Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Su Biyomları: Suda Yaşayan Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?

Su Biyomları: Suda Yaşayan Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?
17 dakika
425
  • Yer Bilimleri
Evrim Ağacı Akademi: Ekosistemler ve Biyosfer Yazı Dizisi

Bu yazı, Ekosistemler ve Biyosfer yazı dizisinin 4. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Ekosistemlerde Enerji Akışı ve Besin Ağları: Büyük Balık Küçük Balığı, Daha Büyük Balık ise Büyük Balığı Yer!" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al

Karasal biyomlar gibi sucul biyomlar da abiyotik faktörlerden etkilenmektedir; ancak sucul biyomlar, havadan farklı fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip bir madde, yani su etrafında şekillendiği için etkilendiği abiyotik faktörler (ışık, sıcaklık, akış rejimi ve çözünmüş katı maddeler), karasal biyomlarların etkilendiği abiyotik faktörlerden farklıdır.

Bunun yanında bir gölet veya başkaca bir su kütlesi tamamen berrak olsa bile su, kendi doğal niteliğinden ötürü yine de güneş ışınlarını emer. Yani, su kütlelerinde yeterince derinlere inildiğinde güneş ışığı, etkisini kaybetmektedir. Buna karşın karasal biyomlarda rol oynayan sis, toz ve böcek sürüleri gibi abiyotik ve biyotik faktörler, güneş ışığını ancak bir noktaya kadar engelleyebilmektedir ve bu biyomların kalıcı özellikleri değildir.

Tüm Reklamları Kapat

Sucul biyomlar için güneş son derece önemlidir; zira güneş, hem tatlı su, hem de deniz ekosistemlerinde fotosentezi mümkün kılarak üretkenliği birincil elden kontrol etmenin yanında radyasyon etkisiyle su kütlelerini ısıtarak farklı sıcaklıklarda katmanların doğmasına sebep olur. Bu sıcaklık farkları da organizmaların büyüme oranlarını ve solunumları için gerekli çözünmüş oksijen miktarını doğrudan etkilemektedir.

Sucul biyomlarda önemli bir başka faktör de suyun hareketidir. Örneğin suyun devamlı bir hareket halinde olduğu nehirlerde yaşayan organizmalar, bu harekete adapte olmalıdır. Bunun yanında okyanuslar gibi daha büyük su kütlelerinde gözlemlenen düzenli akıntılar ve gelgitler, besin, gıda kaynakları ve su mevcudiyeti üzerinde etkilere sahiptir.

Tüm Reklamları Kapat

Son olarak, tüm doğal su kütleleri, çözünmüş katı maddeler veya tuz içerir. Tatlı su kütleleri, buharlaşma ve yağış yoluyla hızla geri dönüştürülmektedir; dolayısıyla bu tür çözünmüş maddeleri, tatlı su kütlelerinde düşük miktarlarda bulunur. Buna karşın okyanuslar nispeten sabit yüksek tuz içeriğine sahiptir. Deniz ve tatlı su ekosistemlerinin kesişme noktasında bulunan sucul habitatlar, tatlı su ve deniz seviyeleri arasında değişen karmaşık ve değişken tuz ortamlarına sahiptir. Bu ortamlar, acı su ortamları olarak bilinir. Kapalı drenaj havzalarında bulunan göllerde tuz, yoğunlaşmış bir halde bulunur ve bu ortamlarda ancak yüksek düzeyde tuza adapte olmuş organizmalar yaşayabilir.

Deniz Biyomları

Okyanus, kimyasal bileşimi görece homojen olan bir tuzlu su kütlesidir ve mineral formunda tuzların ve çürümüş biyolojik maddelerin zayıf bir çözeltisidir. Okyanus biyomları içinde yaşayan mercan resifleri ikinci bir deniz biyomu türüdür. Tuzlu su ve tatlı suyun karıştığı kıyı alanları olan haliçler, üçüncü deniz biyomlarını meydana getirmektedir.

Okyanuslar çeşitli bölgelere ayrılarak incelenir. Bu bölgelerden ilki, okyanusun tüm açık sularını içeren pelajik bölgedir. İkinci bölge ise ise kıyı şeridinden okyanus tabanının en derin kısımlarına kadar uzanan bentik bölgedir. Kıyıdan fotosentezin gerçekleştiği sınıra kadar olan, yaklaşık 200 metre derinliğe sahip bölge ise fotik bölgedir. 200 metrenin altında, ışığın nüfus edemediği bölge ise afotik bölge olarak adlandırılır. Okyanusun çoğunluğu afotiktir ve fotosentez için yeterli ışıktan yoksundur. Okyanusun en derin kısmı olan, batı Pasifik Okyanusu - Mariana Çukuru'nda bulunan Challenger Deep, yaklaşık 11 kilometre derinliğinde bir afotik bölgedir. Bu derinlik, okyanusun ortalama derinliği olan 4.267 metre ile karşılaştırıldığında insanı bir hayli şaşırtmaktadır!

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Okyanus

Bir okyanusun fiziksel bağlamda farklı bölgelere sahip olması, içinde yaşayan organizmaların çeşitliliği üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Okyanus, ışığın suyun içine ne kadar ulaştığına bağlı olarak farklı bölgelere ayrılır. Her bölge, o bölgeye özgü biyotik ve abiyotik koşullara adapte olmuş farklı bir tür grubunu içerir.

Gelgit bölgesi, karaya en yakın olan, kumlu plajlar olarak gördüğümüz okyanus bölgeleridir. Bu bölge, her gelgit döngüsünde suyla dolar ve kurur. Gelgit bölgeleri kumlu bir plaj da olabilir; ancak kayalık, çamurlu veya mangrov ormanlarının kökleriyle bezenmiş gelgit bölgeleri de bulunmaktadır.

