Genetik Beslenme Biliminin İştah Açıcı Modası: Nutrigenomik Nasıl Çalışır?
Ne yiyeceğinize genlerinizin karar vermesine izin vermeli misiniz? Nutrigenomik alanı, ya da diğer adıyla Genetik Beslenme Bilimi işte bu konunun üzerine eğiliyor. Fakat ne yazık ki sinir bozucu bir şekilde, nutrigenomiğin iki yüzü var: Bir yönden yediğimiz yiyecekler ile vücudumuzdaki moleküller arasındaki etkileşimleri aydınlatmaya çalışan bir araştırma alanıyken; diğer yandan bu alan DNA ve kişiselleştirilmiş bakım konusundaki kamuoyu ilgisinden faydalanan ticari bir girişime dönüşmüş durumda. Peki bu kadar ilgiye gerçekten değer mi?
Her Şey, Her Yerde, Aynı Anda!
Genler, yiyeceklerden aldığımız besinleri nasıl işlediğimizi etkileyebilir. Ürün etiketlerinde "Fenilalanin içerir." ifadesini görmüş olabilirsiniz. Fenilalanin, proteinlerin birçok yapı taşından biridir; ancak PKU (fenilketonüri) adı verilen bir hastalığı olan kişilerde, ilgili genin mutasyonu nedeniyle etkisiz bir enzim bulunur ve bu kişiler yiyeceklerden fenilalanin aldıklarında bu maddeyi işleyemezler. Fenilalanin vücutta birikir ve geri dönüşü olmayan zihinsel engellere yol açabilir. Bunu önlemek için, hastaların fenilalanin alımını sınırlayan özel bir diyete uymaları gerekir, işte bu nedenle yiyeceklerin üzerinde etiket uyarıları vardır.
PKU, laktoz intoleransı ve bir gendeki mutasyonların alkolün işlenmesini aksatmasından dolayı alkol tüketimi sonrası ciltte kızarma ve zehirlenmeye yol açması gibi durumlar, belirli mutasyonların yiyeceklerden aldığımız besinleri nasıl işlediğimizi etkileyebileceğini gösterir. Ancak nutrigenomik alanı bir veya iki mutasyonla ilgilenmez, tüm mutasyonlarla ilgilenir.
Nutrigenomik, moleküler biyolojide büyük veriye yönelen bir hareketin parçasıdır. Genomik, tüm genlerimizi ifade eden genomu inceler. Transkriptomik ise, genlerimiz ile ürettikleri proteinler arasında aracılık eden tüm RNA moleküllerini ifade eden transkriptomu inceler. Aynı şekilde proteom, metabolom, mikrobiyom ve epigenom gibi molekül setlerinin her biri ilgili "-omik" alanları tarafından incelenir.
Nutrigenomik alanı ise beslenme tarzımızın tüm genlerimizi, onların transkriptlerini ve ortaya çıkan proteinleri nasıl etkilediğini ve bahsi geçen moleküller arasındaki incelikli sürecin yiyip içtiklerimiz tarafından nasıl değiştirildiğini merak eder. Takdir edersiniz ki, bu oldukça zor bir iştir.
Nutrigenomik alanını, ya övgü dolu bir medya makalesi aracılığıyla ya da bir test kiti reklamı aracılığıyla duymuşsanız vaatlerine aşina olabilirsiniz: Diyet önerileri genellikle tek tiptir, peki diyet tavsiyeleri vücudunuzun moleküler düzeyde nasıl çalıştığına göre özelleştirilmiş olsaydı ne olurdu? Herkesin DNA'sını test ederek kişiselleştirilmiş diyet önerileri verirsek kronik hastalıkları önleyebilir ve sağlık bakım maliyetlerini azaltabilirdik, değil mi? Konuyla ilgili bir literatür incelemesi, nutrigenomik alanının geleceğin her derde deva çözümü olabileceğini bile söylüyor.[1]
Ne yazık ki bu iyimser literatür genellikle Hipokrat'ı öne süren manipülasyonlarla doludur.[2] Sizi ikna etmek için otoriteye başvuran bu makaleler genellikle tıbbın babası Hipokrat'a atfedilen yanlış alıntılarla başlar veya biter. Bu noktada çıkarmamız gereken genel geçer sonuçlardan biri, Hipokrat'a atfedilen alıntıların aslında ters giden bir durumun sinyallerini verebileceğidir.[3] Bir sağlık sitesinde böyle bir alıntı görürseniz, en iyisi siteyi yavaşça terk etmek olacaktır.
