Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

KALABALIKLAR İÇİNDEKİ YALNIZLIK

SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU

8 dakika
93
KALABALIKLAR İÇİNDEKİ YALNIZLIK
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

“Herkes bana mı bakıyor yoksa ben mi öyle hissediyorum? Karnım çok aç ama insanların içinde bu keki yiyemem ki. Hem yesem bile ben kesin döker saçarım rezil ederim kendimi. Şuradaki çocuk ne kadar yakışıklı tanışabilsem keşke. Yok yok öyle şeyler yapamam ben. Terliyorum ve bunu herkes fark ediyor kesinlikle. Acilen eve gitmem gerekiyor. Keşke dersler online olmaya devam etseydi. Yarında doğum günü partisine çağrıldım. Gitmek istemiyorum daha doğrusu korkuyorum. Kalabalık, bu da çok fazla insan ve çok fazla kişinin beni görmesi demek. En iyisi gitmeyeyim bir bahane bulurum. O kadar açım ki saçma sapan korkularım yüzünden şu keki bile yiyemiyorum. Abartıyorum iyice. Okula başladığımdan beri neredeyse on kilo verdim. Buna dur demem lazım. Evet, şimdi keki çantandan çıkarıp paketini açıp yiyeceksin. En fazla ne olabilir ki? Hem herkes bir şeyler yiyip içiyor. Bende yapabilir… Neyse eve gitmeme az kaldı evde yerim bir şeyler şimdi hiç gerek yok bu gerginliğe yapamayacağım.”

İnsan topluluklar içinde yaşayan bir canlıdır. Tek başına tamamen yalıtılmış olarak düşünülemez. Topluluklar bireylerin beraberliklerinden beslenerek büyüyen ve gelişim gösteren yapılardır. Yalnız kalmak bazen kafamızı dinlemek, bir şeylerden uzaklaşmak, yorgunluğumuzu atmak vb. durumlarda tercih ettiğimiz bir durum olabilir. Ancak tamamen herkesten ayrı izole bir yaşam sürmemiz kelimenin tam anlamıyla imkânsızdır. Bizim diğer bireylere diğer bireylerinde bizlere ihtiyacı vardır. İnsan yapıcı gereği iletişim kurarak hayatını devam ettirmesi gerekli bir canlıdır.

Hayatımızın farklı zamanlarında, farklı ortamlarda bulunurken bazen stres yaşayabiliriz. Yeni bir iş, ilk kez okula başlama, yeni bir ortam vb. birçok alanda tanımadığımız ya da tanıdığımız bir topluluğun içinde olmak stres faktörlerini aktif hale getirebilir. İş yerinizde sunum yaparken birkaç gün öncesinden gerginlik yaşamanız, yeni bir okula başladığınızda sınıfınızdaki insanlarla ilk başta tanışırken kaygılanmanız bunların hepsi yaşadığımız ve belli bir ölçüye kadar yaşamamızın normal olduğu durumlardır. Belli bir ölçüye kadar, bu çok önemli bir miktardır. Bu ölçü aşıldığında gereğinden fazla hale geldiğinde işler pek de normal gitmemeye başlamaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Diğer insanlarla olma, bir topluluğun içinde bulunma ve hatta u toplulukta bir iş yapma en temel ihtiyaçlarımızı karşılama konusunda belli bir ölüyü fazlaca aşan bir durum ortaya çıkmaktadır. Kalabalıklar içinde derin bir yalnızlık ve ciddi bir izolasyon durumu oluşmaktadır: Sosyal anksiyete bozukluğu.

İlk önce temeline doğru inelim bu bozukluğun. Anksiyeteyi tanımlayarak başlayalım işe. Anksiyete, toplum arasında kaygı durumu olarak da bilinmektedir. Günlül yaşamımızda belli bir miktar kaygı yaşamak çok doğaldır ve hatta bireyin daha yaratıcı olması, kendini koruması, geliştirmesi gibi konular açısından son derece destekleyici bile olmaktadır. Ancak miktarından fazla kaygı konusunda işler böyle ilerlememektedir. Anksiyete(kaygı), bireyin endişe, korku ve kaygı gibi duygulara kontrol edilemeyen ve aşırı tepki vermesi sonucu oluşan psikolojik bir rahatsızlıktır. Anksiyetenin birçok farklı türü bulunmaktadır. Yaygın anksiyete bozukluğu, panik atak bozukluğu, özgül fobi, agorafobi, ayrılık kaygısı bozukluğu, travma sonrası kaygı bozukluğu ve sosyal anksiyete bozukluğudur. Bu yazımızda Sosyal Anksiyete Bozukluğunu ele alacağı

SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU

Bu kısımda sosyal ansksiyetenin ne olduğu, nedenleri, belirtileri, risk grubu, önleyici faktörler ve tedavi yöntemleri nelerdir bunları açıklayacağız.

