Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Arılar Peteklerini Neden Altıgen Yaparlar? Bunu Nereden Biliyorlar veya Nasıl Öğrendiler?

Arı Petekleri Neden Yuvarlak, Kare, Beşgen Değil de, En "Verimli" Geometrik Şekil Olan Altıgendir?

Arılar Peteklerini Neden Altıgen Yaparlar? Bunu Nereden Biliyorlar veya Nasıl Öğrendiler?
12 dakika
62,640
Tüm Reklamları Kapat

Arılar ve karıncalar gibi sosyal hayvan cinsleri, gerçekten de muhteşem yeteneklere sahiptirler. Çoğu zaman, vücut büyüklüklerine göre oldukça iri olan beyinleri sayesinde, kendilerinden beklenmeyecek kadar ciddi ve şaşırtıcı işlerin üstesinden gelebilirler. Bunların belki de en ilginci, arıların peteklerinde kullandıkları hücreler ve bunların mimarisidir. Bu konuyu, Darwin üzerinden anlatmak istiyoruz:

Darwin, 1859 yılında Türlerin Kökeni'ni yayınlamadan önce biliyordu ki, eğer ki böyle bir kuramı ilan edecekse, kuram bu tip ayrıntı gibi gözüken ama önemli sorulara da cevap verebilmeliydi: Madem her şey genel olarak basitten karmaşığa doğru evrimleşiyor, arılar peteklerini nasıl altıgen ve şimdiye kadar bilinen en verimli biçimde inşa edebiliyorlar? Önceki basamakları nelerdir? Tüm arılar altıgen yuvalar mı inşa ederler?

Tüm Reklamları Kapat

Darwin, Down House olarak isimlendirilen evinde, bu konuda sayısız araştırma yapmıştır. Darwin zamanına kadar bilim insanları bütün arıların altıgen hücreler inşa ettiklerini sanıyorlardı. Dönemin saygın biyologlarından Lord Brougham, Darwin'in Evrim Kuramı'nı küçümsemek için, hiçbir arının altıgenden başka petek yapısına sahip olmadığını, dolayısıyla da asla arıların böyle bir evrim geçirmemiş olduğunu ileri sürdü. Darwin ise, mutlaka doğada bu tip daha silindirik yapıda ve basit düzende olan petekler inşa eden arılar olduğunu geniş ve çağının ötesindeki öngörüleri sayesinde biliyordu; ancak nerede bulacağı hakkında bir fikri yoktu.

Ne var ki Darwin, uzun mektuplaşmalar ve araştırmalar sonucunda, aradığı canlıyı buldu: Melipona domestica. Meksika Arısı olarak bilinen bu arı, diğer arılardan farklı olarak oldukça yuvarlak ve daha "kaba" olarak tabir edilebilecek petek hücreleri inşa ediyordu. Bu arıların bal petekleri de en nihayetinde altıgene yakınsıyordu; ancak diğer arıların ürettiği bal peteklerine (örneğin en tepedeki görselde bulunan bal peteğine) nazaran çok daha yuvarlak ve üstünkörü idi. Adeta yuvarlak bir tasarım ile, tam altıgen bir tasarım arasında geçiş türü gibiydi!

Tüm Reklamları Kapat

"Melipona domestica" türü arılar, daha yuvarlak ve silindirik bal petekleri inşa ederler.
"Melipona domestica" türü arılar, daha yuvarlak ve silindirik bal petekleri inşa ederler.
Your Beeting Heart
Melipona scutellaris türü arıların bal petekleri, yuvarlak ve altıgen bal petekleri arasında adeta bir geçiş özelliği göstermektedir.
Melipona scutellaris türü arıların bal petekleri, yuvarlak ve altıgen bal petekleri arasında adeta bir geçiş özelliği göstermektedir.
Wikipedia

Bütün doğa bilginleri bilir ki, yuvarlak ve köşesiz bir yapı inşa etmek, köşeli bir yapı inşa etmekten kat be kat kolaydır. Örneğin kuşların yuvaları da bu sebeple daireseldir. Öte yandan altıgen geometri, en az alan sarfiyatı yaparak en çok ve en sık paketlemeyi sağlayan geometridir. Ancak elbette arıların, özellikle de arıların en erken atalarının bunu bilmesinin bir yolu yoktu.

