İbn Bacce Kimdir

- Blog Yazısı
İbn Bacce
Hayatı
Endülüs’ün kuzeyindeki Sarakusta şehrinde1077’de dünyaya geldi. İbnü’s-Sâiğ olarak da tanınan İbn Bâcce Batı literatüründe genellikle İbn Bacce diye anılır. XI. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Sarakusta şehrinin idareciliğini yapan Arap asıllı Tücîbîler’e mensup olması dışında ailesi hakkında bilgi yoktur.
Gençlik yılları ilim ve felsefeye özel bir ilgi gösteren Hûdîler Devleti’nin yönetimindeki Sarakusta’da geçti. Hayatının bu dönemi hakkında çok az şey bilinmekle beraber önemli bir eğitim ve kültür merkezi olan bu bölgede iyi bir eğitim gördüğü söylenebilir. Döneminin önde gelen ilim adamlarından İbnü’s-Sîd el-Batalyevsî ile aralarında geçen ilmî tartışmayla ilgili bir belge¹ onun erken yaşlardaki ilmî donanımını ortaya koymaktadır. Eğitim hayatı hakkında daha detaylı bilgiler Ebû Ca‘fer Yûsuf b. Hasdaî’ye yazdığı bir mektubunda yer alır. İbn Bâcce bu mektubunda sırasıyla müzik, astronomi ve mantıkla uğraştığını, daha sonra da tabiat ilmine geçtiğini yazar² . Ayrıca İbn Ebû Usaybia, İbn Bâcce’nin Kur’an’ı ezberlediğini kaydetmektedir ki bu onun tahsil hayatına İslâmî ilimlerle başladığını gösterir. İbn Bâcce öğrenimine XII. yüzyılın başlarında İşbîliye’de (Sevilla) devam etti; burada ilmî ve felsefî konularda belli bir yetkinliğe ulaştı. Arkadaşı ve öğrencisi Ebü’l-Hasan İbnü’l-İmâm’a yazdığı bir mektupta Abdurrahman b. Seyyid el-Mühendis’ten geometri okuyan iki kişiden biri olduğunu ve onun görüşlerine birtakım ilavelerde bulunduğunu belirtmesi³ dışında öğretmenleri hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. İbn Bâcce’nin, dönemin tabip ve astronomları arasında yer alan Ebû Ca‘fer Yûsuf b. Hasdaî ile yakın dostluk kurduğu da kaydedilmektedir.
Sarakusta’nın Murâbıtlar’ın eline geçmesi üzerine buraya vali tayin edilen İbn Tîfelvît ile İbn Bâcce arasında oluşan dostluk İbn Bâcce’ye vezirlik yolunu açtı. İbn Tîfelvît’in ölümüne kadar süren bu münasebeti İbn Bâcce kısmen bugüne ulaşan şiirlerinde ortaya koydu. Vezirliği sırasında İbn Tîfelvît ile Sarakusta’nın sâbık Hûdî Emîri İmâdüddevle Abdülmelik arasındaki ara buluculuk girişimi birkaç ay hapis yatmasına sebep oldu. İbn Bâcce’nin bu hapis hayatı, Renan’ın Afrikalı Leon’a dayanarak bildirdiğine göre İbn Rüşd’ün babasının girişimleriyle son buldu.