Tüm Reklamları Kapat

SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU NEDİR?

Amerikan Psikiyatri Derneğinin yayınlamış olduğu DSM-5 tanı kitabına göre kişinin başkalarınca değerlendirilebilecek olduğu bir ya da birden çok toplumsal durumda belirgin bir korku ve kaygı duymasıdır. Bireyin sosyal bir aktivitede bulunma durumuna karşı duyduğu ölçüsüz ve anlamsız bir korku ve kaçınma durumu mevcuttur. Yeni bir ortama girme, birileri ile tanışma, başkalarının yanında yeme-içme gibi temel eylemleri gerçekleştirmeye dair ciddi bir kaygı durumu vardır.

NEDENLERİ

Sosyal anksiyete üzerine yapıla araştırmalara göre bu bozukluğun birçok sebebi bulunmaktadır. Hem biyolojik hem de çevresel etmenlerin karışık bir ögesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan araştırmalara göre genetik geçisin sosyal fobiye neden olduğu görülmüştür. Ancak bu neden tüm sosyal fobi yaşayan bireyler için ortak değildir. Sosyal anksiyetenin ne kadarının genetiksel faktörlerden ne kadarının öğrenilmiş olduğunu tam olarak bilemiyoruz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Genetik faktörlerin yanında, sosyal öğrenmede nedenler arasındadır. Amigdalası aktif olarak çalışan ve korku durumları ile çok iyi baş edemeyen bireylerde de yoğun olarak görülmektedir. İçe dönük, sessiz mizaç da sosyal anksiyetenin nedenleri arasındadır. Ayrıca alay edilme, küçük düşürülme, reddedilme, zorbalık, aile içi çatışmalar, düşük sosyoekonomik durum, düşük eğitim seviyesi gibi durumlara maruz kalan bireylerde de sosyal anksiyete görülmektedir.

Nedenlerine kısaca baktığımızda genetik faktörler, beynin çalışma yapısı, sosyal öğrenme, aile içi durumlar, bireyin mizaç yapısı ve birçoğu sebep olarak görülmektedir.

BELİRTİLERİ

Sosyal anksiyete bozukluğunda özellikle ergenlik dönemiyle beraber belirtilerde de ciddi gözlemler olmaktadır. Sosyal fobi yağın tip ve yaygın olmayan tip şeklinde görülmektedir.

Birey bir topluluk içindeyken ciddi bir gerginlik yaşamaktadır. Çoğu zaman korktuğu şeylerle yüzleşmemek ya da maruz kalmamak için kaçınma davranışları gösterebilmektedir. Bireyin sosyal bir ortamda temel ihtiyaçlarını karşılamaktan iletişim kurmaya ya da sadece basit bir şekilde o ortamda bulunmaya varana kadar gerginlik yaşaması ve kaçınmaya çalışması temeldir.

Fizyolojik Belirtiler:

Tüm Reklamları Kapat

• Aşırı terleme

• Çarpıntı

• Titreme

Tüm Reklamları Kapat

• Kızarma

• Mide bulantısı

• Mide-bağırsak problemleri

• Kas gerginliği

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Hoş Geldin - İlk İki Yaşın Sihri

Hayatın ilk yılları sevgiyi büyütmek içindir. Diğer her şey bundan sonra gelir. O sizin çocuğunuz. Sizin mucizeniz. Şimdi kollarınızın arasındaki bu varlık bir gün kendi ayakları üzerinde yürüyecek… O güne kadar birlikte bir ritim yakalamalı, beraber olmaktan mutlu olacağınız bir aile yaratmalı, çocuğunuzun kabul gördüğü ve ihtiyaç duyduğu her an dönebileceğini bildiği bir alan inşa etmelisiniz: Bir yuva.