Altıgen Bal Peteklerinin Evriminde 2 Olasılık

Dolayısıyla iki olasılık vardı: Ya arıların ataları en olası şekil olan yuvarlak bal petekleri inşa ediyorlardı ve zaman içinde dörtgen, beşgen, altıgen gibi farklı şekillerde bal peteği inşa edenler arasından en avantajlı mimari olan altıgen şekle sebep olan genler seçildi; ya da arılar herhangi bir şekilde, özellikle de yuvarlak olacak biçimde bal peteklerini inşa ediyorlar ama fizik yasaları bu şekilleri ister istemez altıgene zorluyor. Ya da bu iki olasığın her ikisi de bir arada işledi.

Olasılık 1: Arıların Bal Peteklerini İnşa Eden Fiziktir; Biyoloji Değil!

Darwin bu noktadan yola çıkarak, yine çağının ötesinde bir önermede bulundu: Aslında tüm arıların petek hücrelerinin dairesel olduğunu ileri sürdü. Ancak çoğu arı, bu petekleri birbirine o kadar yakın ve sık inşa ediyorlardı ki, petekler fiziksel basınç altında eğilip bükülüyor ve düzenli bir dağılım sebebiyle altıgen ve birbirine bitişik bir örüntü halini alıyorlardır. Bunun basamakları aşağıda görülebilir:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

1993 yılında Alfaro ve arkadaşları tarafından gösterildiği üzere, iki daire birbirine doğru ittirilecek olursa, bu daireler arasında bir çizgi oluşur ve dairelerin kesişim noktalarında 120 derecelik açılar belirir.
1993 yılında Alfaro ve arkadaşları tarafından gösterildiği üzere, iki daire birbirine doğru ittirilecek olursa, bu daireler arasında bir çizgi oluşur ve dairelerin kesişim noktalarında 120 derecelik açılar belirir.
Brilliant
2002 yılında Wichiramala'nın gösterdiği üzere, eğer 3 daire bu şekilde birbirine bastırılacak olursa, yine hep 120 derecelik açılarla kesişen bir konfigürasyon ortaya çıkar.
2002 yılında Wichiramala'nın gösterdiği üzere, eğer 3 daire bu şekilde birbirine bastırılacak olursa, yine hep 120 derecelik açılarla kesişen bir konfigürasyon ortaya çıkar.
Brilliant
Daha fazla sayıda dairenin sıkıştırılması halinde en optimal konfigürasyonun matematiksel çözümü halen açık bir sorudur. Fakat genel olarak 120 derecelik açıların korunacağı düşünülmektedir.
Daha fazla sayıda dairenin sıkıştırılması halinde en optimal konfigürasyonun matematiksel çözümü halen açık bir sorudur. Fakat genel olarak 120 derecelik açıların korunacağı düşünülmektedir.
Brilliant

Yukarıdaki silsileyi takip edecek olursanız, birbirine bastırılan dairelerin fiziksel kuvvetler altında geometrik olarak hep 120 derecelik açılarla paketlendiğini görürsünüz. İç açılarının her biri 120 derece olan tek bir geometrik şekil vardır:

Her bir iç açısı 120 derece olan tek geometrik şekil, altıgendir. Bu nedenle daha çok sayıda daire birbirine doğru baskılandığında, her biri bu konfigürasyona girecektir.
Her bir iç açısı 120 derece olan tek geometrik şekil, altıgendir. Bu nedenle daha çok sayıda daire birbirine doğru baskılandığında, her biri bu konfigürasyona girecektir.
SlidePlayer

Yani arıların pek bir bilgiye sahip olmasına gerek yoktur; bal petekleri, fiziksel kuvvetler altında, doğal olarak altıgen şekle dönüşmektedir. Gerçekten de, aşağıdaki hızlandırılmış videoda dev hornet türü bir arının inşa ettiği peteklerin arı tarafından özellikle altıgen yapılmadığı (hatta oldukça kaba bir yuvarlak şeklinde inşa edildiği), sadece komşu gözenekler sıkışık bir alana zorlandığında fiziksel kuvvetler altında altıgene dönüştüğü görülmektedir:

İspanya/Barcelona'da bulunan Cosmo Caixa Bilim ve Tarih Müzesi'ne şahsen gitme fırsatı bulacak olursanız, orada arıların neden ve nasıl altıgen hücreler ürettiği bir görsel ve interaktif deneyle öğrenebilirsiniz. Bunun bir kaydı bulunmadığı için, size izah etmeye çalışalım:

Bir kap düşünün. Bu kap, dikey duruyor ve genişliği çok küçük, 5 milimetre kadar. Yapısı dairesel. Buna, yukarıdan küçük, küresel su baloncukları bıraktığınızı düşünün. Baloncuklar, yukarıdan aşağıya düşecek ve kabın altı kapalı olduğudan aşağıda birikmeye başlayacak. Bu şekilde sürekli devam ettiğinizde, bir süre sonra kabınız dolmaya başlayacak ve su baloncuklarınızın uzun bir süre küresel görünmeye devam ettikten sonra, sıkışmaya ve etraflarındaki diğer su baloncuklarının birbirlerine yaptıkları kuvvetlerin artmaya başlamalarıyla birlikte altıgen bir şekil aldıklarını göreceksiniz.

