Alışık Olduğumuzun Dışında Olası Yaşam ve Astrobiyoloji
Bildiğimiz yaşam olan karbon ve su temelli yaşamın dışında olabilecek yaşamın kimyası nasıl olabilir?
Merhaba yada bu topraklardan çıkan ve Voyager uzay araçlarındaki plaklara kaydedilmiş Hititçe selam ile "Aššuli" diyorum hepinize.[1] Sizinle astronomi konusunun en ilginç ve belkide bu yazıyı yazdığım zaman için verdiğim özel dersler için hazırladığım astronomi notllarının muhtemelen sonuncusu olacak bir konuya değinmek istiyorum.
Ömrümüz sırasında belkide evrende gezegenimiz dışında bir yaşam bulabilme ihtimali bile çok heyecan verici ama ister kendi sistemimizde olsun ister başka yıldız sistemlerinde olsun yaşam'ı hep kendi gezegenimizdeki var olan yaşam üzerinden yorumladık. Peki böyle olmak zorunda mı? Bazı uzmanlar bu alışık olduğumuz yapılara bazı alternatifler öneriyor ve bunları genel olarak Miller-Urey deneyindeki belli kriterlerdeki bileşiklere alternatif olabilecek maddeleri inceleyerek yapıyorlar ve burada bu konuda çok bahsedilen ama bu yazıyı yazdığım sırada, ülkemizde Türkçe yazılmış fazla yazı olmadığı konuları size aktarmaya çalışacağım. Hep birlikte bu teoriler üzerine beyin fırtınası yapacağız ve hep beraber evrende yalnızmıyız sorusu üzerine çok farklı bir şekilde derin düşüncelere gireceğiz.
Daha önceleri Miller-Urey deneyinden faydalanarak bir uyduda yaşam bulma olasılığı üzerine beyin fırtınası yapan arkadaşların daha rahat kıyaslaması ve konu üzerine düşünmelerini teşvik etmek için amatör düzeyde bir formülasyon önermiştim.[2] Tekrar belirtirim ki bu sadece konu üzerine beyin fırtınası yapmayı ve kıyaslamak için her bir değere 0-1 arasında küsüratlı puan vererek sonuçları kıyaslayarak konuyu okuyucunun daha rahat anlayabilmesini sağlamayı amaçlayan bir formülasyon denemesidir:
Keşif Potansıyali = Koruyucu Katman x ( C x H x O x N x P x S ) x Oksitlenme) x Karıştırıcı Sıvı x Enerji)
Bunu yaptığımda sistemde hangi elementlerin olması gerektiğini, sistemde serbest oksijenin en azından yaşamın ilk başlayacağı dönemler için serbest oksijenini minimum olmasını sağlayacak etkenlerin olup olmaması ve sistemdeki kimyasalları karıştıracak kararlı bir sıvının olması gibi kriterlerin gerekliliğini vurgulamayı amaçlamıştım. Tahmin edersiniz ki deney hakkında beyin fırtınası yapmayı sağlasada genelde bu yaptığım çalışma akademik yada kusursuz değildi ama burada demeye çalıştığım başka bir gezegende yaşamın olup olamayacağının sırrı kimyada saklı olduğu uzun zamandır kafamdaydı. Ve notlar çıkarken aklıma alışık olduğumuz yaşam kimyasına alternatif olabilecek potansıyal yaşam kimyası hakkında ne gibi çalışmalar var ? Başka bir gezegende yada uyduda karbon (C) elementi temelli ve karıştırıcı sıvı olarak su (H20) bileşiği temelli yaşam keşfedebiliriz hatta bana sorarsanız Europa uydusu gibi gök cisimleri bu konud aiyi adaylar ama biz bu konuda farklı tarzda yaşamın olabileceği üzerine ve bu konuda yapılan güncel çalışmalar hakkında fikir verebilmeyi amaçladığım için genel olarak alışıko lduğumuz yaşamdan farklı yaşam olasılıklarının kimyasına odaklanacağım.İlk olarak değineceğimiz Miller-Urey deneyinden hatırlayabileceğiniz gibi yaşamsal maddelerin çözündüğü, karıştığı ve korunduğu sıvının yaşam için önemli olacağından bahsetmiştik. Bizim gezegenimizde bu su olarak işlem görmmüştü ve günümüzde hala su temelli bir soy vardır. Peki başka bir gezegende su temelli yaşam dışında yaşam olabilir mi? Su temelli yaşam olabileceği gibi başka tarzda yaşamlarda olması gayet olası olduğu yönünde yapılan bazı çalışmalar vardır ve ben size bunların bir kısmına değineceğim. Ardından Karbon bileşiği yerine alabilecek başka elementlerden oluşan DNA yada hücre zarı yapısına sahip türleri inceleyeceğiz. O zaman alternatif uzaylı yaşamını şu kriterlerde inceleyebiliriz:
- Karbon harici element temelli yaşam olasılıkları.
