İyi Niyet İlkesi: İnsanların Argümanlarını İyi Niyetle Yorumlamak Neden Önemlidir?
İyi niyet ilkesi (İng: "principle of charity"), birinin ifadesini yorumlarken, o ifadenin mümkün olan en iyi yorumunun konuşmacının iletmek istediği yorum olduğunu varsaymanız gerektiğini belirten felsefi bir ilkedir. Buna göre, iyi niyet ilkesini uygulamak için, insanların argümanlarına makul ve rasyonel bir alternatif mevcutken, yanlışlar, mantık hataları veya mantıksızlıklar yüklememelisiniz.
Örneğin, bu ilkeye dayanarak, biri size biri mantıksal olarak doğru, diğeri yanlış olmak üzere iki şekilde yorumlanabilecek bir argüman sunarsa, makul olduğu sürece, mantıksal olarak sağlam olan yorumun, iletmek istedikleri yorum olduğunu varsaymalısınız.
İyi niyet ilkesini uygulamak, uygun diyalogları ve verimli tartışmaları teşvik etmeye yardımcı olurken, aynı zamanda güçlü argümanlar oluşturma yeteneğinizi geliştirdiğinden, çok çeşitli senaryolarda faydalı olabilir. Bu nedenle, aşağıdaki makalede iyi niyet ilkesi hakkında daha fazla bilgi edinecek ve pratikte mümkün olduğunca etkili bir şekilde nasıl uygulayabileceğinizi göreceksiniz.
İyi Niyet İlkesine Örnekler
Aşağıda, bu ilkenin ilk kez önerildiği makaleden alınan ve iyi niyet ilkesi kavramını göstermek için kullanılan klasik örneği okuyabilirsiniz:[1]
Farz edelim ki birisi (Charles diyelim), "Sezar" adını içeren sırasıyla beş tane iddiada bulunuyor. Ayrıca Charles'ın "Sezar" dışındaki ifadelere yüklediği önemi bildiğimizi ve en azından başlangıçta Roma tarihini bilmediğimizi varsayalım. (1) Sezar Galya'yı fethetti. (2) Sezar Rubicon'u geçti. (3) Sezar 15 Mart'ta öldürüldü. (4) Sezar Latincedeki "ablatif mutlak" ekini çok sık kullanırdı. (5) Sezar, Boadicea ile evliydi.
Şimdi, bizim sorunumuz, Charles'ın dilinde kullanılan "Sezar" adının önemini tespit etmektir. Elimizde Charles'ın beş iddiası var ve şimdi evrendeki tüm bireyleri inceleyen deneysel bir araştırma yürütüyoruz. Charles'ın "Sezar" adıyla her okul çocuğunun bildiği gibi Boadicea'nın kocası Prasutagus'u kastettiğini varsayabiliriz. Bu varsayıma göre (5) doğru olarak adlandırılabilir ve kalan her şey yanlış olarak adlandırılmadır. Ya da "Sezar" adının tarihi Julius Caesar'ı ifade ettiğiniz varsayabiliriz, ki bu durumda (1)-(4) arası doğru olarak adlandırılabilir ve (5) yanlış olarak adlandırılmalıdır.
Ve böylece İyi Niyet İlkesi olarak adlandırılabilecek şeye göre hareket ediyoruz. Charles'ın ifadelerinin mümkün olan en fazla sayıda doğru olmasını sağlayacak kişiyi tayin olarak seçiyoruz. Bu durumda birey, Julius Caesar'dır. Tanımlamanın, "Sezar" kelimesini içeren ileri sürülen matrislerin çoğunu diğer herhangi bir bireyden daha fazla karşılayan birey olduğunu söyleyebiliriz.
Tüm Reklamları Kapat
Bu örnek, iyi niyet ilkesinin basit bir kullanımını göstermektedir: Birinin ifadesi potansiyel olarak birden fazla farklı kişiye atıfta bulunabilecek bir isim içerdiğinde, bunun ifade bağlamında en anlamlı olan kişiye atıfta bulunduğunu varsaymalıyız.
