Ölümsüzlük, gerçekten hayal mi?
Deniz anaları bizi ölümsüz yapabilir mi? Ölümsüzlük ve Turritopsis dohrnii
Öncelikle bu konunun ne olduğunu anlamamız için, biyolojik ölümün, Turritopsis dohrnii'nin ve telomer gibi ifadelerin ne anlama geldiğini öğrenmemiz gerek.
Turritopsis dohrnii'den başlayalım.
İlk kez 1883 yılında keşfedilen bu tür, yaşlılık olarakta adlandırabileceğimiz "medusa" evresine geçtikten sonra yine bebeklik olarak adlandırabileceğimiz ilk aşamaya "polip formu" dönerek biyolojik olarak (dışardan bir etki olmadığı sürece) ölümsüz hale geliyor.
Araştırmacılar bunun sebebini daha iyi kavrayabilmek için Turritopsis dohrnii ile kuzeni olan Turritopsis rubra'nın genetik haritalarını karşılaştırmış ve Turritopsis dohrnii'yi ölümsüz yapan şeyleri neredeyse bulmuşlardır. Yapılan incelemeler sonucunda araştırmacılar, Turritopsis dohrnii'nin genomunda DNA'yı kopyalayan ve onaran bazı hücreler keşfetmiştir. Ayrıca hayvanın telomerlerlinin kısalmadığı da ortaya çıkmıştır.
Hayvanın ölümsüzlüğünü sağlayan anahtar şey Telomer olabilir, ona birazdan değineceğim. Öncelikle neden ölürüz, ölümsüzlüğün yolları nelerdir, başka ölümsüz canlılar var mı gibi şeylere değineceğiz, ardından tam gaz devam.
Neden ölürüz?
Ölümsüzlüğün ne olduğunu anlamak için öncelikle ölümün ne olduğunu bilmede fayda var. Hücrelerimiz belirli bir yaşa kadar (ortalama bir insanın ömrü 70-80 yıl civarıdır) kendilerini yenileyebilme özelliklerini korurlar ancak belirli bir yaştan sonra hücrelerimiz artık kendilerini yenileyememeye başlar ve bazı organlarımız da işlevsiz hale gelerek ölmemize sebep olur.
Yani biyolojik olarak ölümsüzlüğümüzü sağlayabilmek için hücre yenilenmesi ve DNA onarımı gibi alanlardaki bütün etmenleri bularak onlara bir çare bulmamız gerekiyor. Anlayacağınız bayağı bir yol kat etmemiz gerekecek.
Tabii ki insanlar sadece yaşlılıktan ölmüyorlar, kanser veya farklı farklı birçok hastalıktan hayatını kaybeden insan sayısı da bir hayli yüksek. Yani tek derdimiz maalesef ki yaşlanmak değil.
Ölümsüzlük teorileri, filmler gerçek olabilir mi?
Eğer organlarımızın işlevlerini yerine getirememesinden ölüyorsak, sadece organlarımız yerine mekanik parçalar ya da 3D yazıcıdan çıkan organları koyalım. Ya da bilincimizi bi' tane robota aktaralım. Oldu bitti.
Aslında hayır, bitmedi. Daha insanlar küçücük kulak işlevi görebilecek bir yapıyı bile 3D printerlardan çok uzun sürelerde üretmeyi başarırken ya da böbreklerimizin yaptığı diyaliz işlemini kocaman makinelerle yapabilirken karaciğer gibi onlarca işlevi olan bir organı üretebilmesi veyahut makineleştirip bir karaciğer boyutuna getirebilmesi şuanlık neredeyse imkansız gibi duruyor ama pekala mümkün. Ayrıca bilinç konusunda da beyinle ve bilincimizle alakalı bilmediğimiz tonlarca özellik var. Yani o da suya düşüyor.
Paketlenmiş insan
Ee o zaman bende kendimi dondurtup, yaşlılık gibi hastalıkların çaresinin bulunduğu bir zamanda tekrar çözerim. Bu da mı mantıksız?