- Su dışında karıştırıcı sıvı temelli yaşam olasılığı.
1) İlk olarak karbon (C) harici element temelli yaşam olasılığı:
Öncelike bizim gezegenimizdeki bütün yaşam karbon (C) temellidir. DNA gibi yaşam için gerekli moleküllerin hepsi kopleks moleküllerdir ve bu kopleksliği sağlayabilecek elementin aynı anda farklı elementlerle bileşik oluşturabilmesi, moleküler bağının ne çok ne az derecede olması ve sık bulunan bir element olması önemlidir. Karbon aynı anda 4 elementle bileşik oluşturabildiği için kopleks organik moleküllerin oluşmasını mümkün kılar. Bağı moleküllerin reaksiyonlar sonucu bozulup birleşmesine yani aktif bir yaşamın olması için yeterli bir düzeydedir. Karbon, doğada yaygın bulunan ametal kimyasal elementtir. Evrende bolluk bakımından altıncı sırada yer alan karbon gerçekten iyi bir aday olsada burada ona alternatif olabilecek elementler üzerine konuşacağım ama belirtmem lazım adaylar şu anki sonuçlar ışığında çok fazla değil...
Silikon veya öbür ismiyle Silisyum (Si) temelli yaşam genelde bu sayacağım elementler arasında en sık duyaağınız element olacaktır. Karbon temelli bir yaşamın aksıne daha uç koşullara karşı dayanıklı olan bileşiklere sahip olan bu element genelde Titan uydusu gibi uç koşullarda yaşayan yaşamlar için aday gösterilir ama moleküler bağlarının kuvvetli olması ve karbon elementine göre silikon elementinin daha ağır olmasından dolayı bu olası yaşam çok az hareket eden yada hiç hareket edemeyen kristalize bir yapıya sahip organizma olması gerekirdi muhtemelen. Karbon gibi silikon da biyolojik bilgiyi taşıyacak kadar büyük moleküller yaratabilir bir potansıyali vardır ve bunu kabul ediyorum ama bu yaşam sandığınızdan çok daha farklı olacaktır.