Bir araştırma kolu olarak nutrigenomik asil denebilecek bir amaç taşır. Belirli yiyeceklerin vücudumuzdaki moleküler senfoniyi nasıl etkilediğini anlamak, gelecekte doğrudan uygulanabilecek sağlık müdahalelerine alan sağlayabililr. Ancak bu müdahaleler zamanından önce uygulanmaktadır, çünkü görünen o ki nutrigenomik alanında çokça para kazanılabilir.
23andMe'nin doğrudan tüketiciye yönelik genetik testlerine benzer şekilde, tükürük örneğiniz ve ödemenizin karşılığında, ne yemeniz ve nelerden kaçınmanız gerektiğine dair kişiselleştirilmiş öneriler satan kitleri her yerde görebilirsiniz. Test kitlerinin yanı sıra, belirli mutasyonlara sahip kişileri hedefleyen gıda ürünlerinin de geliştirilmesi mümkündür. Bir nutrigenomik şirketi size sadece test değil, aynı zamanda ilgili yemek kitlerini de satabilir. Doktorunuzun muayenehanesinde çölyak hastalığı için test yaptırdığınızı ve testiniz pozitif çıktığında doktorunuzun size düzenli olarak glütensiz gıda tedarik ettiğini hayal edin. İşte nutrigenomik alanındaki insanların işaret ettikleri gelecek de bu!
Literatürü incelerken, pek çok akademisyenin erken bulgularını doğrudan müşterilere veya bir tür sağlık profesyoneli aracılığıyla hizmet satabilecek bir şirkete dönüştürdüğünü görmek oldukça şaşırtıcı. Bu şekilde kamuoyuna ulaşmak ise oldukça kolay. Bu şirketlerin çoğu, bir gazeteciye ücretsiz bir test sunuyor ve gazeteci, sürecin ne kadar harika olduğuna ve şirketin önerilerine dayanarak diyetlerini nasıl değiştirdiklerine dair övgü dolu bir makale yazıyor. Gazetecinin yeni diyetlerinin zaman testine dayanıp dayanmadığını açıkladığı bir yıllık takip makalesini bulmak ise oldukça zor.
Ve bahsi geçen bu nutrigenomik şirketleri, testlerinin obezite ve kronik hastalıklar gibi tıbbi durumları önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olacağını söylüyorlar. Ne de olsa nutrigenomik alanının temel dayanaklarından biri bu: Gıda-gen etkileşimlerini hastalık yükünü azaltacak müdahalelere dönüştürmek.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Ancak web sitelerinin genellikle en altta bulunan kısmında, bunların hiçbirinin hastalığı teşhis, tedavi, iyileştirme veya önleme amacı taşımadığını belirten, okunması zor bir feragatnameyi gizleniyor. Daha cesur şirketlerden birine ait bir feragatnamede ise şöyle deniyor:
Ne şirket ne de iştirakleri bu sitedeki bilgilerin doğru, güvenilir veya güncel olduğunu garanti etmez.
Yani, nutrigenomik alanının kronik hastalıkları önlemeye yardımcı olacağı iddialarının oluşturduğu bütün o kuru gürültünün altında, tıpkı bir medyuma danışma durumunda gözlendiği gibi, yasal açıdan incelendiğinde bunun da sadece eğlence amaçlı olduğunu belirten bir fısıltı var.
