Heliyosferin Gerçek Şekli Ne? Güneş Sistemimiz, Kruvasan veya Jumbo Karides Şeklinde Olabilir Mi?
Bu haber 4 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Güneş sistemimizdeki tüm gezegenler, Güneş'in sürekli dışarı akan maddesi olan güneş rüzgârı tarafından oyulmuş, manyetik bir baloncuğun içindedir. Heliosfer adı verilen bu manyetik baloncuk, gezegenleri süpernova gibi güçlü kozmik olayların ardından etrafa saçılan zararlı kozmik radyasyondan korur. Heliosferin dışında, galaksimizdeki yıldız sistemleri arasındaki boşluğu dolduran yıldızlararası ortam, iyonize gaz ve manyetik alan vardır. Bu manyetik baloncuğun şekli, bilim insanlarının yıllardır cevaplamaya çalıştıkları bir sorudur.
Bugüne kadar, heliosferin "burun" adı verilen yuvarlak bir ön kenarı ve arkada uzun bir kuyruğu bulunan bir kuyruklu yıldız şeklinde olduğunu düşünülmüştü. Mart ayında Nature Astronomy'de yayınlanan ve derginin Temmuz kapağında yer alan yeni bir araştırma, bizlere alternatif bir şekil sundu: sönük bir kruvasan.[5]
Heliosferin şeklini, içeriden bakarak belirlemek zordur. Heliosferin en yakın kenarı, Dünya'dan on milyar kilometreden daha uzaktadır. Sadece iki Voyager uzay aracı bu bölgeyi doğrudan ölçerek bize heliosferin şekli hakkında kesin referans verisi bırakabildi.
Uzayda bulunan çeşitli uydular ve keşif araçları tarafından, Dünya'ya doğru uçan parçacıklar yakalanıp gözlemlenerek yıldızlararası uzaya olan sınırımız incelenmektedir. Bu parçacıklardan bazıları, galaktik kozmik ışınlar olarak adlandırılan, galaksinin uzak bölgelerinden gelen yüklü parçacıklar, halihazırda güneş sistemimizde bulunanlar, heliopoz (İng: "heliopause") denen kısma doğru ilerleyen ve karmaşık bir dizi elektromanyetik süreçle Dünya'ya geri dönen yüklü parçacıklardır. Bunlara enerjik nötr atomlar denir ve yıldızlararası ortamla etkileşime girerek oluştukları için, heliosferin kenarını haritalamak için bir yardımcı olurlar. NASA’nın Yıldızlararası Sınır Gezgini (IBEX) misyonu, heliosferi inceler ve bu parçacıkları bir tür radar olarak kullanır. Böylece güneş sistemimizin yıldızlararası uzaya olan sınırının izini sürer.
Bilim insanları, bu karmaşık verileri anlamlandırmak ve heliosferin özelliklerinin bir tahminine dönüştürmek amacıyla bilgisayar modellerini kullanıyor. NASA ve NSF tarafından finanse edilen yeni araştırmanın başyazarı Merav Opher, Boston Üniversitesi DRIVE Bilim Merkezi'nin başında görev alıyor. Opher modelinin sonuncu iterasyonu, heliosferin manyetik balonunu dolduran uzaydaki materyalin davranışını karakterize etmek ve sınırları hakkında başka bir perspektif elde etmek için NASA gezegen bilimi misyonlarından alınan verileri kullanıyor.
NASA’nın Cassini misyonu, Satürn’ün manyetik alanında hapsolmuş parçacıkları incelemek için tasarlanmış ve aynı zamanda iç güneş sistemine geri dönen parçacıkların gözlemlerini de yapan bir alet taşımıştı. Bu ölçümler, Yıldızlararası Uzay Gezgini’ninkilere benziyor ancak heliosferin sınırı hakkında farklı bir bakış açısı sağlıyordu.
Buna ek olarak, NASA’nın New Horizons misyonu, uzayda iyonize olan ve güneş rüzgârıyla birlikte toplanan “pick-up ions” adı verilen özel bir parçacık türüne ait veriler elde etmemizi sağladı. Bu parçacıklar, farklı kökenleri nedeniyle Güneş'ten çıkan güneş rüzgârı parçacıklarından çok daha sıcaktır. Boston Üniversitesi'nde astronomi profesörü olan Opher, çalışmasını bu bileşenlere dayandırmıştır.