Silisyum, karbondan farklı olarak, metabolizma için gerekli olan kimyasal çok yönlülük için gerekli olan çeşitli atom türleri ile kimyasal bağlar oluşturma yeteneğinden yoksundur ve yine de bu kesin yetersizlik, silikonu karbonun dahil olduğu her türlü safsızlıkla bağlanmaya daha az duyarlı kılan şeydir. karşılaştırıldığında, korumalı değildir. Karbon ile organik fonksiyonel gruplar oluşturan elementler arasında hidrojen, oksijen, azot, fosfor, kükürt yanında demir, magnezyum ve çinko gibi metaller bulunur. Bununla birlikte silikon, çok az başka atom türüyle etkileşime girer. Ayrıca, diğer atomlarla etkileşime girdiği yerlerde silikon, "organik makromoleküllerin kombinatoryal evreniyle karşılaştırıldığında monoton" olarak tanımlanan moleküller yaratır. Bunun nedeni, daha önceden belirtiğim gibi silisyum atomlarının çok daha büyük olması, daha büyük bir kütleye ve atomik yarıçapa sahip olması ve bu nedenle çift bağ oluşturmakta zorluk çekmesidir.[3] Silikon arasındaki doğrudan bağlar yerine, değişen silikon ve oksijen atomlarının polimerlerini içeren moleküller çok daha kararlıdır. Silikon bazlı kimyasalların, bazı dünya dışı yerlerde bulunduğu gibi, sülfürik asit açısından zengin olduğu uç koşullarda eşdeğer orandaki hidrokarbonlardan daha kararlı olacağı öne sürülmüştür.[4]
Silikon arasındaki doğrudan bağlar yerine, değişen silikon ve oksijen atomlarının polimerlerini içeren moleküller çok daha kararlıdır. Silikon bazlı kimyasalların, bazı dünya dışı yerlerde bulunduğu gibi, sülfürik asit açısından zengin olduğu uç koşullarda eşdeğer orandaki hidrokarbonlardan daha kararlı olacağı öne sürülmüştür. Bununla birlikte silikon temelli yaşamlar evrimsel olarak karbondan daha baskın olabilmesi için gezegenin sıcaklığı gibi koşulların farklı olmasını beklememiz lazım. Silikon bileşikleri, bir karasal gezegenin yüzeyinden farklı sıcaklıklar veya basınçlar altında, ya karbonla birlikte ya da karbona daha az doğrudan benzer bir rolde biyolojik olarak yararlı olabilir. Şekerlere karşılık gelen silikon bileşikleri olan polisilanoller, sıvı nitrojende çözünürler, bu durumda, onların çok düşük sıcaklıktaki biyokimyada rol oynayabileceklerini düşündürür.[5], [6] Bir başka potansıyal element ise sülfür sayılabilir. Bununla birlikte bazı bilim insanları kükürt gibi elementlerinde potansıyale sahip olduğu üzerine teorler olsada bu ve benzeri elementler görece daha düşük olasılıktadır. Kükürt (S) uzun zincirli oluşturabilir ama diğer bütün potansıyal alternatif elementlerde olduğu gibi reaktivite problemine sahiptir. Bu noktada tekrar belirtmek isterim. Sülfürün karbona alternatif olarak biyolojik kullanımı tamamen varsayımsaldır, çünkü özellikle sülfür genellikle dallı zincirler yerine sadece doğrusal zincirler oluşturur.[7], [8] Bu yüzden kopleks DNA veya RNA benzeri moleküller oluşturması zor ihtimal gözükmektedir. Bir başka değinmem gereken konu ise yaşamın enerji üretiminde kullanılan ATP molekülünün içindeki Fosfor (P) elementine arsenik elementi alternetif olabileceği üzerine çalışmalar vardır. Arsenik (As) elementi kimyasal olarak fosfora alternatif olabilir. dünyadaki çoğu yaşam formu için zehirli olsa da , bazı organizmaların biyokimyasına dahil edilmiştir. Bazı deniz yosunları, arseniği arsenosugarlar ve arsenobetainler gibi karmaşık organik moleküllere dahil eder. Mantarlar ve bakteriler uçucu metillenmiş arsenik bileşikleri üretebilir. Bununla birlikte mikroplarda arsenat indirgemesi ve arsenit oksidasyonu gözlemlenmiştir.[9], [10] Dünyadaki en eski yaşam formlarının DNA yapılarında fosfor yerine arsenik biyokimyasını kullanmış olabileceği tahmin ediliyor bu teoriye karşı yönelik yaygın bir itiraz, arsenik esterlerin hidrolize karşı karşılık gelen fosfat esterlere göre çok daha az kararlı olması ve arseniğin bu işlev için pek uygun olmamasıdır.[11], [12]
2) Su (H20) harici solventler ve olası yaşamlar:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Karbon bileşiklerine ek olarak, şu anda bilinen tüm karasal yaşam, çözücü olarak kararlı sıvıya ihtiyaç duyar ve bu bizim gezegenimizde su (H20) tarafından yapılır. Bu, suyun bu rolü yerine getirebilecek tek sıvı olup olmadığı konusunda tartışmalara yol açtı. Dünya dışı bir yaşam formunun sudan başka bir çözücüye dayalı olabileceği fikri, yakın tarihli bilimsel literatürde biyokimyacı Steven Benner ve John A. Baross başkanlığındaki astrobiyoloji komitesi tarafından ciddi bir şekilde incelenmiş bir konu durumuna gelmiştir.[13], [14] Başarılı bir biyosferde çözücü olarak bazı bileşikleri ve elementleri diğerlerinden çok daha uygun hale getiren bazı özellikler vardır. Çözücü, gezegensel nesnenin normalde karşılaşacağı bir sıcaklık aralığında sıvı dengesinde bulunabilmelidir. Kaynama noktaları basınca göre değiştiğinden, soru olası çözücünün sıvı kalıp kalmadığı değil, hangi basınçta kaldığı önemli bir faktördür. Bu konuda birkaç olası bileşiği sırayla inceleyeceğim:
- Amonyak (NH3).
