Kaygı Nedir

Kierkegaard'ın kaygı ile ilgili başıca fikirleri şunlardır:

-Kaygı olumsuz bir mesele değildir.

-Kaygı aşırı dozda özgürlükten kaynaklanan kendinden geçme hali, başdönmesidir.

-Kişinin birey olabilmesi ve tama erebilmesi (tam manasıyla özgür olabilmesi) için kaygı gereklidir.

-İnsan varoluşu gereği kaygı sahibidir, insanlar az ya da çok kaygılı olabilirler, kaygı sahibi olmayan bir insan yoktur.

-Birey özgür olmasından dolayı kaygılıdır.

-Kaygı varoluşçuluğun merkezindedir.

Kierkegaard'ın kaygı kavramına olan bakışı bu önermelerden oluşur. Kaygı Kavramı adlı kitabında da bu önermelerin çevresinde tanımlar yapmış ve bütün düşüncelerini bu önermeler üzerine kurmuştur.

Kaygı belirli bir seviyeye kadar her insanda olmalıdır ancak gereğinden fazlası insana zarar verir. Kaygının kişiye fazla geldiği durumlarda kişinin kaygısını azaltmak için çeşitli ilaçlar bulunmaktadır ancak kişinin vücudu ona gerekli olan kaygıyı kişiye sağlamaktadır. Fazla yükleme yapmaz. Bu durumda bu ilaçların kullanılması kişinin kaygısı ile başa çıkamadığını gösterir ve kişinin özgürlüğünden. rahatsız olduğu çıkarımı yapılabilir. Zaten her insan farkında ve özgür olamamaktadır. Bu kazanımlar hayatın akışına bağlı olmayıp kişinin doğuşundan itibaren bellidir. Ancak kendi kaygısını düzenleyebilen, gerekli durumlarda kaygısı ile mücadele edebilen insan özgürdür. Hiçbir insan yoktur ki kaygı sahibi olmasın ve hiçbir insan yoktur ki özgür olmasın. Ancak herkes aynı derecede özgür değildir.

Nietzsche de var olmak için acı çekmenin gerek şart olduğunu savunmuştur. Kaygının kişiyi konfor alanından uzaklaştırdığı gibi bu acılar da kişiyi konfor alanından uzaklaştırmaktadır. Kişinin sürekli rahat yatağında kalması ve dışarının farkında olmaması kişinin özgürlüğünü etkiler. Bazen konfor alanından uzaklaşıp farkında olmak önceden var olduğu konfor alanından çok daha değerlidir. Konfor alanında kişinin gözünü perde bürümüş haldedir, etrafı göremez ve bir aldatmaca içinde yaşar. Farkında olmak kişiyi konfor alanından çıkardığı için kişi konfor alanında iken farkında olmadığı söylenebilir.

Canlıların ölmekten korkması ve türlerinin devamını devam ettirme çabası kaygı yolu ile olacaktır, bundan dolayı kaygı çok üst bir kavramdır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Neden Desteğe İhtiyacımız Var?

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Destek Ol

Psikoloji biliminin kaygının ölçülebilir olduğunu savunması gereksizdir. Çünkü herkesin kaygısını vücut ihtiyaçlarına göre belirler.