İnsan Vücudunun Enstrümanı: Sesin Anatomisi

- Blog Yazısı
Bu araştırmada spesifik olarak sesin, yalnızca insan bedeniyle olan ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu nedenle ses gibi geniş kapsamlı bir konu içerisinden yalnızca insan vücuduyla olan ilişkisi ve müzikle bağlantısı ele alınmıştır.
Ses, bilimde genellikle " bir maddenin (genellikle havanın) içinden yayılan mekanik bir dalga olarak ve kaynak tarafından oluşturulan titreşimlerin ortamdaki molekülleri harekete geçirmesi ve bu dalgaların kulağa ulaşana kadar yol alması olarak tanımlanır.
Sesi etkileyen faktörler 4'e ayrılır. Bunlar: Titreşim, genlik, dalga hareketi ve frekanstır. Titreşim: Sesin oluşmasını sağlayan hızlı ileri-geri hareketlerdir. Genlik: Ses dalgasının yüksekliğidir; sesi ne kadar şiddetli duyduğumuzu belirler. Frekans: Bir saniyedeki titreşim sayısıdır; sesi ince ya da kalın yapar. Dalga Hareketi: Sesin ortamda yayılma şeklidir; hava, su veya katılarda ilerler.
İnsan Vücudunda Sesin Üretim Süreci
Genel olarak yorumlandığında insanda ses oluşumu, ağzımızı açtığımız zaman ses çıkmasıdır. Toplum içerisinde bu şekilde biliniyor olsa da durum bu kadar basit değildir. Kısaca; İnsan sesi, ses teli denilen gırtlağımızın içindeki iki kıvrımın yan yana gelmesiyle oluşur. Yan yana gelen ses kıvrımları aşağıdan yani akciğerlerden üflenen hava ile titreşime geçer. Bu titreşim erkeklerde saniyede yaklaşık 100 defa kadınlarda saniyede 200 defa ses kıvrımlarının aynı el çırpar gibi birbirlerine çarpmalarına neden olur. Böylece ses ortaya çıkar.
Ses Telleri (Vokal Kordlar)
Gırtlak
Ses telleri gırtlağın içinde yer alır. Ses telleri soluk borusunun (trakea) üstünde ve karşısında yer alır. Ses çıkarmadan nefes alıp verdiğimizde, teller açıktır ve hava akciğerlere girip çıkar. Nefes verirken ses tellerini bir araya getirmeyi seçebiliriz ve bu, mukoza zarlarının titreşerek ses üretmesini sağlar.
Ses
Ses, havanın titreşimi veya nabzıdır. Bu nabız atışları ne kadar hızlı olursa, perde o kadar yüksek olur. Perde, saniyedeki nabız atışlarının sayısıyla tanımlanır, buna Hertz (Hz) de denir.
Konuştuğumuz veya şarkı söylediğimiz nabız atışlarını yaratan ses telleri ve mukoza zarlarıdır. Örneğin; A4 (La 4) notası 440 Hz'e eşittir, bu yüzden A4'ü (La 4) söylemek için ses tellerinin mukoza zarları bu notayı söylediğiniz her saniye 440 kez titreşmelidir!
Ses Tellerinin Titreşimleri ve Hacmi
Ses telleri, kaslar ve aritenoid kıkırdaklar tarafından kontrol edilen ve hareketli bir mukoza zarıyla kaplı iki bağdır. Bu zar, hareketleri yoluyla, havayı iterek ve titreşimler oluşturarak ses yaratır. Havanın titreşimleri ne kadar büyükse, ses o kadar güçlü olur.
Kontrolsüz Daralma
Ses tellerinin çalışması çok rafine bir süreçtir ve bu hassas, hızlı hareketleri bozmak için fazla bir şey gerekmez. Şarkıcıların amacı, havanın dışarı akışını kontrol ederek ve boğazda kontrolsüz daralmayı önleyerek ses tellerine mümkün olan en iyi çalışma koşullarını sağlamaktır. Aksi takdirde ses tellerinin zarları dışarı akan havanın sürekli basıncından yorulur.
Perdenin Düzenlenmesi
Yüksek ve alçak notalar ürettiğimizde ses telleri tiroit ve krikoidin birbirine yaklaşması ve aritenoid kıkırdakların ve bir dizi kasın hareketleri ile gerilir ve gevşetilir. Ses telleri gerildiğinde daha hızlı titreşir ve daha yüksek bir nota üretir. Düşük notalarda ses telleri gevşer, kısalır ve daha yavaş titreşir.