İşte bal peteklerindeki hücreler de bu sebeple altıgendir. Esasında dairesel olarak inşa edilen petekler, sık dokundukları için altıgen bir şekil alırlar. Bu olaya "kendi kendine organizasyon" (İng: "self-organization") denir ve yalnızca fizik yasaları altında bu şekil oluşabilmektedir. Bu durumu, sabun baloncuklarında görmek mümkündür:

Tüm Reklamları Kapat

Sabun baloncukları doğru fiziksel kuvvetler altında patlamadan birbirine bastırılabilecek olursa, doğal olarak altıgen bir geometriye sahip olmaktadırlar.
Sabun baloncukları doğru fiziksel kuvvetler altında patlamadan birbirine bastırılabilecek olursa, doğal olarak altıgen bir geometriye sahip olmaktadırlar.
Reddit

Arıların bal peteklerinin üretimi sırasında en dış kısımlarda altıgen geometri daha belirsizdir; ancak inşaat sürdükçe o kısımların altıgen yapısı daha belirgin hale gelir:

Çünkü balmumunun inşa edildiği kısımlar halen sıcaktır ve sıcaklık altında mum eriyerek, rahatlıkla şekil değiştirir ve en verimli altıgen şekle bürünür. Yapılan çalışmalarda, bal peteklerindeki geometrinin matematikte görmeyi beklediğimizden birkaç derece saptığı gösterilmiştir. Ayrıca 1965 yılında László Fejes Tóth tarafından yapılan bir çalışmada, bal peteklerinin trihedral piramidal formlarının teorik olarak en verimli geometrik şekil olmadığı, aslen daha küçük 2 rhombus ile daha verimli bir paketleme elde edilebileceği gösterilmiştir. Ancak iki geometri arasındaki fark %0.035 civarındadır; dolayısıyla evrimsel süreçte bu iki geometrik avantaj arasındaki fark tespit edilemez olabilir. Çünkü zaten arı kovanlarında gördüğümüz geometri kusursuz değildir ve hata payları, bu ufak avantaja göre çok daha büyüktür.

Bal peteklerinin inşası devam eden kısımları daha dairesel olabilir ve altıgen şekilden uzaklaşır.
Bal peteklerinin inşası devam eden kısımları daha dairesel olabilir ve altıgen şekilden uzaklaşır.

Olasılık 2: Altıgen Bal Petekleri Evrimin Ürünüdür!

Ancak tüm biyologlar yukarıdaki açıklamada henüz hemfikir değiller. Bazıları, arıların evrimsel süreçte altıgen geometriye sahip olacak biçimde evrimleştiğini ve günümüzde zaten peteklerini altıgen biçimde inşa ettiklerini ileri sürmektedirler. Yani altıgen şeklin ardındaki evrimsel avantaj unutulmamalıdır. Gerçekten de altıgene yakınsayan şekiller evrimsel süreçte seçilmiş olabilir.

Altıgen tasarım, en az balmumu (İng: "wax", yani petek yapımında kullanılan, baldan üretilen madde) kullanır. Dolayısıyla, daha farklı yapıda inşa etmeye kalkanlar (örneğin dediğiniz gibi beşgen, vs.), daha çok yapı maddesi kullananarak dezavantajlı olacaktır; çünkü besin olarak biriktirilecek bal miktarı düşecektir. Benzer şekilde, en başından dairesel bal petekleri inşa eden arılar arasından, altıgen mimariye daha eğilimli olanlar (genler nedeniyle davranışlarında bu yönde bir eğilim olanlar) daha verimli yuvalar inşa edeceği için daha avantajlı olacak ve evrimsel süreçte seçilecektir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu da mantıklıdır; çünkü bal petekleri arıların hayatta kalabilmesi için inanılmaz büyük bir role sahiptir. Ancak balmumu kullanarak bal peteklerini inşa etmek çok zorlu bir iştir: Bir arının 28 gram balmumu üretebilmek için 225 gram bal tüketmesi gerekir. Ama tek bir bal arısı, ömrü boyunca sadece 0.35 gram bal üretebilir ve bunun için de her bir sürüde bulunan ortalamada 50.000 arının toplamda 90.000 kilometre uçması ve bal kilogramı başına yaklaşık 4 milyon çiçeği ziyaret etmesi gerekir. Dolayısıyla arıların bel peteklerini optimize etmesi (en uyumlu hale getirmesi) evrimsel ve hayati bir zorunluluktur; alternatifi yoktur.

