Kuantumun Sınırlarını Zorlayan Keşif: Işık 37 Boyutta Var Olabiliyor.

Bilim insanları, kuantum mekaniğinin sınırlarını zorlayan yeni bir deneyle ışığın doğasına dair çarpıcı bir keşfe imza attı. Yapılan araştırmaya göre ışık, yalnızca üç boyutlu uzayda değil, tam 37 farklı boyutta var olabiliyor.

Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi öncülüğünde gerçekleştirilen araştırmada, bilim insanları fiber tabanlı bir fotonik işlemci kullanarak Greenberger-Horne-Zeilinger (GHZ) paradoksunu test ettiler. Söz konusu paradoks, kuantum fiziğinin temelinde yatan ve insan sezgisinin sınırlarını zorlayan bir olguyu temsil ediyor.Araştırma ekibi, koherent foton akışını kullanarak gerçekleştirdikleri deneyde, ışığın klasik fizik kurallarının çok ötesinde davranışlar sergilediğini gözlemledi. Danimarka Teknik Üniversitesi’nden araştırmanın ortak yazarı Dr. Zhenghao Liu, “Bu deney, kuantum fiziğinin düşündüğümüzden çok daha klasik olmayan bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor,” açıklamasını yaptı

“Işığın klasik fizik yasalarıyla açıklanamayan en güçlü kuantum etkilerini” gözlemlediklerini belirten bilim insanları, sadece üç kuantum bağlamının bile GHZ-tipi paradoks yaratmak için yeterli olduğunu keşfettiler.Deneyde kullanılan özel fiber optik sistem ve hassas girişim ölçüm araçları sayesinde, ışığın 37 farklı uzamsal boyutta var olabildiği kanıtlandı. Bu da yerel gerçekçilik olarak bilinen klasik fizik anlayışını temelden sarsan bir bulgu olarak değerlendiriliyor.

Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, kuantum dolanıklık fenomeninin beklenenden çok daha karmaşık olabileceğini göstermesi. Einstein’ın “ürkütücü uzaktan hayalet etki” olarak tanımladığı fenomen, parçacıkların mesafeden bağımsız olarak birbirlerini etkileyebilmesini açıklıyor.

Bilim insanları keşfin gelecekteki kuantum teknolojileri için önemli etkiler taşıdığını vurguluyor. Özellikle daha hızlı ve güçlü kuantum devrelerin geliştirilmesinde bu bilgiler kritik rol oynayabilir.

Yeni Keşif Bazı Soruları da Beraberinde Getiriyor^[1]

Science Advances dergisinde yayımlanan araştırma, aynı zamanda bazı temel felsefi soruları da beraberinde getiriyor: Neden gerçekliği yalnızca klasik terimlerle deneyimliyoruz? Bu ekstra boyutların fiziksel bir anlamı var mı?

Araştırma ekibi, çalışmanın kuantum fiziğinin henüz keşfedilmemiş birçok yönü olabileceğine işaret ettiğini belirtiyor. “Keşfettiklerimiz buzdağının sadece görünen kısmı olabilir,” diyen Dr. Liu, gelecekte daha da çarpıcı kuantum fenomenlerinin ortaya çıkabileceğini öngörüyor.Bilim dünyası yeni deneyin kuantum bilgisayarların geliştirilmesinden, yeni iletişim teknolojilerinin tasarlanmasına kadar birçok alanda çığır açıcı ilerlemelere öncülük edebileceğini düşünüyor. Araştırmacılar çalışmanın yüksek boyutlu sistemlerde daha güçlü kuantum avantajları oluşturmak için kullanılabileceğini umut ediyor.