Gırtlağın Hareketleri
Gırtlağın pozisyonu, yüksek veya düşük notalar üretmenize bağlı olarak değişir. Serbest ve engelsiz notalar isteniyorsa gırtlağın yüksek notalarda yükselmesine ve düşük notalarda alçalmasına izin verilmelidir. Gırtlak her zaman yüksek notalarda yükseltilmeli ve düşük notalarda alçaltılmalıdır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Rezonans
Fizikte rezonansın anlamı, çok basit bir ifadeyle, bir dış kuvvet nedeniyle bir cismin maksimum titreşimidir. Sesteki rezonansa vokal rezonans denir. McKinney ve James tarafından 1994'te tanımlanan vokal rezonansı, "fonasyonun temel ürününün, dışarıdaki havaya doğru giderken içinden geçtiği hava dolu boşluklar tarafından tını ve/veya yoğunluk açısından güçlendirildiği süreç olarak tanımlanmıştır.
Vennard’a (1967) göre, insanın ses sisteminde soluk borusu, akciğerler, göğüs kafesi, yutak, epiglot, tiroid kıkırdak, dil ağız boşluğu, yüz kasları, şakak kasları, sert ve yumuşak damak, burun boşluğu ve paranazal sinüsler rezonanssın gerçekleştiği bölgelerdir. İçinde hava bulunan her gövde boşluğunun rezonans oluşturduğu gerçeğine dayalı olarak, insan vücudunda bu işlevi adı geçen bölgelerle sınırlamamak gerekmektedir.
Sesin Algılanması
İşitme eylemi 4 aşamaya ayrılarak incelenebilir.
- Ses dalgaları kulak kanalından geçer ve kulak zarına çarpar
- Kulak zarına çarpan ses dalgaları kulak zarına ve orta kulaktaki üç kemiğe (kemikçikler) titreşir.
- Titreşimler, sarmal şekilli iç kulaktaki sıvının içinden - koklea olarak bilinir - taşınır ve kokleadaki küçük tüy hücrelerinin hareket etmesine neden olur. Saç hücreleri hareketi algılar ve işitme siniri için kimyasal sinyallere dönüştürür.
- İşitme siniri daha sonra bilgiyi, ses olarak yorumlandığı elektriksel impulslarla beyne gönderir.
Ses Eğitimi ve Şarkı Söyleme
Sesi güzel, etkili, doğru ve anlaşılır biçimde yorumlayabilmek açısından 3 R kuralına dikkat etmek önemlidir. İlk kural, sesi destekleyen bir solunuma-respirasyona (respiration-birinci r) sahip olmaktır. Güzel ve kaliteli bir sesin üretilmesi, gerektiği yerde gerektiği gibi kullanılabilen bir solunumla mümkündür. Solunumun temel işlevi organizmanın oksijen gereksinimini karşılamak ve ses üretimi (fonasyon) için gerekli enerjiyi sağlamaktır. İki solunum şekli vardır: Karın solunumu (Abdominal), Göğüs solunumu (Pektoral). Sağlıklı bir ses üretimi için her iki solunum şeklinin bilinçli ve dengeli olarak kullanılması gerekir.
İkinci “R” ise rahatlama, gevşeme ve söylemedir. Bunda amaç şarkıyı söylerken çene ve dilde rahatlamanın sağlanmasıdır. Unutulmamalıdır ki dil ve çenedeki rahatlama, soluğun da rahat kullanılmasını desteklemekte ve kolaylaştırmaktadır. Rahatlamanın gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlemek için baş parmak tam çenenin altından yukarıya doğru seslendirme sırasında bastırılabilir. Çene aşağıda iken (ağız açık pozisyonda) çenenin rahat olduğu tespit edilmelidir. Dilde ve çenede meydana gelen kasılmalar, sertleşmeler ses eğitimi açısından sadece sorun yaratmaktadır. Bu aşamanın da tamamlanmasıyla, ses eğitimi açısından solunum (respirasyon) ve rahatlama-gevşeme (relaxion) aşamaları tamamlanmış olmaktadır.
