Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Ejderhalar, Gerçek Olmamalarına Rağmen Neden Bu Kadar Popülerdir?

Ejderhalar, Gerçek Olmamalarına Rağmen Neden Bu Kadar Popülerdir? Pixabay
12 dakika
2,811
Podcast
17:11
Leyla Nil Geçkin
Seslendiren
19
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat

Siz hiç ejderha gördünüz mü? Tabii ki de görmediniz. Ancak neye benzediklerini çok iyi biliyorsunuz. Bu sisli ve efsanevi geçmişe sahip canavarlar kültürümüzde öyle bir yer edinmişler ki her köşe başında karşımıza çıkıyor; fantastik kurgu öğeleri olarak kabul edebileceğimiz niteliklere sahip birçok gerçek hayvandan daha çok ilgi görüyorlar. Peki, efsanelere ve mitlere konu olan bu ejderhalar günümüze kadar nasıl unutulmadılar? Bunun da kolay bir açıklaması var;

Hollywood, bilgisayarda üretilmiş görüntü (CGI) teknolojisi ile yarattığı ejderhaları kötülüğün simgesi (Yüzüklerin Efendisi) veya insanların en yakın dostu (Ejderhanı Nasıl Eğitirsin?) haline getirmeden önce ejderhalar, ara ara kitap veya parşomen üzerine yapılan çizimlerle desteklenen, dilden dile dolaşan hikayeler ile varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ancak böylesi bir geçmiş, mitoloji alanında çalışan akademisyenleri uzun süre meşgul edecek bir soruyu da beraberinde getirmiştir: İnsanlar, sayısız kültür ve dil varyasyonu oluşturmuş, büyük ölçüde birbirinden farklı iklimleri ve coğrafyaları yurtları olarak benimsemişlerdir. Ejderha mitleri, bunca kültür, dil, coğrafya ve iklim farklılıklarına rağmen nasıl farklı kültürlerde defalarca yazılmış ve yaratılmıştır? Bu ejderha mitleri, neredeyse iki ayaklı memeli atalarımızı takip etmiş; sessizce arkalarından uçmuş ve karşılaştığı yeni doğa şartlarına kendini adapte etmiş gibidir.

Ejderhaların Beşiği: Çin ve Asya

Çin, 5 bin yıldan öncesine uzanan geçmişi ile en eski ve devamlı ejderha hikayelerine ev sahipliği yapmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Ejderhalar, Çin imgeleminde imparatorluk yönetimini ve iyi talihi sembolize etmekte olup mitlerinde ejderhaların uzak sularda yaşadığına ve kanatsız olmalarına rağmen uçabildiklerine; yağmuru ve dolayısıyla bereketi getirdiklerine inanılmaktadır. 12 yıllık Çin Burç sisteminde ejderha yılları en uğurlu yıllar olarak kabul edilir.

Şanghay'da bulunan bir Çin Ejderhası, ağzında değerli bir inci taşıyor.
Şanghay'da bulunan bir Çin Ejderhası, ağzında değerli bir inci taşıyor.
Jacques Savoye/Pixabay

Ejderha sembolleri, yeni yıl kutlamalarında kukla-kostümler, festival yarışlarında tekne dekoru, bina süslemeleri ve diğer birçok kullanım ile binyıllarca varlığını sürdürmüş, Modern Çin'de de sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Japonya ve Vietnam başta olmak üzere birçok Asya ülkesi de bu ejderha imgeleminden etkilenmiş ve bu imgelemi kendi tasarımlarına adapte etmişlerdir. Bu etkilenmenin izi kolaylıkla sürülebilmektedir; ancak Zen Budizmi ve Kanji yazı biçimi gibi Çin'den alınan diğer kültürel öğelerin oluşturduğu paralelliklere bir açıklama getirmek daha zordur.

Ejderhalar, Avrupa'nın ortaçağ mitlerinde yer almalarının yanı sıra Kuzey Amerika ovalarında yaşamış Amerikan Yerlilerinin, Maya ve Azteklerin kültürlerinde de görülmektedir. Bu fenomenin en ünlü örneği, bol tüylü yılan tanrısı Quetzalcoatl'dır.