Gelgit bölgeleri, gelgit seviyelerine bağlı olarak şekillenir. Bu bölgelerde yaşayan organizmalar, gelgitin düşük seviyede seyrettiği zamanlar havaya maruz kalmakta; yüksek olduğu zamanlarda da su altında kalmaktadır ve bu nedenle uzun süreler boyunca kuru kalmaya adapte olmuşlardır. Bu organizmaları etkileyen bir başka faktör de gelgit bölgelerinin kıyılarının dalgalarla sürekli bir hareket halinde olmasıdır. Bu organizmalar, dalgaların sürekli vurma etkisiyle meydana gelen hasarlara da adaptedir. Örneğin kıyı yengeci olarak bildiğimiz Carcinus maenas türünde yengeçlerin dış iskeletleri serttir ve bu iskelet, yengeçleri kuruma ve dalga hasarından korur. Dalgaların yarattığı bir başka etki de alg ve bitki popülasyonlarında görülmektedir; çok az sayıda alg ve bitki, sürekli hareket eden kum veya çamurda yaşayabilir.

Gelgit bölgelerinde genellikle deniz yıldızları, deniz kestaneleri ve midye kabukları karşımıza çıkmaktadır. (Kachemak Körfezi, Alaska)
Gelgit bölgelerinde genellikle deniz yıldızları, deniz kestaneleri ve midye kabukları karşımıza çıkmaktadır. (Kachemak Körfezi, Alaska)
NOAA

Neritik bölge, gelgit bölgesinin kıyısından kıta sahanlığının kenarında yaklaşık 200 m derinliğe kadar uzanan bölgedir. Bu bölgede bulunan su, alüvyon ve yüksek miktarda oksijen içerir; basıncı düşük, sıcaklığı sabittir, ve hatta suyun berrak olduğu durumlarda fotosentez bile gerçekleşebilir. Bu faktörlerin tümü, neritik bölgelerin okyanusun en yüksek üretkenliğe ve biyolojik çeşitliliğe sahip olan bölgesi olmasında rol oynamaktadır.

Fotosentetik bakteriler ve daha büyük alg türleri de dahil olmak üzere fitoplanktonlar, bu birincil üretkenliğin aslan payını meydana getirir. Zooplanktonlar, protistler, küçük balıklar ve karidesler, bu üreticilerle beslenir ve küresel balıkçılığının büyük bir kısmı için birincil besin kaynağını oluşturur. Küresel balıkçılık faaliyetlerinin büyük bir çoğunluğu, neritik bölgelerde sürdürülmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Neritik bölgenin ilerisinde ise okyanus kuşağı olarak da bilinen açık okyanus bölgesi yer alır. Okyanus bölgesi içinde termal tabakalaşma gerçekleşir; bol miktarda fitoplankton ve zooplankton, balık ve balina popülasyonlarına besin sağlamaktadır. Bununla beraber bu bölge, besin maddeleri bakımından nispeten kıttır ve dolayısıyla daha az üretkendir. Fotosentetik organizmalar ve bu organizmalardan beslenen organizmalar öldüğünde vücutları okyanusun dibine düşmekte ve ebediyete uğurlanmaktadır; zira açık okyanusta organik besinleri yüzeye geri getirecek bir süreç yoktur.

Pelajik bölgenin altında, kıta sahanlığının ilerisinde, bir derin su bölgesi, yani bentik bölge bulunur. Bentik bölgenin tabanı kum, alüvyon ve ölü organizmalardan oluşur. Okyanusun üst katmanlarından düşen ölü organizmalar, bu bölgeyi besin açısından zengin kılmaktadır. Bu yüksek besin seviyesi sayesinde bentik bölge; mantar, sünger, deniz anemonları, deniz solucanları, deniz yıldızları, balıklar ve bakterilerden oluşan bir çeşitliliğe ev sahipliği yapar.

Okyanusun en derin kısmı ise 4 bin veya daha fazla derinliği ile abisal bölgedir. Abisal bölge, oldukça soğuktur, besin içeriği düşüktür, su basıncı ve oksijen miktarı ise oldukça yüksektir. Bu bölgeye güneş ışığı erişememektedir; dolayısıyla fotosentetik organizmalar bulunmaz. Bununla beraber bölgede çeşitli omurgasızlar, balıklar ve derinlerdeki hidrotermal bacalardan yayılan hidrojen sülfür ve diğer minerallerle beslenen kemosentetik bakteriler yaşamaktadır. Bu kemosentetik bakteriler, hidrojen sülfürü bir enerji kaynağı olarak kullanır ve bacaların etrafında kümelenmiş besin zincirinin temelini oluşturur.

Okyanus, su derinliği, kıyıdan uzaklık ve ışık geçirgenliği kriterleriyle farklı bölgelere ayrılarak incelenir.
Okyanus, su derinliği, kıyıdan uzaklık ve ışık geçirgenliği kriterleriyle farklı bölgelere ayrılarak incelenir.
Libre Texts

Mercan Resifleri

Mercan resifleri, okyanusun fotik bölgesindeki ılık sığ sularda yaşayan deniz omurgasızlarının meydana getirdiği okyanus sırtlarıdır ve ekvatorun 30° kuzeyinde ve güneyinde bulunurlar. Büyük Set Resifi, Avustralya'nın kuzeydoğu kıyısının birkaç kilometre açığında bulunan ve iyi bilinen bir resif sistemidir. Diğer mercan resifleri, doğrudan karaya bitişik olan kıyılarda veya sulara gömülmüş adaların çevresinde oluşan dairesel resiflerde, yani atollerde bulunur.

Tüm Reklamları Kapat

Cnidaria filumunun üyeleri, kalsiyum karbonat iskelet oluşturan organizmalardır; bu kalsiyum açısından zengin iskeletler de yavaşça birikerek su altı resiflerini meydana getirir. Daha sığ sularda (~60 metre) bulunan mercanlar, fotosentetik tek hücreli protistlerle mutualistik bir ilişki içerisindedir ve bu ilişki mercanlara ihtiyaç duydukları besin ve enerjinin büyük bir kısmını sağlar; zira mercanların yaşadığı sularda mercanların beslenebileceği nitelikte çok az planktonik organizma bulunmaktadır. Bu ilişki olmadan mercanların büyümesi mümkün olmaz. Daha derin ve soğuk sularda yaşayan bazı mercanların protistlerle mutualistik bir ilişkisi bulunmaz; bu mercanlar, ihtiyaç duydukları enerjiyi yalnızca dokunaçlarındaki iğneli hücreleri kullanarak avladıkları planktonlarla beslenerek elde eder.