İbn Bâcce, ya İbn Tîfelvît’in 1117 ölümünden sonra veya Sarakusta’nın 1118 hıristiyanlar tarafından istilâ edilmesi üzerine bir daha dönmediği sanılan doğum yerinden ayrıldı. Belensiye’ye (Valencia) geçip Şâtıbe’ye (Xàtiva) vardığında muhtemelen dinsizli ithamıyla Ebû İshak İbrâhim b. Yûsuf b. Tâşfîn tarafından hapse atıldı. Ne kadar hapis yattığı bilinmemekle birlikte bu hapis hayatı esnasında geometri çalıştığını kendisi söylemektedir. İbn Bâcce’nin Mağrib seyahatinin bu ikinci hapis olayından sonra başladığı sanılmaktadır. Bir kısım rivayetler, onun ikinci hapis döneminden sonra Mağrib’de uzun yıllar vezirlik ve saray tabipliği yaptığını bildirmektedir. Makkarî’nin naklettiği bir rivayete göre İbn Bâcce burada Yahyâ b. Yûsuf b. Tâşfîn’e yirmi yıl kadar vezirlik yapmıştır. ancak eldeki bilgiler bu rakamın abartılı olduğunu göstermektedir. Öte yandan İttiṣâlü’l-ʿaḳl bi’l-insân adlı eserinin İstanbul nüshasında yer alan bir kayda göre (Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 5683/3, vr. 103b) İbn Bacce, İbnü’l-İmâm’a hitaben kavga ve gürültüden uzaklaşmak amacıyla Vehrân’a gitmek istediğini, orada birtakım eksiklikleri bulunan bu eserini gözden geçireceğini belirtmektedir. İbn Tufeyl’in de söz konusu ettiği bu olayın tarihi bilinmemektedir. Bu seyahat onun Sarakusta’dan ayrılmasını takip eden yıllarda olabileceği gibi Mağrib’deki ikinci vezirliği döneminde de olabilir. İbn Bâcce, 1136 yılında İşbîliye’de vezirlik görevinde bulunduğu tahmin edilen İbnü’l-İmâm ile bir arada oldu ve muhtemelen bu sırada bazı eserlerini tamamladı.
Öğretmenlik de yaptığı bilinen İbn Bacce’nin öğrencileri arasında İbnü’l-İmâm yer almaktadır. İbn Bacce’den müzik ve felsefe tahsil eden öğrenciler arasında isimleri bilinen diğer kişiler Ebü’l-Hasan İbn Cûdî, İshak b. Şem‘ûn el-Yahûdî el-Kurtubî, Ebû Amr b. Hımâre ve Ebû Osman b. Ali b. Osman el-Ensârî’dir.
İbn Bacce sıkıntı ve tehlikelerle dolu bir hayat sürdü. İbn Ebû Usaybia bir filozof olarak İbn Bacce’nin avamdan çok çektiğini, hatta birçok defa kendisini öldürme planları yapıldığını kaydetmektedir. İbn Bacce, aynı zamanda dönemin bazı eğitim görmüş kişilerinin de keskin muhalefetiyle karşılaştı. Bunların başında kendisini dinsizlikle itham eden Feth b. Hâkān el-Kaysî gelmektedir. Meşhur tabip Ebü’l-Alâ İbn Zühr ile dil ve edebiyat âlimi İbnü’s-Sîd el-Batalyevsî gibi isimler de İbn Bacce’nin muhalifleri arasında yer almaktadır.
Rivayete göre İbn Bacce, saraylı ilim adamlarıyla kâtiplerin ve diğer bazı kişilerin entrikaları sonucunda Fas’ta 1139 yılında vefat etti. Bazı tarihçiler onun zehirletilerek öldürüldüğünü kaydeder. Fakat İbn Ebû Usaybia böyle bir komplodan söz etmez. İbn Bâcce’nin öldürüldüğünü ileri süren tarihçiler, özellikle Ebü’l-Alâ İbn Zühr’ün İbn Bâcce ile geçinemediğini ve onu yok edilmesi gereken bir zındık olarak itham ettiğini bildirmektedir.
Hemen hemen bütün kaynaklar, bilim ve felsefe alanındaki üstünlüğü yanında İbn Bacce’nin şiir ve müzik konusundaki derinliğiyle orijinalliğine de atıfta bulunmaktadır. Kendisini dinsizlikle itham eden Feth b. Hâkān bile onun edebiyatçı ve şair yönünü takdir etmektedir. İbn Bacce’yi İbn Rüşd ile birlikte Endülüs’ün büyük filozofları arasında zikretmekle yetinen İbn Haldûn, Muḳaddime’sinde onun müveşşah yazmadaki ustalığını ortaya koyan bir olaya genişçe yer vermiştir. İbn Bâcce’nin çoğu Ḳalâʾidü’l-ʿiḳyân’da yer alan kaside, gazel, müveşşah, medih ve hiciv türünde birçok şiiri günümüze ulaşmıştır. Bağdatlı İsmâil Paşa ona bir de divan atfetmektedir. Ahmet Ateş’in İbn Bâcce’ye nisbet ettiği divanın bir yanlış anlamadan kaynaklandığını Douglas Morton göstermiştir.