Bu aynı zamanda, doğal dili yorumlarken iyi niyet ilkesini sezgisel olarak nasıl kullandığımızı da gösterir. Bunu nasıl yaptığımıza ilişkin başka bir örnek, aşağıdaki ifadede olduğu gibi mecazi ifadeleri gerçek ifadelere karşı nasıl yorumladığımızla ilgilidir: "Karnımda kelebekler uçuşuyor!" Bu ifadenin gerçek anlamdaki yorumu son derece mantıksız olduğundan, mecazi olarak, konuşmacının heyecan duyduğunu ifade etmesi amaçlanan bir metafor olarak yorumlanması gerektiği açıktır. Bu durumda, iyi niyetli olmayan yorum pek olası olmadığı için, iyi niyet ilkesini uygulamak ve makul olan yorumu seçmek nispeten sezgiseldir ve bunu genellikle gün içinde benzeri ifadeleri yorumlamak için tekrar tekrar yaparız.
Son olarak, konu genel argümantasyon ve retorik olduğunda iyi niyet ilkesinin nasıl uygulanabileceğine gelince, şu örneğe bakalım:
İnsanları dünyanın dört bir yanına uçurmayı başarabildiysek, bu soruna da kolayca bir çözüm bulabilmeliyiz.
Bu ifadenin iyi niyetli olmayan yorumu, teknik olarak insanları dünyanın öbür ucuna uçurmadığımız; bunun yerine, insanların seyahat etmek için kullandıkları uçak gibi makineleri yaptığımız gerçeğinin etrafında dönebilir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Aksine, bu durumda iyi niyetli yorum, ifadenin büyük olasılıkla bir toplum olarak, inşa ettiğimiz araçları kullanarak insanların dünyayı dolaşması için yollar bulmayı başardığımız gerçeğine atıfta bulunduğunu kabul edecektir. Üstelik, ifadenin bu iyi niyetli yorumu daha da ileri giderek, karmaşık teknik sorunları çözme konusunda ne kadar ilerlediğimizi örnekleme amaçlı olduğunu kabul ederek, ifadenin altında yatan anlama odaklanabilir.
Orijinal ifade genel olarak hatalı veya sorunlu olsa bile, yine de iyi niyet ilkesini uygulamanın daha üretken olabileceğini unutmayın. Örneğin, önceki ifadenin aşağıdaki versiyonunu düşünün:
İnsanları dünyanın dört bir yanına uçurmayı başarabildiysek, kanser için de kolayca bir tedavi bulabilmeliyiz.
Bu ifadeyle ilgili birçok sorun olmasına rağmen, hâlâ "insanları dünyanın dört bir yanına uçurmayı başardı" ile ne kastedildiğiyle ilgili gereksiz bir detaya takılan iyi niyetli olmayan yorum ile, bu argümanın yapmaya çalıştığı ana noktaya yani "geçmişte karmaşık sorunları çözdüğümüze göre, günümüzde de benzeri karmaşık bir sorunu çözebilmeliyiz"e odaklanan iyi niyetli yorum arasında kayda değer fark var.
Not: İyi niyet ilkesi dikkate alındıktan sonra oluşturulan bir argümana, bazen iyi niyetle yorumlanmış argüman (İng: "argument from charitable interpretation") ya da iyi niyetle yorumlanan argüman (İng: "argument from interpretative charity") denir.
İyi Niyet İlkesinin Uygulamanın Yararları
İyi niyet ilkesine sadece ahlaki bir bakış açısıyla yapılmasının doğru olduğuna inandığınız için bağlı kalmayı tercih edebilirsiniz, bu da başlı başına değerlidir, ancak bu ilkeyi uygulamak bazı dikkate değer faydalar da sunar.
İlk olarak, iyi niyet ilkesini uygulamak, başkalarını anlamada sizi daha iyi hale getirebilir. Özellikle, diğer insanların söylediklerinin farklı olası yorumlarını göz önünde bulundurarak ve mümkün olan en iyi yorumu belirlemeyi öğrenerek, insanların ne söylemeye çalıştığını anlamakta daha iyi olacaksınız.