Davranışsal Problemler
Nutrigenomik alanının şu anda sunduğu kişiselleştirme türü, örneğin belirli bir mutasyonun kafeini daha yavaş metabolize etmeye ve bu uyarıcının düzenli olarak tüketildiğinde daha yüksek kalp krizi riskiyle karşılaşmaya yol açtığı iddiasını içerir. Bir başka mutasyon ise yüksek proteinli bir diyetle yağ kaybedip kaybetmeyeceğinizi belirler. Ayrıca, genlerin vücutta vitamin ve minerallerin işlenmesini nasıl etkilediği ve bu varyasyonların günlük tüketim önerilerini nasıl değiştireceği konusu da ilgi çekicidir.
Ancak, ABD Hükümeti Muhasebe Ofisi (GAO) 2000'lerin ortalarında, yani nutrigenomik hizmetlerinin ilk günlerinde dört nutrigenomik şirketini gizlice test ettiğinde bu şirketlerin teşhis yetkileri olmadığından tıbbi teşhis koyma girişimlerinden kaçınmaları yönündeki çağrıya uymadıkları ve bunun yerine kanser ve diyabet gibi ciddi hastalıkların gelişimini "öngördüklerini" buldu.[4] Oysa sağlık uzmanları, bu öngörülerin aslında analiz edilen genetik bilgilere dayanarak yapılamayacağını söylüyor. Aynı dönemlerde, yedi farklı şirket tarafından test edilen gen-diyet ilişkilerinin incelendiği bir çalışma, bu ilişkiler için yeterli kanıt bulunmadığı sonucuna vardı.[5] O zamandan bu yana manzaranın önemli ölçüde değişmediği görülüyor.
Mevcut nutrigenomik uygulamalarında daha büyük bir sorun daha var ve bu da sağlığımız üzerinde yaratabileceği etkinin boyutu. Nutrigenomik kitleri tarafından test edilen gen-diyet bağlantılarının şu anda bir kişinin genel sağlığı üzerinde büyük bir etkisi olması pek olası değil.
Öte yandan, Kanadalıların sadece onda üçü her gün yeterince meyve ve sebze yiyor.[6] Amerikalılar için bu sayı on kişide bir.[7] Kanadalı yetişkinlerin sadece yarısı fiziksel aktivite önerilerine uyabiliyor.[8] Kanadalı yetişkinlerin üç ila dörtte biri yeterince uyumuyor.[9] Ve her on Kanadalıdan biri sigara içiyor.[10] Bu istatistikleri iyileştirmekse birilerinin genlerini incelemeyi değil, iyi bilinen ve evrensel sağlık önerilerini benimsemeyi gerektiriyor.
Ve gerçek engel tam da burada yatıyor: Hem halk sağlığı önerileri hem de kişiselleştirilmiş beslenme alanlarında, bilgi nadiren davranışları değiştirebiliyor. 2017 yılında ABD Ulusal Akademileri tarafından düzenlenen bir nutrigenomik çalıştayında, kendi akademik çalışmasını bir girişime dönüştüren ve o dönemde 54 milyon dolar fon toplayan bir araştırmacı da nutrigenomik alanının "aslında kullanıcılarına veri ile güç kazandırmak" ile ilgili olduğunu iddia etmişti.[11]
Peki, bu verilerle ne yapacağız? Çoğumuz için yiyecek sadece yakıt değildir; aynı zamanda bir sosyal aktivitedir. İnsanların ne yiyeceklerini seçerken kolaylık, görünüm, fiyat, tat ve sosyal etkileşim gibi faktörlere göre karar verdiklerini biliyoruz; sağlık ise genellikle bu sıralamada daha geride geliyor.[12] Çalıştay sırasında bir beslenme bilimleri profesörü, uzmanların bile robot olmadığını kabul ettiğini belirtmiş. Beslenme uzmanlarıyla birlikte yemek yerken, neredeyse suçlu bir gülüşle "Bunu yememem gerektiğini biliyorum, ama gerçekten tadını seviyorum." dediklerini duyduğunu söyledi.
