LAKİN, FAKAT, AMA...
ORTAYOL SAFSATASI ÜZERİNE! (KATKI)
“Zeno Paradoksuna rahmet okutan yol: Orta yol…”
Orta yol, kanımca kendi değerleri ile kendilerine bir yol inşa edemeyenlerin ağırlıklı olarak başvurduğu bir yol.
Bilimsel alanlarda çok kolay çürütülebilir iken daha çok toplumsal alanda karşımıza çıkan orta yolcular, daha çok hiç bir şey yapmamanın teorisi üzerine kendilerini, “dokunulmazlığı olan bir hakem” olarak konumlandırırlar.
Oysa gerek temel bilimlerin gerekse sosyal bilimlerin ve buna dayalı fikir üretenlerin, ispata, doğrulanmaya veya yanlışlanmaya ihtiyaç duyduğu ( fikrine güvenenlerle sınırlı olmak üzere) fakat asla orta yolu bulacak bir hakeme hiç bir zaman ihtiyaç duymadığı ve böyle bir ihtiyacın da gerekmediği konusunda hiç kuşkum yok.
Fakat tabiatımız kurusun. “Ne etliye ne sütlüye” diyen de bir şekilde var olma ve bunu ilan etme ihtiyacı duyuyor. Bu var oluş bir emek ve yaratım ister. Doğru ya da yanlış bu yaratımdan, gerek tembellik gerek yetersizlik gerekse güvensizlik nedeni ile uzak duran, haliyle bir taşta üç kuş vurma derdine düşebiliyor. O da hakemlik yapmak.
Hem beleşe bir sürecin içine girişin bileti hem sorumsuz bir var oluş çabası hem de iki tarafın da üstünde hakemlik üzerinden bir konumlanma. Kanımca bu hastalıklı yapının temelinde bu yatıyor. Ve o kadar çoklar ki…
Oysa her disiplin, bilimsel yapı, toplumsal olgu kendi içinde tutarlılık, yeterlilik, kapsayıcılık ve geçerlilik üzerinden değerlendirildiğinde ki bu araştırma, karşılaştırma, kanıtlama ve savunma olmak üzere en az dört farklı emek sürecini dayatır, zaten ve mutlaka bir sonuca ve konu ile ilgili izah edilebilir, savunulabilir bir fikre ( olumlu ve ya olumsuz) ulaşılabilir.
Hakemlik yapmanın dayanılmaz cazibesi…
Bu bir tercih meselesi ve bütün samimiyetimle söyleyebilirim ki yanlış tarafta, yanlış bir emek ile ve ısrarla duranları, kendilerince ve kendinden menkul bilim dışı yol ve yöntemlerle hakikati reddetme uğraşı verenleri, sırf emek demokrasisinin hatırına, oturduğu yerden hakemliğe soyunanlara hep tercih ettim ve edeceğim.
Çünkü onlarla ve ciddi bir emekle aklın birleştirici alanında buluşma olasılığımız her zaman var. Fakat kendinden menkul hakemliğe soyunanlarla imkansız. Bu gibilerle hangi orta yolda uzlaşırsanız uzlaşın mutlak surette yeni bir orta yol bulacaklardır. Bir var oluş tarzı, öyle ki “Zeno paradoksu”na rahmet okutacak cinsinden.
Böylelerinin hemen hemen her konuda “fakat”ı, “lakin”i, “ama”sı hiç bitmez. Hele ki yaptıkları ve yapacakları her şeye her daim bir gerekçe, (daha çok) yapmadıkları ve yapmayacakları her şeye her daim bir bahane sunmaları yok mu; onlara güvenilmemesi gerektiğinin en önemli kanıtı…
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/05/2024 14:35:26 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13569
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.