Dolayısıyla modern arılar gerçekten de altıgen petekler inşa etmektedirler; çünkü bu eğilimi onlara veren genler nesiller boyunca seçilmiştir.

Hemfikir Olunan Nokta: Altıgen, En Verimli Şekil

Henüz bu iki olasılıktan hangisinin biyolojik olarak doğru olduğu kesin değil; ancak matematikçiler ile arıların hemfikir oldukları bir nokta var: Her nasıl oluşursa oluşsun, altıgen geometri en az miktarda balmumu harcayarak en fazla sayıda ve en sıkı paketlenmiş gözeneklerin yapılmasının en verimli yoludur. Buna matematikte bal peteği sanısı (İng: "honeycomb conjecture") adı verilir. Gelin buna biraz bakalım:

Bal Peteği Sanısı: 2 Boyutta Paketleme?

Matematik tarihinde önemli teorem, denklem, kuram, ispat, paradoks ve sanılar onunla ilgili ilk fikri yürüten kişinin adıyla anılır. Ancak bal peteği sanısı kim tarafından ortaya atıldığı belli olmamakla birlikte, yüz yıllar boyunca uğraşılagelmiş bir matematik sanısıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Utanç Gerekli mi?

Değişim utançla sağlanabilir mi?

Bu kitap, doğru şekilde ve doğru zamanda uygulandığında utancın gezegenimizi ve nihayetinde kendimizi başarısızlığa uğratmamızı nasıl engelleyebileceğine dair tamamen yeni bir anlayışı aktarıyor…

Jennifer Jacquet bu kışkırtıcı kitabında yunusları kurtarmak, işçi sömürüsünü durdurmak, insanları oy kullanmaya teşvik etmek ve değiştirilmek istenen pek çok davranış için utancın nasıl kullanılabileceğini gösteriyor. Bu eski aracın son derece etkili kullanımıyla ilgili 7 maddelik de bir kılavuz sunuyor.

Utanç elbette karmaşık bir konu ve suçlulukla yakından ilişkili ancak Jacquet bu duygunun tüm yönlerini ustalıkla araştırıyor, örneklerle gözler önüne seriyor ve utancın birçok kültürde yüzyıllar boyunca nasıl kullanıldığını, kullanımının zaman içinde nasıl değiştiğini göstermek için tarihe ve sosyal bilimlere atıfta bulunuyor. Yine de bu kitabın en önemli yönü utandırmanın geçmişi hakkında gözler önüne serilenlerden ziyade utandırmanın geleceği, yani internet üzerinden utandırmanın potansiyel gücü. Bu kitapta da savunulan şey, daha iyi bir dünya için utancın yeniden rehabilite edilmesi.

Utanç Gerekli mi? arzu edilen davranışı teşvik etmek ve sosyal normları uygulamak isteyen her birey veya insan grubuna hitap eden, hem düşündürücü hem de eğlendirici bir kılavuz.

Devamını Göster
₺90.00
Utanç Gerekli mi?
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bir soru: Bir bakkal ve bal arılarının ortak noktası nedir? Elbette, her ikisi de başkalarına yiyecek sağlama konusunda oldukça beceriklidir. Ancak bu soruya daha zengin ve daha teknik bir cevap verecek olursak: Bakkal ve bal arıları kaynaklarını nasıl verimli bir şekilde paketleyeceklerini "biliyor" olabilirler.

Arılar tarafından salgılanan balmumundan yapılan petekler, bal, polen ve larvaları depolamak için kullanılır. Binlerce yıldır, petek altıgen araştırılmış ve hayranlık duyulmuştur. Bugün ise petek yapıları, havacılık ve uzay endüstrisi de dahil olmak üzere çok sayıda mühendislik ve bilimsel uygulamaya sahiptir.