İkincisi iyi niyet ilkesini uygulamak, kendi argümanlarınızı oluşturma yeteneğinizi geliştirir. Bunun nedeni, insanların ifadelerindeki mantıksal hataları ve diğer sorunları fark edip bunlara nasıl karşı koyacağınızı bilmek önemli olsa da, yalnızca bu konulara odaklanmak çoğu zaman kısıtlayıcı bir uğraş haline gelebilir ve bu da kendi argümanlarınızı geliştirmek için çalışmanızı engeller.[2]
Üçüncüsü, iyi niyet ilkesini uygulamak, başkalarını sizinle konuşmaya teşvik eder. İnsanlar genellikle, argümanlarını 'yenmek' ve 'tartışmayı kazanmak' için yalnızca ifadelerindeki sorunları belirlemeye çalışan biriyle konuşmak yerine, ne söylemeye çalıştıklarını gerçekten anlamak için gerçek bir çaba sarf eden biriyle konuşmayı tercih edecektir.
Son olarak, bu ilkeyi uygulamak, insanları söyleyeceklerinizi dinlemeye daha istekli hale getirir. İnsanlar genellikle, argümanlarının mümkün olan en iyi yorumunu ele almaya çalıştığınızda, gereksiz yere küçük konulara odaklanıp daha kötü yorumlara değindiğiniz zamana kıyasla sizi dinlemeye daha isteklidirler.
İyi Niyet İlkesi Nasıl Uygulanır?
Şimdiye kadar gördüğümüz gibi, iyi niyet ilkesini uygulamak için diğer insanların argümanlarını mümkün olan en iyi şekilde yorumlamanız gerekir. Bu, bir ifadeyi birden fazla şekilde yorumlamak mümkünse, genellikle konuşmacının amaçladığı yorumun mevcut seçeneklerden en akılcı ve inandırıcı yorum olduğunu varsaymanız gerektiği anlamına gelir.
Aşağıda, iyi niyet ilkesini mümkün olduğunca etkili bir şekilde nasıl uygulayacağınızı gösterecek olan konuyla ilgili bazı ek ipuçları ve yönergeler göreceksiniz.
İyi Niyet İlkesini, İnsanların Beyanlarındaki Küçük Sorunlara Genişletin!
İyi niyet ilkesinin uygulanabileceği en iyi ve en basit yollardan biri, rakibinizin öne sürdüğü ana nokta için çok önemli olmadığında, argümanıyla ilgili küçük sorunları görmezden gelmeyi seçmektir.
Örneğin, konuştuğunuz biri, argümanının özüyle hiçbir ilgisi olmayan küçük bir yanlışlık içeren, derinlemesine ve iyi düşünülmüş bir argüman sunduysa, genellikle bu konuyu görmezden gelmek ve onun yerine yapmaya çalıştıkları ana noktaya odaklanmak tercih edilir.
Bu bağlamda, bir konunun küçük veya büyük olup olmadığının, argümanda ne kadar "alan" kapladığından ziyade, öncelikle argümanın bakımı için ne kadar önemli olduğuna bağlı olarak belirlendiğini unutmayın.
Örneğin, uzun bir argüman, temel mesajı için çok önemli olan ve bu nedenle ele alınması gereken tek bir yanlış cümle içerebilir ve aynı zamanda, temel mesajı için önemli olmayan ve bu nedenle göz ardı edilebilecek birkaç paragraf içerebilir.
Genel olarak, iyi niyet ilkesini bu şekilde uygulamanın değeri aşağıdaki alıntıda iyi bir şekilde gösterilmektedir:[3]
Tüm büyük tarihsel ve felsefi argümanlar muhtemelen bir bakıma yanıltıcı olmuştur. Ancak herhangi bir genişletilmiş argümanın aslında tüm açılardan yanlış olması pek olası değildir. Karmaşık tezler, büyük akıl yürütme zincirleridir. Zincirdeki bir halkanın kusurlu olması, diğer halkaların da mutlaka hatalı olduğu anlamına gelmez. Argüman tek bir zincir ise ve bir bağlantı başarısız olursa, zincirin kendisi de onunla birlikte başarısız olur. Ancak çoğu tarihçinin argümanları tek zincir değildir. Daha çok bir tür zincir zırh gibidirler, bir kısmı arızalanabilir ve yine de şeklini ve işlevini korurlar. Zincir zırh hayati bir noktada başarısız olursa, içindeki adamın vay haline. Ancak tüm noktalar hayati noktalar değildir.
İyi Niyet İlkesini, İnsanların Niyetlerine Genişletin!
İyi niyet ilkesiyle ilgili bir kavram da, konunun yanlış anlaşılması gibi başka nedenlerle açıklanabilecek eylemlere kötü niyet atfetmemeniz gerektiğini öne süren Hanlon'un usturasıdır.[4]
Hanlon'un usturasını iyi niyet ilkesine entegre edebilirsiniz, böylece aslında başka bir kişinin argümanıyla ilgili bir sorun olduğu açıksa, makul olduğu sürece, bunun kasıtsız olduğunu varsaymalısınız. Bu, mümkün olduğunda, insanlara şüphe hakkı vermeli ve argümanlarındaki sorunları, kötü niyetli bir aldatmadan ziyade, kendi taraflarındaki bir yanlış anlamaya veya benzer bir konuya bağlamanız gerektiği anlamına gelir.
Argümanınızda, Yapılandırılmış Bir Yaklaşım Düşünün!
Münazaralarda ve retorikte iyi niyet ilkesinin uygulanması söz konusu olduğunda ise başarılı bir eleştirel yorum oluşturmak için aşağıdaki yaklaşımı kullanmayı düşünün:[5]
Karşınızdakinin konumunu o kadar net, canlı ve adil bir şekilde yeniden ifade etmeye çalışmalısınız ki, karşınızdaki, "Teşekkürler, keşke böyle söyleseydim." desin.
Herhangi bir anlaşma noktasını listelemesiniz (özellikle bunlar genel ve yaygın birer anlaşma konusu değilse).
Karşınızdakinden öğrendiğiniz her şeyden bahsetmelisiniz.
Ancak o zaman bir çürütme veya eleştiri sözcüğü söylemenize izin verilir.
Tüm Reklamları Kapat
Bunu yaparak, esasen rakibinizin argümanının geliştirilmiş bir versiyonu olan bir çelik adam argümanı yaratıyorsunuz. Bu, saldırmayı kolaylaştırmak için rakibinizin görüşlerini çarpıtmayı içeren saman adam safsatasının (İng. Straw Man Fallcay) tam tersidir.[6]
İyi Niyetli Yorumunuzun Yanlış Olabileceğini Unutmayın!
İyi niyet ilkesini uygularken, birinin ifadesinin olası en iyi yorumu olarak algıladığınız şeyin, diğer kişinin o ifadenin olası en iyi yorumu olduğuna inandığı şey olmayabileceğini hatırlamak önemlidir. Spesifik olarak, ortaya çıkabilecek ve birinin ifadesi için yanlış yorumu seçmenize neden olabilecek birkaç sorun vardır:
- Diğer kişi, bir şekilde irrasyonel olabilir; bu da onların ifadesinin mümkün olan en iyi yorumundan başka bir yorumu tercih etmelerine neden olabilir.[7]
- Kendi değerlendirmeniz bir şekilde hatalı olabilir ve bu, orijinal ifadenin mümkün olan en iyi yorumundan farklı bir yorumu tercih etmenize neden olabilir. Bu, örneğin sizin mantıksız olmanız veya konuşmacının sahip olduğu önemli bilgilerin farkında olmamanız nedeniyle olabilir.
- Siz ve diğer kişi, orijinal ifadenin farklı yorumlarını mümkün olan en iyi yorum olarak görmenize neden olabilecek farklı ancak geçerli bakış açılarına veya değerlere sahip olabilirsiniz.
Bu nedenle, ilkeyi uygularken, konuşmacıyı yanlış anlamadığınızdan ve hiç kastetmediği bir şey uydurmadığınızdan emin olmalısınız çünkü bir şekilde kusurlu olsa bile gerçek duruşlarını ele almak önemlidir.