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Günümüz şartlarında mantıksız çünkü daha donmuş organlarımızı nasıl çözüleceğini ve çözüldükten sonra eski işlevlerini sürdürebilecekleri muamma. Ayrıca beynimizin işleyişine nasıl etki edeceğini ya da beynimizin çözülmeden sonra çalışıp çalışmayacağı da aynı şekilde büyük bir bilinmezlik içinde. Ancak doğada böyle yaşamını sürdürdüğünü bildiğimiz türler var, zaten bu fikir de hayvanlardan insanlara geçmiş. Örnek olarak ağaç kurbağası gibi canlılar kendilerini kış ayları geldiğinde önce derilerini sonra da kanlarını dondurarak sıcaklar başladığı zaman tekrar eski hallerine dönerek yaşamlarını sürdürürler.
Tek ölümsüz canlı bu deniz anaları mı?
Hayır, kendilerini sürekli olarak yenileyerek genç kalan hidralar ve kendilerinin kopyalarını oluşturarak aynı bilinçle yaşamlarını sürdüren yassı solucanlar da ölümsüz canlılar arasında kendilerine yer edinmiş durumda.
CRISPR/Cas9 teknolojisi ile Ölümsüzlük
Bu teknolojiyi bilmeyen yoktur. Ancak yine de kısaca genlerin değiştirilmesine olanak veren teknoloji olarak tanımlayabiliriz. Bu teknoloji sayesinde Turritopsis dohrnii'nin hücrelerine inanılmaz yenilenme ve narılma veren genleri veya Telomerinin kısalmasını engelleyen genleri kendimize bir şekilde aktarabilirsek (ki bu çok çok uzun yıllar alacak gibi duruyor) ve bu genler bizim hücrelerimizde de çalışabilirse biyolojik olarak ölümsüz olabiliriz.
Telomerlerin yaşamımız üzerindeki etkileri
Hücrelerimiz sağlıklı ve dinç kalabilmek için her bölündüğünde telomerlerimiz kısalır. Embriyonun ilk oluştuğu dönemlerde telomer uzunluğu yaklaşık 15.000 BP'dir (base pair/ baz çifti) . Anne rahminde hücrelerimiz o kadar hızlı ve çok bölünür ki doğduğumuzda telomer uzunluğumuz 10.000 BP'ye kadar düşer. Telomer uzunluğu 3-4 bin BP uzunluğa düştüğünde genellikle hücrelerimiz görevlerini yapamamaya başlar ve ölürüz. İnsan yaşadığı yıllar boyunca telomer uzunluğu 50-200BP/yıl olarak azalır. Obezite, sigara, alkol kullanımı gibi sebeplerde telomerlerimizin olağandan daha hızlı kısalmasına sebep olur. Birçok hastalığın sebebi de aslında telomerlerimizin kısalmasındandır. Yani bu telomerleri çözebilirsek sağlıklı ve uzun bir yaşamın kapıları bizlere açılacaktır.[1]
Özet
Biyolojik ölümsüzlük pekala mümkün ancak bu çook uzun yıllar alacak gibi duruyor. Ayrıca yaşlılıktan ölmesek bile kanser, diğer hastalıklar veya fiziksel etmenler sebebiyle ölmeye devam etmeyeceğimiz belli değil. Şimdilik hayatımızı biyolojik saatimiz içerisinde sağlıklı ve huzurlu geçirmeye çalışsak yeterli gibi duruyor.
- 7
- 6
- 5
- 5
- 4
- 4
- 4
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Bilim ve Uzay. Ölümsüzlük Mümkün Mü? – İnsanlar Ölümsüz Olabilir Mi?. (1 Eylül 2022). Alındığı Tarih: 7 Eylül 2022. Alındığı Yer: Bilim ve Uzay | Arşiv Bağlantısı
- www.telomer.com.tr. Telomer Nedir? – Telomer | Telomeraz. Alındığı Tarih: 7 Eylül 2022. Alındığı Yer: www.telomer.com.tr | Arşiv Bağlantısı
- S. B. Moon, et al. (2019). Recent Advances In The Crispr Genome Editing Tool Set. Experimental & Molecular Medicine, sf: 1-11. doi: 10.1038/s12276-019-0339-7. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 06/10/2024 20:41:50 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12394
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.