yapraklardan oluşan kapalı bir üst gölgelik bulunur. Bazı ağaçlar, bu kapalı üst gölgeliği aşabilmektedir. Bu katmanlar, tropikal ıslak ormanlarda yaşayan çeşitli bitkiler, hayvanlar ve diğer organizmalar için yiyecek ve barınak bakımından çok çeşitli ve karmaşık yapılı habitatlar sağlar. Bazı organizmalar, yerden birkaç metre yukarıda yaşar ve nadiren orman tabanına inerler.
Yağmur ormanları, tropik bölgelerdeki tek orman biyomu değildir; bu bölgelerde farklı uzunluklarda kurak mevsimlerle karakterize edilen tropik kuru ormanlar da bulunmaktadır. Bu ormanlarda genellikle kurak mevsim süresince bir dereceye kadar yaprak kaybı gözlemlenir. Uzun boylu ağaçların bu şekilde yaprak kaybetmesi, gölgeliklerin açılmasına ve orman tabanına güneş ışığı girmesine olanak tanıyarak tropikal yağmur ormanlarında bulunmayan, zemin seviyesinde sıkı çalılıkların büyümesini sağlar. Geniş tropikal kuru ormanlar, Madagaskar dahil olmak üzere Afrika, Hindistan, Güney Meksika ve Güney Amerika'da bulunmaktadır.
Savan İklimi (Subtropikal İklim)
Savanlar, ortalama 24°C -29°C arasında değişen sıcaklıklara ve 51-127 cm yıllık yağış miktarına sahip; sıcak, dağınık ağaçların ve otlakların bulunduğu tropikal alanlardır. Bu biyomlar, uzun süren bir kurak mevsimlere sahne olmaktadır ve bu kuraklık, yangınlar için uygun bir ortam yaratmaktadır. Bu da bu biyomlarda ağaçların seyrekleşmesine, zemini otlar ve forbların (çimen dışı otların) domine etmesiyle sonuçlanır. Biyom florası, yangınlardan sonra bitkilerin hızla filizlenmelerini mümkün kılan gelişmiş kök sistemlerine sahiptir.
Çöl İklimi
Subtropikal çöller, 15° ile 30° kuzey ve güney enlemleri arasında, Yengeç ve Oğlak dönencelerini merkez alan bölgelerdir. Bu bölgeler, sıklıkla dağlık bölgelerin rüzgar yönünde esen veya rüzgaraltı kısımlarında, yani yağmur gölgelerinde bulunur. Dağlık alanlar, hakim rüzgarların su içeriğini kaybetmesine sebep olarak bu bölgeleri kurutmaktadır. Bu durum, Mohave ve Sonoran çölleri gibi Kuzey Amerika çöllerinde tipik olarak gözlemlenmektedir. Kuzey Afrika'daki Sahra Çölü veya güneybatı Afrika'daki Namib Çölü gibi başkaca çöller ise bu enlemlere inen yüksek basınçlı kuru hava nedeniyle kurumaktadır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Subtropikal sıcak çöllerde buharlaşma, genellikle yağış miktarını aşmaktadır ve gündüz toprak yüzeyi sıcaklıkları 60°C'yi aşmakta; gece sıcaklıkları ise 0°C'ye kadar düşebilmektedir. Sıcaklığın bu kadar düşmesi, havada toprak yüzeyinin radyatif soğumasını engelleyecek çok az su buharı bulunması ile açıklanmaktadır.
Subtropikal çöller, 30 cm'den daha az olan düşük yıllık yağış miktarı, çok az aylık değişim ve öngörülemeyen yağışlar ile karakterizedir. Bu bölgeler bazı yıllar az, bazı yıllar fazla miktarda yağış almaktadır. Orta Avustralya ve kuzey Afrika'da bulunan subtropikal çöllerde ise yıllık yağış miktarı 2 cm'ye kadar düşebilir.
Bu biyomun düşük tür çeşitliliği, düşük ve öngörülemeyen yağış miktarıyla yakından ilişkilidir. Çölde yaşayan türler, bu düşük çeşitliliğe rağmen zorlu çevre koşullarına olağanüstü şekillerde adapte olmuştur.