Mercan resifleri, en büyük çeşitliliğe sahip biyomlardan biridir ve bu resiflerde 4 binden fazla balık türünün yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu balıklar mercan, kriptofauna (mercan resiflerinin kalsiyum karbonat yapıları içinde bulunan omurgasızlar) veya mercan resiflerinin içerdiği deniz yosunu ve alglerle beslenmektedir. Bu türler arasında predatörler, otçullar ve planktivorlar bulunur.

Mercan resifleri, Cnidaria filumuna ait deniz omurgasızlarının kalsiyum karbonat iskeletlerinden oluşur.
Mercan resifleri, Cnidaria filumuna ait deniz omurgasızlarının kalsiyum karbonat iskeletlerinden oluşur.
Pixabay

Evrim İş Başında! Mercan Resiflerinin Küresel Ölçekte Azalması

Mercan resifleri, bu resiflerin oluşumunda rol oynayan organizmaların ölmesiyle ve bu yolla yavaş yavaş, binlerce yıl boyunca gerçekleşen kalsiyum karbonat birikmesiyle oluşur. Sıcak tropik sulara adapte mercanlar ve protist simbiyoz partnerleri, okyanus suyu sıcaklığının üst sınırında yaşamalarını sağlayacak yönde bir evrim geçirmiştir.

Bununla beraber iklim değişikliği ve beşeri faaliyetler, küresel mercan varlığının uzun vadede yaşamlarını tehdit etmektedir. Zira mercan resiflerinin ölmesinin ana nedeni, yüzey suyunun normalden daha fazla ısınmasıdır. İklim değişikliğinin okyanus sıcaklıklarını artırması, mercan organizmalarının endosimbiyotik ilişkide olduğu, besin üreten protistleri ile olan ilişkilerini etkilemekte; "mercan beyazlaması" adı verilen bir olguya yol açmaktadır. Mercan endosimbiontları, yükselen ısı sebebiyle mercanlardan ayrıldığında mercanlar, renklerini kaybederek beyaza dönmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Yeni Bir Bakışla: Heidegger

“Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış” serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor…

Heidegger sözkonusu olduğunda, genellikle okunması ve anlaşılması çok zor metinler kaleme aldığı görüşü kakimdir. İşte Barbara Bolt’un bu kitabı Heidegger’e ilgi duyan okurun bu güçlüğü aşmasına yardımcı olacak özgün bir rehber niteliği taşıyor.

Yazar başta sanatçılar ve sanat öğrencileri olmak üzere, sanat ve felsefe ile ilgilenen herkesin Heidegger’in bakış açısını anlayabileceği bir okuma olanağı sunuyor. Barbara Bolt, Heidegger’in en ünlü çalışması Varlık ve Zaman da dahil olmak üzere, felsefecinin sanata ilişkin en önemli metinlerinin yakın okumasını sunarak, günümüzdeki sanat ve sanat endüstrisine nasıl eleştirel bir noktadan yaklaştığını görmemizi sağlıyor. Bunu da Sophie Calle, Anish Cooper ve Anselm Keifer gibi uluslararası sanatçıların işleri üzerinden yapıyor.

Barbara Bolt, Melbourne Üniversitesi Victorian College of the Arts and Music’te dekan yardımcılığı görevini sürdürüyor. Aynı zamanda kendisi de sanatçı olan yazarın diğer kitapları arasında, Art Beyond Representation: The Performative Power of the Image (Tasvirin Ötesindeki Sanat: İmajın Edimsel Gücü – I.B. Tauris, 2004) ve Practice as Research: Approaches to Creative Arts Enquiry (Araştırma olarak Pratik: Yaratıcı Sanat İncelemelerine Giriş – I.B. Tauris, 2007) bulunuyor.

Devamını Göster
₺52.00
Yeni Bir Bakışla: Heidegger

Atmosferik karbondioksit seviyelerinin yükselmesi de mercanların karşı karşıya olduğu bir başka problemdir. Çünkü karbondioksit, okyanus sularında çözüldükçe bu suların pH'ını düşürür ve okyanus suyu asiditesini artırır. Bu değerin artması da mercanların kalsiyum karbonat ile gerçekleşen kalsifikasyon sürecini doğrudan kesintiye uğratır.

Bir mercan resifinin ölmesi, bu resifte yaşayan hayvanları besin ve barınak imkânlarından eder. Bu da tür çeşitliliğinin düşmesine sebep olur. Bu resifler, aynı zamanda ekonomik açıdan değerli turistik bölgelerdir ve ölümleri, kıyı ekonomileri için ciddi bir tehdittir.

İnsan nüfusundaki artış, mercanlara başkaca şekillerde de zarar vermektedir. Örneğin, kıyılarda yaşayan insan nüfusu arttıkça, sediman ve tarımsal kimyasalların yüzey akışı artmış; bir zamanlar berrak olan tropik suların bir kısmı bulanıklaşmıştır. Bununla beraber öncül balık türlerinin aşırı avlanması, mercanlar ile beslenen avcı türlerin üzerindeki kontrolü azaltmıştır.

Önümüzdeki on yıllarda gerçekleşeceği düşünülen 1°C-2°C'lik bir küresel sıcaklık artışı (ki bu bile muhafazakar bir tahmindir), büyük görünmese de bu biyom için çok önemli sonuçlar doğurabilir. Bu tür değişimler haddinden hızlı gerçekleştiğinde türler, değişimlere adapte olacak fırsatı bulamadan yok olabilir. Birçok bilim insanı da bu çerçevede küresel ısınmanın sebep olduğu, evrimsel zaman çizgileri açısından son derece hızlı ve adaptasyona şans vermeyen sıcaklık artışlarının küresel çapta mercan resifi dengelerini alt üst ettiğini ve bu resiflerin birçoğunun iyileşemeyeceğini düşünmektedir.

