Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Kuran'da Evrim

Kuran'da Evrim Humans
Anna Shvets
16 dakika
1,191
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Allah bütün canlıları sudan yarattı. İşte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah dilediğini yaratır. Çünkü Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir. (Nur Suresi 24/45)

Kuran’da evrimi en özlü ve kapsamlı şekilde bu ayetin anlattığını düşünüyorum. Unutmayalım ki Kuran bir bilim kitabı değildir. Sanatsal, edebi ve kısmen destansı bir dili vardır. Tanrının bir bilimsel makale indirmesini beklememek lazım. Şimdi bu ayet üzerinde evrim perspektifi ile düşünelim.

Birincisi, ayette hayatın kaynağının su olduğu söyleniyor. Bu, evrim bilimcilerinin hayatın nasıl ve nerde başladığı çalışmalarıyla örtüşmektedir. En güçlü teori, hayatın en az 3.5 milyar yıl önce okyanus altında başladığını savunmaktadır ki buna dair pek çok güçlü delil vardır.

Tüm Reklamları Kapat

Neden bu ayet daha önce bu şekilde yorumlanmadı?

İslam alimleri sizin bizim gibi insanlardı. O zaman evrim bilgisi mevcut olmadığı için onlar bu ayeti suyun hayattaki önemine yormuşlardır. Peygamber her ayeti tefsir etmedi. Ettiyse de bize ulaşmadı. Ayrıca unutmamak gerekir ki Kuran ayetleri çok boyutludur. Farklı kesimden ve seviyeden insanlar için farklı anlamlar ifade ederler. Dolaysıyla daha önce yapılmış yorumları yanlış saymamıza gerektirecek bir durum yoktur. Ayetler aynı anda birbirini dışlamayan farklı anlamları ihtiva edebilir.

Peki ben bu ayeti evrime uydurmak için zorluyor olabilir miyim? Suyun önemi ile ilgili olmadığı ne malum? Öncelikle ayet yaratılıştan bahsediyor. Nimetlerden bahsedip sonra sudan bahsetseydi suyun öneminden bahsediyor diyebilirdik. Ancak ayetin konusu canlıların orjinidir. Diğer delil ilk cümlenin hemen ardından Allah’ın canlı türlerinden bahsetmesi, evrim sürecindeki önemli aşamalardan özlü ve edebi bir şekilde bahsetmesidir. Ayet açıkça sürüngenleri, iki ayaklıları ve dört ayaklıları tarif ediyor. Eğer sudan bahsediyor olsaydı muhtemelen arkasından gelen ayet Kuran’ın çizgisine uygun şekilde şükre bir çağrı olurdu.

O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı. (Secde 32/7)

Tüm Reklamları Kapat

Bütün hayat sudan başladıktan sonra Allah başka bir detay veriyor. İnsanı çamurdan yaratmaya başladığını söylüyor. Burada ‘yaratmaya başlamak’ tabirini kullanıyor. Biliyoruz ki Allah genel olarak şu ifadeyi kullanır:

O, gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. Bir işe hükmetti mi ona sadece "ol" der, o da hemen oluverir. (Bakara 2/117)

Bunun gibi pek çok ayet vardır. Bu ayetler Allah’ın bu işleri nasıl zahmetsiz yaptığını ve gücünün azametini göstermek için bu şekilde ifade edilmiştir. Ancak yukarıdaki ayette yarattık demiyor, yaratmaya başladık diyor. Yani bir sürece başlandığını ima ediyor. Bu ayet, bazı İslam alimlerinin herşeyin bir anda yaratıldığı ile ilgili düşüncelerini tamamen reddetmektedir. Allah bir zorluk hissettiğinden öyle yapmadı. Doğa kanunları Allah’ın işlerini fiziksel alemlerde gördüğü yol ve yordamlardır.

Allah'ın öteden beri süregelen kanunu (budur). Allah'ın o kanununda asla bir değişiklik de bulamazsın. (Fetih 48/23)

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Allah herşeyi hikmeti ile sünneti üzerine yaratmaktadır. Doğa kanunlarının birbiriyle uyumlu olması, restgele olmaması Allah’ın sünnetinin bir icabıdır. Yaratmaktaki sünneti de evrimdir. Biz bunu bir doğa kanunu olarak sonradan keşfediyoruz.