Aşırı kurak çöllerde birkaç yıl yaşayabilen, çok yıllık bitki örtüleri bulunmamakta; bu bitki örtüsü yerine hızlı büyüyen, yağış olduğunda çoğalan, ardından da ölen tek yıllık bitkilerle karşılaşılmaktadır. Bu tür bitkiler, derin kökler, az sayıda yaprak ve su depolama özelliğine sahip gövdeler gibi suyu koruyan adaptasyonlarla karakterizedir. Çöldeki tohumlu bitkiler, yağmurlar arasında uzun süre dayanabilen tohumlar üretir. Subtropikal çöllerdeki hayvan türlerinin çoğunluğu ise sıcak gündüz saatlerini toprağın altında geçiren, gece yaşamına adapte olmuş türlerdir.
Gezegenimizdeki en yaşlı çöl ise muhtemelen 55 milyon yıldan fazla bir süredir kurak olan Namib Çölü'dür. Bu çöl, yaşı itibariyle birçok türün gelişimine sahne olmuştur ve endemik türler içermektedir. Örneğin, alışılmışın dışında bir tohum yapısına sahip Welwitschia mirabilis, bütün bir bitki takımının günümüze ulaşan tek türüdür ve bu çölde yaşamaktadır. Bu bitkinin yanında Namib'e endemik olduğu düşünülen beş sürüngen türü de bulunmaktadır.
Subtropikal çöllere ek olarak, kış aylarında sıcaklığın dondurucu seviyelere düştüğü ve yağışların yalnızca kar yağışı şeklinde olduğu soğuk çöller de vardır. Bu çöllerin en büyükleri, Çin'in kuzeyinde ve Moğolistan'ın güneyinde bulunan Gobi Çölü, Çin'in batısındaki Taklamakan Çölü, Türkistan Çölü ve ABD'deki Büyük Havza Çölü'dür.
Fundalık İklimler
Fundalık iklimi, aynı zamanda çalılık orman iklimi olarak da adlandırılır ve Kaliforniya'da, Akdeniz'in tamamında ve Avustralya'nın güney kıyısı boyunca gözlemlenir. Bu biyomda yıllık yağış miktarı, 65 cm ila 75 cm arasında değişir ve yağmurun büyük kısmı kışın gerçekleşir. Yazlar çok kurak geçer ve birçok fundalık bitki, yaz boyunca dormant haldedir. Fundalık bitki örtüsüne periyodik yangına adapte olmuş çalılar hakimdir; bazı bitkiler sadece sıcak bir yangından sonra filizlenen tohumlar üretir. Bir yangından sonra geride kalan küller, toprağı gübreleyen ve bitkilerin yeniden büyümesini sağlayan nitrojen gibi besinler açısından zengindir. Yangın, bu biyomların korunmasının rol oynayan doğal bir etmendir; ancak ABD'de bu biyomda bulunan insan yerleşimlerini sıklıkla tehdit etmektedir.
Ilıman Çayır İklimi
Ilıman çayır iklimi, orta Kuzey Amerika'da çayır; Avrasya'da step iklimi olarak bilinmektedir. Bu iklimde sıcak yazlar ve soğuk kışlar gözlemlenir ve sıcaklıkta belirgin yıllık dalgalanmalar gözlemlenir. Bu dalgalanmalar, bitkilerin büyüme dönemlerini ilkbahar, yaz ve sonbahar olmak üzere belirli mevsimler ile sınırlandırmaktadır.
Bu iklimin yaşandığı bölgelerde nehir ve akarsuların yakınında yetişen ağaçlar haricinde çok az ağaç bulunur ve baskın bitki örtüsü otlardır. Bu ağaçsızlık durumu, yıllık 25.4 cm ile 88.9 cm arasındaki yağış miktarı, sık yaşanan yangınlar ve otlamadan doğrudan etkilenmektedir.
Bölgenin bitki örtüsü oldukça yoğundur ve toprakları verimlidir; zira toprağın altı, çayırların kök ve rizomları (yeraltı sapları) ile sıkıca döşenmiştir. Kökler ve rizomlar, bitkilerin toprağa tutunmasını sağlamanın yanında bitkiler öldüğünde toprağın organik niteliğinin (humus) yenilenmesinde de rol oynar.
Ilıman çayır iklimlerinde sık yaşanan bir afet olan yangınlar, yıldırım çarpmasıyla meydana gelmektedir. Bununla beraber, Kuzey Amerika çayırlarında gözlemlenen bu yıldırım kaynaklı yangınların yanında insanların da kasıtlı olarak orman yangınlarına sebep olduğu düşünülmektedir. Bu iklimlerde şu veya bu kaynaklar ile doğan yangınlar söndükten sonra flora, çalılık ve sık ormana dönüşür. Dolayısıyla bu bölgelerin restorasyonu veya yönetimi, ağaçların kontrollü yangınlar yoluyla büyümesinin bastırılmasını ve çayırların korunmasını içerir.