Haliçler: Okyanusun Tatlı Suyla Buluştuğu Yerler

Haliçler, tatlı su kaynağı olan bir nehrin okyanusla buluştuğu yerde meydana gelen biyomlardır. Bu biyomlarda hem tatlı su, hem de tuzlu su aynı çevrede bulunur ve karışmaları seyreltilmiş (acı) tuzlu su ile sonuçlanır. Bu tuzluluk oranı, tatlı su kaynaklarının akış hızına bağlıdır ve haliçten haliçe değişebilir. Aynı sıklıkla gerçekleşen medcezirler de tuzlu su akışını tersine çevirmektedir.

Haliçler, kabukluların, yumuşakçaların ve balıkların yavrularının çoğunun yaşamlarına başladığı korunaklı alanlardır. Bu bölgenin tuzluluğu, bölgede yaşayan organizmaları ve adaptasyonlarını yakından etkileyen önemli bir faktördür.

Haliçler, tatlı su ve tuzlu suların buluştuğu noktalardır. Görselde Kaliforniya'da bulunan Klamath Nehri'nin ağzı yer almaktadır.
Haliçler, tatlı su ve tuzlu suların buluştuğu noktalardır. Görselde Kaliforniya'da bulunan Klamath Nehri'nin ağzı yer almaktadır.
ABD Ordusu Mühendisler Birliği

Tatlı su ve tuzlu suyun düzenli olarak karışması, haliçlerde yaşayan bitki ve hayvanlar için fizyolojik bir zorluk anlamına gelir. Bu haliçlerde yaşayan bitkilerin çoğu tuzlu suları tolere edebilen halofit bitkilerdir. Bazı halofit bitkilerin köklerinde bulunan filtreler, bitkinin emdiği sudaki tuzu çevreye geri verir.

Midye ve istiridye (Mollusca filumu) gibi hayvanlar ise hızla değişen bu ortamda hayatta kalabilmek için yüksek enerji bedelli kimi davranışsal adaptasyonlara sahne olmuştur. Örneğin bu hayvanlar, çevrelerindeki tuzluluk miktarı azaldığında beslenmeyi durdurur, kabuklarını kapatır ve solungaçlarından faydalandıkları aerobik solunumdan oksijen gerektirmeyen anaerobik solunuma geçerler. Yüksek gelgitlerle haliçteki oksijen ve halicin tuzluluk oranı arttığında ise kabuklarını açarak aerobik solunuma ve beslenmeye geri dönerler.

Tatlı Su Biyomları

Tatlı su biyomları, göllerve sulak alanları gibi durgun su kütlelerinin yanı sıra nehirler ve akarsular gibi akan su kütlelerini de içerir ve içme suyu, tarımsal sulama, sanitasyon, rekreasyon ve endüstriyel kullanımlar bağlamında önem arz eden kaynaklardır. Bu kütlelerin ve biyomların üstlendiği roller ve beşeri faydalar, ekosistem hizmetleri olarak adlandırılmaktadır. Göller ve durgun su kütleleri, karasal ortamlarda bulunur ve doğal olarak karasal biyomları etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere de bağımlıdır.

Göller

Göl boyutları, birkaç metrekareden binlerce kilometrekareye kadar değişebilir ve sıcaklık, göl ve göletlerde bulunan canlıları etkileyen önemli bir abiyotik faktördür. Ilıman bölgelerde, yaz aylarında, suyun üst tabakası Güneş ışınları ile ısındığında ve daha derin, daha soğuk suyla karışmadığında termal tabakalaşma adı verilen fenomen gözlemlenir. Bu süreç, üstteki sıcak su ile alttaki soğuk su arasında keskin bir çizgi oluşturur. İki katman, sıcaklık düşüşleri ve rüzgarlar, aralarındaki çizgiyi bozana ve göldeki su karışana kadar birbirinden ayrı kalır. Tabakalaşma döneminde biyom üretiminin büyük bir çoğunluğu, bolca güneş ışığı alan ve sıcak olan üst katmanda meydana gelir. Bu katmanda bulunan ve ölen organizmaların bedenleri ise ayrıştırıcı bakerilerin ve göl alabalığı gibi soğuğa adapte olmuş türlerin bulunduğu alt katmana yağar.

Tüm Reklamları Kapat

Okyanuslara benzer şekilde, göl ve göletlerde de fotosentezin gerçekleşebileceği bir fotik tabaka bulunur. Fitoplanktonlar (algler ve siyanobakteriler) bu katmanda yaşar ve göl besin ağlarının temelini oluşturur. Rotiferler ve küçük kabuklular gibi zooplanktonlar bu fitoplanktonları tüketir; göllerin dibinde bulunan afotik bölgedeki bakteriler de dibe çöken ölü organizmaları parçalar.

Azot ve özellikle fosfor mevcudiyeti, göllerde bulunan fitoplanktonların büyümelerini belirleyen faktördür. Bu habitatlara, örneğin kanalizasyon veya gübre akışı kaynaklı, büyük miktarda azot ve fosfor girdisi olduğunda alg büyüme hızında kayda değer bir artış yaşanır ve alg patlaması adı verilen bir fenomen gözlemlenir. Alg patlamaları, sudaki ışık penetrasyonunu düşürecek kadar büyük ölçekte gerçekleşebilir! Böylesi büyük bir patlamanın yaşandığı su kütlesi, afotik hale gelir ve fotosentetik bitkiler hayatta kalamaz. Algler ölüp ayrıştığında ise sudaki ciddi miktarda azalır. Buna bağlı olarak da oksijene ihtiyaç duyan balıklar ve diğer organizmaların ölme ihtimali artar.