Neticede, ne yapmamız gerektiğini bildiğimizde bile davrannışlarımızı değiştirmek zordur. Diyet yaparken, insanlar genellikle ilk altı ayda kilolarının %10'unu kaybederler, ancak diyet yapanların üçte biri ila üçte ikisi sonraki yıllarda daha fazla kilo alır.[13] Nutrigenomik alanının değerini tanıtmakla ilgilenen kişiler, müşterilere genetik bilgiler vermenin fark yarattığını savunacak olsa da 2016 yılında yapılan sistematik bir inceleme ve meta-analiz, bugüne kadar elde ettiğimiz potansiyel olarak taraflı verilerin kasvetli bir tablo çizdiğini gösteriyor.[14]
Basitçe, genetik bilgiler iyi bir motivasyon kaynağı değil. Bunun sebeplerinden biri belki de Amerikalı yetişkinlerin sadece %12'sinin sağlık bilgilerini anlamak için yeterli birikime sahip olması.[15]
"Ben" Kuşağı
Nutrigenomiğin ticarileştirilmesi, sağlığa karşı giderek daha kör ve benmerkezci bir bakış açısını beslemekte. Gelişmelerin yol açabileceği istenmeyen sonuçların önüne geçmemizi sağlayacak sağlıklı bir kaygının, yerini kişisel "ödüllere" götüren seçimlere bıraktığı söylenebilir. Ve bu tür bir bakış açısı, sağlıklı yaşam endüstrisinde olduğu gibi, sonuçlar vaatlerle uyuşmadığında geri tepebilir.
Ayrıca dikkati daha büyük sorunlardan başka yere yöneltme işlevi de görebilir. İnsanların sağlığını etkilemede önemli rol oynayan gıda güvenliği ve sosyoekonomik eşitsizliklerle ilgili ciddi sorunlarımız olduğu bilinmektedir.[16] Bu sorunların çözümü bir kişinin genetik yapısının düzenli olarak kahve içmesi halinde kalp krizi riskine yol açıp açmadığına odaklanmaktan çok, halk sağlığı bakış açısını gerektirir.
2017 yılında gerçekleşen nutrigenomik çalıştayına Nestlé, Coca-Cola ve General Mills gibi şirketlerin üst düzey yöneticileri de katılmıştı. Muhtemelen bu şirketler, insanların genetiğine uygun gıda ürünlerinin geliştirilmesinden fayda sağlayacaklarını düşündüler. Ancak, 154 sayfalık özetini okuduğunuzda, bu çalıştayın biraz karışık geçmiş olabileceği izlenimini edinirsiniz.[11] Mesela konuşmacılardan biri, hücrelerimizde bulunan güçlü enerji fabrikası mitokondrinin genetiği üzerine bir konuşma yapmış. Sunumu, qi olarak adlandırılan ve bilimsel olmayan bir yaşam gücü kavramına odaklanan Doğu tıbbının, muhtemelen mitokondri aracılığıyla çalışarak etkili olduğu şeklinde oldukça tuhaf bir iddia ile sona ermiş.
Dahası, bu tuhaf çalıştayın raporunun sonunda epidemiyolog Profesör Cecile Janssens'ten son derece net ve toplumsal farkındalık içeren bir alıntı bulunuyor:
Eminim ki buradan dışarı çıktığımda ve sokaktaki insanları gördüğümde kendime, 'Tüm gün boyunca ne yaptım? Neden nutrigenomik alanında küçük bir fayda bulmaya çalışmak yerine onlar için daha büyük bir sorunu çözmeye çalışmadım?' diye soracağım.
Özet
Bu yazıda anlattıklarımız, şöyle özetlenebilir:
- Nutrigenomik alanı; diyetimizin DNA, RNA ve proteinler gibi vücudumuzdaki molekülleri nasıl etkilediğini incelemekle ilgilenen hem aktif bir araştırma alanı hem de ticari bir hizmettir.