Ilıman Orman İklimi
Ilıman orman iklimi, orta enlem bölgelerinde bulunur ve Kuzey Amerika'nın doğusu, Batı Avrupa, Doğu Asya, Şili ve Yeni Zelanda'da gözlemlenen en yaygın biyomdur. Sıcaklıklar -30°C ile 30°C arasında değişir. Yıllık periyodda donma noktasının altına kadar düşen bu sıcaklıklar, bölgede bulunan bitkilerin büyüme mevsimlerini ilkbahar, yaz ve erken sonbahar ile kısıtlar. Yağış, yıl boyunca görece sabittir ve 75 cm ile 150 cm arasında değişmektedir.
Biyomun baskın bitkileri yaprak döken ağaçlardır; ancak biyomda az sayıda hepyeşil kozalaklı ağaç da bulunmaktadır. Yaprak döken ağaçlar, her sonbaharda yapraklarını döker ve kışı yapraksız geçirir. Dolayısıyla dormant geçen kış dönemi boyunca bölgede çok az fotosentez gerçekleşir. Her bahar döneminde sıcaklığın artmasıyla yeni yapraklar yetişir. Bununla beraber, dormant periyod nedeniyle ılıman orman iklimlerinin net birincil üretkenliği, tropikal yağmur ormanlarının üretkenliğine kıyasla daha azdır ve bu iklimde daha az türde ağaç gözlemlenir.
Ilıman ormanlardaki ağaçlar, yapraklarını saçarak zeminin büyük bir kısmını gölgeler; ancak ılıman ormanlardaki ağaçlar tropikal yağmur ormanlarındaki ağaçlar kadar uzun değildir. Dolayısıyla bu biyomda, tropikal yağmur ormanlarına göre daha fazla güneş ışığı zemine ulaşır. Bu da ılıman ormanların topraklarının tropikal yağmur ormanlarına kıyasla inorganik ve organik besinler açısından daha zengin olmasıyla sonuçlanmaktadır. Buna ek olarak ılıman ormanlar, tropikal ormanlardan daha az yağış almakta, orman zemininde bulunan kalın yaprak çöpü tabakası ve besinler daha az süzülmektedir. Yaprak örtüsü, çürüme yoluyla besinlerin toprağa geri dönmesini; toprağın erozyona karşı korunmasını, toprak örtüsünün yalıtımını sağlamanın yanında omurgasızlar ve bu omurgasızları avlayan türler için de bir habitat oluşturmaktadır.
Kutupaltı (Boreal) Orman İklimi
Tayga, kutupaltı ve iğne yapraklı orman olarak da bilinen boreal ormanlar, Kanada, Alaska, Rusya ve Kuzey Avrupa'nın büyük bir bölümünde, kabaca 50° ve 60° kuzey enlemleri arasında ve Kuzey Yarımküre boyunca sıradağlarda, belirli bir yüksekliğin üzerinde (ve ağaçların yetişemediği yüksek rakımların altında) bulunur. Bu biyomda kışlar soğuk ve kurak, yazlar ise kısa, serin ve yağışlı geçer. Yıllık yağış 40 cm ila 100 cm arasındadır ve genellikle kar şeklindedir. Bu bölgelerdeki düşük sıcaklıklar, buharlaşmanın çok az ölçüde yaşandığı anlamına gelir.
Boreal ormanındaki uzun ve soğuk kışlar, çam, ladin ve köknar gibi soğuğa dayanıklı, iğne yapraklı, yaprak dökmeyen ve kozalaklı ağaçların baskınlığıyla sonuçlanmıştır. Bu türlerdeki yaprak dökmeyen ağaçlar, yaprak döken ağaçlara göre fotosenteze daha erken başlar; zira iğne şeklindeki yaprakların ısınması, geniş yapraklara kıyasla daha kolaydır ve daha az güneş enerjisi gerektirir. İğne yapraklı ağaçların bir başka avantajı da boreal ormanlardaki toprakların asidik olması ve daha az azot içermesidir. Yaprak oluşumu için ciddi miktarda azot gerekmektedir; dolayısıyla yaprak döken ağaçlar her yıl yeni bir dizi yaprak oluşturmak zorunda iken iğne yapraklı ağaçlarda böyle bir koşul bulunmamaktadır. Bütün bu etmenler, boreal ormanlarda bulunan iğne yapraklı ağaçların, yaprak döken ağaçlara kıyasla daha hızlı büyümesiyle sonuçlanmaktadır.