İbn Bâcce’nin müzik alanındaki otoritesi özellikle vurgulanmaktadır. Hatta bazı kaynaklarda onun bu alandaki ününün felsefedeki şöhretini bile gölgeleyecek nitelikte olduğu söylenilmektedir. Ancak müzik adamı olarak İbn Bâcce’nin şöhret ve yetkinliğini destekleyecek miktarda eseri günümüze ulaşmamıştır. Onun bugün elde bulunan müzikle ilgili tek eseri Ve min Kelâmihî fi’l-elḥân iki sayfadan ibarettir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
İbnü’l-İmâm’ın belirttiğine göre (Mülḥaḳ, s. 175 vd.), II. Hakem döneminden beri Endülüs’te yaygın bulunan felsefî eserleri anlama ve yorumlama konusunda İbn Bâcce’ye gelinceye kadar dikkate değer bir gelişme olmamıştır. İbnü’l-İmâm, sadece İbn Hazm’ın ve Melik b. Vühayb’ın bu alana ilgi duyduklarını, fakat bu ilginin de felsefî konulara katkı sağlama seviyesinde olmadığını ifade eder. İbn Bâcce’nin ilmî ve felsefî alanlardaki derin bilgisine de temas eden İbnü’l-İmâm, onun hem kendi görüşlerinde hem Aristo’nun fikirlerini anlamada İbn Sînâ ve Gazzâlî’den daha üstün bir konumda bulunduğunu ileri sürmektedir. İbn Tufeyl de İbn Bâcce’nin o döneme kadar Endülüs’te felsefî disiplinlerde yetişmiş en güçlü fikir adamı olduğunu kaydeder.
İbn Bâcce’nin içinde bulunduğu ortam felsefî literatür bakımından oldukça yüklü bir mirası barındırmaktasydı. Bu dönemde Platon ve Aristo gibi Yunan filozoflarının yanı sıra Doğulu büyük İslâm filozoflarının birçok eseri de ya bizzat ya da şerhleri aracılığıyla Endülüs’e ulaşmış bulunmaktaydı. İbn Bâcce bu iki kaynaktan doğrudan veya dolaylı olarak etkilendi, felsefesini onlardan almış olduğu ilkeler doğrultusunda temellendirdi. Onun, gerek yazılarındaki göndermelerden gerekse yapmış olduğu şerh ve ta‘liklerden Aristo’nun İslâm kültür çevresinde bilinen hemen hemen bütün eserlerine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Yine Platon’un Politeia (Devlet), Phaidon vb. diyalogları, İskender Afrodisî’nin bazı eserleri, Galen ve Hipokrat’ın yazıları muhtemelen onun kitaplığında bulunmaktaydı. İslâm filozofları arasında İbn Bâcce’nin ismen zikrettiği ve büyük ölçüde etkilendiği filozof ise Fârâbî’dir. Fârâbî’nin Şerḥu Nîkûmâhya, el-Vâḥid ve’l-vaḥde, Kitâbü’l-Mille, ʿUyûnü’l-mesâʾil, Meʿâni’l-ʿaḳl adlı eserlerini zikreden İbn Bâcce onun mantık külliyatının çok önemli bir bölümüne ta‘likler yazmıştır. Nekadar selefinin el-Medînetü’l-fâżıla, es-Siyâsetü’l-medeniyye ve Fuṣûlü’l-medenî gibi ana eserlerini ismen söylemese de etmese de onlardan önemli ölçüde yararlanmış olduğu söylenebilir. İbn Bâcce’nin eserlerinde zaman zaman Kur’an âyetleriyle hadislerden alıntılar yaptığı ve şiire sık sık başvurduğu da görülmektedir.
Aristo’nun çeşitli eserlerini açıklamalardan İbn Bâcce onları model alarak bazı telif çalışmaları da yapmıştır. Bu sebeple İbn Rüşd ile zirveye ulaşacak olan Aristo şârihliği bakımından İbn Bâcce önemli bir konumda bulunmaktadır. Diğer taraftan İbn Bâcce’nin, hem genel olarak İslâm felsefesine hem de özel olarak İbn Rüşd felsefesine yaptığı bir katkı da onun mistisizmin akıl karşıtı tutumunu reddetmesidir. İbn Bâcce, Gazzâlî’nin kişiliğinde sûfîleri alabildiğine eleştirmiş olup bu eleştiriler daha sistemli bir şekilde İbn Rüşd tarafından tekrarlanacaktır. Buna dayanarak İbn Bâcce’nin Gazzâlî ile olan hesaplaşmasının “tehâfüt” geleneğinde bir basamak oluşturduğu söylenebilir. Onun teorik bilgi ve aklî araştırma lehine mistisizme yönelttiği eleştiri, Endülüs’te akla dayalı bir kültür ortamının oluşturulmasına ciddi katkılar sağlamış olmalıdır.
Felsefesi
İbn Bacce, Arap Aristotelesçi - Neo-Platoncu felsefi geleneğin İspanya'daki bilinen en eski temsilcisiydi ve Platon ve Aristoteles ile İslam filozofları el-Farabi ve İbn Sina'nın fikirlerini tanıtmada önemli bir rol oynadı (ancak İbn Bacce, bundan hiçbir zaman doğrudan bahsetmedi). O) ve Gazali Batı'ya. Onun İslam felsefesine asıl katkısı, ne yazık ki ölümünden önce tam anlamıyla gelişmemiş olan ruh fenomenolojisine ilişkin fikirleri olmuştur. İbn Bacce’nin düşüncesi, özellikle de zihnin Faal Akıl (İlahi Akıl) ile temasa geçtiği ve kendisinin bir akıl (Edinilmiş Akıl) haline geldiği bir durum olarak mükemmellik fikri, İbn Rüşd'ü (Averroes), Albertus Magnus'u etkilemiştir. ve Thomas Aquinas'tır . Albertus Magnus ve Thomas Aquinas, eserlerinde İbn Bacce'den ve onun öğretisinden bahsediyor. Her ne kadar "Contra Gentiles" teki bazı pasajlar Aquinas'ın İbn Bacce’nin "Veda Mektubu"nu ilk elden okumuş olabileceğini düşündürse de, muhtemelen onun düşüncesiyle öğrencisi İbni Rüşd'ün eserleri aracılığıyla tanışmışlardı .
İbn Bacce’nin yazılarının çoğu erken ölümü nedeniyle tamamlanamadı. Öğrencisi İbn el-İmam, 1135 yılında öğretmeninin matematik ve tıp üzerine incelemeler, Aristoteles ve Farabi üzerine yorumlar ve orijinal felsefi incelemeler dahil olmak üzere eserlerini düzenledi. Bu risalelerin en önemlileri Tadbir al-mutawahhid ("Münzevinin Rehberi" veya “Yalnızlığın Yönetimi”), Risalat al-wada (Veda Etme Üzerine Deneme, Veda Mektubu, Latince'de "Epistola" olarak anılır)'dir. de Discessu" ve " Epistola Expeditionis ") ve Risalat al-ittisal al-'aql al fa al bil-insan (Aklın İnsanla Bağlantısı Üzerine Bir Deneme). Aristoteles'in birçok eserine, özellikle de "Fizik", "Meteorologica", "De Generatione et Corruptione", "Historiae Animalium" ve "De Partibus Animalium" bölümlerine yorum yaptı . Felsefeyle ilgili diğer çalışmalar arasında mantıksal incelemeler, "Ruh Üzerine" bir çalışma ve "İbn Becce’nin Aristoteles'in çeşitli konulardaki özetleri vardı; bunların çoğu hala el yazması biçiminde Escorial Kütüphanesi'nde hayatta kaldı.
İbn Bacce tıp, matematik ve astronomi gibi "kesin bilimler" konusunda geniş bir bilgiye sahipti. Hatta onu eleştiren İbn Tufeyl bile onu, İspanya'daki ilk nesil Arap düşünürlerini takip edenler arasında "en keskin akla", "en sağlam akıl yürütmeye" ve "en geçerli görüşe" sahip biri olarak tanımladı. Aynı zamanda ünlü bir şairdi
Ruh ve Bilgi
İbn Bacce ruhla ilgili kitabına başlarken hayvanlarla ilgili kitaba benzer bir şekilde, yani konunun kapsamlı bir çerçevesini çizerek ilerliyor. Bedenler ya doğaldır ya da yapaydır; hepsinin ortak noktası madde ve formun varlığıdır; ve biçim onların mükemmelliğidir. