Hayvanlarda Evcilleştirme Sendromu Nedir? Evcilleşen Hayvanlar Nasıl Değişimler Geçirir?
Evcilleştirme sendromu; insanlara yakın, sosyal bağlar kurabilme yeteneğine sahip olan, bazı durumlarda da psikolojik destek sağlayabilen evcil canlılarda görülen, evcilleştirilen canlıların fenotipik ve psikolojik özelliklerinde değişimler yaşanmasına sebep olan evrimsel bir fenomendir. Kurtların köpeklere evrimleşmesi sonucu ortaya çıkan ağır başlılık, itaatkarlık, dişlerin küçülmesi ve kürklerdeki renk değişiklikleri gibi özellikler; evcilleştirme sendromunun bir örneğini oluşturur.
Yaklaşık 140 yıl önce Charles Darwin, evcil canlılarda, atalarında gözlenmeyen sarkık kulaklar, beyaz kürk lekeleri, daha küçük beyin ve dişler, uysallık gibi fenotipik ve psikolojik farklılıklar bulunduğunu fark etmiştir. Evcilleştirme sendromunda görülen bu tür değişimler, genelde canlıyı yırtıcılıktan uysallığa doğru değiştirir ve türün insanlarla sosyal bağlarını kuvvetlendirir. Köpeklerin bugün insanların en yakın dostlarından biri olmasının sebebi budur.
Fakat evcilleştirme sendromunun, yırtıcılığı tamamen ortadan kaldırmak gibi bir etkisi yoktur. Genellikle bu yırtıcı iç güdüler tamamen kaybolmaz, sadece baskılanır. Örneğin kedi veya köpeklerde hala avlanma davranışı mevcut olabilir. Bu durumda evcil hayvan sahipleri bu içgüdüleri yönlendirmek için oyuncaklar alabilir.
Evcil canlılar insanların yanındayken daha rahat yaşamaya alıştıklarından doğadayken avcılıkta kullandıkları organlar zamanla körelir. Bu körelme sonucunda evcilleşen hayvanlar doğada avlanamayacak hale gelir ve insanlara daha da bağımlı olur.
Köpek ve Tilkilerde Evcilleştirme Sendromu
Görünüşe göre evcilleştirme sendromu ilginç bir şekilde farklı canlı türlerinde ortak değişimler meydana getirebilmektedir. 1959'da Dmitri Belyaev tarafından başlatılan "The Silver Fox Domestication Experiment" adlı deneyde, gümüş tilkilerin evcilleştirildiğinde köpeklere benzer fenotipik ve psikolojik değişimler geçirdiği gözlemlenmiştir.[1]
Bu deneyde en uysal olan tilkiler seçilip birbirleriyle çiftleştirilmiştir. Deney sonucunda köpeklere fenotipik ve psikolojik olarakoldukça benzeyen tilkiler ortaya çıkmıştır. Bu tilkiler, tıpkı evcil köpekler gibi uysal ve cana yakın, ayrıca fenotipik açıdan köpeklere büyük ölçüde benzerdir. Deney günümüzde hala devam etmektedir.
Köpekler, evcilleştirme sendromunun güzel bir örneğidir. Bu sebeple bu konu üzerine akademik çalışmaların büyük bir kısmı köpekler üzerinden yapılır. Kurtlar, insanların yerleşik hayata geçtiği dönemlerde (tahminen 14.000 ila 20.000 yıl önce) köpeklere doğru evrimleşmeye başlamışlardır. Bu süreçte en uysal olanlar insanlarla daha sosyal bağlar kurabildiği için seçilmiş ve evrim o yöne doğru ilerlemiştir. Uysallık üzerinden oluşan bu seçilim baskısı bugün köpek dediğimiz canlıyı ortaya çıkarmıştır. Resimde de görebileceğimiz üzere köpeklerde kurtların aksine sarkık kulaklar, küçülmüş beyin, kıvrılmış kuyruk gibi değişimler meydana gelmiştir.
Daha önce de belirttiğimiz gibi genellikle evcilleştirme sonrasında canlının doğada kullandığı organlarda körelme meydana gelir. Örneğin köpeklerin insan ortamında avlanıp kendilerini veya yavrularını beslemesi, kurtların kendini ve yavrularını beslemesinden daha kolaydır; çünkü her türlü ihtiyaçları insanlar tarafından sağlanmaktadır. Bu sebeple köpeklerin avlanmakta kullandığı dişler zamanla küçülmüştür.
Köpek ırklarının büyük bir kısmı son 200-300 yılda evcilleştirilmiştir. Bu köpekler genellikle süs, güvenlik, çobanlık ve arkadaşlık etme amaçlı evcilleştirilmiştir. Köpeklerin farklı amaçlar doğrultusunda evcilleştirilmesi, farklı ırkların oluşmasına yol açar. Güvenlik amacıyla evcilleştirilen köpekler korumacı davranışlar sergilerken, sadece arkadaşlık amacıyla evcilleştirilenler daha cana yakın olabilir. Bunlar evcilleştirme sendromunun bir sonucudur. Evcilleştirme sendromu sonucu kurtlar, vahşi agresif yaratıklardan cana yakın dostlara dönüşmüştür.