Bu suyolunda kontrolsüz alg büyümesi, bir alg patlamasıyla sonuçlanmıştır.
Bu suyolunda kontrolsüz alg büyümesi, bir alg patlamasıyla sonuçlanmıştır.
Libre Texts

Akarsu ve Nehirler

Nehirler, nehirleri besleyen daha dar akarsular, suyu memba bölgesinden veya kaynak suyundan bir göl veya okyanus ağzına taşıyan, sürekli hareket halindeki su kütleleridir. En büyük nehirlere örnek olarak Afrika'da bulunan Nil Nehri, Güney Amerika'daki Amazon Nehri ve Kuzey Amerika'daki Mississippi Nehri verilebilir.

Nehirler (a) dar ve sığdan (b) geniş ve yavaş akışlıya kadar birçok boyutta olabilir.
Nehirler (a) dar ve sığdan (b) geniş ve yavaş akışlıya kadar birçok boyutta olabilir.
(a) C. Zanker; (b) D. DeHetre

Nehir ve akarsuların abiyotik özellikleri, nehir veya akarsu uzunluğu boyunca değişiklik göstermektedir. Akarsular, kaynak suyu olarak adlandırılan bir çıkış noktasından başlar. Kaynak suları genellikle soğuk, besin değeri düşük ve berraktır. Kanal (nehir veya akarsuyun genişliği) kaynak suyunun çıkış noktasında en dar konumdadır. Memba akarsuları, akarsuların ağzından daha yüksek ve dik eğimli kotlarda bulunur. Bu da bu akarsuların kaynak bölgesinin, akarsuyun daha düşük kotta seyreden kısımlarından daha yüksek bir akış hızına sahip olmasını sağlar.

Tüm Reklamları Kapat

Memba akarsularında suyun daha hızlı akması ve kaynağına görece yakın olması, bu akarsularda silt seviyesinin düşük olmasını ve suyun berrak olmasını sağlar. Bölgede gerçekleşen fotosentezden çoğunlukla kayalar üzerinde büyüyen algler sorumludur; zira hızlı akıntı, fitoplanktonların büyümesini engellemektedir.

Fotosentez ve sıcaklık başta olmak üzere bu kaynak akarsularını etkileyen bir başka faktör de gölgelemedir. Zira kaynak bölgesinde bulunan ağaçlar, yapraklarıyla güneş ışığını gölgeleyerek fotosentezin ve sıcaklıkların düşmesine sebep olur. Bunun yanında suyu çevreleyen ağaçlar ve diğer bitkilerin döktüğü yapraklar, akarsu biyomuna ek bir enerji girdisi sağlar. Bu yapraklar çözünmesiyle suya karışan organik materyal ve besinler, ekosistem içinde bulunan bazı omurgasız türlerini besler; bu türler de bazı predatör omurgasızlar ve balıklar tarafından yenerek bir besin zinciri oluşturur.

Bitkiler ve hayvanlar da bu hızlı hareket eden suya adapte olmuşlardır. Örneğin, sülüklerin (Annelida filumu) uzun gövdeleri vardır ve her iki tarafında emici uçlar bulunur. Sülükler, bu emici uçlar ile akarsuların zemin tabakasına tutunarak sabit kalabilir. Ilıman bölgelerde ise bazı tatlı su alabalığı türleri (Chordata filumu), bu hızlı hareket eden, soğuk nehir ve akarsularda önemli bir avcı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Nehir veya dere kaynağından uzaklaştıkça su kanalının genişliği giderek artar, akıntı yavaşlar ve sıcaklık tipik olarak artar. Genişlik artışı, nehre veya dere kaynağına bağlanan başkaca kolların akan su hacmini artırmasıyla meydana gelir. Su kaynağından veya membadan uzaklaştıkça eğim tipik olarak azalır; bu da akışın yavaşlamasına neden olur. Artan hacimle birlikte silt de artabilir ve akış hızı yavaşladıkça silt, nehir tabanına çökebilir. Bu da sediman birikimine neden olur.

Tüm Reklamları Kapat

Su kaynağından uzaklaştıkça gözlemlenen bir başka fenomen de fitoplankton artışıdır. Akış hızı düşük sularda asılı kalabilen fitoplanktonlar, suyun kaynak noktası kadar berrak olmamasına sebep olur. Bununla beraber su, kaynak bölgesinden uzaklaştıkça ısınmaktadır; zira güneş ışığına daha fazla maruz kalır ve akışı gölgeleyebilecek bitki ve ağaç sayısı, kanal genişliğinin artmasıyla düşer.

Bu bölgelerde solucanlar (Annelida filumu) ve böcekler (Arthropoda filumu) çamurun içine yuva yapmış olarak bulunabilir. Bu türler, su kuşları, kurbağalar ve balıklardan oluşan avcı omurgalılar (Chordata filumu) tarafından avlanmaktadır. Bununla beraber bölge suları, ağır silt içeriği nedeniyle bulanıktır ve bölgede avlanan avcılar, berrak memba sularında görme duyularından faydalanarak besinlerini avlayan alabalıkların aksine, tat veya kimya temelli yollarla avlanmaktadır.

Bir nehir okyanusa ya da büyük bir göle ulaştığında, su tipik olarak ciddi ölçüde yavaşlar. Bu yavaşlama, nehrin taşıdığı alüvyon veya silt yükünün çökelmesine sebep olur. Akıntı ve dalga hareketinin az olduğu okyanuslara boşalan, yüksek silt içeriğine sahip nehirler, silt okyanus tabanında biriktikçe kum ve çamurdan oluşan düşük rakımlı alanlar, yani deltalar oluşur. Buna karşın, okyanus akıntıları veya dalgaların yüksek olduğu alanlara boşalan nehirler, tatlı su ve tuzlu suyun karıştığı haliç alanları oluşturur.

Sulak Alan Biyomları

Sulak alanlar, toprağın devamlı veya periyodik olarak suya maruz kaldığı ortamlardır. Bu bölgeler, tipik olarak göl ve akarsulardan farklıdır; zira yüzeylerinde daimi bir bitki örtüsü bulunur. Bu biktki örtüsü, kökleri toprağa uzanan, ancak gövdeleri, yaprakları ve çiçekleri su seviyesinin üzerinde bulunan bitkilerden oluşmaktadır. Sulak alan biyomları bataklıklar, turba bataklıkları, gelgit daireleri ve tuz bataklıkları olmak üzere birçok alt alana ayrılmaktadır.