- Metan (CH4)ve diğer hidrokarbonlar .
- Hidrojen florür (HF).
- Hidrojen sülfit (H2S).
Şimdi isterseniz bu potansıyal solventlerin potansıyalllerine değineyim. Su dışındaki bu bileşiklerin farklı koşullarda farklı organik kimyayı mümkün kılma olasılıkları olsada her biri üzerine farklı çalışmalar var. Hepsini aşama aşama açıklayacağım.
A) Amonyak (NH3):
Amonyak molekülü (NH3), su molekülü gibi, evrende bol miktarda bulunur ve hidrojen (H) ile başka bir çok yaygın element olan nitrojenin (N) bir bileşimidir.[15] Sıvı amonyağın yaşam için alternatif bir çözücü olarak olası rolü, en azından J. B. S. Haldane'nin yaşamın kökeni hakkındaki bir sempozyumda konuyu gündeme getirdiği 1954 yılına kadar uzanan bir fikirdir.[16] Bir amonyak çözeltisinde çok sayıda kimyasal reaksiyon mümkündür ve sıvı amonyağın enteresan bir şekilde suyla kimyasal benzerlikleri vardır. Amonyak çoğu organik molekülü en az su kadar iyi çözebilir ve ek olarak birçok elemental metali çözebilir. Bay Haldane, suyla ilgili çeşitli yaygın organik bileşiklerin amonyakla ilgili analogları olduğuna bir açıklamasında dikkat çekmişti. Örneğin amonyakla ilgili amin grubu (−NH2) , suyla ilgili hidroksil grubuna (−OH) benzerdir. Amonyak, su gibi, bir H+ iyonu alabilir veya verebilir. Amonyak bir H+ kabul ettiğinde, hidronyuma (H30+) benzer şekilde amonyum katyonunu (NH4+) oluşturur. Bir H+ iyonu bağışladığında, hidroksit anyonuna (OH-) benzer şekilde amid anyonunu (NH2-) oluşturur. Karasal biyokimyada çok kullanılan karbonil grubu (C=O) bu bahsettiğimiz amonyak çözeltilerinde kararlı olmaz, ancak bunun yerine analog imin grubu (C=NH) kullanılabilir.[17], [18], [19]
Bununla birlikte amonyak birleşiğinin bazı sorunları vardır. Amonyak molekülleri arasındaki hidrojen bağları sudakinden daha zayıftır, bu da amonyağın buharlaşma ısısının suyunkinin yarısı, yüzey geriliminin üçte bir oranında olmasına ve hidrofobik bir etkiyle polar olmayan molekülleri konsantre etme kabiliyetinin azalmasına neden olur. Gerald Feinberg ve Robert Shapiro, amonyağın prebiyotik molekülleri kendi kendini üreyen bir sistemin ortaya çıkmasına izin verecek kadar iyi bir arada tutup tutamayacağını yönünde şüphelerini belirtmiştir.[18] Bununla birlikte eğer amonya temelli bir yaşam arıyorsak sistemde oksijen (O) olmaması gerekir. Amonyak da oksijen içinde yanıcıdır ve aerobik metabolizma için uygun bir ortamda sürdürülebilir şekilde var olamaz.[19] Amonyağa dayalı bir biyosfer, muhtemelen Dünya'daki yaşamla ilgili olarak son derece alışılmadık sıcaklıklarda veya hava basınçlarında var olacaktır. Yeryüzündeki yaşam genellikle suyun erime noktası ve kaynama noktası içinde, normal basınç olarak belirlenen bir basınçta ve 0 ile 100 °C arasında bulunur. Ayrıca normal basınçta tutulduğunda amonyağın erime ve kaynama noktaları sırasıyla -78 °C ve -33 °C'dir. Kimyasal reaksiyonlar genellikle daha düşük sıcaklıklarda daha yavaş ilerlediğinden, bu koşullarda var olan amonyak bazlı yaşam, Dünya'daki yaşamdan daha yavaş metabolize olabilir ve daha yavaş gelişebilir.[19] Bununla birlikte, daha düşük sıcaklıklar, canlı sistemlerin Dünya sıcaklıklarında kullanışlı olamayacak kadar kararsız olan kimyasal türleri kullanmasına da olanak sağlayabilir.[15], [19]