Ünlü psikolog ve aile terapisti Hedvig Montgomery, 23 dilde yayımlanıp büyük beğeni toplayan Anne Baba Sihri serisinin ikinci kitabında bebeklik dönemine, o büyülü ve fırtınalı 24 aya odaklanıyor. Bebeği nasıl uyutacağımız, ağladığında nasıl sakinleştireceğimiz, emzirme, dil becerisi, bakıcılı hayat gibi anne babanın karşılaşması muhtemel gündelik sorunlar ve önemli eşikler için anlaşılır ve somut çözümler öneren Montgomery, aynı zamanda çocuğumuzla aramızdaki o eşsiz bağı nasıl kuracağımızı, duyguların ve sevginin kökenine inmenin inceliklerini, geçmişimize dair unuttuğumuz her şeyi çocuğumuzla birlikte hatırlamayı, hayat boyu ona eşlik edecek güven duygusunu kazandırmanın yollarını anlatıyor.

Devamını Göster
₺260.00
Hoş Geldin - İlk İki Yaşın Sihri

• Nefes darlığı

• Halsizlik

• Uykusuzluk

• Nefes darlığı

• Ağız kuruluğu

• Baş dönmesi

• Kramplar

• Hızlı solunum

Psikolojik ve Davranışsal Belirtiler

• Huzursuzluk

Tüm Reklamları Kapat

• Kaçınma

• Endişe ve korku hali

• Donup kalma

• İsteksizlik

Tüm Reklamları Kapat

• Özgüvensizlik

• Yetersizlik duygusu

• Çekingenlik

• Göz teması kuramama

Tüm Reklamları Kapat

• Yeme-içme eylemini yapamama

• Topluluk önünde konuşamama

• Yeni biriyle tanışamama

• Kendini sevilmeye değer bulmama

Tüm Reklamları Kapat

• Hata yapmaktan korkma

• Rezil olmaktan korkma

• İlişki başlatamama ve sürdürememe

• Bulunduğu ortamdan sürekli kaçma ve gitme isteği

Tüm Reklamları Kapat

• Tüm insanların onu izlediğini, takip ettiğini düşünme

• Kendini beğenmeme

• Kusursuz olma isteği

• Özsaygıda yitim

Tüm Reklamları Kapat

Hem fizyolojik hem de psikolojik-davranışsal belirtileri olarak sayabiliriz.

RİSK GRUBU

Sosyal fobi toplumda en sık görülen psikolojik bozukluklarından biridir. Yaşam boyu görülme oranı %2-13 arasındadır. Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre üniversite öğrencilerinin %24’ünde bu bozukluğun olduğu bulgusuna varılmıştır.

Sosyal fobi kapsamında,

Tüm Reklamları Kapat

1. Aile içi şiddet

2. İstismar veya taciz

3. Aşağılanma

4. Alay edilme

Tüm Reklamları Kapat

5. Düşük düşürülme

6. Zorbalık görme

7. Düşük sosyoekonomik düzey

8. Düşük eğitim düzeyi

Tüm Reklamları Kapat

9. Parçalanmış aile

10. Düşük akademik başarı

11. Başka bir psikolojik bozukluğun varlığı

12. Bedensel bozuklukların varlığı

Tüm Reklamları Kapat

13. İşsizlik

14. Hiç evlenmeme

15. Olumsuz ebeveyn tutumları

Özellikle bu durumlara maruz kalan ya da yaşayan bireylerde sosyal anksiyete bozukluğu görülme riski daha fazladır.

Tüm Reklamları Kapat

ÖNLEYİCİ FAKTÖRLER

Sosyal fobi hayatımızda yaşadığımız birçok durumdan etkilenerek ortaya çıkabilir. Önceden nasıl ortaya çıkacağı tahmin edilememektedir. Ancak bu konuda risk faktörleri bize önceden bir mesaj verebilmektedir. Risk grubunda bulunan bireylere yönelik önceden önleyici faaliyetler yapılabilmektedir. Burada önemli olan bireyin kendini takip etmesi ve fark ettiği belirtiler noktasında bir an önce uzman yardım almaları gerekmektedir. Özellikle sigara, alkol, uyuşturucu gibi hatta aşırı kafein kullanımından kaçınmak önemlidir.

Birey kendi hayatındaki sorunları önceliklendirerek, zamanını ve enerjisini dikkatlice yönetebilir ve bu sayede hissettiği kaygıyı azaltabilir. Bu süreçte bireyin kendi hoşuna giden işleri yapmaya zaman ayırması tavsiye edilir.

TANI YÖNTEMLERİ

Tüm Reklamları Kapat

Herhangi bir bozukluğun tanısında bozukluğa eşlik eden başka bir etmen olup olmadığına bakılması gerekmektedir. Fiziksel ve zihinsel olarak bireyin sağlık durumunun kontrol edilmesi gerekmektedir. Bazen vücuttaki vitamin eksikliği veya kansızlık gibi etmenlerde anksiyeteyi tetikleyebilmektedir.

