Cinsel Yönelim ve El Tercihi Arasındaki İlişki Nedir? Her İki Yönelim de Tercihi Değil!
Bilim insanları, eşcinselliğin tercih olmadığını; doğum öncesi hormonların, epigenetik etkilerin ve beyin yapısında meydana gelen bir dizi biyolojik faktörlerin kaçınılmaz ve doğal bir sonucu olduğu konusunda hemfikirdir. Yani cinsiyet ve cinsel yönelimler daha dünyaya gelmeden anne karnında şekillenmeye başlar. Biyolojinin cinsel yönelimi nasıl etkilediği konusunda net bir fikir birliği olmasa da genetik faktörü doğrulayıcı birçok çalışma vardır. Özellikle kromozom ''Xq28'' üzerinde erkek cinsel yönelimi gelişimini etkileyen genlerin varlığı desteklenmektedir. Çoğu bilim insanı, cinsel yönelim gibi karmaşık bir şeyi belirleyen tek bir "eşcinsel geni" veya ''biyolojik faktör'' olmasının olası olmadığını belirtmektedir. Ayrıca bunun genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin etkileşiminin sonucu olma ihtimalinin de yüksek olduğu belirtilmektedir.
Sağ elini kullanmama (solak olma), biseksüeller ve eşcinsel bireyler arasında heteroseksüeller arasında olduğundan daha yaygın gözükmektedir. Bu yüzden eşcinselliğin, biyolojik etiyolojisinde el tercihinin yer alma ihtimali araştırılmaktadır. Mevcut veriler, biseksüel ve homoseksüel kişilerin yüksek doğum öncesi hormonlara maruz kaldıklarının göstergesidir.
Sağlaklık, insanlar arasında oldukça baskındır (bireylerin yaklaşık %90'ı sağ elini kullanır). Konu hakkında yapılan birçok çalışma mevcuttur. Psychological Bulletin dergisinde yayınlanan incelemede; 20 farklı çalışmada, 6,987 eşcinsel (6,182 erkek ve 805 kadın) ve 16,423 heteroseksüel (14,808 erkek ve 1,615 kadın) katılımcıda sağ elini kullanmama oranlarını incelenmiştir. Eşcinsel erkek katılımcıların %39'dan daha fazlasının sol eli kullanmayı tercih ettiği görülmüştür. Ayrıca, kadın eşcinsellerin %91'e varan oranlarda sol eli kullanmaya meyilli olduğu kaydedilmiştir.[2]
Başka araştırmalarda heteroseksüel kadınlara kıyasla eşcinsel kadınların önemli ölçüde daha yüksek oranda solak olduğu bulunmasına rağmen (%18'e karşı %10), heteroseksüel ve eşcinsel erkekler arasında el tercihi açısından önemli bir fark bulunamamıştır.[3] Temelde meta-analizler arasındaki farklılıkların araştırılması, eşcinselliğin anne karnına uzanan süreci hakkında bizlere bilgiler vermiştir. Ayrıca analizlerin farklılığına dahil olası hipotezler geliştirilmiştir.
Cinsel Yönelim ve El Tercihi Arasındaki İlişki
Cinsel yönelimi etkilediği düşünülen hipotezlerden birisi, doğum öncesi anne karnında maruz kalınan hormonal etkilerdir. Bu yüzden doğum öncesi androjen maruziyeti (her iki cinste de bulunur), cinsel yönelim ve el tercihi arasındaki ilişkiyi de açıklayabilir. Geschwind-Galabur da teorisine göre; doğum öncesi yüksek testosteron seviyeleri, dişi fetüsün erkekleşmesine, aynı zamanda erkek fetüsün dişileşmesine neden olabilir. Dolayısıyla bu teori, eşcinsel bireylerde solaklığın daha yüksek yaygınlığı ile tutarlıdır.[1]
Doğum öncesi yüksek testosteron; aksonal budama (E.N. : Aksonal budama, doğum zamanına yakın başlayıp 20'li yaşların ortalarına kadar devam eden memelilerde gözüken sinir sistemi gelişimi aşamalarındandır.) mekanizmaları yoluyla serebral lateralizasyon süreçlerini güçlendirir.[1] (E.N. : İnsanların büyük çoğunluğunda konuşma ve motor becerileri serebral yarımkürede diğer yarımküreye göre daha iyi gelişmiştir. Daha iyi gelişmiş olan bu yarımküreye baskın hemisfer denir. El tercihi fonksiyonel bir serebral lateralizasyon olarak kabul edilmektedir.)