İyi Niyet İlkesini Sağduyu ile Uygulayın!
Diğer felsefi ilkelerde olduğu gibi, uygulanması sonucunda ortaya çıkabilecek olası sorunların çoğundan kaçınmak için iyi niyet ilkeleri sağduyuyla uygulanmalıdır.
Özellikle, bu, başka birinin ifadesini nasıl yorumlayacağınıza karar vermeden önce her zaman durumu değerlendirmeniz gerektiği ve diğer kişilerin argümanının mümkün olan en iyi yorumunu yalnızca makul ve üretken olduğu sürece varsaymanız gerektiği anlamına gelir. Örneğin, birisiyle tartışıyorsanız ve o açıkça yanlış olduğunu bildikleri bir argüman sunuyorsa, mantıklı bir yorum bulmaya çalışmaktansa sorunları argümanlarıyla birlikte ele almak tercih edilebilir.
Bu, özellikle birisinin kötü niyetle tartıştığı, yani önemli bir şekilde kusurlu argümanları kasten kullandığı açık olduğunda önemlidir. Ancak bu, birinin istemeden hatalı argümanlar kullandığı durumlarda da önemlidir, çünkü bu gibi durumlarda gerçek duruşunu kabul etmemek diyaloğu engelleyebilir.
Rakibiniz İyi Niyetli Olmadığında Nasıl Tepki Verilir?
Çoğu durumda, bir tartışmadaki rakibiniz, kasıtlı veya kasıtsız olarak ifadelerinizi yorumlarken iyi niyetli olmayabilir. Bu olduğunda, yapmanız gereken asıl şey, orijinal duruşunuzu netleştirmek ve tartışmayı yapmaya çalıştığınız noktaya geri döndürmektir.
Ayrıca, bazı durumlarda ve özellikle diğer kişinin ifadelerinizi ciddi şekilde yanlış yorumladığını düşünüyorsanız, amaçladığınız yorum ile rakibinizin seçtiği yorum arasındaki farka da dikkat çekmek ve muhtemelen diğer kişiye de bunun hakkında soru sormak faydalı olabilir.
Orijinal argümanınızı ifade etme şeklinizle ilgili gerçek bir sorun varsa, bu onu tanımlamanıza ve anlamanıza yardımcı olabilir. Aksine, yorumdaki farklılık, diğer kişinin akıl yürütme veya tartışma süreciyle ilgili bir sorunun sonucu olarak ortaya çıktıysa, bu, istemeden hareket ettilerse dikkatlerini buna çekmeye yardımcı olabilir veya kasıtlı olarak hareket ettilerse, davranışlarını açıklamaya zorlayarak çağrıda bulunabilirsiniz.
Son olarak, bazı durumlarda, birisi geçerli bir meseleyi sizin yaptığınız bir argümanla tanımladığında, iyi niyet ilkesine başvurmanın ve söylediklerinizin farklı, daha iyi bir şekilde yorumlanması gerektiğini iddia etmenin cazip gelebileceğini unutmayın. Ancak iyi niyet ilkesini bu şekilde kendi ifadelerinize uygulamakta iki sorun var:
- Argümanınızın daha iyi ifade edilebileceği alanları tanımanızı engelleyebilir.
- Argümanınızla anlamlı sorunların varlığını içselleştirmenizi engelleyebilir.
Bu nedenle, eğer biri ifadelerinizi iyi niyetli olduğuna inanmadığınız bir şekilde yorumlarsa, durumu ve argümanlarınızı onları dile getirmeden önce dürüstçe değerlendirmeye çalışmalı ve sadece argümanınızla ilgili sorunları kabul etmekten kaçınmak için iyi niyet ilkesine başvurmadığınızdan emin olmalısınız.
Çoğu durumda, hatanızı sahiplenip, duruşunuzu ve argümanlarınızı buna göre değiştirmek, tartışmada tepki vermenin en verimli yolu, aynı zamanda hatalarınızdan ders çıkarmanın ve ilerlemenin en iyi yolu olabilir.