Biraz soğuk sıvınız ve sıcak sıvınız varsa ve onları uzaya koyarsanız karışmazlar, çoğunlukla ayrı ayrı bulunurlar. Yaptığımız şey, güneş rüzgârının bu iki bileşenini ayırmak ve sonuçta ortaya çıkan heliosferin 3 boyutlu şeklini modellemekti.
Güneş rüzgârının bileşenleri ayrı ayrı düşünüldüğünde, Opher'in heliosferi şekillendirmede baskın bir güç olarak güneşin manyetik alanını kullanan daha önceki çalışmasıyla birlikte, iki jet akımının heliosferin merkezi bombeli kısmından kıvrılmasıyla oluşan, uzun kuyruklu sönük bir kruvasan şekli yaratıldı.[6]
Bilim insanları sönük bir kruvasan görüyorlar. Biz ise lezzetli bir karides. Peki ya siz ne görüyorsunuz?
Heliosferin Şekli Neden Önemli?
Heliosferin şekli bilim dünyası için bir meraktan daha fazlasıdır. Heliosfer, güneş sistemimizi galaksinin geri kalanına karşı koruyan bir kalkan görevi görür. Süpernova gibi, diğer yıldız sistemlerinde gerçekleşen olaylar, parçacıkları neredeyse ışık hızına kadar hızlandırabilir. Bu parçacıklar, güneş sistemimiz dâhil her yöne fırlatılır. Ancak, heliosfer bir kalkan görevi görerek, Güneş sistemimize girecek olan kozmik ışınlar adı verilen bu muazzam enerjili parçacıkların yaklaşık dörtte üçünü emer.
Dünyada, gezegenimizin manyetik alanı ve atmosferiyle korunuruz, ancak uzaydaki astronotlar ve uydularımız neredeyse savunmasızdır. Galaktik kozmik ışınların etkisiyle hem elektronik aletler hem de insan hücreleri zarar görebilir. Bu ışınlar çok fazla enerji taşıdığından, yakın gelecekte planlanan uzay yolculuklarında pratik bir şekilde engellenmeleri oldukça zordur. Heliosfer, uzay yolcularının galaktik kozmik ışınlara karşı temel savunmasıdır, bu nedenle, şeklini anlamak robotik ve insanlı uzay keşiflerini planlamak için önemli bir husustur.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ayrıca, heliosferin şekli, başka dünyalarda yaşam arayışımızdaki bulmacanın da bir parçası olacaktır. Galaktik kozmik ışınlardan gelen zararlı radyasyon, bir dünyayı yaşanmaz hale getirebilir. Heliosferin güneş sistemimizi nasıl koruduğu ve bu korumanın güneş sistemi tarihi boyunca nasıl değişmiş olabileceği hakkında daha fazla şey öğrendikçe, benzer korumaya sahip olabilecek diğer yıldız sistemlerini de arayabiliriz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 23
- 15
- 13
- 12
- 9
- 8
- 8
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- Türev İçerik Kaynağı: NASA | Arşiv Bağlantısı
- NASA. Uncovering Our Solar System’s Shape. (5 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 19 Ağustos 2020. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
- M. Opher, et al. A Small And Round Heliosphere Suggested By Magnetohydrodynamic Modelling Of Pick-Up Ions. (16 Mart 2020). Alındığı Tarih: 19 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Nature Astronomy | Arşiv Bağlantısı
- M. Wall. Is Our Solar System Shaped Like A Deflated Croissant?. (7 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 19 Ağustos 2020. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
- NASA. Nasa-Funded Study Finds Two Solar Wind Jets In The Heliosphere. (3 Mart 2015). Alındığı Tarih: 19 Ağustos 2020. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Opher, et al. (2020). A Small And Round Heliosphere Suggested By Magnetohydrodynamic Modelling Of Pick-Up Ions. Nature Astronomy, sf: 675-683. doi: 10.1038/s41550-020-1036-0. | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. Zell. Two Solar Wind Jets Found In The Heliosphere. (15 Mart 2015). Alındığı Tarih: 19 Ağustos 2020. Alındığı Yer: NASA | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:51:27 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9178
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.