Yaban Hayvanlara Yönelik Avcılığın Sebepleri Coğrafya, Kültür ve Sosyoekonomik Duruma Göre Değişiyor!

Almanya, Leipzig, Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü'nden Mona Bachmann'ın PLOS Biology'de yayımlanan bir araştırmasına göre; vahşi yaşam avcılığının nedenleri ve bunun ekolojik sonuçları, Afrika ve Avrupa'da sosyoekonomik bağlama göre değişiyor.^[1] Bu farklara rağmen, avlanma yoğunluğu, genel olarak bu Kuzey-Güney bağlamında beklenenden daha az çeşitlilik gösteriyor.

Vahşi yaşam avcılığı, dünya genelinde yaygındır ve yabani hayatın korunduğu alanların içindeki ve dışındaki biyoçeşitliliğin azalmasına sebep olan en büyük faktörlerden biridir. Genelde avcılığın yaban hayatı üzerindeki etkilerini inceleyen çalışmalar, Güney Yarımküre'deki avcılığa odaklanıyor. Fakat avcılık, Kuzey Yarımküre'deki yabani hayatı da tehdit edebiliyor. Bununla birlikte, Afrika ve Avrupa'da avcılığın gerçekleştirildiği sosyoekonomik ve ekolojik bağlamlar arasındaki farklılıklar hakkında çok az şey biliniyor. Bachmann ve çalışma arkadaşları, yabani hayatı etkili bir şekilde korumaya katkıda bulunmak için vahşi yaşam avcılığının nedenleri ve ekolojik sonuçlarını anlamayı hedeflediler.

Araştırmacılar, 15 Afrika ve 10 Avrupa ülkesinde 114 tane milli parkı ziyaret ettiler. Yabani hayatın durumu ve korunan alanların içinde ve dışında gerçekleşen yasal ve yasadışı avcılık faaliyetleri hakkında park yöneticileri ile görüştüler. Yazarlar, bu bilgileri kullanarak istatistiksel modeller geliştirdiler. Bununla, avcılık nedenleri ve yabani hayatı tehdit eden sonuçları ile çeşitli sosyoekonomik ve ekolojik bağlamlar arasında bir ilişki kurmayı amaçladılar. Bulguları ilgi çekiciydi:

• Araştırmacılar, birçok Afrika ülkesinde olduğu gibi düşük sosyoekonomik statü bağlamında avlanma nedenlerinin ağırlıklı olarak ekonomik olduğunu buldular.
• Sosyoekonomik şartlar iyileştikçe, yabani hayat avcılığının sosyokültürel, eğlence ve ekolojik amaçlarla yapıldığı tespit edildi.
• Farklı nedenler, hedeflenen vahşi yaşam türlerindeki çeşitlilikle de ilişkilendirildi. Yasadışı avcılık, Afrika'daki korunan alanların içi ve dışında genelde büyük toynaklı hayvanları tehdit ederken, Avrupa'da büyük etoburları tehdit ediyordu.

Bunlara ek olarak genel avlanma yoğunluğu, farklı coğrafyalarda oldukça sabitti. Ayrıca iki kıtada da yoğun nüfuslu alanlar, vahşi yaşamın çatışmaya bağlı öldürülmesinin artışıyla bağlantılıydı. Sosyoekonomik bağlamdan bağımsız olarak yerel halkın vahşi yaşamı koruma çalışmalarına entegre edilmesi ve karşılıklı güvenin aşılanması, yasadışı avlanmayı azaltmada etkili bir yol olarak görüldü.

Bu çalışmanın kısıtlarından biri, sadece Milli Park yöneticileriyle görüşülmüş olmasıydı; avcılarla veya başka insanlarla herhangi bir görüşme yapılmadı. Buna rağmen, çalışma vahşi yaşam avcılığının sosyoekonomik bağlamını anlamanın, koruma çalışmaları için önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Dr. Bachmann şunları ekliyor:

Değişen sosyoekonomik bağlamlar, temel nedenler ve yasal çerçeveler altında gerçekleşen çeşitli avlanma biçimlerinden bağımsız olarak bulgularımız, vahşi yaşamı koruma çalışmalarında işbirlikçi ve bütünleştirici faaliyetlerin avcılığın vahşi yaşam üzerindeki tehditlerini azalttığını gösteriyor.