Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Metafelsefe ve Felsefenin Yeniden Yapılandırılması

5 dakika
38
Metafelsefe ve Felsefenin Yeniden Yapılandırılması
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Felsefenin neliği problemi, ironik bir şekilde felsefenin başlangıcından itibaren bir sorgu konusu olmuştur. Modern bilimin yükselişi ve teknolojik gelişmeler de bu sorguları çok daha sıklaştırmıştır. Özellikle felsefenin yönelimsel bir alan olması, yani sürekli olarak “bir şeyin” felsefesinden (bilginin, varlığın, siyasetin vs.) bahsedilmesi ancak salt haliyle bir felsefeden söz edilmemesi de bu problemin ortaya çıkmasında rol oynamıştır. Çünkü bilimin gelişimiyle felsefenin, kendine ait alanları bilimsel araştırmaya ve yönteme devretmesi söz konusu olmuştur. Mesela ontoloji ele alındığında, felsefenin ortaya çıkışı itibariyle en temel ve öncel araştırma nesnelerinden biri olan “varlığın” aslında felsefeyle anlaşılamayacağı, sadece bilimsel yöntem ve kavramlarla açıklanabileceği düşünülür hale gelmiş, önceden “doğa felsefesi” olarak adlandırılan araştırma alanı fizik, biyoloji gibi doğa bilimlerine evrilmiştir.

Tarihsel süreç içerisinde gerçekleşen bu gelişim de doğal olarak felsefenin meşruluğunu ve saygınlığını kaybetmesi tehlikesine yol açmıştır. Bu kaygı neticesinde de felsefenin ne olduğu, araştırma nesnesi, yöntemi gibi konular problem haline getirilmiştir. Hatta söz konusu gerilimin sadece bilim ve felsefe arasından da kaynaklanmadığını, felsefi olduğu iddia edilen bir sistem ile asıl felsefe olduğu iddia edilen bir başka felsefi sistem arasında da olabileceğini özellikle modern ve çağdaş felsefenin tarihsel gelişimi içerisinde görmek mümkündür. Çünkü felsefe tarihinde bir gelişim veya dönüm noktası olarak adlandırabileceğimiz birçok filozof, öncellerinin benimsediği felsefi araştırma nesnesine veya felsefe yapma yöntemine bir eleştiri yaparak kendi felsefesini ortaya koymaya çalışmıştır.

Gerek bilimin karşısında felsefenin konumunu korumak gerekse de diğer felsefe anlayışlarını eleştirmek amacıyla yapılan bu faaliyetleri bir tür metafelsefe, yani felsefenin kendi kendisine yönelik olarak gerçekleştirdiği bir yeniden yapılanma çabası olarak görmek mümkündür. Bu tür yeniden yapılandırma çabalarına baktığımız zaman, felsefenin kendi tarihi içerisinde çok kez tekrarlandığını ve aslında felsefenin, kendi varlığını meşrulaştırma ya da belirginleştirme ihtiyacını her zaman hissettiğini görürüz. Bu tür çabaların kendi içerisinde tutarlı olduğunu, kesintisiz bir gelişim ve ilerleme sergilediğini söylemek aslında pek mümkün değildir. Yine de Platon ile başlayan, modern felsefenin başlangıcında Descartes, Bacon, Hume gibi filozoflarla devam eden, sonrasında Kant, William James, Husserl gibi filozoflarda da varlığını gösteren belli belirsiz bir hat görmek mümkündür. Özellikle de 19. Ve 20. yüzyıllarda “bilim felsefesi” denilen alanın da belirgin gelişimi ve kazandığı öncelikle beraber bu problemin net bir şekilde ortaya konduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bilimin sınırları, yöntemi ve imkanları gibi sorularla ilgilenen ve çoğunlukla kendileri de bilim insanı olan bu filozoflar aynı zamanda felsefeye de benzer soruları yöneltmişlerdir.

Tüm Reklamları Kapat

Felsefenin yeniden yapılandırılmasına yönelik bu faaliyetlerde ortak olarak öncelik tanınan üç temel disiplin vardır: metafizik, ontoloji ve epistemoloji. Yeniden yapılandırılan felsefelerin, kendi varlılarını genellikle bu üç disiplin arasından öncelik tanıdıkları biri üzerinden tanımladıkları görülür. Yeniden yapılandırılmış “yeni felsefenin” karakterini, nesnesini, yöntemini belirleyen şey büyük oranda bu alanlardan hangisine öncelik tanındığıdır. Ancak tekrardan felsefe tarihine dönersek görürüz ki bu temel disiplinlerden hangisine öncelik tanınması gerektiğine dair bize yol gösterecek nesnel bir dayanak noktası yoktur. Dolayısıyla şimdiye kadar yeniden yapılandırılmış ve bundan sonra da yeniden yapılandırılacak felsefelerin karakterini büyük oranda belirleyecek olan şey, filozofların bireysel öncelikleri ve tercihleridir. Başka bir deyişle, bir filozofun felsefeye yönelme nedeni ve çözmek istediği problem gibi unsurlar, ortaya konacak olan yeni felsefeyi belirleyici önem taşır. Bu durum felsefenin tamamen rölatif ve nesnellikten uzak bir alan olduğunu göstermez ancak felsefelerin oluşum sürecinde filozofların bireysel tercih ve yönelimlerinin önemine dikkat çekmemiz gerektiğini bizlere hatırlatır.

