Sıfır-Toplamlı Düşünme Önyargısı: Hayatta Her Şey Mutlak Bir Rekabet Halinde Değildir!
Sıfır-toplamlı önyargı, insanların yanlışlıkla belirli durumları sıfır-toplamlı olarak görmelerine neden olan bilişsel bir önyargıdır: Sıfır toplam, bir tarafın kazançlarının diğer tarafların kayıplarıyla birebir dengelendiği durumlara verilen bir isimdir; dolayısıyla "sıfır toplamlı önyargı" da aslında bu dengenin olmadığı durumlarda, dengenin olacağına yanlış bir şekilde inanç beslemek demektir.[1] Örneğin, sıfır-toplamlı düşünce, söz konusu kaynağın aslında sınırsız ve serbestçe kullanılabilir olduğu durumlarda, insanların sınırlı olduğunu düşündükleri bir kaynak için rekabet olduğunu düşünmelerine neden olabilir.
Bu düşünce, hem bireysel hem de toplumsal ölçekte çeşitli durumlarda insanların düşünce ve davranışlarını şekillendirebilir, bu yüzden bunu anlamak önemlidir. Bu nedenle, aşağıdaki makalede sıfır toplamlı önyargı hakkında daha fazla bilgi edinecek, insanların bunu neden deneyimlediğini anlayacak ve etkisini azaltmak için neler yapabileceğinizi göreceksiniz.
Sıfır-Toplamlı Düşünceyi Anlamak
Sıfır-toplamlı düşünce, insanların, bir kişinin bir şey kazanması için başka birinin eş değer bir şey kaybetmesi gerektiğine inanmasına neden olur; bu önyargı, sosyal ilişkilerdeki antagonist doğaya inanmaya teşvik eder.[2] Bunun insanları genellikle iki ölçekte etkilediği söylenebilir:
- Bireysel ölçekte: Buna örnek olarak sıfır-toplamlı düşünce insanların yanlışlıkla belirli bir kaynak için grup içi rekabet olduğunu varsaymasıdır.
- Grupsal ölçekte: Buna örnek olarak sıfır-toplamlı düşünce insanların yanlışlıkla belirli bir kaynak için gruplar arası rekabet olduğunu varsaymasıdır.
Elbette, gerçekten sıfır-toplamlı durumlar olduğunu akılda tutmak önemlidir; yani bir tarafın herhangi bir kazancının diğer tarafların kayıplarıyla doğrudan dengelendiği durumlar gerçekten de vardır. Ancak sıfır-toplamlı önyargı ile ilgili sorun, gerçekte durum böyle olmadığında, insanların durumların sıfır-toplamlı olduğuna inanmalarına neden olmasıdır.
Not: Sıfır-toplamlı düşünce bazen sıfır-toplamlı höristik ya da sıfır-toplamlı içgörü ve genel olarak bu tür akıl yürütme bazen sıfır-toplamlı düşünme ya da sıfır-toplamlı zihniyet olarak adlandırılır. Ek olarak, sıfır toplamlı oyunların temellerinin ekonomi ve oyun teorisine dayanmasına rağmen, sıfır toplamlı önyargının psikolojik bir fenomen olduğuna dikkat ediniz.
Sıfır-Toplamlı Düşünceye Örnekler
İnsanların sıfır-toplamlı düşünceyi gösterdiği birçok durum ve yol vardır. Örnek olarak tüketiciler, farklı ürünleri değerlendirirken genellikle sıfır-toplamlı yaklaşımına sahiptir; çünkü insanlar bir ürünün bir açıdan üstün olması durumunda, diğer açılardan daha düşük olması gerektiğini varsayma eğilimindedir.[3] Bunun anlamı şudur: Mesela insanlar, bir telefonun dayanıklı olması durumunda pil ömrü performansının düşük olacağını veya bir ürünün çevre dostu olarak tasarlanması durumunda dayanıklığının düşük olacağını varsayabilirler.
Sıfır-toplamlı düşünce yanlış bir şekilde, insanların her iki tarafın da eşit derecede fayda sağladığı durumlarda bile, insanların ticaret yapmaktan her zaman daha fazla fayda sağlayan bir kişinin olması gerektiğini varsaymalarına neden olduğu durumlarda, insanların alım satımları ve borsaları nasıl gördüklerini farklı şekillerde etkileyebilir.[4] Bu, örneğin insanlar bir başkasına hizmet veya ürün sattığında, takas sonucunda satıcının veya alıcının kaybetmek zorunda olması gerektiğini varsayabilecekleri anlamına gelir.
Ek olarak, kişiler arası ilişkiler söz konusu olduğunda insanlar bazen sıfır-toplamlı önyargı sergilerler. Örneğin bir çocuk, ebeveynlerinin kendilerine karşı hissettikleri sevgi söz konusu olduğunda, yanlışlıkla sıfır-toplamlı bir durumda olduklarına inanabilirler, yani bir çocuğa karşı hissedilen sevginin, diğerlerine karşı hissedilen sevgi pahasına olduğunu düşünebilirler. Bu, ebeveynlerin çocuklarına adadığı zaman ve ilgi gibi diğer kaynakların aksine, ebeveynlerin sevgisinin genellikle sınırlı bir kaynak olmamasına rağmen gerçekleşir.
Dahası, sıfır-toplamlı önyargı insanların düşüncesini geniş, toplumsal ölçekte de etkileyebilir. Örnek olarak:
- İnsanlar bazen sosyal gruplara üyeliği sıfır-toplamlı olarak görürler; bu, bir sosyal gruba ait olmanın sizi farklı bir grubun üyesi olmaktan alıkoyduğu anlamına gelir.[5]
- İnsanlar bazen işyerindeki cinsiyet hiyerarşilerini sıfır-toplamlı olarak görürler ve bu da onların cinsiyet eşitliği politikalarına daha fazla karşı olmalarına neden olabilir.[6]
- İnsanlar bazen, farklı etnik gruplar arasında, göçmenlere karşı olumsuz tutumlar geliştirmelerine neden olabilecek, sıfır-toplamlı rekabet olduğuna inanırlar.[7]
- İnsanlar bazen, ırkçılığı sıfır-toplamlı olan bir oyun olarak görürler, yani bir gruba karşı ırkçılığın azalmasının diğer gruba karşı ırkçılığın artmasıyla dengeleneceğine inanırlar.[8]
İnsanlar Neden Sıfır-Toplamlı Düşünceyi Tecrübe Eder?
İnsanların sıfır-toplamlı düşünceyi tecrübe etmesine sebep olan birkaç bilişsel mekanizma vardır.
Sınırlı Kaynaklara Yanlış İnanç
Çoğu durumda, insanlar sezgisel olarak belirli bir kaynağın gerçekte olduğundan daha sınırlı olduğunu varsayar.[9] Örneğin, insanlar genellikle, bir ekonomide dağıtılacak sabit bir emek miktarı olduğu ve böylece yeni insanların iş piyasasına girişinin doğrudan diğerlerinin pahasına gerçekleştiği fikri olan emek yığını yanılgısına inanırlar.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Takas Tutarlılığına Yanlış İnanç
İnsanların belirli bir seçim kümesindeki farklı seçeneklerin çekiciliğini değerlendirdiği durumlarda, seçeneklerin genel olarak dengelenmesi için her seçeneğin çeşitli avantajları ve dezavantajları arasında bir ödünleşim olması gerektiğini varsaydıklarında genellikle telafi edici çıkarımlar yaparlar.[10] Bu, insanların bazı görünmeyen dezavantajlarla (indirimli avantajlar durumunda) veya görünmeyen avantajlarla (göz ardı edilen dezavantajlar durumunda) dengelenmesi gerektiğini varsaydıklarından, üstün seçeneklerin avantajlarını göz ardı etmeye veya düşük seçeneklerin dezavantajlarını görmezden gelmelerine yol açabilir.[11]
Ortak Korelasyonlar
Belirli türden ödünleşimler veya problemler sıklıkla birbirleriyle ilişkilendirilme eğilimindedir ve bu da insanların, var olmadıkları durumlarda bile var olduklarını varsaymalarına neden olabilir.[12] Örneğin, bu, insanların bir elektrikli cihazdaki üstün performansın, cihazın zayıf pil ömrüne sahip olmasını gerektirdiğini varsaymalarına neden olabilir, çünkü iki özellik genellikle birbiriyle ilişkilidir.
Önceki Deneyimler
Bazı durumlarda, insanlar geçmişte aslında sıfır-toplamlı olan benzer durumlara maruz kaldıkları için yanlışlıkla belirli bir durumun sıfır-toplamlı olduğunu varsayarlar. Buna göre, kaynakların daha kıt olduğu durumlarda yaşayan insanlar, daha yüksek derecede sıfır-toplamlı davranış gösterme eğilimindedir.[2]
İnsanlar arasındaki etkileşimler söz konusu olduğunda, diğer insanların bakış açısını görememek, insanların çeşitli durumlarda sıfır-toplamlı önyargı göstermesine de neden olabilir. Örneğin, insanlar bir şeyin ticaretini yaptığında, her biri ticareti farklı nedenlerle faydalı olarak görebilir. Farklı insanların harekete geçmek için farklı nedenleri olabileceğini görmemek, her ikisinin de tamamen aynı faktörler tarafından motive edilmesi gerektiği gibi yanlış bir varsayıma yol açabilir, bu da değiş tokuşun doğası gereği sıfır-toplamlı olma olasılığını çok daha yüksek hale getirir.[4]
Son olarak, insanların sıfır-toplamlı düşünme eğiliminin evrimsel bir adaptasyon olarak ortaya çıktığını unutmayın. Tarihimizin büyük bir bölümünde, çoğu kaynak son derece sınırlıydı ve bu nedenle bu tür bir düşünce, insanları gerektiğinde onlar için rekabet etmeye teşvik edebilirdi.[1]
Not: Sıfır-toplamlı düşünce çok yaygın olduğu için, bu düşünce biçimi, konuyla ilgili nispeten az resmi bilgiye sahip olan insanlar tarafından benimsenen sezgisel ekonomi görüşü olan halk ekonomisinin dikkate değer bir özelliği olarak kabul edilir.
Sıfır-Toplamlı Düşünceden Nasıl Kaçınırız?
Sıfır-toplamlı düşünceden etkilenme olasılığınızı azaltmak için yapabileceğiniz birkaç şey var.
Bu önyargıyı azaltmanın ilk adımı, onu deneyimleyebileceğiniz durumları belirlemektir. Bu, belirli bir durumun sıfır-toplamlı olduğuna inandığınız durumları içerir, yani senaryodaki herhangi bir tarafın kazançları, ilgili diğer tarafların kayıplarıyla doğrudan dengelenir veya bir alandaki bir artışın diğerindeki bir azalma pahasına gerçekleşmesi gerektiğine inandığımız durumlarda.
Bu tür durumları belirledikten sonra, onları değerlendirmeye çalışın ve gerçekten sıfır-toplamlı olup olmadıklarını belirleyin. Bunu nasıl yapacağınız, duruma ve bunun sıfır-toplamlı olduğuna inanmanızın nedenlerine bağlı olacaktır.
Örneğin, yeni bir dizüstü bilgisayar satın almak istiyorsanız ve bir seçeneğin diğerinden hem fiyat hem de kalite açısından daha iyi olmasının imkansız olduğunu düşünüyorsanız, kendinize bunun neden böyle düşündüğünüzü sorun ve ilk sezginizin haklı olup olmadığını belirlemek için kullanıcı incelemeleri gibi ek bilgiler kullanmaya çalışın.
Benzer şekilde, eğer biri size motivasyonları hakkında sizi şüpheye düşüren bir ticaret teklif ediyorsa, o kişinin ticarete devam etmek isteme nedenlerini görmeye çalışın ve bu nedenlerin sizinkinden farklı olabileceğini unutmayın. Aynı anda ikiniz için de faydalı olabilir.
Son olarak, karşılaştığınız durumların sıfır-toplamlı olduğu şeklindeki ilk sezgisel varsayımınızın üstesinden gelmenize yardımcı olmak için, muhakeme sürecinizi yavaşlatmak gibi çeşitli genel önyargı azaltma tekniklerini kullanmayı da deneyebilirsiniz. Bu, hem deneyimlediğiniz sıfır-toplamlı önyargıyı azaltırken hem de diğer insanların gösterdiği önyargıyı azaltırken faydalı olabilir.
Özet ve Sonuçlar
- Sıfır-toplamlı düşünce insanların yanlışlıkla belli durumları bir sıfır-toplamlı olarak gördükleri bilinçsel bir düşüncedir, bunun anlamı insanlar yanlışlıkla bir grubun kazancının diğer bir grubun kaybı ile dengelendiğine inanmalarıdır.