Amonyağın Dünya benzeri sıcaklıklarda sıvı olduğu başka bir dizi koşul, çok daha yüksek bir basınçta olmasını içerecektir. Örneğin, 60 atmosfer basınçta amonyak -77 °C'de erir ve 98 °C'de kaynar. Amonyak ve amonyak-su karışımları, saf suyun donma noktasının çok altındaki sıcaklıklarda sıvı kalır, bu nedenle bu tür biyokimyalar, su bazlı yaşanabilirlik bölgesinin dışında dönen gezegenler ve aylar için çok uygun olabilir. Bu tür koşullar, örneğin Satürn'ün en büyük uydusu Titan'ın yüzeyinin altında yer alan yer altı göllerinde su ve amonyak karışımı bir arada yer almaktadır, bu yüzden bu uydunun yer altı okyonuslarında bir yaşam varsa amonyak burada ciddi bir potansıyale sahiptir.[20] Yani amonyak bileşiği yüksek atmosfer basıncı yüksek koşullarda ve düşük sıcaklıkların olduğu ortamlarda amonyak, organik kimya için çok önemli yer tutabilme potansıyaline sahiptir.[17]
B) Metan (CH4) ve hidrokarbonlar:
Bu noktada benim için özel bir yere sahip olan ve yüzeyinde hidrokarbon göllere sahip Titan'ın yüzeyindeki göllerin ana bileşiği metan'a değineceğim. Metan (CH4) basit bir hidrokarbondur: yani evrendeki en yaygın iki elementin bir bileşimi: hidrojen (H) ve karbon (C). Amonyakla karşılaştırılabilir kozmik bir bolluğa sahiptir. Hidrokarbonlar, geniş bir sıcaklık aralığında çözücü görevi görebilir, ancak polariteden yoksundur. Biyokimyacı ve bilim kurgu yazarı Isaac Asimov, 1981'de polilipitlerin metan gibi polar olmayan bir çözücüde proteinlerin yerine geçebileceğini öne sürdü.[15] Metan ve etan da dahil olmak üzere bir hidrokarbon karışımından oluşan göller, Cassini uzay aracı tarafından Titan'ın yüzeyinde tespit edildi.[21], [22], [23]
Su veya amonyağa kıyasla metan ve diğer hidrokarbonların yaşam için bir çözücü olarak etkinliği hakkında tartışmalar olsada ciddi potansıyallere sahiptir.[24], [25] Su, hidrokarbonlardan daha güçlü bir çözücüdür ve maddelerin hücre içinde daha kolay taşınmasını sağlar. Bununla birlikte, su ayrıca kimyasal olarak daha reaktiftir ve büyük organik molekülleri hidroliz yoluyla parçalayabilir. Çözücüsü bir hidrokarbon olan bir yaşam formu, biyomoleküllerinin bu şekilde yok edilmesi tehdidiyle karşı karşıya kalmaz. Ayrıca, su molekülünün güçlü hidrojen bağları oluşturma eğilimi, karmaşık organik moleküllerdeki iç hidrojen bağlarına müdahale edebilir. Bir hidrokarbon çözücü ile yaşam, biyomolekülleri içindeki hidrojen bağlarından daha fazla faydalanabilir. Ayrıca, biyomoleküller içindeki hidrojen bağlarının gücü, düşük sıcaklıktaki bir biyokimya için uygun olacaktır.[2], [21], [22], [23], [24], [25]