İnsan henüz anılır bir şey değilken üzerinden uzunca bir zaman geçti. (İnsan 76/1)

Bu ayet, insanın anılmaya değer bir hale gelinceye kadar üzerinden çokça zaman geçtiğini ima etmektedir. Anılmaya değer hale gelmesi ise insan formunu aldığı Homo Sapiens’in ortaya çıkmasıdır. Ayet, insandan önce çok zaman geçti demiyor. İnsanın üzerinden çok zaman geçti diyor. Yani insanın henüz insan formuna kavuşmadığı önceki halleri de onun yaratış sürecinin bir parçası olarak görülüyor ki bu süreçte geçen zaman da insan üzerinden geçmiş gibi anlatılıyor. Dolaysıyla insan aniden eşref bir mahlukat olarak ortaya çıkmadı. İnsan daha önce de vardı ancak değersiz bir formda.

Halbuki, o sizi evrelerden geçirerek yaratmıştır. (Nuh 71/14)

Bu ayette ise yaratılışın evrimle olduğu gayet açık söyleniyor. Allah, biz sizi Darwin teorisiyle yarattık demeyecekse daha ne söylesin? Bu ayetleri gördükten sonra bir müslümanın Allah’ın insanı cennette çamurdan yaratıp ruhunu üfleyip tastamam dünyaya getirmesini düşünmesi mümkün değildir. Bu, apaçık ayetlere karşı gelmektir. Gökyüzünden bir insanın yeryüzüne inmesi gibi garip bir olay Allah’ın sünnetiyle bağdaşmaz. Zaten insanoğlu böyle bir yolculuğu yapabilecek donanıma sahip değildir.

Hani, Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. (Bakara 2/30)

Tüm Reklamları Kapat

Bu ayette insandan halife olarak bahsedilmesi bazı İslam alimlerinin insandan önce dünyada düşünen (hominid) başka bir varlık olduğu fikrini tartışmasına sebep olmuştur. Şimdiki bilgilerimizle artık kesin olarak biliyoruz ki bu Homo Erectus, Neanderthal gibi Homo Sapiens’in atası veya kuzeni olan diğer insan türleridir. Allah Homo Sapiens’i Neanderthal’lere galib getirtip yeryüzüne Homo Sapiens’i halife yapmıştır. Yeryüzü bu tarihten sonra tamamen Homo Sapiens tarafından şekillendirilmiş olup halife olduklarını ispat etmişlerdir. Homo Erectus veya Neanderthal’ler inkar edilemeyecek kadar gerçektir. Bugün fosillerinden DNA’sına kadar herşey elimizde. Yapılan çalışmalar bugünkü insan DNA’sına Nendethal’lerin de katkı yaptığını göstermektedir. Ne tesadüftür ki bu paragrafı yazdığım sıralarda Neanderthal’lerin gen haritasını çıkaran bilim insanının Nobel ödülü kazandığı açıklandı.

De ki: "Sizi biçimlendiren; size işitme, görme ve idrak etme gücü veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz? (Mulk 67/23)

Bu ve sayısız ayette Allah biçimlendirmek ve şekil vermekten bahsetmektedir. Bütün bunlar evrim sürecini tarif etmektedir. Pek çok İslam aliminin Allah’ın Ademi kendi elleriyle yoğurduğu gibi İslam inancının temel ilkeleriyle ters birşeyi nasıl benimsediğini anlamak oldukça güç. Ademi yoğuran Allah’ın koyduğu kanunlardır. Allah bu kanunları her an yaratma yaparak yürürlükte tutuyor.

Tüm Reklamları Kapat

O, sudan bir insan yaratıp ondan soy, sop ve hısımlık meydana getirendir. Rabbin her şeye hakkıyla gücü yetendir. (25/Furkân 54)

Bu ayeti buraya almamın sebebi yaratılış ile soy, sop ve hısımlığı bir arada içermesidir. Yalnızca bu ayet değil. Kuran’da yaratılış ve soydan bir arada bahseden başka ayetler de vardır. Edebi açıdan hısımlık ile yaratılış çok alakalı değilken neden bu ikisi beraber anılmaktadır? Bir tesadüf mü?