Himalaya bölgesinde küçük bir ülkenin (Butan) bayrağında yer alan yıldırım ejderhası figürü.
Himalaya bölgesinde küçük bir ülkenin (Butan) bayrağında yer alan yıldırım ejderhası figürü.
Pixabay

Ejderha imgelemi Çin'in diğer komşularında, Hindistan ve Güney Asya ülkelerinde de karşımıza çıkmaktadır. Ejderha kelimesinin tanımını biraz daha genişletirseniz, Kanada'nın kutup bölgelerinde yaşayan Inuit halklarında bile ejderha efsanelerine rastlayabilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Ejderhaların Kökenleri

Mezopotamya'nın canavarlara karşı savaşları konu alan hikayeleri, ejderha konseptini içeren en eski metinler olarak kabul edilmeye adaydır. Örneğin bir Babil mitinde Tiamat adı verilen yılan biçiminde bir yarı tanrı, denizden çıkarak tüm yaşamı kaosa sürükleme tehdidinde bulunur. Bunun üzerine genç ve kahraman tanrı, Marduk, Tiamat'a meydan okur; öldürür ve kozmos'u Tiamat'ın pençelerinden kurtarır.

Tiamat'ı (solda) konu alan Babil efsanesi en erken M.Ö. ikinci milenyum olarak tarihlendirilmektedir.
Tiamat'ı (solda) konu alan Babil efsanesi en erken M.Ö. ikinci milenyum olarak tarihlendirilmektedir.
Wikimedia Commons

İncil'de diğer Mezopotamya mitlerine benzer şekilde bu savaşın da yankıları duyulmaktadır. Örneğin, Mezmurlar ve Eyüp Kitabı, İsrail Tanrısı'nın balina ile yılan arası bir varlık olan Leviathan'ı nasıl yok ettiğini konu alır. Bunun yanında Tiamat hikayesinin varyasyonları Ege ve Avrupa kültürlerinde de sıkça karşımıza çıkmaktadır; öyle ki ejderha veya benzeri bir canavar ile kahraman kurtarıcının savaşı birçok Batı ejderha mitlerinin temelini oluşturmaktadır. Bu mitlerin çoğunda ejderhanın varlık sebebi, kahramanımıza öldürecek bir düşman rolünü oynamaktır.

Yılan-yaratıklar ile olan savaşlar Yunan mitolojisinde de karşımıza çıkmaktadır. Zeus, yıldırım gücünü kullanarak yılan bacaklı, ateş üfleyen bir ejderhayı (Typhon) öldürerek yer ve gök üzerindeki hakimiyetini korur. Yunanların bu Typhon miti, Hititleri de içeren komşu medeniyetlerinden alınmış bir hikaye düzenini takip etmektedir.

İngilizce "dragon" sözcüğünün atası, Yunanca drakōn sözcüğüdür. Bununla beraber Antik Yunanların bu kelimeyi "büyük bir yılan" anlamında kullanıldığı düşünülmekte ve çeviri yerinde bir çeviri olarak kabul edilmemektedir. Drakon sözcüğü ise "izlemek" anlamına gelen bir eylemden türetilmiştir ve bu etimolojik bağ, Jason ve Altın Post (Altın Pösteki olarak da bilinir) hikayesinde gözlemlenebilir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Hikayeye konu olan ağır ve değerli post, uyku bilmez bir ejderhanın koruması altındadır. Jason'un partneri, Medea, farmakoloji alanında oldukça yeteneklidir. Bu ikili, bu yetenek sayesinde koca ejderhayı kısa süreliğine uyutmayı başarırlar. Bu türdeki Yunan mitleri, bazı kanonik kabul edilen ejderha motiflerini de içermektedir. Örneğin bu eserde ejderhalar, altın bir hazinenin koruyucuları olarak resmedilmektedir.