İyi Niyet İlkesiyle İlgili Kavramlar
İyi Niyet İlkesinin Alternatif Formülasyonları
İyi niyet ilkesi, yukarıda gördüğümüz gibi 1959 tarihli bir felsefe makalesinde şu anki formülasyonunda önerilmiş olsa da, tarih boyunca benzer kavramların alternatif formülasyonları önerilmiştir. Örneğin eski bir formülasyonu şu şekildedir:[1]
"Bir insan boşuna bir şey söylemez" (MS 3. yüzyıl başlarında yayınlanan Erhin 5a'da geçen söz, Yahudi bir bilge olan Haham Meir'e atfedilir).
Bu ifade, bir kişi bir şey söylüyorsa, bunun için rasyonel bir neden olması gerektiğini ve insanların ifadelerini yorumlarken dikkate alınması gerektiğini göstermektedir.
Ayrıca, benzer fikirler Donald Davidson, Willard Van Orman Quine ve Colin McGinn gibi bir dizi modern filozof tarafından çeşitli biçimlerde önerilmiş ve tartışılmıştır.[8], [9], [10]
Dilde İyi Niyet İlkesi
Daha önce gördüğümüz gibi, başkalarının kullandığı dili anlamak söz konusu olduğunda, iyi niyet ilkesini sezgisel olarak uygularız. Örneğin, birisi bir şeyi kaldırırken "bu bir ton ağırlığında" derse, bunu kelimenin tam anlamıyla yorumlamak muhtemelen söylediklerinin yanlış olduğu anlamına geleceği için iyi niyet ilkesi, ifadeyi mecazi olarak yorumlamamız gerektiğini, yani kaldırdıkları şeyin ağır olduğunu belirtmek istedikleri anlamına geldiğini belirtir.
İfadeleri bu şekilde yorumlamak, filozof ve dilbilimci Paul Grice tarafından önerilen iş birliği ilkesiyle ilgilidir. Bu ilke, çoğu durumda, insanların bir açıklama yaptığında, gerektiği gibi anlaşılmak istiyorlarsa, mümkün olduğunca alakalı, doğru, bilgilendirici ve açık olmaya çalışmaları gerektiğini öne süren iletişim ilkeleri etrafında döner.[11]
Genellikle rasyonel uyum ilkesi olarak adlandırılan benzer bir ilke, insanlar arasındaki anlaşmayı optimize etmek için bireylerin aşağıdakileri yaptığını belirten filozof Donald Davidson tarafından önerilmiştir:[12]
...bu, elbette, neyin doğru olduğuna dair kendi görüşümüze göre, makul bir şekilde mümkün olduğunda anadili konuşanları doğru yapan yabancı cümlelere doğruluk koşulları atayarak gerçekleştirilir.[13]
- "Yorumlayıcıyı, konuşmacının düşüncesinde bir dereceye kadar mantıksal tutarlılık keşfetmeye yönlendiren" tutarlılık ilkesi.
- "Yorumlayıcıdan, konuşmacıyı, kendisinin (yorumlayıcının) benzer koşullar altında yanıtlayacağı dünyanın aynı özelliklerine yanıt vermesini sağlamaya yönlendiren" yazışma ilkesi.
"İyi Niyet İlkesi" Teriminin Alternatif Kullanımı
Bazı durumlarda, 'iyi niyet ilkesi' terimi, bir toplumdaki insanların genel olarak başkalarına karşı iyilik yapması gerektiği fikrine atıfta bulunmak için kullanılır, yani yardıma ihtiyacı olanlara, genellikle para veya diğer kaynakları bağışlayarak yardım etmeleri gerektiği anlamına gelir. Örneğin, din söz konusu olduğunda, "iyi niyet ilkesi" terimi bazen, o dinin takipçilerini hayır kurumlarına bağış yapmaya teşvik eden dini ilkelere atıfta bulunmak için "hayırseverlik" anlamında kullanılır.[14]
Özet ve Sonuçlar
- İyi niyet ilkesi, birinin ifadesini yorumlarken, o ifadenin mümkün olan en iyi yorumunun konuşmacının iletmek istediği yorum olduğunu varsaymanız gerektiğini belirten felsefi bir ilkedir.
- Buna göre, iyi niyet ilkesini uygulamak için, makul, rasyonel bir alternatif mevcutken, insanların argümanlarına yanlışlar, mantık hataları veya mantıksızlık yüklememelisiniz.
- İyi niyet ilkesini genişletebilir ve insanların niyetlerine göre kullanabilirsiniz, böylece birinin argümanıyla ilgili bir sorun varsa, onlara şüphe avantajı sağlayarak, konunun kendi adına kasıtsız olduğunu varsaymalısınız.
- Bu ilkenin temsil ettiği ahlaki idealin ötesinde, insanların ifadelerinin mümkün olan en iyi şekilde yorumlanmasına odaklanmak onları daha iyi anlamanızı ve kendi argümanlarınızı oluşturmanızı sağlarken, aynı zamanda diğer insanları sizinle konuşmaya ve sizi dinlemeye teşvik ettiğinden, bu ilkenin uygulanması pratik faydalar da sunar.
- İyi niyet ilkesini sağduyulu bir şekilde uygulamak önemlidir; bu, yalnızca makul ve üretken olduğu sürece, birinin beyanının mümkün olan en iyi yorumunu iletmek istediğini varsaymanız gerektiği anlamına gelir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 7
- 4
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b N. L. Wilson. (1959). Substances Without Substrata. The Review of Metaphysics, sf: 521-539. | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. Shatz. Logical Fallacies: What They Are And How To Counter Them. (6 Kasım 2021). Alındığı Tarih: 6 Kasım 2021. Alındığı Yer: Effectiviology | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. H. Fischer. (1970). Historians' Fallacies : Toward A Logic Of Historical Thought. ISBN: 9780060904982. Yayınevi: Harper & Row. sf: 338.
- ^ I. Shatz. Hanlon’s Razor: Never Attribute To Malice That Which Is Adequately Explained By Stupidity. (6 Kasım 2021). Alındığı Tarih: 6 Kasım 2021. Alındığı Yer: Effectiviology | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. C. Dennett. (2014). Intuition Pumps And Other Tools For Thinking. ISBN: 1491518871. Yayınevi: Brilliance Audio.
- ^ I. Shatz. Strawman Arguments: What They Are And How To Counter Them. (6 Kasım 2021). Alındığı Tarih: 6 Kasım 2021. Alındığı Yer: Effectiviology | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. Thagard, et al. (2015). Rationality And Charity. Philosophy of Science, sf: 250-267. doi: 10.1086/289108. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. R. Stroud. (2017). Rhetoric, Ethics, And The Principle Of Charity: Pragmatist Clues To The Democratic Riddle. Language and Dialogue, sf: 26-44. doi: 10.1075/ld.7.1.03str. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Glüer. (2007). The Status Of Charity I: Conceptual Truth Or A Posteriori Necessity?. International Journal of Philosophical Studies, sf: 337-359. doi: 10.1080/09672550600858320. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. Sundholm. (1985). Brouwer's Anticipation Of The Principle Of Charity. Proceedings of the Aristotelian Society, sf: 263-276. doi: 10.1093/aristotelian/85.1.263. | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. Shatz. Grice’s Maxims Of Conversation: The Principles Of Effective Communication. (6 Kasım 2021). Alındığı Tarih: 6 Kasım 2021. Alındığı Yer: Effectiviology | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Davidson. (1973). Radical Interpretation. Dialectica, sf: 313-328. doi: 10.1111/j.1746-8361.1973.tb00623.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Davidson. (1991). Three Varieties Of Knowledge. Royal Institute of Philosophy Supplements, sf: 153-166. doi: 10.1017/S1358246100007748. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Paulus. (2014). The Early Origins Of Human Charity: Developmental Changes In Preschoolers’ Sharing With Poor And Wealthy Individuals. Frontiers in Psychology, sf: 1-9. doi: 10.3389/fpsyg.2014.00344. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:00:36 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11133
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.