Peteklerin neden altıgen bir yapısı vardır? Bu soruyu ilk sorgulayanlardan birisi İskenderiyeli Pappus’dur, arıların “ilahi bir simetri duygusuna sahip olduklarını” söylemiştir. Bu söylemin altında yatan neden ise, basit matematiksel terimlerle ifade edilecek olursa: Pappus, alanı 1 olan karenin çevresinin 4, alanı 1 olan eşkenar üçgenin çevresinin daha büyük, yaklaşık olarak 4.6 olduğunu bulmuştur. Alanı 1 olan altıgenin çevresi ise en düşük değere yani yaklaşık 3.7’ye eşit olduğunu saptadı. Yani altıgen geometri, bu üç ihtimal (kare, eşkenar üçgen ve altıgen) arasından en kısa çevreye sahip olan geometrik şekildir.

Peki diğer çokgen çeşitleri (örneğin daire, yedigen, vb.) neden yok derseniz: Kare, eşkenar üçgen ve altıgen haricindeki hiçbir hariç n-kenarlı çokgen, yan yana, aralarında hiçbir boşluk kalmayacak şekilde dizilemez.

Eşkenar üçgenler, aralarında boşluk kalmadan paketlenebilirler; ancak kenarlarda kullanılan malzeme miktarı altıgene göre daha fazladır.
Eşkenar üçgenler, aralarında boşluk kalmadan paketlenebilirler; ancak kenarlarda kullanılan malzeme miktarı altıgene göre daha fazladır.
Kareler, aralarında boşluk kalmadan paketlenebilirler; ancak kenarlarda kullanılan malzeme miktarı altıgene göre daha fazladır.
Kareler, aralarında boşluk kalmadan paketlenebilirler; ancak kenarlarda kullanılan malzeme miktarı altıgene göre daha fazladır.
Beşgenler, aralarında boşluk kalmaksızın paketlenemezler.
Beşgenler, aralarında boşluk kalmaksızın paketlenemezler.
Altıgenler, aralarında boşluk kalmaksızın paketlenebilirler ve kenarlarda en az miktarda malzeme, bu konfigürasyonda kullanılır.
Altıgenler, aralarında boşluk kalmaksızın paketlenebilirler ve kenarlarda en az miktarda malzeme, bu konfigürasyonda kullanılır.
Yedigenler, aralarında boşluk kalmaksızın paketlenemezler.
Yedigenler, aralarında boşluk kalmaksızın paketlenemezler.
Sekizgenler, aralarında boşluk kalmaksızın paketlenemezler.
Sekizgenler, aralarında boşluk kalmaksızın paketlenemezler.

Yani tekrar altıgene dönecek olursak bir kağıdın üstüne aynı alanlı eşkenar üçgen, kare ve altıgen çizerseniz en az kalem harcayacağınız şekil altıgen olacaktır.

Peki İskenderiyeli Pappus’un ifadeleri tamamıyla doğru muydu? Bal peteği sanısı bir kağıt parçasına eşit boyutlarda hücrelere bölmenin en makul yolunun bir dizi altıgen olduğunu ifade eder. Bu ifade, Pappus'tan 1650 küsür yıl sonra, 1999 yılında matematikçi Thomas C. Hales tarafından 22 sayfalık bir makale ile ispatlanmıştır. Yani 2 boyutlu geometrilerde altıgen, gerçekten de en verimli paketleme yöntemidir.

Kelvin Problemi: 3 Boyutta Paketleme?

Ancak iş 2 boyutta bitmiyordu. 3 boyutu da düşünmek gerekmektedir. İşte 1887’de William Thompson, bilinen adıyla Lord Kelvin, bu soruyu biraz daha derin düşünerek üç boyutta inceledi. 

"En az yüzey alanı olan boşluğu (küp, diktörtgenler prizması ya da daha iyi hayal etmemiz için bir oda olabilir), eşit hacimli küçük hücrelere nasıl böleriz?" sorusunu sordu, Yani en verimli şekil neydi? Bu probleme, o zamandan beri Kelvin Problemi deniliyor.

Akıllara ilk gelen verimli tasarım küp şeklinde hücreler olsa da Kelvin bu problem üstünde düşündü ve en uygun çözümün Kelvin hücresi olarak adlandırılacak olan şekil olduğu sonucuna vardı. Bu şekil kesik kübik bal peteğine dayanan bir köpük olmakla birlikte; sekiz altıgen ve altı kareden oluşan ondörtyüzlü (tetradecahedron) bütün yüzleri hafif kavisli olarak belirtilen şekildi.