Evrimdeki en önemli halka kendi kendini çoklayabilme mekanizmasının evrimleşerek gelişmesi ve kalıtımın mümkün olmasıdır. Evrim, doğadaki bütün canlıların bir şekilde aynı soydan geldiğini ispat etmiştir. Allah, hikmet ve kudretiyle bing-bang’ten 379 bin yıl sonra oluşan ilk element hidrojeni evire evire canlı hayata kadar taşıyıp oradan farklı türlere evrimleştirmiştir. Bugünkü aile soy ağacımızı insandan kuyruksuz maymuna, ordan ilk omurgalılara, ordan okyanusta oluşan ilk canlı formuna kadar götürebiliriz. Soy, sop Allah’ın yaratma sünneti olan evrimin en önemli bileşenidir ve bu nedenle beraber anılmaktadır.

Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın meydana getirip yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah üzerinizde bir gözetleyicidir. (Nisa 4/1)

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Dahiler Sınıfı (Herhangi 2 Kitap)

Bunlar, her biri kendi yöntemiyle; kelimeleriyle, icatlarıyla, seçimleriyle ve hatta kaderleriyle dünyayı değiştirmiş kadınların ve erkeklerin hayat hikâyeleri; şaşkınlık ve hayranlık duymanızı sağlayacak, hayal gücü ve merak duygunuzu harekete geçirecek büyüleyici hikâyeler. Dâhiler Sınıfı serisi bu özel insanları çocuklarla (9 yaş ve üstü) tanıştırmak üzere tasarlandı. İlk olarak yayımlandığı İtalya’da büyük övgü toplayan ve ardından pek çok dile çevrilen Dâhiler Sınıfı, minik ebadı, renkli illüstrasyonları, bilgiyi heyecan ve macerayla birleştiren anlatımıyla çocukların kolay okuyacağı, zor unutacağı, onlara öğrendiklerinden daha da fazlasını merak ettirecek bir seri.

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.
Devamını Göster
₺200.00
Dahiler Sınıfı  (Herhangi 2 Kitap)
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bu ayetler klasik tefsirciler tarafından Havva’nın Adem’den yaratıldığı şeklinde yorumlanmıştır. Yaratılış ile ilgili ayetlerde müfessirleri yanıltan bir nokta var. Kur’an-ı Kerim’de yaratılış 3 farklı yaratılışa referans vermektedir. Alimler bunların aynı şeyden bahsettiğini zannediyorlar.

1- Bazı ayetler yaratılıştan bahsederken belli bir insanın ana rahmindeki yaratılışından bahsetmektedir. Buna yerel yaratılış diyebiliriz.

İnsan, bizim kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir. (Yasin 36/77)

Bu ayette yaratmaktan bahsederken bir şahsın ana karnındaki yaratılışından bahsedilmektedir.

2- Bazı ayetler ise genel olarak insan türünün yaratılışından bahsetmektedir ki bu homo sapiens’in ortaya çıktığı son aşamadır. Buna türsel yaratma diyebiliriz.

Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

3- Bazı ayetler ise insanın yaratılışından bahsederken ilk canlıyı kastetmektedir. Buna genel yaratma diyebiliriz. Doğrudan homo sapiens’i kastetmemektedir.

Hayal edin ki atalarınız Altay dağlarından Şam üzerinden Trabzon’a gelmiş Türkler olsun. Aileniz hakkında bir yazı yazacak olsanız ve deseniz ki ben Şam’lıyım, veya ben Trabzon’luyum veya ben Altay Türkleri’ndenim, her durumda da kendi kökeninize atıfta bulunuyorsunuzdur ve her üçü de doğrudur.

Yukarıdaki tek nefisten yarattık ayetleri bu gruba giriyor. Bilim insanları gösterdi ki ilk canlı tek hücreli bir canlıydı. Bu canlının erkeği dişisi yoktu. Cinsiyet çok daha sonra evrimleşiyor. Dolaysıyla bu ayet bu tek hücreli ortak atadan bahsetmektedir.

Burada tartışmalı kaburga kemiği meselesine girmeyeceğim. Çünkü Kuran’da böyle birşey yoktur. Hristiyanlar ve Yahudiler tarafından da bu iddia tekrar edilmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Allah, neden Adem’i yaratmak için milyarlarca yıl evreni şekillendirdi de Havva’yı kün feyekün ile bir anda Adem’in kaburgasından yarattı? Hem diğer ayetlerle hem de sünnet-i ilahi ile telif edilememektedir. Evrimde ilk canlının nasıl ürediği halen daha tartışılmaktadır. Kuvvetli teoriler ilk canlının kendi kendini kopyalayan bir erkek veya dişiye ihtiyaç duymayan bir şey olduğu yönündedir ki ayet de bundan bahsetmektedir.

Yukarıdaki ayette de yaratılıştan sonra hemen hısımlıktan bahsetmesini vurgulamak istiyorum. Bunu daha önce izah etmiştik. Böyle tekrar eden patternler doğru yol üstünde olduğunuzu göstermektedir. Dolaysıyla teorimize güç vermektedir.

O, sizi bir tek nefisten yarattı. Sonra ondan eşini var etti. Sizin için hayvanlardan (erkek ve dişi olarak) sekiz eş yarattı.2 Sizi annelerinizin karnında bir yaratılıştan öbürüne geçirerek üç (kat) karanlık içinde oluşturuyor. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Mülk (mutlak hakimiyet) yalnız onundur. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O halde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz? (Zümer 39/6)

Bu ayet de benzer şekilde ilk canlının yaratılmasından yani genel yaratmadan bahsetmektedir, Adem’den değil. Ancak ayetin devamında hemen anne karnındaki yerel yaratmadan bahsetmektedir. Üç çeşit yaratmadan ikisinin bir arada olması benim bu sınıflandırmamın var olduğunu göstermektedir. Eğer bu framework olmasaydı insanın yaratması derken hep aynı şeye refere edildiği varsayılacaktı ki eski alimler bu hataya düştü. Genel ve yerel yaratmayı ayırt etmek kolay ve nitekim eski alimler de ayırt edebildi. Ancak ayetlerin türsel yaratmadan mı yoksa genel yaratmadan mı bahsettiğini bu framework olmadan ayırt etmek zordur.

Tüm Reklamları Kapat

Andolsun ki, insanı süzülmüş çamurdan yarattık. (Mü'minûn 23/12)

Andolsun ki insanı, kokuşmuş bir balçığın kuruyan çamurundan yarattık. (15/Hicr 26)

Allah, yaratılış ile ilgili ilave detaylar vermektedir. Süzülmüş bir çamur ve balçıktan bahsetmektedir. İlk yaşamın hangi şartlarda başlamış olduğu halen daha araştırılan konulardandır. O nedenle burada çok bağlayıcı birşey şu an için söylememiz mümkün değildir. Ancak biyolog Graham Cairns-Smith’in ‘clay theory’ olarak teorileştirdiği ve ilk hayatın balçıkta başladığına dair teorisini hatırlatmakla yetineceğim. Yakın zamanda Mars’a gönderilen Curiosity orada balçık bulmuş; bilim insanları bunun suya ve hayata işaret olabileceğini düşünmektedirler. Burada şuna da dikkat çekmek istiyorum. Balçık süzülmüş veya kurumaya yüz tutmuş deniyor. Bu da bana bu olayın bir sahil noktasında olduğunu düşündürmektedir. Bu ayetlerin ne anlama geldiğini bilim ilerledikçe daha iyi anlayacağız.

İçinizden Cumartesi günüyle ilgili avlanma yasağını çiğneyenleri elbette bilirsiniz. Bu yüzden onlara: “Aşağılık maymunlar olun” demiştik. (Bakara 2/65)

Tüm Reklamları Kapat

Yasaklandıkları şeylerden vazgeçmeye yanaşmayınca da onlara "aşağılık maymunlar olun" dedik. (A’raf 7/166)

De ki: "Allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? Onlar, Allah'ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı, maymunlar ve domuzlara döndürdüğü kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir. İşte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır." (Maide 5/60)

Şimdi gelelim konunun en tartışmalı tarafına. İnsanın kuyruksuz maymunlardan geldiği bir gerçektir. Bunun pek çok ispatı vardır. Bu bölümde bu konuya girmeyeceğim. Arzu eden başka kaynaklara müracaat edebilir. Sadece şunu düzelteyim. İnsan bugünkü maymunlardan gelmemektedir. Onların da atası olan bir başka ‘ape’ türünden gelmektedir. Ancak bu türden de doğrudan gelmemektedir. Halife bahsinde işlediğimiz gibi arada Homo Erectus, Neanderthal gibi diğer insansı canlılar vardır.

Şimdi gelelim ayetlere. Kuran-ı Kerim’de Allah’ın kendi koyduğu yasakları çiğneyenleri aşağılamak için kullandığı ifade çok manidardır. Bu kişilere ‘aşağılık maymunlar’ diyor. Maymun Orta Doğu’da çok da bilinen bir hayvan değildir. Aşağılık bir hayvan olarak görülmez. Dahası birini aşağılamak için köpek gibi başka hayvan isimleri kullanılmaktadır. Peki öyleyse neden bu hayvan özellikle seçilmiştir? Ve neden onun aşağılık olduğu söyleniyor? Çünkü kuyruksuz maymunlar insanın evrim ağacında bir önceki duraklarıdır. İnsanın evrim basamaklarını düşünürseniz, maymun onun için geriye gidiş, daha aşağıda kalan bir seviyedir. O yüzden köpek, veya solucan değil de maymun denmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Ayette insanların maymun ve domuza dönüştürülmesinden bahsetmektedir. Allah istediğini istediği gibi yapabilir. Neden doğa kanunlarına aykırı iş yaptı diye biz sorgulayamayız. Ancak Allah’ın bir sünneti vardır. İnsanları domuza ve maymuna dönüştürebilmek için insan DNA’sında bu hayvanlarının kodlarının olması lazım. Tıpki bir çocuğun ebeveynlerine benzemesi gibi. Bu ifade insanın DNA’sında bu hayvanların kodlarının olduğunu ima ediyor. Dediğim gibi, Allah bilimsel kuralları takip etmek zorunda değil ama bilimin var olmasının yegane sebebi Allah’ın bir takım kuralları takip etmesidir. Allah bir sünnet üzere hareket etmeseydi, yerçekimi elmayı çekip armutu çekmeyebilir, bugün çekip yarın çekmeyebilirdi. Doğa kanunları Allah’ın sünnetinin tespit edilmesidir.

Ahsen-i Takvim

İnsanın bir hayvan soyundan geliyor olmasını hazmetmek bazıları için zor olabilir ama bu bilimsel bir gerçektir ve Kur’an tarafından da işaret edilmektedir. Darwin, papatya soyundan geldiğimizi iddia etseydi çok gocunmazdık tahminimce. Dolaysıyla bu reddetmenin temelinde büyük oranda insan egosu ve kibri yatmaktadır.

Peki, İslami veya bütün semavi (İbrahimi) dinlerin perspektifiyle bakacak olursak, insanın aziz ve muhterem olmasını, Allah’ın aynası olmasını, yaratılışın gayesi olmasını, Adem’in cennetten çıkarılışını bu gerçekle nasıl telif edeceğiz?

Tüm Reklamları Kapat

İnsanın mükerrem olan tarafı cesedi değildir. Nitekim ceset çürüyüp gidiyor. Allah cesete bir değer verseydi onu çürütmezdi. Ölünce Allah’a yükselen ruhlarımızdır.

Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz! (Secde 32/9)

Bu ve benzeri ayetlerde Allah insanı önce şekillendirdiğini, sonra ruhundan üflediğini söylüyor. Buradaki şekillendirmenin artık evrim olduğunu iyice anladık. Tekrar eden patternler. Demek ki Allah bir anda yaratmamış, istenen kıvama gelene kadar şekillendirmiş. Bu kısım evrim aşaması. Sonra ise ruhundan üflüyor. İşte insanın aziz olması bu ruh üflenmesiyle ilgili. Yani ruhu çekilirse insanın geride kalan bedeni bir maymununkinden farksızdır. İnsanı mükemmel yapan ruhudur. Burada şunu da not etmek istiyorum ki hayvanlar da ruh taşımaktadır. Ancak insanınki ile aynı seviyede bir ruh değil bu.