13. yüzyıldan kalma bu illüstrasyonda Aziz George, kendisi için insan kurban edilmesini buyuran bir ejderhayı öldürürken resmedilmiştir.
13. yüzyıldan kalma bu illüstrasyonda Aziz George, kendisi için insan kurban edilmesini buyuran bir ejderhayı öldürürken resmedilmiştir.
Wikimedia Commons

Büyük Resim

Ortaçağ Batı'sının en bilinen ve standart olarak kabul edilen ejderha hikayeleri, Tiamat ve Perseus mitlerinden yalnızca bir adım ötededir. Örneğin Aziz George Efsanesi'nin klasik sürümünde zehir üfleyen bir ejderha, önce hayvanları, ardından insanları hakimiyeti altına almış; Libya'nın Silene adlı kentine dehşet saçmaktadır ve prensesi gözüne kestirmiştir.

Aziz George, atının üzerinde kente girer ve halkın durumunu görür. Bunun üzerine kentte yaşayan herkesin Hıristiyanlık inancına geçmesi şartıyla ejderhayı öldürmeyi teklif eder. Halk tamamen Hıristiyanlık inancına geçer; Aziz George ejderhayı öldürür ve sayısız ortaçağ illüstrasyonlarına ilham olmuş modeli yaratır.

Hikaye birçok kaynağı temel alarak oluşturulmuş gibidir. Geç antik dönemde Balkanlar bölgesinde Hıristiyanlık inancının popüler figürlerinden biri, şaha kalkmış bir at üzerinde bir askeri resmeder. Bu asker, bazı figürlerde bir hayvanı mızrakla avlarken; bazı diğer figürlerde ise bir yılanın çevrelediği bir ağacın yanında resmedilir.

Dördüncü yüzyıldan kalma bu Antik Mısır heykelinde Tanrı Horus, timsah kılığındaki Set'i öldürmektedir. Kurgu, Aziz George efsanesinin tasvirlerine büyük oranda benzemesine karşın Aziz George efsanesinden 800 yıl kadar daha eskidir.
Dördüncü yüzyıldan kalma bu Antik Mısır heykelinde Tanrı Horus, timsah kılığındaki Set'i öldürmektedir. Kurgu, Aziz George efsanesinin tasvirlerine büyük oranda benzemesine karşın Aziz George efsanesinden 800 yıl kadar daha eskidir.
Wikimedia Commons

Resmedilen bu askerler, Hıristiyanlık döneminde adı bilinmeyen aziz askerlere önayak olmuştur. Ancak bu aziz askerler, yılanın yanında durmak yerine yılanı öldürmektedir. Gözlemlenen bu değişiklik, yılana karşı tutumların değişmesiyle açıklanmaktadır; zira yılanlar, bu dönemin öncesinde yaşam ve şifa ile ilişkilendirilmektedir, ancak Yeni Ahit ile beraber kötülüğü ifade etmek için kullanılan bir görsel kısa yol haline dönüşmüştür.

Aziz George, günümüzde Türkiye sınırları içinde bulunan Kapadokya'da M. S. 300 yılında doğmuştur. Aziz George hakkındaki yaygın inanışlar, George'un bir asker olduğunu, pagan tanrılarına ibadet etmeyi reddettiğini göstermekte olup bir Roma tapınağını yaktığı ve bu nedenle öldürüldüğünü öne sürmektedir. Bununla beraber Aziz George, yaşadığı dönemden yüzyıllar sonrasına kadar herhangi bir türde ejderha hikayesi ile ilişkilendirilmemiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Aziz George, 1000 yılından sonraki bir dönemde Gürcistan'da yazılmış bir metinde baş karakter olarak karşımıza çıkar. Gürcistan da İngiltere'ye benzer şekilde bu azizi koruyucu azizleri olarak kabul etmektedir. Haçlılar, Aziz George efsanesini Doğu Akdeniz'den Batı Avrupa'ya taşımış ve ejderhaları ortaçağ hayal gücünün vazgeçilmez öğelerinden biri haline getirmiştir.

Avrupa kıtasında anlatılagelmiş tüm bu efsanelere Typhon hikayesinden ateş üflemeyi, sembolleri, alıkonulmuş bir prensesi, bir ejderhayı, bir şövalyeyi, bir savaşı ve bir tür ödülü dahil ettiğinizde modern ejderha anlatılarına benzer eserler ortaya çıkmaktadır.