Astrobiyolog Chris McKay , termodinamik gerekçelerle, Titan'ın yüzeyinde hidrokarbonları çözücü olarak kullanarak yaşam varsa, daha karmaşık hidrokarbonları da hidrojenle reaksiyona sokarak, etan (C2H6) ve asetilen (C2H2) azaltarak bir enerji kaynağı olarak kullanmanın muhtemel olduğunu savundu. Titan'da bu yaşam formuna dair olası kanıtlar, 2010 yılında Johns Hopkins Üniversitesi'nden Darrell Strobel tarafından belirlendi ; Titan'ın üst atmosferik katmanlarında, alt katmanlara kıyasla daha fazla moleküler hidrojen bolluğu, kabaca 10-25 oranında aşağı doğru bir difüzyon olduğunu gözlemlemiştir. Titan'ın yüzeyinin yakınında hidrojenin kaybolması bu olayları destekleyen olaylardandır çünkü bu ortadan kaybolma belli dönemlerde ve bölgelerde gerçekleşiyordu ve bir tür kemosentetik reaksiyon izleri ile uyumluydu. Strobel'in belirttiği gibi, bulguları Chris McKay'in metanojenik yaşam formlarının mevcut olup olmadığını tahmin ettiği etkilerle uyumlu olduğu için dikkat çekicidir.[26] Aynı yıl, başka bir çalışma, Chris McKay tarafından organizmaların asetileni metana indirgediği hipoteziyle tutarlı olarak yorumlanan Titan'ın yüzeyinde düşük seviyelerde asetilen gösterdi.[27]
Bu noktada bu kadar soğuk bir ortamda kimyasal reaksiyonların devam edebileceği bir hücre için olmazsa olmaz esnek ve yarı geçirgen özellikte bir hücre zarının nasıl olması gerektiğine değinmemiz lazım. Bizim gezegenimizde temelde glisin (C2H5NO2) bulunur ama bu bileşik Titan'ın -180 derece sıcaklığı için uygun değildir. Bu yüzden uzmanlar Titan gibi uç bir koşulda bu bileşik yerine geçebilecek bileşiklerden oluşan teorik bir hücre zarı öne sürdüler. Şubat 2015'te yayınlanan bir makalede , Titan koşullarında sıvı metan içinde işlev görebilen, azotozom olarak adlandırılan varsayımsal bir hücre zarı bilgisayarla modellenmiştir. ve sıvı metandaki esneklik, sıvı sudaki bir fosfolipid çift tabakasının (Dünyadaki tüm yaşamın sahip olduğu hücre zarı türü) ile karşılaştırılabilir potasıyale sahiptir.[28] Atacama Büyük Milimetre / milimetre-altı Dizisi (ALMA) kullanılarak elde edilen ve 2017'de tamamlanan bir veri analizi, Titan'ın atmosferinde önemli miktarda akrilonitril (C2H3CN) olduğunu doğruladı.[29] Daha sonraki çalışmalar, akrilonitrilin kendi kendine azotozomlara birleşip birleşemeyeceğini üzerine bu yazıyı yazdığım sırada çalışmalar devam etmektedir. Bu veriler önümüzdeki yıllarda insanlığın hiç beklemediği potasıyal yeni keşiflerin bu etkileyici uydudun yüzeyinde ve göllerinde keşfedilmeyi beklediği konusunda beni ne kadar heyecanlandırsada şahsen benim örüm yeter mi bilemiyorum. Şimdi birkaç alternatif sıvıya daha değinmek istiyorum...