Florida'nın güneyinde yer alan Everglades Ulusal Parkı, testere otu bataklıkları, selvi bataklıkları ve haliç mangrov ormanları da dahil olmak üzere çok çeşitli sulak alan ortamlarına ev sahipliği yapmaktadır.
Florida'nın güneyinde yer alan Everglades Ulusal Parkı, testere otu bataklıkları, selvi bataklıkları ve haliç mangrov ormanları da dahil olmak üzere çok çeşitli sulak alan ortamlarına ev sahipliği yapmaktadır.
NPS

Bataklıklar, yavaş ve sabit su akışı ile karakterize alanlardır ve su akışının ya çok az olduğu, ya da hiç olmadığı, zemini kil ve toprak/kaya gözeneklerinde sızıntının zayıf düzeyde olduğu bölgelerde oluşur. Bataklıklarda bulunan sular büyük ölçüde durgundur ve oksijen içermezler; zira organik maddelerin ayrışması sırasında kullanılan oksijen, geri dönüştürülmemektedir. Bu da organik asitlerin ve diğer asitlerin birikmesine ve suyun pH değerinin düşmesine neden olur. pH değerinin düşük olduğu durumlarda da bitkiler, azottan faydalanamazlar. Buna bağlı olarak güneş gülü, suibriği ve sinekkapan gibi bazı bataklık bitkileri, büyümeleri için gereken azotu biyomda bulunan böcekleri yakalama yoluyla elde ederler. Oksijen ve azot azlığı, bataklıkların net birincil üretkenliğini kayda değer ölçüde düşürmektedir.

Özet

  • Sucul biyomlar, tuzlu su ve tatlı su biyomları olarak ikiye ayrılmaktadır.
  • Sucul biyomların yapısında rol oynayan abiyotik faktörler, karasal biyomlarda görülenlerden farklı olabilir.
  • Güneş ışığı, su kütlelerinde yer alan fotosentetik organizmalar için hayati önem taşımaktadır ve özellikle derinlerde yaşayan organizmaların devamlılığı bağlamında önemlidir.
  • Su biyomlarını etkileyen diğer önemli faktörler arasında sıcaklık, su hareketi ve tuz içeriği yer alır.
  • Okyanuslar, su derinliği, kıyı şeridinden uzaklık ve ışık geçirgenliğine bağlı olarak farklı bölgelerden oluşmaktadır.
  • Her bir bölgenin yaşam koşulları farklıdır ve her bir bölgede bu koşullara adapte olmuş türler bulunur.
  • Mercan resifleri, çok çeşitli türe ev sahipliği yapan, benzersiz deniz ekosistemleridir.
  • Haliçler nehirlerin okyanusla buluştuğu yerlerde bulunur; sığ suları genç kabuklular, yumuşakçalar, balıklar ve diğer birçok tür için besin ve barınak sağlar.
  • Tatlı su biyomları göller, göletler, nehirler, akarsular ve sulak alanları içerir. Bataklıklar, durgun su, düşük pH ve azot eksikliği ile karakterizedir.
Alıntı Yap
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Ekosistemler ve Biyosfer Yazı Dizisi

Bu yazı, Ekosistemler ve Biyosfer yazı dizisinin 4. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Ekosistemlerde Enerji Akışı ve Besin Ağları: Büyük Balık Küçük Balığı, Daha Büyük Balık ise Büyük Balığı Yer!" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
17
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 30/03/2023 23:15:44 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13728

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Sosyal
Gündem
Amerika Birleşik Devletleri
Doktor
Sanat
Tümör
Çağ
Göz
Kuyruk
Hasta
Biyocoğrafya
Makine
Yaşam
Evrim Ağacı Duyurusu
İmmünoloji
Çevre
Yapay Zeka
Beslenme Davranışları
Hamile
Kadın
Doğal Seçilim
Yemek
İnsanlar
Neandertal
Bağırsak
Radyasyon
Fotosentez
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Gönder
Ekle
Soru Sor
Daha Fazla İçerik Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
EA Akademi
Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Etkinlik & İlan
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Podcast
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Alıntı Yap
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
L. Texts, et al. Su Biyomları: Suda Yaşayan Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?. (11 Ocak 2023). Alındığı Tarih: 30 Mart 2023. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/13728
Texts, L., Karagözoğlu, M. (2023, January 11). Su Biyomları: Suda Yaşayan Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?. Evrim Ağacı. Retrieved March 30, 2023. from https://evrimagaci.org/s/13728
L. Texts, et al. “Su Biyomları: Suda Yaşayan Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?.” Edited by Mert Karagözoğlu. Evrim Ağacı, 11 Jan. 2023, https://evrimagaci.org/s/13728.
Texts, Libre. Karagözoğlu, Mert. “Su Biyomları: Suda Yaşayan Hayvanların Yaşadığı Farklı Ekosistemler Nelerdir?.” Edited by Mert Karagözoğlu. Evrim Ağacı, January 11, 2023. https://evrimagaci.org/s/13728.