Tanı koyarken bireyi hem fiziksel hem de zihinsel muayeneden geçirmek çok önemlidir. Zihinsel muayene konusunda sosyal fobi ölçekleri de kullanılmaktadır.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Tedavi yolları belirlenirken bireyin hayatını ne kadar ve ne alanlarda etkilediğine bakılması gerekmektedir. Bu bozukluk türünde terapi, psikolojik danışmanlık ve gerekli durumlarda ilaç tedavisi kullanılabilmektedir. sosyal anksiyete bozukluğu için en yaygın iki tedavi türü psikoterapi yani psikolojik danışma veya konuşma terapisi veya ilaç tedavisidir. Bazı vakalarda iki tedavi türü eş zamanlı olarak kullanılır. Psikoterapi, çoğu sosyal anksiyete bozukluğu vakasında görülen semptomlarda iyileşmeye yol açar. Terapi sürecinde birey kendisiyle ilgili olumsuz düşünceleri nasıl tanıyacağını ve değiştireceğini öğrenir. Sosyal durumlarda güven kazanmasına yardımcı olacak beceriler geliştirir.

Tüm Reklamları Kapat

Bilişsel davranışçı terapi, anksiyete için en etkili psikoterapi türüdür. Bu terapi türü hem bireysel hem de gruplar halinde yapıldığında eşit derecede etki gösterebilir. Bu terapi yolunda bireyin en çok korkup kaygı duyduğu ve kaçındığı durumlara maruz kalması kullanılabilmektedir.

Tedaviden en etkin şekilde faydalanmak isteyen bireyler tıbbi ve terapi randevularınıza uymalıdır. Kaygıya neden olan sosyal durumlara yaklaşmak için hedefler belirleyerek kendisine meydan okumalıdır. Birey ilaçları belirtildiği şekilde kullanmalı ve durumdaki herhangi bir değişikliği doktora bildirmelidir.

NELER YAPABİLİRİZ?

Kişisel hayatımızda kendimize amaçlar belirlemek bizleri daha odaklanmış bir şekilde ilerlememize yardımcı olacaktır. Öncelikle hangi durumların en çok kaygıya neden olduğunu belirlemek için korkula göz önüne alınmalıdır. Daha sonra, daha az kaygıya neden olana kadar bu aktiviteleri yavaş yavaş uygulamaya başlamak faydalı olabilir. Birey kendisine günlük veya haftalık hedefler belirleyebilir. Ne kadar çok pratik yapılırsa, o kadar az endişe oluşacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Sosyal durumlar için önceden hazırlanmak bireye yardımcı olacaktır. Başlangıçta birey için kendisine göründüğü kadar zor veya acı verici olsa da, birey semptomlarını tetikleyen durumlardan kaçınmamalıdır.

Birey kendisine gerçekçi hedefler belirlemelidir. Gevşeme egzersizleri yapmak ve kendisi hakkında sevdiği kişisel niteliklere odaklanmak bireye yardımcı olur. Benzeri şekilde çeşitli stres yönetimi tekniklerini öğrenmekte faydalıdır.

Birey korktuğu utanç verici durumların gerçekte ne sıklıkla gerçekleştiğine dikkat etmelidir. Bu sayede korktuğu senaryoların genellikle gerçekleşmediğini fark edebilir. Birey konuşabileceği ilginç bir konuyu belirlemek için önceden gazete veya haberleri okuyarak sohbet etmeye hazırlanabilir.

Olası utanç verici durumlar ortaya çıkarsa, birey kendisine hissedilen duyguların geçeceğini ve geçene kadar bunlarla başa çıkabileceğini hatırlatmalıdır. Çoğu insan durumu ya fark etmez, ya bireyin endişelendiği kadar umursamaz ya da beklenenden daha bağışlayıcıdır.

Hepimiz hayatımız boyunca kaygı yaşarız. Önemli olan bunun normal olduğu sadece kontrollü bir şekilde yaşamamız gereken bir durum olduğunu unutmamalıyız. Hepimiz hata yapabiliriz, önemli olan nasıl hata yaptığımız değil hatalarımızdan neler öğrendiğimiz ve çabalarımızdır.

Okundu Olarak İşaretle
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 1
  • Tebrikler! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 08/07/2025 13:28:45 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15380

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close