- Örneğin, sıfır-toplamlı önyargı, söz konusu kaynağın aslında sınırsız ve serbestçe kullanılabilir olduğu durumlarda, insanların sınırlı bir kaynak için rekabet olduğunu düşünmelerine neden olabilir.
- Pratikte, sıfır-toplamlı önyargı, insanların sosyal ilişkilerin antagonisttik doğasına olan inancını arttırır ve örneğin, bir gruba karşı ayrımcılığın azaltılmasının her zaman diğer gruplara karşı artan ayrımcılığın pahasına olacağını düşünmelerine neden olabilir.
- İnsanlar, belirli kaynakların sınırlı olduğuna dair yanlış bir varsayım, değiş tokuş tutarlılığına yanlış bir inanç, ortak korelasyonlara aşırı güven, önceki deneyimlere aşırı güven ve diğer insanların bakış açısını görememe gibi çeşitli nedenlerle sıfır-toplamlı düşüncesini yaşarlar.
- Sıfır-toplamlı önyargıyı deneyimleme derecenizi azaltmak için, belirli bir durumun sıfır-toplamlı olduğunu varsaydığınız durumları tanımlamanız ve ardından gerçekten sıfır-toplamlı olup olmadığını belirlemek için durumu rasyonel olarak değerlendirmeniz gerekir. Örneğin, incelenen bir kaynağın gerçekten sınırlı olup olmadığını kendinize sorarak yapabilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 3
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b D. V. Meegan. (2010). Zero-Sum Bias: Perceived Competition Despite Unlimited Resources. Frontiers in Psychology. doi: 10.3389/fpsyg.2010.00191. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b J. Różycka-Tran, et al. (2015). Belief In A Zero-Sum Game As A Social Axiom: A 37-Nation Study. Journal of Cross-Cultural Psychology, sf: 525-548. doi: 10.1177/0022022115572226. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. E. Newman, et al. (2014). When Going Green Backfires: How Firm Intentions Shape The Evaluation Of Socially Beneficial Product Enhancements. Journal of Consumer Research, sf: 823-839. doi: 10.1086/677841. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b S. Johnson, et al. (2018). Psychological Underpinnings Of Zero-Sum Thinking. Elsevier BV. doi: 10.2139/ssrn.3117627. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Smithson, et al. (2015). When Is Group Membership Zero-Sum? Effects Of Ethnicity, Threat, And Social Identity On Dual National Identity. PLOS ONE, sf: e0130539. doi: 10.1371/journal.pone.0130539. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. L. Kuchynka, et al. (2018). Zero-Sum Thinking And The Masculinity Contest: Perceived Intergroup Competition And Workplace Gender Bias. Journal of Social Issues, sf: 529-550. doi: 10.1111/josi.12281. | Arşiv Bağlantısı
- ^ V. M. Esses, et al. (2001). The Immigration Dilemma: The Role Of Perceived Group Competition, Ethnic Prejudice, And National Identity. Journal of Social Issues, sf: 389-412. doi: 10.1111/0022-4537.00220. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. I. Norton, et al. (2011). Whites See Racism As A Zero-Sum Game That They Are Now Losing:. Perspectives on Psychological Science, sf: 215-218. doi: 10.1177/1745691611406922. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. J. Burleigh, et al. (2016). Wanting ‘The Whole Loaf’: Zero-Sum Thinking About Love Is Associated With Prejudice Against Consensual Non-Monogamists. Psychology & Sexuality, sf: 24-40. doi: 10.1080/19419899.2016.1269020. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Chernev, et al. The Role Of Market Efficiency Intuitions In Consumer Choice: A Case Of Compensatory Inferences. (22 Mart 2013). Alındığı Tarih: 30 Haziran 2021. Alındığı Yer: American Psychological Association (APA) doi: 10.1037/e683312011-034. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Chernev. (2007). Jack Of All Trades Or Master Of One? Product Differentiation And Compensatory Reasoning In Consumer Choice. Journal of Consumer Research, sf: 430-444. doi: 10.1086/510217. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. M. Broniarczyk, et al. (1994). The Role Of Consumers' Intuitions In Inference Making. Journal of Consumer Research, sf: 393-407. doi: 10.1086/209406. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 12:01:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10601
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.