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close
Geri Bildirim Gönder
Paylaş
Reklamsız Deneyim

Evrim Ağacı'ndaki reklamları, bütçenize uygun bir şekilde, kendi seçtiğiniz bir süre boyunca kapatabilirsiniz. Tek yapmanız gereken, kaç ay boyunca kapatmak istediğinizi aşağıdaki kutuya girip tek seferlik ödemenizi tamamlamak:

10₺/ay
x
ay
= 30
3 Aylık Reklamsız Deneyimi Başlat
Evrim Ağacı'nda ücretsiz üyelik oluşturan ve sitemizi üye girişi yaparak kullanan kullanıcılarımızdaki reklamların %50 daha az olduğunu, Kreosus/Patreon/YouTube destekçilerimizinse sitemizi tamamen reklamsız kullanabildiğini biliyor muydunuz? Size uygun seçeneği aşağıdan seçebilirsiniz:
Evrim Ağacı Destekçilerine Katıl
Zaten Kreosus/Patreon/Youtube Destekçisiyim
Reklamsız Deneyim
Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Destek Ol

Devamını Oku
Evrim Ağacı Uygulamasını
İndir
Chromium Tabanlı Mobil Tarayıcılar (Chrome, Edge, Brave vb.)
İlk birkaç girişinizde zaten tarayıcınız size uygulamamızı indirmeyi önerecek. Önerideki tuşa tıklayarak uygulamamızı kurabilirsiniz. Bu öneriyi, yukarıdaki videoda görebilirsiniz. Eğer bu öneri artık gözükmüyorsa, Ayarlar/Seçenekler (⋮) ikonuna tıklayıp, Uygulamayı Yükle seçeneğini kullanabilirsiniz.
Chromium Tabanlı Masaüstü Tarayıcılar (Chrome, Edge, Brave vb.)
Yeni uygulamamızı kurmak için tarayıcı çubuğundaki kurulum tuşuna tıklayın. "Yükle" (Install) tuşuna basarak kurulumu tamamlayın. Dilerseniz, Evrim Ağacı İleri Web Uygulaması'nı görev çubuğunuza sabitleyin. Uygulama logosuna sağ tıklayıp, "Görev Çubuğuna Sabitle" seçeneğine tıklayabilirsiniz. Eğer bu seçenek gözükmüyorsa, tarayıcının Ayarlar/Seçenekler (⋮) ikonuna tıklayıp, Uygulamayı Yükle seçeneğini kullanabilirsiniz.
Safari Mobil Uygulama
Sırasıyla Paylaş -> Ana Ekrana Ekle -> Ekle tuşlarına basarak yeni mobil uygulamamızı kurabilirsiniz. Bu basamakları görmek için yukarıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak için tıklayın

Önizleme
Görseli Kaydet
Sıfırla
Vazgeç
Ara
Moderatöre Bildir

Raporlama sisteminin amacı, platformu uygunsuz biçimde kullananların önüne geçmektir. Lütfen bir içeriği, sadece düşük kaliteli olduğunu veya soruya cevap olmadığını düşündüğünüz raporlamayınız; bu raporlar kabul edilmeyecektir. Bunun yerine daha kaliteli cevapları kendiniz girmeye çalışın veya size sunulan (oylama gibi) diğer araçlar ile daha kaliteli cevaplara teşvik edin. Kalitesiz bulduğunuz içerikleri eleyebileceğiniz, kalitelileri daha ön plana çıkarabileceğiniz yeni araçlar geliştirmekteyiz.