Kuran’ı Kerimdeki kelimelerin hiçbiri rastgele seçilmemiştir. İki eşanlamlı kelimeden hangisinin seçildiğinin dahi bir hikmeti vardır. Ruh üflemesinden sonra Allah hemen idrakten bahsetmektedir. İdrak yani kendinin bilincinde olma yetisi. İnsanın benliği, kendini bilmesi, buna bağlı olarak irade sahibi olması. İşte insanı mükerrem yapan, bir maymundan ayıran bunlardır. İnsanın yeryüzüne halife olması da bundandır. İnsan ruhu en üst seviyede olduğu için Homo Sapiens yeryüzünde hegomanyasını kurmuştur.

Tüm Reklamları Kapat

İdrak ve irade evrimciler, fizikçiler ve filozoflar tarafından da araştırılmaktadır. Bir şeyi yapmaya karar verdiğimizde, örneğin elimizi kaldırmak istediğimizde bu olay nasıl başlıyor? Bunu beyinde bir takım kimyasal aktivitelerle açıklayabiliriz. Doğrudur. Ancak benim sorduğum o aktivitelerin de nasıl başladığıdır. İlk tetikleyen irade (willpower) nedir? İşte bu konular işin felsefe tarafıdır. Natüralistler iradenin de insanın evrimsel geçmişi ve içinde yaşadığı çevrenin bir ürünü olduğunu savunuyor. Buna göre aslında irade yok. İnsanların iradesi kimyasının ve biyolojisinin dikte ettiği bir şeydir. Bu konular tartışmalıdır. Bana göre insan irade sahibidir, insanın verdiği kararlar big-bang ile başlayan sonsuz bir otomatanun sonucu değildir. İnsan iradesiyle olayların istikametini her an başka bir yöne çevirebilir. Burada quantum fiziği, irade ve kader ile ilgili enterasan ipuçları vermektedir.

Öyleyse, Allah cennette Adem’in ruhunu yaratmış; dünyada ise bu ruhu taşıyacak bedeni hidrojen atomundan başlayarak insan şeklini alana kadar evrimleştirip hazır hale getirmiştir. O zamana kadar yeryüzüne hiç bir insan ruhu göndermeyen Allah maymundan doğmuş bir yavrunun birkaç göbek sonraki neslinden bir canlıya Adem’in ruhunu göndermiştir. İnsanlar bu aşamadan sonra hızla gelişerek diğer bütün hayvanları geride bırakıp Allah tarafından seçildiklerini ispat etmiştir.

Doğmuş ve doğacak olan herkesin ruhu daha dünya yaratılmadan zaten yaratılmıştı. Bunu Araf süresi 172. ayetten biliyoruz.

Hani Rabbin (ezelde) Ademoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" demişti. Onlar da, "Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)" demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, "Biz bundan habersizdik" dememeniz içindir. (Araf, 7/172)

Tüm Reklamları Kapat

Ne zamanki bir çocuk anne karnında gelişmeye başlıyor, Allah daha önceden yaratılmış ruhunu bu bedene üflüyor. Yani mikro ölçekte de insan bedeninin hazır edilip ruhunun gönderilmesi olayı her doğan çoçukla birlikte sürekli yinelenmektedir.

Evrim Tanrıyı Reddetmez

Evrim teorisi yaratmayı reddetmez. Ancak yaratılış teorisini çöpe atar. Evrim, yaratmanın yol ve yordamıdır. Zamanı en küçük karelerine ayırırsanız, her bir karenin yaratılması gerekir. Bu yaratmanın formülü bellidir. Burada şu yanlışlığa düşülmesin. Doğada bazı kanunlar var da tanrıya ne yapması gerektiğini mi dikte ediyor? Hayır. Tanrı istediği gibi yaratıyor ve biz sonradan gelen gözlemciler olarak bu yaratmada bazı kanunlar ve methodlar olduğunu keşfediyoruz.

Evrim, big-bang ile başlayan bir sürecin devamıdır. Nasıl galaksiler, yıldız sistemleri ve gezegenler bir süreç sonucu oluşmuş ise, insan da dünya üzerinde aynı sürecin bir parçası olarak bir süreç sonucu oluşmuştur. Bunlardan birine inanıp diğerine inanmamak mantıklı değildir. Çünkü bu ikisini birbirinden ayıramayız.