- 2000'lerin ortalarında yapılan testler ve o dönemdeki kanıtların incelenmesi, ticari nutrigenomik hizmetlerinin vaatlerinin sağlam bir bilimsel desteği olmadığını göstermiştir.
- Toplum sağlığını iyileştirmek istiyorsak daha etkili ve evrensel önerilerden faydalanabiliriz. Bunlar arasında daha fazla meyve ve sebze yemek, daha fazla egzersiz yapmak ve yeterince uyumak sayılabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: McGill | Arşiv Bağlantısı
- ^ V. S. Neeha, et al. (2013). Nutrigenomics Research: A Review. Journal of Food Science and Technology, sf: 415-428. doi: 10.1007/s13197-012-0775-z. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Harry. Harvard Psychiatrist Makes Inflated Claims About Food’s Power To Fight Mental Illness. (28 Haziran 2022). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2024. Alındığı Yer: McGill | Arşiv Bağlantısı
- RationalWiki. The Fine Art Of Baloney Detection. (9 Şubat 2024). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2024. Alındığı Yer: RationalWiki | Arşiv Bağlantısı
- ^ U. S. G. A. Office. Nutrigenetic Testing: Tests Purchased From Four Web Sites Mislead Consumers. Alındığı Tarih: 24 Haziran 2024. Alındığı Yer: GAO | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. C. J. W. Janssens, et al. (2008). A Critical Appraisal Of The Scientific Basis Of Commercial Genomic Profiles Used To Assess Health Risks And Personalize Health Interventions. Elsevier BV, sf: 593-599. doi: 10.1016/j.ajhg.2007.12.020. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Beck. Just Three Out Of 10 Canadians Eat Enough Fruits And Vegetables. Do You Need To Up Your Intake?. (13 Eylül 2021). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2024. Alındığı Yer: The Globe and Mail | Arşiv Bağlantısı
- ^ CDC. Only 1 In 10 Adults Get Enough Fruits Or Vegetables. (16 Kasım 2017). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2024. Alındığı Yer: CDC | Arşiv Bağlantısı
- ^ Statistics Canada. The Daily — Canadian Health Measures Survey: Activity Monitor Data, 2018-2019. (1 Eylül 2021). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2024. Alındığı Yer: Statistics Canada | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. H. A. O. Canada. Are Canadian Adults Getting Enough Sleep? Infographic - Canada.ca. (6 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2024. Alındığı Yer: Canada.ca | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. Canada. Canadian Tobacco And Nicotine Survey (Ctns): Summary Of Results For 2020 - Canada.ca. (1 Nisan 2022). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2024. Alındığı Yer: Canada.ca | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b E. N. A. O. Sciences. (2018). Nutrigenomics And The Future Of Nutrition: Proceedings Of A Workshop. The National Academies Press. doi: 10.17226/25147. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Bouwman. Personalized Nutrition Advice An Everyday-Life Perspective. ISBN: 978-90-8585-363-3. Yayınevi: Thesis Wageningen University.
- ^ S. Wolpert. Dieting Does Not Work, Ucla Researchers Report. (3 Nisan 2007). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2024. Alındığı Yer: UCLA | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. J. Hollands, et al. (2016). The Impact Of Communicating Genetic Risks Of Disease On Risk-Reducing Health Behaviour: Systematic Review With Meta-Analysis. BMJ, sf: i1102. doi: 10.1136/bmj.i1102. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. M. McBride, et al. (2010). The Behavioral Response To Personalized Genetic Information: Will Genetic Risk Profiles Motivate Individuals And Families To Choose More Healthful Behaviors?. Annual Reviews, sf: 89-103. doi: 10.1146/annurev.publhealth.012809.103532. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Public Health Agency of Canada. Key Health Inequalities In Canada: A National Portrait – Executive Summary. (28 Mayıs 2018). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2024. Alındığı Yer: Canada.ca | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 23/11/2024 12:48:12 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17962
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in McGill. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.