Mezoamerikan tanrı figürü, Quetzalcoatl, bazı mitlerde ejderha benzeri bir sürüngen olarak betimlenmektedir.
Mezoamerikan tanrı figürü, Quetzalcoatl, bazı mitlerde ejderha benzeri bir sürüngen olarak betimlenmektedir.
Wikimedia Commons

Karşılaştırmalı Mitoloji

Batı gelenekleri kapsamında birçok farklı kültürde ejderhalara ilişkin metinler sıklıkla karşımıza çıkmakta olup günümüz ejderhaları ile antik Asya ejderhaları arasında açık bağlantılar tesis edilebilmektedir. Ancak bu iki ayrı gelenek (batı ve doğu), dünyadaki tüm paralelleriyle beraber nasıl tek bir potada eriyebilmiş ve ortaya alışık olduğumuz ejderha imgesini çıkarmıştır?

Tüm Reklamları Kapat

Mitolog Joseph Campbell, erken dönem psikoloji teorisyeni Carl Jung'un fikirlerini takip ederek insanlarda kalıtsal olarak aktarılan, paylaşılan deneyim haznesine dikkat çekmekte ve ejderha sembolünün belki de insanların öğrenmeden içkin olarak bildiği bir sembol olduğunu, kolektif bilinçdışımızın bir parçası olduğunu öne sürmektedir. Bu düşünceyi destekleyen bir başka alan da hayvan davranışları üzerine yapılan çalışmalardır.

Antropolog David E. Jones, Bir Ejderha İçgüdüsü (İNG: "An Instinct for Dragons") adlı kitabında primat atalarımıza ejderha biçimini tanımaya yönelik bir içgüdünün doğal seçilim yoluyla ve milyonlarca yıllık bir süreçte kazındığını öne sürmektedir.

Jones, bu teorisini vervet maymunlarının içgüdüsel olarak yılanlara, büyük kedigil ve avcı kuş fotoğraflarına karşı tepki gösterdiği gerçeğine dayandırmaktadır.

Ortak atalarımızın oluşturduğu topluluklarda kendilerini öldürebilecek tehditlerden kaçınma içgüdüsüne sahip bireyler ortalama olarak daha uzun yaşamakta ve daha fazla yavru sahibi olmaktadır. Jones da bu gerçeğe dayanarak ejderhaların nihai avcılarımızın bir birleşimi olduğunu ifade eder; zira ejderhaların kanatları büyük avcı kuşlardan, çene ve pençe yapısı büyük kedigillerden ve bedenleri yılanların bedenlerinden esinlenerek oluşturulmuştur.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bu teoriyi eleştiren kişiler ise teorinin genel kabul görmesi ve/veya kanıtlanması için daha fazla kanıta ihtiyaç duyulduğunu öne sürmektedir. Bununla beraber teori, yine de oldukça dikkat çekici bir teoridir.

Slovenya'nın başkenti Ljubljana'da bulunan bir köprü üzerinde ejderha heykeli.
Slovenya'nın başkenti Ljubljana'da bulunan bir köprü üzerinde ejderha heykeli.
Pixabay

Ejderha mı, Dinazor mu?

Bilim tarihçisi Adrienne Mayor, İlk Fosil Avcıları (İNG: "The First Fossil Hunters") adlı kitabında antik metinlerde halk paleontolojisine dair kimi alternatif örnekler sunmaktadır. Zira insanlar, jeolojik dönemlere yönelik herhangi bir bilgi edinmeden önce de çeşitli fosiller keşfetmeye başlamış; büyük bilgi eksikliklerine rağmen bu akıl almaz keşifleri açıklamaya çalışmışlardır.

Örneğin nesli tükenmiş Avrupa filinin tek bir femur kemiği, devasa insanlara yönelik belirli fikirlere ilham olabilir. Bunun yanında dinazorların bütünlüğünü korumuş iskeletleri, tarih öncesi bir zürafanın bombeli kafatası gibi örnekler, bir antik seyyahın ejderhaya benzer bir hayvanı hayal etmesine aracı olabilir. Bu fenomenler, Heredot gibi klasik doğa tarihçilerinin dolaylı anlatımları çözümleme mecburiyetinde bırakmıştır. Bu tarihçiler, tuhaf hayvanlara ilişkin raporlara azami düzeyde tolerans göstermiş ve tuhaf hibrit türlere şüpheyle yaklaşmıştır.