C) Hidrojen florir (HF):
Su gibi hidrojen florür (HF) polar bir moleküldür ve polaritesinden dolayı birçok iyonik bileşiği çözebilir. Atmosferik basınçta erime noktası -84 °C ve kaynama noktası 19.54 °C'dir. Bu bileşikte su ve amonyak gibi komşu moleküllerle hidrojen bağı yapabilir. [31]Carl Sagan gibi bilim insanları tarafından yaşam için olası bir çözücü olarak kabul edildiğinide eklemek isterim.[30] Bununla birlikte, su, amonyak ve metandan farklı olarak hidrojen florür kozmik olarak nadirdir ve bu durum bu sıvı temelli bir yaşam bulma ihtimalini daha zor kılmaktadır. Bu noktada diğer bileşiğe değinmek istiyorum.
D) Hidrojen sülfit (H2S):
Hidrojen sülfit (H2S), suya en yakın kimyasal analogdur, ancak daha az polardır ve daha zayıf bir inorganik çözücüdür. Hidrojen sülfit, Jüpiter'in uydusu Io'da oldukça bol miktarda bulunur ve yüzeyin kısa bir mesafe altında sıvı halde olabilir.[32], [33] Hidrojen sülfit okyanusları olan bir gezegende, hidrojen sülfidin kaynağı volkanlardan gelebilir, bu durumda bir miktar hidrojen florür ile karıştırılabilir. Bu tarz bir kimyaya sahip yaşamda bizim gezegenimizdeki oksijen üretimine benzer şekilde kükürt monoksit (SO) üretebilir.
Yani sadece güneş sistemimizde bile yaşam sandığımızdan çok daha farklı olma potansıyaline sahip ve başka yıldız sistmlerinde bu verdiğimiz örnekler aynı şekilde geçerli durumda. Belki başka bir yıldız sisteminin bir gezegeninde, mor renkli yada siyah renkli bitkilerin altında oturan çok farklı bir organizma aynı bizim düşündüklerimizi düşünüyordur ama evrende muhtemelen ilk keşfedeceğimiz yaşam sandığımızdan daha yakında ama çok daha ilkel bir yaşam olacak. Önümüzdeki yıllarda belkide insanlığın en büyük sorusunun cevabı daha büyük sorulara neden olduğunu göreceğiz. Araştırmakta ve düşünmekten asla vaz geçmemenizi diliyorum...
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ NASA Jet Propulsion Laboratory (JPL). Voyager - Greetings On The Golden Record. Alındığı Tarih: 9 Temmuz 2023. Alındığı Yer: NASA Jet Propulsion Laboratory (JPL) | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b D. Özgökçeler. (Discord Gazete Yayını, 2022). Titan Uydusu Gibi Uç Koşullarda Organik Kimya Nasıl İşlerdi?. Not: https://www.academia.edu/95542458/Bilim_Hucresi_Postasi_The_Science_Cell_Post_.
- ^ N. R. Pace. (2001). Special Feature: The Universal Nature Of Biochemistry. Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America, sf: 805. doi: 10.1073/pnas.98.3.805. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Lee Gillett. (1996). World-Building: A Writer's Guide To Constructing Star Systems And Life-Supporting Planets. ISBN: 978-0-89879-707-7.