Kelvin Hücre Yapısı
Kelvin Hücre Yapısı
Cloudfront

Ancak üç boyutta inceleyen tek kişi Lord Kelvin değildi; Bal peteği iki katman halinde, tüp şekline benzer, tek uçları açık hücrelerden oluşur. Bu katmanlar arka arkaya bağlıdırlar. Elbette ki en basit ve ekonomik tasarımı arılar bulmuş gibi gözükse de (her tüpün ucunu dört tane eşkenar dörtgen ile kapatırlar ki bu düzenleme iki katmanın daha etkin bir şekilde iç içe geçmesini sağlar), László Fejes Tóth 1953’te arıların kullandığından daha da ekonomik bir yöntem bulmuştur. Her tüpü iki altıgen ve iki küçük kare ile kapatmanın arıların eşkenar dörtgeninden daha az bal mumu harcadığını göstermiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Kelvin’in varsayımına dönecek olursak; sorunun çözüldüğü yönünde gözüküyor ve inanılıyor olmasına karşın yaklaşık 100 yıldır karşı bir örnek bulunmuyordu. Ancak Denis Weaire ve Robert Phelan, Kelvin hücresini geliştirdi ve böylelikle Kelvin’in bu varsayımını çürütmüş oldu. Weaire-Phelan Köpüğü olarak bilinen bir şekil öne sürerek gereken hesaplamaları yaptıktan sonra, Weaire-Phelan yapısının yüzey alanı Kelvin yapısından %0.3 daha az olduğunu saptamışlardır.

Weaire-Phelan Yapısı
Weaire-Phelan Yapısı

Weaire-Phelan yapısının optimal olduğu kanıtlanamamıştır, yani elimizde şu ana kadar en iyi olan şekildir. Weaire-Phelan hücresi, altı tane 14 kenarlı şekil ve iki tane 12 kenarlı kavisli yüzleri olan şekildir. Buna rağmen bu tasarım, başarılı bulunması dolayısıyla; 2008 Pekin olimpiyatlarında Ulusal Su Sporları Merkezi'nin tasarımında kullanılmıştır.

Ulusal Su Sporları Merkezi
Ulusal Su Sporları Merkezi

Bu sonuçlarla birlikte İskenderiyeli Pappus ile başlayan Bal petekleri günümüze gelene kadar üç boyutta bile incelense dahi tamamıyla doğru olduğunu söylemek zordur. Belki de Pappus’un başlattığı bu yolcuğu Kelvin, Fejes Toth, Denis Weaire ve Robert Phelan’dan sonra devam ettirecek kişinin bu yazının okurlarından çıkacaktır, kim bilir?

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
147
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 50
  • Tebrikler! 32
  • Bilim Budur! 25
  • Üzücü! 20
  • Merak Uyandırıcı! 19
  • İnanılmaz 16
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 14
  • Güldürdü 11
  • Grrr... *@$# 10
  • Umut Verici! 8
  • İğrenç! 7
  • Korkutucu! 1
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/03/2024 07:22:02 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8293

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Bellek
Genel Görelilik
Maske Takmak
İklim Değişikliği
Bilim İnsanları
Kök Hücre
Antibiyotik
Mers
Araştırmacılar
Nükleer Enerji
Evrim Ağacı
Böcek Bilimi
Çekirdek
Siyah
Avcı
Temel
Gıda Güvenliği
Uterus
Çevre
Amerika Birleşik Devletleri
Çiçek
Film
Karar Verme
Kuş
Demir
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Ağacı, et al. Arılar Peteklerini Neden Altıgen Yaparlar? Bunu Nereden Biliyorlar veya Nasıl Öğrendiler?. (19 Şubat 2020). Alındığı Tarih: 19 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/8293
Ağacı, E., Bakırcı, Ç. M. (2020, February 19). Arılar Peteklerini Neden Altıgen Yaparlar? Bunu Nereden Biliyorlar veya Nasıl Öğrendiler?. Evrim Ağacı. Retrieved March 19, 2024. from https://evrimagaci.org/s/8293
E. Ağacı, et al. “Arılar Peteklerini Neden Altıgen Yaparlar? Bunu Nereden Biliyorlar veya Nasıl Öğrendiler?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 19 Feb. 2020, https://evrimagaci.org/s/8293.
Ağacı, Evrim. Bakırcı, Çağrı Mert. “Arılar Peteklerini Neden Altıgen Yaparlar? Bunu Nereden Biliyorlar veya Nasıl Öğrendiler?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, February 19, 2020. https://evrimagaci.org/s/8293.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close