Kitlelerin Gücü Adına
Kitleleler her zaman doğru olanı mı yapar? Günümüzde Amerika seçimlerinde Trump gibi birisinin tekrar kazanma ihtimali olması sizcede garip değil mi? Topluluklar olarak bir araya geldiğimizde bir enerji patlaması yaşarız ve bireysel farkındalıklarımız bir süreliğine kaybolabilir. Fransız sosyolog ve psikolog Gustave Le Bon ve psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’a göre, bireyler kitlelerin içine girdiğinde başka bir ruh haline bürünür. Bu iki düşünürün de belirttiği gibi, kitle psikolojisi duygusal bir güç üretir, ama bu duygular aklın ve bireysel farkındalığın üstünü örter. Peki, Freud ve Le Bon'un bakış açısıyla kitlelerin bireyselleştirilmesi neden bu kadar önemli?
Kitle Psikolojisi Nedir? Le Bon ve Freud Ne Diyor?
-Gustave Le Bon, kitle psikolojisini açıklayan ilk bilim insanlarından biridir. Ona göre, bireyler kalabalık içinde bir "kolektif ruh" oluşturur ve bu ruh bireylerin tek başına yapmayacakları şeyleri yapmalarına neden olur. Le Bon, kalabalıklarda bireylerin daha ilkel, daha duygusal ve mantık dışı davranışlara sürüklendiğini savunur. Kitle içinde anonimleşen bireyler, grubun içinde bireyken yapmayacağı şeyler yaparlar.
-Sigmund Freud ise kitle psikolojisini bireyin bilinçaltıyla bağlantılı olarak açıklar. Freud’a göre kitleler, bireylerin bilinçaltı arzularını ve bastırılmış duygularını açığa çıkarır. Bir kalabalığa katılan birey, lider figürüne bağımlı hale gelir ve kendini liderin fikirlerine kaptırır. Bu süreçte birey, kişisel kimliğini yitirir ve kitlenin etkisiyle hareket eder.
Bu düşüncelere göre, kitle psikolojisi bireyleri bir tür hipnoz haline sokar. Peki, bu durumda her birey bir kitle içinde mantıktan uzaklaşmak zorunda mı? Elbette hayır! Bu yüzden kitlelerin bireyselleştirilmesi, toplumsal sağlığımız açısından çok önemli.
Toplumlar Neden Bireyselleştirilmeli?
Sorumluluk ve Anonimlik Sorunu: Le Bon’a göre kitleler, bireylere anonimlik sağlar ve sorumluluk bilincini zayıflatır. Her birey, sorumluluğunu kitlenin tamamına yükler ve böylece “ben” yerine “biz” düşüncesiyle hareket eder. Ancak bu, çoğunluğa uyum sağlamak adına bireysel ahlaki yargıların ihmal edilmesine yol açar. Eğer kitlenin içinde bile bireysel farkındalığımızı koruyabilirsek, toplumsal sorumluluğumuzu da sürdürebiliriz.
Bastırılmış Duyguların Kontrolsüz Serbest Kalması: Freud’a göre kitle psikolojisi, bireyin bastırdığı duyguların kontrolsüz bir şekilde dışa vurulmasına neden olabilir. Örneğin, öfke veya heyecan, bireydeyken kontrol altındayken, kalabalık içinde rahatça açığa çıkar. Bireyselleştirilmiş kitlelerde, bu tür yoğun duygusal patlamalar yerine, daha bilinçli ve dengeli bir hareket sağlanabilir.
Liderin Kontrolü ve Düşünce Üzerindeki Etkisi: Freud, kitlenin bir lider figürüne bağımlılığını vurgular. Bu figür, kitlenin rehberidir ve tüm kitleyi kolayca yönlendirebilir. Eğer bir kalabalık, liderin her dediğini sorgulamadan kabul ediyorsa, manipülasyona açık hale gelir. Bu durum, özellikle propaganda ve kitleleri yanlış yönlendiren otoriter liderler söz konusu olduğunda tehlikeli bir hal alır. Bireyselleşmiş kitleler, lider etkisini daha sorgulayıcı bir yaklaşımla ele alarak mantık çerçevesinde hareket edebilir.