Boreal ormanların net birincil üretkenliği, ılıman ve tropikal ıslak ormanlara kıyasla daha düşüktür; zira boreal ormanlarda bulunan ağaçlar, yavaş büyüme ve uzun ömürlü olma eğilimindedir. Bu da bu iklimlerin toprak üstü biyokütlesinin yüksek olduğu anlamına gelir.
Boreal ormanlar, tipik olarak bir ağaç katmanı ve bir zemin katmanından oluşmaktadır, yani bu ormanlar, tropikal yağmur ormanlarında veya ılıman ormanlarda görülen katmanlı orman yapısından yoksundur. Bu da bu ormanların, ılıman ve tropikal yağmur ormanlarına kıyasla daha sınırlı bir tür çeşitliliğine sahip olduğu anlamına gelir.
Bu ormanların son dezavantajı da kozalaklı ağaçların iğnelerinin geniş yapraklara kıyasla daha yavaş çürümesidir. Çürüme yavaşlığı, daha az besinin toprağa geri dönmesine sebep olur. Buna bağlı olarak da bitki büyüme hızı yavaşlar.
Arktik Tundra İklimi
Arktik tundra, yarı arktik boreal ormanların kuzeyinde yer alır ve Kuzey Yarımküre'nin Arktik bölgelerinde görülmektedir. Tundra ormanları, dağlarda ağaç çizgisinin üzerindeki yüksekliklerde de karşımıza çıkmaktadır. Bu bölgelerde gözlemlenen ortalama kış sıcaklığı -34°C ve ortalama yaz sıcaklığı 3°C-12°C'dir. Arktik tundra ikliminde bulunan bitkiler, yaklaşık 50-60 günlük kısa bir büyüme mevsimine sahiptir. Ancak bu süre zarfında neredeyse 24 saat gün ışığı alırlar ve böylelikle hızla büyüyebilirler. Arktik tundra iklimi, 15-25 cm düzeyinde, yani düşük ve çok az değişen miktarda bir yağış almaktadır. Bu ormanlarda, boreal ormanlarda da olduğu gibi düşük sıcaklıklar buharlaşmayı büyük ölçüde engellemektedir.
Arktik tundradaki bitkiler genellikle yere yakındır ve bölge florası alçak çalılar, otlar, likenler ve küçük çiçekli bitkilerden oluşmaktadır. Tür çeşitliliği azdır, net birincil üretkenlik ve toprak üstü biyokütle düşüktür. Arktik tundra toprakları, permafrost olarak adlandırılan, yıl boyunca donuk halde bulunan bir buz formunda olabilir. Donmuş toprak, köklerin toprağın derinliklerine nüfuz etmesini imkansız hale getirir ve organik maddenin çürümesini yavaşlatarak besin salınımını engeller. Kısa yaz aylarında sıcaklıkların artması, günlerin uzaması ve bu donmuş topluğun erimesi, bitkilerin başta su olmak üzere gereksinimlerini karşılar ve bir bitki patlamasının yaşanmasına aracı olur.
Özet
- Dünya, karasal ve sucul biyomlara sahiptir.
- Sucul biyomlar, hem tatlı su hem de deniz ortamlarını içerir.
- Karasal biyomlar; tropikal yağmur ormanları, savanlar, subtropikal çöller, fundalık, ılıman otlaklar, ılıman ormanlar, boreal ormanlar ve Arktik tundra olmak üzere sekiz ana kategoride ele alınmaktadır.
- Benzer iklimlere sahip farklı bölgelerde aynı biyomlar gözlemlenebilmektedir.
- Sıcaklık, yağış ve bu faktörlerin yıl içinde gösterdiği değişimler, karasal biyomların flora ve faunasını şekillendiren temel abiyotik faktörlerdir.
- Ilıman otlaklar ve ılıman ormanlar gibi bazı biyomlar, yıl boyunca değişen soğuk ve sıcak hava sebebiyle mevsimsel farklar gösterir.
- Tropikal yağmur ormanları gibi ılık ve nemli biyomların sıcaklık değerleri, bol su barındırması ve devamlı büyümenin mümkün olması, bu biyomların birincil üretkenliğini yükseltmektedir.
- Buna karşın çöl ve tundra gibi diğer biyomlarda gözlemlenen su kıtlığı, aşırı soğuk ve sıcaklıklar, bu biyomların birincil üretkenliğini düşürmektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:42:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13726
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.