Evcil Kümes Hayvanlarında Evcilleştirme Sendromu
Tarım ve çiftçiliğin 12.000 yıl önce başlamasıyla birlikte inek, domuz, tavuk, ördek, koyun, keçi gibi çiftlik hayvanları da evcilleştirilmeye başlanmıştır. Bu hayvanların sağladığı et, süt ve yumurta gibi ürünler onları daha değerli hale getirmiş, bu sebeple seçilim baskısı bu yönde oluşmuş ve evcilleştirilmeye devam edilmişlerdir. Kümes hayvanları sadece et ve süt ürünleri için değil; aynı zamanda süs, davranış ve giyim için de evcilleştirilmiştir.
Süslü kümes hayvanları farklı boyutlara, şekillere, renklere ve tüy yapısına sahiptir. Bu açıdan süslü kümes hayvanları büyük çeşitlilik gösterir. Yani süslü kümes hayvanları üzerindeki seçilim baskısı "süslü olmak" üzerinden oluşmuştur. Bu seçilim baskısıyla birçok ırk kıvırcık veya yumuşak tüyler, kısa bacaklar, ayak tüyleri, uzun kuyruk tüyleri, renk çeşitliliği gibi özellikler sergilemektedir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bunun yanı sıra davranış üzerinden oluşturulan bir seçilim baskısı da mevcuttur. Örneğin, dövüş yetenekleri üzerinden yetiştirilen ırklar uysal olmanın aksine daha agresif ve çatışmaya eğilimlidir. Tüm bu evcilleştirilen ırklar tipik bir evcilleştirme sendromu örneği olarak çeşitli renklere veya genel olarak atalarına kıyasla daha farklı fenotipik özelliklere sahiptirler.
Evcil tavuğun kökeninin Kırmızı Orman Tavuğu yani Gallus gallus olduğu düşünülmektedir. Kırmızı Orman Tavuğu, evcil tavuklarla çaprazlandıktan sonra verimli yavrular vermektedir ve bu sebeple aynı tür olabilecekleri düşünülmektedir. Evcil kümes tavukları Kırmızı Orman Tavuğunun aksine daha uysal ve yumurta verimliliği açısından çok daha başarılıdır. Hatta insan ortamında sağlanan refah ve diğer imkanlar sayesinde daha düzenli ve daha sağlıklı yumurtalar üretebilecek şekilde evcilleşmişlerdir.
Evcil tavuklar insanlarla daha sosyal bağlar kurabilirler. İnsanların tavuklara yem vermesi, bakım sağlaması veya farklı fiziksel etkileşimler sonucu tıpkı evcil köpek ve tilkilerde olduğu gibi tavuklar da insanlarla sosyal bağlar kurmuş ve evcilleşme sürecinde bu bağlar giderek güçlenmiştir. Evcilleştirme sendromu farklı türlerde bu tip ortak değişimler meydana getirebilir.
Yabani koyunlar, evcil koyunların aksine daha kısa ve kaba yünlere sahiptirler. İnsanların tarımcılığa geçtiği dönemlerde giyim ve beslenme için yün, et ve sütten faydalanma ihtiyacı; koyunların daha yumuşak ve uzun yün, daha iyi süt ve et verimliliği üzerine bir seçilim baskısıyla karşılaşmasına sebep olmuştur. Bu ihtiyaç, evcil koyunların yabani koyunlardan evcilleştirilmesini teşvik etmiştir. Bu evcilleştirme sonrasında ataları olan yabani koyunların aksine daha yumuşak, uzun ve ipliksi yün, daha fazla renk çeşitliliği ve uysallık, daha fazla et ve süt verimliliği gibi özelliklere sahip olan evcil koyunlar evrimleşmiştir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 21
- 4
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ L. A. Dugatkin. (2023). The Silver Fox Domestication Experiment. Springer Link. | Arşiv Bağlantısı
- A. S. Wilkins, et al. (2014). The “Domestication Syndrome” In Mammals: A Unified Explanation Based On Neural Crest Cell Behavior And Genetics. Oxford Academic. | Arşiv Bağlantısı
- C. Darwin. Türlerin Kökeni. Yayınevi: Alfa Bilim.
- N. Jackson, et al. (2020). Evolution Of The Sheep Coat: The Impact Of Domestication On Its Structure And Development. Cambridge Core. | Arşiv Bağlantısı
- J. Mehlhorn, et al. (2021). The Effects Of Domestication On The Brain And Behavior Of The Chicken In The Light Of Evolution. Karger. | Arşiv Bağlantısı
- F. J. Alberto, et al. (2018). Convergent Genomic Signatures Of Domestication In Sheep And Goats. Nature. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 18:06:36 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13527
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.