Kolektif Ruhun Duygusal Dengesizliği: Le Bon, kitlenin mantıktan ziyade duygusal bir birliktelikle hareket ettiğini belirtir. Bu, olaylara duygusal tepkilerin hızla yayılmasına yol açar. Freud da kitlenin bu duygusal yoğunluk içerisinde bilinçdışının kontrol altına alındığını söyler. Bu durum, kitlenin akıl yerine içgüdüsel davranmasına neden olabilir. Ancak bireysel düşüncenin korunduğu bir kitle, bu tür duygusal dengesizliklere karşı daha dirençli olur.
Bireyselleşmiş Kitleler Nasıl Daha Güçlü Olur?
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bireysel Sorumluluk ve Farkındalık: Bireylerin kalabalık içinde bile kendi düşüncelerini ve sorumluluklarını korumaları çok önemlidir. Bireyler, topluluğun genel kararını sorgulamadan kabul etmek yerine, “Ben bu durumda gerçekten ne düşünüyorum?” sorusunu sormalıdır. Bu, sorumluluk bilincini koruyarak kitlenin etkisinden sıyrılmamızı sağlar.
Eleştirel Düşünceyi Geliştirmek: Freud ve Le Bon, kitlenin içindeyken mantıklı düşünmenin zor olduğunu belirtir. Ancak birey, eleştirel düşünce yetisini kaybetmezse, kitlenin içerisinde bile kendi görüşünü koruyabilir. Bu da topluluğun dengeli bir şekilde ilerlemesine katkıda bulunur.
Lider Etkisine Karşı Farkındalık: Bir liderin etkisi altında kalmadan, bireysel düşüncelerle hareket etmek kitlelerin manipülasyona karşı daha dirençli olmasını sağlar. Freud’un da vurguladığı gibi, liderin etkisi sorgulanmadan kabul edilirse, bireyler kendilerini farkında olmadan o liderin bilinçaltı isteklerinin birer uygulayıcısına dönüştürebilir. Dolayısıyla liderin fikirlerini sorgulamak, kitleyi daha sağlıklı bir noktaya taşır.
Duyguların Dengelenmesi: Hem Le Bon hem de Freud, kitlenin yoğun duygularının bireyleri etkilediğini belirtir. Ancak bireyler kalabalık içinde bile duygularını dengelemeyi başarabilirlerse, kitle psikolojisinin duygusal dalgalanmalarına karşı koyabilirler. Böylece kitlenin duygusal kararlar almasının önüne geçilmiş olur.
Bilinçli ve Güçlü Bir Toplum İçin Bireyselleşmiş Kitleler
Gustave Le Bon ve Sigmund Freud’un kitle psikolojisi üzerine düşünceleri, toplumsal olayları anlamamızda önemli ipuçları sunar. Onların teorileri, kitlelerin yalnızca güçlü değil, aynı zamanda kontrolsüz ve tehlikeli bir yapıya da sahip olabileceğini gösterir. Eğer kitleler içinde bireysel farkındalığımızı ve düşünce gücümüzü kaybetmezsek, Toplum daha doğru kararlar verir.
Toplum içinde birey kendi kararlarını objektif ve nesnel değerlendirebilmesi için okullarımızda eğitim hayatımız boyunca öğrencilere eleştirel düşünme yeteğini kazandıracak derslerin verilmesi ve müfredatın tekrar düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sevgiler..
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Fazilet Ahu ÖZMEN. Gustave Le Bon Ve Sigmund Freud'ün Işığında Kitle Psikolojisi Ve Gezi Hareketi'nin Psikolojisi. Alındığı Tarih: 3 Kasım 2024. Alındığı Yer: alternatifpolitika | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/01/2025 21:04:09 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18861
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.