Bu çerçevede ejderhaların birden fazla kültürde ayrı ayrı ortaya çıktığı teorisi, kendini destekleyecek yönde kanıt üreten bir niteliğe kavuşur; Batı ve Asya ejderhaları dış görünüş bağlamında birbirlerine oldukça benzemektedir; ancak kesinlikle aynı şey değillerdir. Mitlerde oynadıkları roller bağlamında farklılık gösterirler. Bunun yanında Mezopotamya ejderhaları da işlevleri bakımından çeşitli farklılıklar barındırmaktadır. Bazı ejderhalar suculdur; klasik Avrupa ejderhasının ise suyla hiçbir ilgisi yoktur. Quetzalcoatl gibi figürler bu farkları bambaşka boyutlara taşırlar. İbranice İncil örneklerinde karşımıza çıkan "ejderha" (İNG: "dragon") terimi, ifade edilmek istenen varlığın ilgili kategoriye (ejderha) girebileceğine yönelik bir düşüncenin ürünü, yani bir çeviri kararıdır. Bu tür çeviri kararlarına yönelik yaklaşımlar kendi aralarında birçok farklılık göstermektedir; örneğin Çince ejderha anlamına gelen lóng sözcüğü yerine farklı sözcükler de kullanılabilirdi.

Alman yayıncı Friedrich Justin Bertuch tarafından resmedilmiş bir ejderha illüstrasyonu, 1806.
Alman yayıncı Friedrich Justin Bertuch tarafından resmedilmiş bir ejderha illüstrasyonu, 1806.
Wikimedia Commons

Ejderhaların Dünyası

Tüm bunlarla beraber bir araştırmacı ejderha kavramının oldukça eski olduğunu öne sürmektedir. Harvard Üniversitesi'nde Sanskritçe öğretmeni olan Michael Witzel, erken Homo sapiens türünde kültürümüzün yerleşim ve göç yoluyla ikiye ayrıldığını ve bu yolla ejderha mitlerinin de birbirinden ayrıldığı fikrini savunmaktadır.

Genetik kanıtlar göz önünde bulundurulduğunda bir grubun Asya, Endonezya ve Avusturalya'yı da içeren bir güney göç rotasını takip ettiği; ikinci bir süpergrubun ise Avrupa ve Amerika'nın büyük bir kısmına yerleşmek üzere ayrıldığı görülmektedir. Witzel'in iddiasına göre en eski ejderha mitlerinin yapıları (örneğin Asya ejderhalarının iyi huylu, Avrasya ve Amerikan ejderhalarının kötü huylu olması) 15 bin yıl kadar geçmişe, yani bu ayrıma dayanmaktadır.

Ancak bu genellemelerin istisnaları da yok değildir. Çin yaratılış mitinin birkaç bölümü bir tanrıça figürüne, Nüwa'ya ev sahipliği yapmaktadır. Nüwa'nın başı insan başıdır; kendisinin ve eşinin (Fu Xi) bedeni yılan bedenidir. Anlatıya göre yer ve gök yaratıldıktan sonra Gonggong isimli huzursuz bir ejderha, isyan eder ve çevresini kaosa sürükler. Nüwa, Gonggong'un sebep olduğu kozmik hasarı bir dereceye kadar düzeltir ve yarattığı insanların güvenliğini sağlar. Mitte Nüwa ve Fu Xi yılan olarak tasvir edilmekte; Gonggong ve sebep olduğu yıkım ise Çin kültürüne hakim "Ejderhalar iyi varlıklardır." düşüncesiyle bir tezat oluşturmaktadır.