Kural İhlali Seç
Öncül Ekle
Sonuç Ekle
Mantık Hatası Seç
Kural İhlali Seç
Soru Sor
Aşağıdaki "Soru" kutusunu sadece soru sormak için kullanınız. Bu kutuya soru formatında olmayan hiçbir cümle girmeyiniz. Sorunuzla ilgili ek bilgiler vermek isterseniz, "Açıklama" kısmına girebilirsiniz. Soru kısmının soru cümlesi haricindeki kullanımları sorunuzun silinmesine ve UP kaybetmenize neden olabilir.
Görsel Ekle
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform, aklınıza takılan soruları sorabilmeniz ve diğerlerinin sorularını yanıtlayabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Gerçekten soru sorun, imâdan ve yüklü sorulardan kaçının.
Sorularınızın amacı nesnel olarak gerçeği öğrenmek veya fikir almak olmalıdır. Şahsi kanaatinizle ilgili mesaj vermek için kullanmayın; yüklü soru sormayın.
2
Bilim kimliğinizi kullanın.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla sorular ve cevaplar, bilimsel perspektifi yansıtmalıdır. Geçerli bilimsel kaynaklarla doğrulanamayan bilgiler veya reklamlar silinebilir.
3
Düzgün ve insanca iletişim kurun.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Sahtebilimi desteklemek yasaktır.
Sahtebilim kategorisi altında konuyla ilgili sorular sorabilirsiniz; ancak bilimsel geçerliliği bulunmayan sahtebilim konularını destekleyen sorular veya cevaplar paylaşmayın.
5
Türkçeyi düzgün kullanın.
Şair olmanızı beklemiyoruz; ancak yazdığınız içeriğin anlaşılır olması ve temel düzeyde yazım ve dil bilgisi kurallarına uyması gerekmektedir.
Soru Ara
Aradığınız soruyu bulamadıysanız buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Alıntı Ekle
Eser Ekle
Kurallar
Platform Kuralları
Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Formu olabildiğince eksiksiz doldurun.
Girdiğiniz sözün/alıntının kaynağı ne kadar açıksa o kadar iyi. Açıklama kısmına kitabın sayfa sayısını veya filmin saat/dakika/saniye bilgisini girebilirsiniz.
2
Anonimden kaçının.
Bazı sözler/alıntılar anonim olabilir. Fakat sözün anonimliğini doğrulamaksızın, bilmediğiniz her söze/alıntıya anonim yazmayın. Bu tür girdiler silinebilir.
3
Kaynağı araştırın ve sorgulayın.
Sayısız söz/alıntı, gerçekte o sözü hiçbir zaman söylememiş/yazmamış kişilere, hatalı bir şekilde atfediliyor. Paylaşımınızın site geneline yayılabilmesi için kaliteli kaynaklar kullanın ve kaynaklarınızı sorgulayın.
4
Ofansif ve entelektüel düşünceden uzak sözler yasaktır.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
5
Sözlerinizi tırnak (") içine almayın.
Sistemimiz formatı otomatik olarak ayarlayacaktır.
Gönder
Tavsiye Et
Aşağıdaki kutuya, [ESER ADI] isimli [KİTABI/FİLMİ] neden tavsiye ettiğini girebilirsin. Ne kadar detaylı ve kapsamlı bir analiz yaparsan, bu eseri [OKUMAK/İZLEMEK] isteyenleri o kadar doğru ve fazla bilgilendirmiş olacaksın. Tavsiyenin sadece negatif içerikte olamayacağını, eğer bu sistemi kullanıyorsan tavsiye ettiğin içeriğin pozitif taraflarından bahsetmek zorunda olduğunu lütfen unutma. Yapıcı eleştiri hakkında daha fazla bilgi almak için burayı okuyabilirsin.
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform; okuduğunuz kitaplara, izlediğiniz filmlere/belgesellere veya takip ettiğiniz YouTube kanallarına yönelik tavsiylerinizi ve/veya yapıcı eleştirel fikirlerinizi girebilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Önceliğimiz pozitif tavsiyelerdir.
Bu platformu, beğenmediğiniz eserleri yermek için değil, beğendiğiniz eserleri başkalarına tanıtmak için kullanmaya öncelik veriniz. Sadece negatif girdileri olduğu tespit edilenler platformdan geçici veya kalıcı olarak engellenebilirler.
2
Tavsiyenizin içeriği sadece negatif olamaz.
Tavsiye yazdığınız eserleri olabildiğince objektif bir gözlükle anlatmanız beklenmektedir. Dolayısıyla bir eseri beğenmediyseniz bile, tavsiyenizde eserin pozitif taraflarından da bahsetmeniz gerekmektedir.
3
Negatif eleştiriler yapıcı olmak zorundadır.
Eğer tavsiyenizin ana tonu negatif olacaksa, tüm eleştirileriniz yapıcı nitelikte olmak zorundadır. Yapıcı bir tarafı olmayan veya tamamen yıkıcı içerikte olan eleştiriler silinebilir ve yazarlar geçici veya kalıcı olarak engellenebilirler.
4
Düzgün ve insanca iletişim kurun.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
5
Türkçeyi düzgün kullanın.
Şair olmanızı beklemiyoruz; ancak yazdığınız içeriğin anlaşılır olması ve temel düzeyde yazım ve dil bilgisi kurallarına uyması gerekmektedir.
Eser Ara
Aradığınız eseri bulamadıysanız buraya tıklayarak ekleyebilirsiniz.
Tür Ekle
Üst Takson Seç
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform, yaşamış ve yaşayan bütün türleri filogenetik olarak sınıflandırdığımız ve tanıttığımız Yaşam Ağacı projemize, henüz girilmemiş taksonları girebilmeniz için geliştirdiğimiz bir platformdur. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Takson adlarını doğru yazdığınızdan emin olun.
Taksonların sadece ilk harfleri büyük yazılmalıdır. Latince tür adlarında, cins adının ilk harfi büyük, diğer bütün harfler küçük olmalıdır (Örn: Canis lupus domesticus). Türkçe adlarda da sadece ilk harf büyük yazılmalıdır (Örn: Evcil köpek).
2
Taksonlar arası bağlantıları doğru girin.
Girdiğiniz taksonun üst taksonunu girmeniz zorunludur. Eğer üst takson yoksa, mümkün olduğunca öncelikle üst taksonları girmeye çalışın; sonrasında daha alt taksonları girin.
3
Birden fazla kaynaktan kontrol edin.
Mümkün olduğunca ezbere iş yapmayın, girdiğiniz taksonların isimlerinin birden fazla kaynaktan kontrol edin. Alternatif (sinonim) takson adlarını girmeyi unutmayın.
4
Tekrara düşmeyin.
Aynı taksonu birden fazla defa girmediğinizden emin olun. Otomatik tamamlama sistemimiz size bu konuda yardımcı olacaktır.
5
Mümkünse, takson tanıtım yazısı (Taksonomi yazısı) girin.
Bu araç sadece taksonları sisteme girmek için geliştirilmiştir. Dolayısıyla taksonlara ait minimal bilgiye yer vermektedir. Evrim Ağacı olarak amacımız, taksonlara dair detaylı girdilerle bu projeyi zenginleştirmektir. Girdiğiniz türü daha kapsamlı tanıtmak için Taksonomi yazısı girin.
Gönder
Tür Gözlemi Ekle
Tür Seç
Fotoğraf Ekle
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform, bizzat gözlediğiniz türlerin fotoğraflarını paylaşabilmeniz için geliştirilmiştir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Net ve anlaşılır görseller yükleyin.
Her zaman bir türü kusursuz netlikte fotoğraflamanız mümkün olmayabilir; ancak buraya yüklediğiniz fotoğraflardaki türlerin özellikle de vücut deseni gibi özelliklerinin rahatlıkla ayırt edilecek kadar net olması gerekmektedir.
2
Özgün olun, telif ihlali yapmayın.
Yüklediğiniz fotoğrafların telif hakları size ait olmalıdır. Başkası tarafından çekilen fotoğrafları yükleyemezsiniz. Wikimedia gibi açık kaynak organizasyonlarda yayınlanan telifsiz fotoğrafları yükleyebilirsiniz.
3
Paylaştığınız fotoğrafların telif hakkını isteyemezsiniz.
Yüklediğiniz fotoğraflar tamamen halka açık bir şekilde, sınırsız ve süresiz kullanım izniyle paylaşılacaktır. Bu fotoğraflar nedeniyle Evrim Ağacı’ndan telif veya ödeme talep etmeniz mümkün olmayacaktır. Kendi fotoğraflarınızı başka yerlerde istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
4
Etik kurallarına uyun.
Yüklediğiniz fotoğrafların uygunsuz olmadığından ve başkalarının haklarını ihlâl etmediğinden emin olun.
5
Takson teşhisini doğru yapın.
Yaptığınız gözlemler, spesifik taksonlarla ilişkilendirilmektedir. Takson teşhisini doğru yapmanız beklenmektedir. Taksonu bilemediğinizde, olabildiğince genel bir taksonla ilişkilendirin; örneğin türü bilmiyorsanız cins ile, cinsi bilmiyorsanız aile ile, aileyi bilmiyorsanız takım ile, vs.
Gönder
Tür Ara
Aradığınız türü bulamadıysanız buraya tıklayarak ekleyebilirsiniz.