Tüm Reklamları Kapat

Hem big-bang’den sonra hem de evrim sürecinde her saniyede sayılamayacak kadar karar verilmektedir. Bing-bang öyle bir şekilde evrilebilirdi ki dünyada hayat oluşmayabilirdi ki entropi yasasına göre olması en muhtemel senaryo budur. Neredeyse sonsuz sayıda seçenekler var ve bu seçeneklerden -görece- pek azı insanı veya anlamlı birşeyi doğuracak neticeyi verebilir. Her saniye trilyonlarca kol oluşturan bir karar ağacı (decision tree) düşünün. Ve bu ağacın milyarlarca yıl içinde her an karar verip bir sonraki karara geçtiğini düşünün. Derinliği aklımızla kavrayamayacağımız derecede büyük bir ağaç. Bu karar ağacının ilk katmanından son katmanına kadar yalnız ve yalnız bir yol (path) doğru sonucu doğurmaktadır. Big-bang’in oluşturduğu kaostan bir düzen çıkmasından, evrimin milyonlarca mutasyondan insanı netice verecek bir seçilim yapılması Allah’ın işidir. Yani tüm süreç kayyum (evreni bir arada tutan) olan Allah’ın gözetmesinde ve hayy (her an yaratan) olan Allah’ın yaratmasıyla olmuştur.

Evrim, yaratılışçılar tarafından kasıtlı olarak yanlış anlatılmaktadır. Sanki herşey tesadüfen oluyor gibi. Neticede insanlar bu kadar tesadüf olmaz deyip evrimi reddetmektedir. Yani bu propagandayı yapanlar amaçlarına ulaşmaktadırlar. Oysa gerçek tam tersi. Eğer evrim olmasaydı pek çok şeyi tesadüfle açıklayacaktık. Aslında evrimi yok saydığımız da, bu kadar da tesadüf olmaz diyecek gerçeklerle karşılaşıyoruz. Bu yazı evrimin kendisi ile ilgili olmadığından detay veremeyeceğim.

Evrim ve Naturalism

Müslümanların yanlış anladığı birşey de evrimcilerin dine savaş açtıklarını düşünmeleridir. Hayır. İster müslüman olsun, ister ateist, bütün bilim insanları bilimle uğraşırken bilimsel metodları takip etmek zorundadırlar. Bilimin öznel veya siyasi görüşleri olmaz. Evrim ne dindardır, ne dinsiz. Tanrının varlığını kabul etmeyen natüralizmdir. Natüralizme inanmak zorunda değilsiniz. Naturalizm bilim değildir, dine karşı geliştirilmiş bir felsefedir. Evrim ise bir bilimsel olgudur. Bu farkı iyi anlamak lazım. Dindarlar, dine cephe alan naturliastlerle mücadele adına evrimle mücadele etmektedirler ki bu yanlış birşey. Evrimci birisi naturalist olabilir. Bu bizim onun evrimci fikirlerini reddetmemizi gerektirmez. Çünkü ben de evrimciyim. Natüralistlerle tartıştığımız şey evrim değil evrimin ne anlam ifade ettiğidir. Aynı evrime bakarak farklı inanışlar ve felsefi akımlar farklı anlamlar çıkartabilir. Onlarla hemfikir olmak zorunda değilim. Ancak evrimde hemfikir olmak zorundayız. Çünkü bu gözlemlenen bir bilimsel gerçektir. Her ne kadar gün ışığına çıkmamış, halen daha araştırılan ve tartışılan yüzlerce detayı olsa da genel hatlarıyla evrimde hemfikiriz.

Okundu Olarak İşaretle
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 11/05/2024 00:06:09 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13447

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Uterus
Müzik
Mers
Hastalık
Veri
Zeka
Bağışıklık Sistemi
Vücut
Kurbağa
Nöroloji
Yok Oluş
Ağız Sağlığı
Sperm
Obezite
Entropi
Canlılık Ve Cansızlık Arasındaki Farklar
Dünya Dışı Yaşam
Jeoloji
Gıda
İnfografik
İstatistik
Burun
Olumsuz
Mikoloji
Tohum
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close