Gonggong'u alt eden Çin tanrıçası, Nüwa.
Gonggong'u alt eden Çin tanrıçası, Nüwa.
Wikimedia Commons,

Japonya'yı yarattığı düşünülen tanrılardan birinin efsanesi, diğer ülkelerin ejderha efsanelerine daha büyük oranda paralellik göstermektedir. Fırtına tanrısı Susano'o, zor durumda olan bir çift yaşlı tanrıya rastlar. Sekiz başlı ve sekiz kuyruklu devasa bir yılan olan Yamata no orochi, bu çiftin kızlarından yedisini afiyetle yemiş ve sekizinci kızlarının, Kushinadahime'nin peşine düşmek üzeredir. Susano'o, yaşlı çiftin kızıyla evlenme sözlerine karşılık kızlarını korumayı kabul eder. Susano'o, Kushinadahime'yi bir saç tarağına dönüştürür ve güvenle saklamak amacıyla saçına takar; yaşlı çifte ise canavarı uyutmak amacıyla sekiz ayrı kapta yeteri kadar sake (bir tür Japon içkisi) hazırlamaları yönünde bir talimat verir. Susano'o, bu yolla canavarı öldürebilecektir.

Susano'o, Yamata no Orochi'nin bedeninde değerli bir kılıç bulur. Bu kılıç, Japonya'nın hükümdarlarının bir sembolü haline gelmiştir.

Sonuç

Yüzüklerin Efendisi'nden Ejderhanı Nasıl Eğitirsin gibi filmlerden Eragon ve Witcher gibi popüler serilere kadar birçok alanda karşımıza çıkan ve hayal gücümüzü süsleyen ejderhaların geçmişi de bir o kadar ilgi çekicidir ve yıllardır araştırılmaktadır. Bununla beraber ejderha figürünün tarihinin 15 bin yıl kadar geçmişe uzanıyor olması ve bu figürün Uzakdoğu'dan Mezopotamya'ya, Amerika'ya kadar birçok kültürde yer alması hem bu araştırmalarda kullanılabilecek kaynakları artırmakta; hem de araştırmacıların işini zorlaştırmaktadır. Zira bu kaynak bolluğu "Doğuda ejderhalar iyidir, Batıda ejderhalar kötüdür." gibi genellemelerin yapılabilmesini sağlamakta; ancak beraberinde "Nasıl oluyor da bu kadar farklı kültürde bu denli benzer ejderha figürlerine rastlıyoruz?", "Bu kültürel benzerliklerin temelinde ne var?" gibi soruları da getirmektedir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
34
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 6
  • Muhteşem! 4
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Bilim Budur! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • İnanılmaz 1
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 27/04/2024 18:28:50 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15981

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Canlılık Ve Cansızlık Arasındaki Farklar
Kas
Yumurta
Matematik
İspat Yükü
Doğa Olayları
Hız
Kilo
Viroloji
Biyocoğrafya
Sahte
Evrimsel Süreç
Dil
Gıda Güvenliği
Optik
Şiddet
Algı
Boyut
Epidemik
Yıldızlar
Fizyoloji
Doğum
Nörobilim
Maske Takmak
Renk
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
J. Burch, et al. Ejderhalar, Gerçek Olmamalarına Rağmen Neden Bu Kadar Popülerdir?. (8 Kasım 2023). Alındığı Tarih: 27 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/15981
Burch, J., Karagözoğlu, M. (2023, November 08). Ejderhalar, Gerçek Olmamalarına Rağmen Neden Bu Kadar Popülerdir?. Evrim Ağacı. Retrieved April 27, 2024. from https://evrimagaci.org/s/15981
J. Burch, et al. “Ejderhalar, Gerçek Olmamalarına Rağmen Neden Bu Kadar Popülerdir?.” Edited by Mert Karagözoğlu. Translated by Mert Karagözoğlu, Evrim Ağacı, 08 Nov. 2023, https://evrimagaci.org/s/15981.
Burch, James. Karagözoğlu, Mert. “Ejderhalar, Gerçek Olmamalarına Rağmen Neden Bu Kadar Popülerdir?.” Edited by Mert Karagözoğlu. Translated by Mert Karagözoğlu. Evrim Ağacı, November 08, 2023. https://evrimagaci.org/s/15981.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close