Süreç sonucu daha güçlü sol hemisfer baskınlığı ve daha küçük bir korpus kallozum ile karşılaşılır. Yüksek testosteron zıttı olan düşük testosteron salınımı sonucu doğan bebeğin gelişiminde daha büyük bir korpus kallozum oluşumu gözükecektir. Kadınlar da erkeklerden daha büyük bir korpus kallozuma sahiptir. Sağ elini kullanan eşcinsel erkeklerin sağ elini kullanan heteroseksüel erkeklerden daha büyük bir korpus kallozuma sahip olduğuna dair kanıtlar vardır.[4] Bu yüzden doğum öncesi düşük testosteron salınımın (anne karnında) erkek eşcinselliği etiyolojilerinden birisi olduğu düşünülür. Diğer taraftan bu hipotezin doğrululuğu, eşcinsel erkeklerde kallozal boyut ile el tercihi arasında bir ilişki olmayacağını gösterir. Çünkü yapılan meta-analizler eşcinsel erkeklerde solaklığın daha fazla görüldüğünü kaydetmiştir.[1]
Meta-Analizlerin Farklılık Gibi Gözükmesinin Nedeni
Erkek eşcinselliğini etkileyen faktörlerden birisi de kardeş sayısıdır. Birden fazla erkek kardeş doğması veya artan hamilelik oranı erkeklerde, homoromantik (androseksüelite, erkeklerden hoşlanma) olasılığını yükselttiği görülür.[7] Cinsel yönelim konusunda köklü bir biyobelirteç de, aile üyeleri ve soyağacında daha fazla eşcinsel birey bulunmasıdır.[6] İkiz çalışmaları, tek yumurta ikizleri arasında çift yumurta ikizlerine göre daha fazla cinsel yönelim uyumu göstermektedir.[7] Her ne kadar doğum artışına bağlı erkek eşcinselliği artsa bile tek çocuk olan bireylerde de eşcinsellik görülebilir. Doğum artışı sebebiyle, eşcinselliğe etki eden mekanizmalar, erkek eşcinselliği arasındaki el tercihi analizlerinde farklılaşmaya yol açabilir.[1] Bu mekanizma, kadın eşcinsellerde belirgin olmadığından yapılan analizlerde kadınlar arasında solaklığın daha sık görülmesi olağandır.
Bu nedenle, mevcut kanıtlar karışık ve kesin olmasa da,[5] doğum öncesi testosteron düzeylerinin cinsel yönelim ile el tercihi arasındaki ilişkinin bir nedeni olabileceğini göstermektedir. Buna karşılık, cinsel yönelim ile el tercihi arasındaki ilişki üzerine yapılan çalışmalar, doğum öncesi testosteron düzeylerinin cinsel yönelim üzerindeki etkileri için gayet önemli sonuçlar vermiştir. Her halükarda yapılan incelemeler, eşcinsel kadınlar için solaklığın fazla gözükmesinde, geschwind-galabur teorisini, erkekler için sağlaklığın fazla gözükmesinde ise kallozel hipotezi doğrulamaktadır.[1]
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 22
- 14
- 13
- 6
- 5
- 4
- 3
- 2
- 2
- 2
- 0
- 0
- ^ a b c d e U. S. Tran, et al. (2019). Associations Of Bisexuality And Homosexuality With Handedness And Footedness: A Latent Variable Analysis Approach. Archives of Sexual Behavior, sf: 1451-1461. doi: 10.1007/s10508-018-1346-9. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. L. Lalumière, et al. (2000). Sexual Orientation And Handedness In Men And Women: A Meta-Analysis. Psychological Bulletin, sf: 575-592. doi: 10.1037/0033-2909.126.4.575.. | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. S. Mustanski, et al. (2002). Dermatoglyphics, Handedness, Sex, And Sexual Orientation. Archives of Sexual Behavior, sf: 113-122. doi: 10.1023/a:1014039403752.. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. F. Witelson, et al. (2008). Corpus Callosum Anatomy In Right-Handed Homosexual And Heterosexual Men. Archives of Sexual Behavior, sf: 857-863. doi: 10.1007/s10508-007-9276-y.. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Ellis, et al. (2017). Handedness, Sexual Orientation, And Somatic Markers For Prenatal Androgens: Are Southpaws Really That Gay?. Laterality, sf: 157-180. doi: 10.1080/1357650X.2016.1151024. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. M. Bailey, et al. (1999). A Family History Study Of Male Sexual Orientation Using Three Independent Samples. Behavior Genetics, sf: 79-86. doi: 10.1023/a:1021652204405. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b A. Swift-Gallant, et al. (2019). Evidence For Distinct Biodevelopmental Influences On Male Sexual Orientation. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 12787-12792. doi: 10.1073/pnas.1809920116. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:55:51 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9279
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.