Felsefeyi yeniden yapılandırmaya yönelik daha önceki faaliyetlerin ortak özelliklerine baktığımızda bunu daha rahat fark ederiz. Çünkü bu tür faaliyetlerin genellikle bir kriz ortamında çıktığını görürüz. Söz gelimi Platon, Spartalılar tarafından yenilgiye uğratılmış bir Atina’da felsefe yapmaktaydı. Dolayısıyla iki halk arasındaki kültürel ve ahlaki gerilimi ortadan kaldırma gereksiniminin, ihtiyaç duyulan ideal devletin yapısı ve işleyişinin, yenilgi sonrasındaki umut ve kendine yer edinme çabasının doğurduğu bir felsefe ile karşılaşırız. Husserl’e bakıldığında ise karşımıza çıkan şey felsefenin yaşadığı bir tıkanıklık, araştırma alanını kaybetmesinden kaynaklanan kısırlaşma ve bunalım dönemidir. Böyle bir dönemde felsefe ya kendi tarihiyle sınırlandırılmış ve geleceği olmayan bir disiplin olarak çürümeye terk edilir ya da bilimsel araştırma gibi başka disiplinlere hizmet etmekle kısıtlanarak bağımsızlığını kaybeder. Dolayısıyla da Husserl felsefenin kendisine ait araştırma nesnesi olan “öz” alanını ve araştırma yöntemi olan “reduksiyonu” tanımlayarak felsefeyi yeniden yapılandırmayı ve bu kriz içerisinden çıkarmayı amaçlamıştır.

Daha birçok filozof için benzer açıklamalar yapmak mümkündür. Ancak tahmin edilebileceği gibi filozofların bireysel önceliklerinin ve amaçlarının taşıdığı bu büyük rol her zaman için faydalı olmamıştır. Çünkü filozofların bireysel idealleri, gerçekte yapılabilecek olanların sınırlarının ötesine geçmiştir. Hans Reichenbach’ın da belirttiği gibi, ortaya konan problemlerin çözümü için gerekli olan araçlar olmadan bu problemler çözülmeye çalışılmıştır. Dolayısıyla verilen cevaplar sözde açıklamalardan öteye geçememiş, Reinhenbach’ın deyimiyle “spekülatif felsefeleri” doğurmuştur. Bu durum özellikle, felsefeyi ontoloji veya metafizik üzerinden yeniden yapılandırmaya çalışan filozoflarda görülmüştür. Çünkü bu filozoflar felsefeyi, bir mutlak açıklama ve varlığın yapı ve işleyişini ideal olarak anlama aracı olarak görmüşlerdir. Onlar, varlığa dair önceden belirlenmiş ve halihazırda olan kabullerine ulaşmak için felsefeyi kullanmış ve bu amaçla çeşitli yöntemler kurgulamaya çalışmışlardır. Başka bir deyişle felsefeyi, önceden tanımladıkları bir varlık alanını sözde rasyonel bir zemine oturtmak için kullanmışlardır. Bu durumun sonucunda da felsefe, anlaşılması imkânsız soyut bir laf kalabalığından ibaret sanılmıştır.

Eğer felsefe bir bilgi edinme yöntemi olarak meşruluğunu korumak istiyorsa, kendini yapılandırma ihtiyacını sürdürmektedir. Ama bu yapılanma ne bir bilim idesine özenerek ne de bilimden ayrı spekülasyonlara düşerek gerçekleştirilemez. Bilim ve felsefe arasındaki benzerlik ve farklılık neredeyse her zaman fizik, kimya, matematik gibi alanlar üzerinden anlaşılmaya çalışılmıştır. Bunun olumsuz sonucu, kendini meşrulaştırmak isteyen felsefenin, kendini bir ontoloji/metafizik üzerinden kurmaya çalışarak dıştan içeriye doğru bir yol izlemesidir. Ancak bu yöntem, apriori olarak belirlenmiş bir varlık fikrine dayandığı için işe yaramamıştır. Günümüzde ise bunun tam tersini yapmak, nörobilim ve psikoloji gibi alanlar sayesinde mümkün hale gelmektedir ve felsefe, kendini epistemoloji üzerinden kurma potansiyeline sahiptir. Böyle bir felsefenin çıkış noktası, felsefeyi icra edecek olan zihnin incelenmesi olacağı için, felsefe, kendi imkân ve sınırları dahilinde nesnesini tanımlayacak ve yöntemini belirleyecektir. Böylece içten dışarıya doğru kurulacak olan felsefe, gelecekte önüne koyulacak gerçek sorunlara gerçek cevaplar verebilme olanağına erişebilecektir.

Okundu Olarak İşaretle
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 14:53:42 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17648

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Taklit
Sars Virüsü
Salgın
Hücre
Göğüs Hastalığı
Gazetecilik
Şiddet
Ribozim
Nükleer Enerji
Kuantum Fiziği
Aminoasit
Afrika
Organ
Periyodik Cetvel
Malzeme
Bilim İnsanı
Fosil
Organizma
Hava
Yörünge
Komplo Teorisi
Yaşanabilir Gezegen
Bilim Tarihi
Kurbağa
Kadın Doğum
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close