- ^ William bains. Astrobiology - William Bains. (28 Eylül 2021). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: William Bains | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. Bains. Many Chemistries Could Be Used To Build Living Systems. (3 Eylül 2004). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Astrobiology doi: 10.1089/153110704323175124. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. Philippot, M. Van Zuilen, K. Lepot, C. Thomazo, J. Farquare, M. J. Van Kranendonk, et al. Early Archaean Microorganisms Preferred Elemental Sulfur, Not Sulfate. Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Science | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Sanderson. Life-Like Cells Are Made Of Metal. (14 Eylül 2011). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: New Scientist | Arşiv Bağlantısı
- ^ EAWAG. Biochemical Periodic Table - Arsenic. Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Eawag | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Niggemyer, et al. (2001). Isolation And Characterization Of A Novel As(V)-Reducing Bacterium: Implications For Arsenic Mobilization And The Genus Desulfitobacterium. Applied and Environmental Microbiology, sf: 5568. doi: 10.1128/AEM.67.12.5568-5580.2001. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Reilly. Early Life Could Have Relied On 'Arsenic Dna'. (23 Nisan 2008). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: New Scientist | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. Henry Westheimer. (2011). Why Nature Chose Phosphates ?. Science. doi: 10.1126/science.2434996. | Arşiv Bağlantısı
- ^ The National Academies Press. Read "The Limits Of Organic Life In Planetary Systems" At Nap.edu. Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: The National Academies Press doi: 10.17226/11919. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. A. Benner, et al. (2004). Is There A Common Chemical Model For Life In The Universe?. Current Opinion in Chemical Biology, sf: 672-689. doi: 10.1016/j.cbpa.2004.10.003. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c I. Asimov. Not As We Know It The Chemistry Of Life. Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: North American AstroPhysical Observatory (NAAPO) | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. B.S. Haldane. The Orgin Of Life. Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: UV | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b The National Academies Press. Read "The Limits Of Organic Life In Planetary Systems" At Nap.edu. Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: The National Academies Press doi: 10.17226/11919. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b D. Darling. Ammonia-Based Life. Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Daviddarling | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d A.ndré Brack, et al. Life In The Universe : Expectations And Constraints. ISBN: 978-3-540-76816-6..
- ^ NASA Solar System Exploration. Titan - In Depth. Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2023. Alındığı Yer: NASA Solar System Exploration | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b E. Phiddian. From The Vault: Explainer: The Chemistry Of Titan. (13 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Cosmos Magazine | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b L. H. Norman. (2011). Is There Life On … Titan?. Astronomy & Geophysics, sf: 1.39-1.42. doi: 10.1111/j.1468-4004.2011.52139.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b A. Anvari. (2018). Thermal Life Of Carbon Structures: From The Earth To After The Titan. International Journal Of Aerospace Engineering. doi: 10.1155/2018/7628614. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b McLendon Christopher, et al. (2015). Solubility Of Polyethers In Hydrocarbons At Low Temperatures. A Model For Potential Genetic Backbones On Warm Titans. Astrobiology. doi: 10.1089/ast.2014.1212. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b A. Hadhazy. Alien Life On Oily Exoplanets Could Have Ether-Based 'Dna'. (13 Mayıs 2015). Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Space | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. F. Strobel. (2010). Molecular Hydrogen In Titan’s Atmosphere: Implications Of The Measured Tropospheric And Thermospheric Mole Fractions. Icarus, sf: 878-886. doi: 10.1016/j.icarus.2010.03.003. | Arşiv Bağlantısı
- ^ NASA. What Is Consuming Hydrogen And Acetylene On Titan?. Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2023. Alındığı Yer: NASA Jet Propulsion Laboratory (JPL) | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Stevenson, J. Lunine, P. Clancy, et al. Membrane Alternatives In Worlds Without Oxygen: Creation Of An Azotosome. (27 Şubat 2015). Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Science doi: 10.1126/sciadv.1400067. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Wall. Saturn Moon Titan Has Molecules That Could Help Make Cell Membranes. (28 Temmuz 2017). Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Space | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Sagan. (2002). Cosmos: Random House. sf: 128.
- ^ R. A. Freitas Jr.. 8.2.2 - Alternatives To Water. Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Xenology | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Darling. Solvent. Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Daviddarling | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. V. Bineesh, et al. (2011). Selective Catalytic Oxidation Of H2S Over V2O5 Supported On Tio2-Pillared Clay Catalysts In The Presence Of Water And Ammonia. Applied Clay Science, sf: 204-211. doi: 10.1016/j.clay.2010.12.022. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 08/01/2025 07:14:19 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15077
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.