Üçüncü “R” ise registration-register yani doğru ses alanının-perdesinin kullanımıdır. Özellikle ses registerleri tam olarak belirlenmemiş olan, ergenlik çağındaki çocuklar için üst registerlerde yer alan seslerin üretimi oldukça zor olmaktadır. Bu zorluğu aşmak maksadıyla, doğal seslerle elde edilemeyen seslerin üretilmesi konusunda kafa sesinin kullanımının öğretilmesi yararlı olmaktadır. Böylece orta öğretim ve lise korolarında, daha iyi bir entonasyon, partiler arası ses uyumu, ses dengeleri ve ses renklerinin uyumluluğu konularında da ilerleme sağlamak mümkün olacaktır.
Bu 3 kuralın düzgün ve olması gerektiği gibi kullanılması ile korolarda veya ses eğitimlerinde görülen pek çok sorunun ortadan kaldırılmasına olumlu sebebiyet verir ve performansın daha iyi şekilde gerçekleşmesini mümkün kılar.
Ses Sağlığı ve Koruma Yolları
Sesin yanlış kullanımı sonucunda ses telleri hasar görebilir ve bunun sonucunda da bazı rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Ses tellerinde en çok rastlanan hastalıklar; polip, nodül ve ülserdir. Çok şiddetli bağırma ya da uzun süre fısıltı şeklinde konuşma durumunda ses tellerinde nodül oluşabilir. Uzun süre sigara içmek, sigara dumanı solumak, sürekli endüstriyel dumana maruz kalmak ya da kronik bir alerji sonucu ya da reflü sonucu hastalık oluşabilir. Bu tür hastalıklara yakalanma ihtimalini minimize etmek için bazı kurallara uyulmalıdır. Sesi dinlendirmek, boğaz temizlemekten kaçınmak, sigaradan uzak durmak ve yüksek sesle konuşmaktan kaçınmak gibi basit ama etkili yöntemler sesimizi sağlıklı tutmamıza yardımcı olabilir.
Sonuç
Bu araştırmada; sesin bilimsel tanımı, insan vücudundaki üretim süreci, algılanışı ve korunmasına kadar pek yönü ele alınmış, araştırılmış ve açıklanmıştır. İnsan sesinin biyolojik bir olgu olduğu düşüncesinden ziyade duyguların ve düşüncelerin aktarılmasında etkili bir araç olduğuna değinilmiştir. Tüm bu bilgiler doğrultusunda insan sesinin sanatsal ve iletişimsel anlamdaki önemi dikkat çekmektedir.
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Memorial. Sesimi Korumak İçin Ne Yapmalıyım?. Alındığı Tarih: 27 Nisan 2025. Alındığı Yer: memorial | Arşiv Bağlantısı
- Ferda Gürkan. (2025). Ses Eğitimi Ve 3 R Kurali. DergiPark. | Arşiv Bağlantısı
- Ahmet Şirin. Ses Ve Konuşma. Alındığı Tarih: 27 Nisan 2025. Alındığı Yer: Ahmet Sirin | Arşiv Bağlantısı
- Duymer. İşitme Nasıl Çalışır?. Alındığı Tarih: 27 Nisan 2025. Alındığı Yer: Duymer | Arşiv Bağlantısı
- Anirvan Gupta1 , Nivedita Azad2, et al. (2025). Acoustical Resonance In Humans Through Determination Of Individual Natural Frequency. International Journal of Science and Research for. | Arşiv Bağlantısı
- Roselyn Mathew, Reg. CASLPO, Speech-Language Pathologist. Understanding Resonance And How It Shapes The Voice. Alındığı Tarih: 27 Nisan 2025. Alındığı Yer: Toronto Speech Therapy | Arşiv Bağlantısı
- Sencer Özbay. İnsan Sesinin Oluşumu. Alındığı Tarih: 27 Nisan 2025. Alındığı Yer: SolfejDersi | Arşiv Bağlantısı
- Cokbilgi. Ses Nedir? / Tanımı, Oluşumu Ve Açıklaması. Alındığı Tarih: 27 Nisan 2025. Alındığı Yer: Cokbilgi | Arşiv Bağlantısı
- Dr. İsmail Önder UYSAL, Dr. Mehmet İlkay KOŞAR. Sesin Anatomi Ve Fizyolojisi (Ses Oluşumu). Alındığı Tarih: 27 Nisan 2025. Alındığı Yer: Türkiye Klinikleri | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/04/2025 09:26:01 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20487
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.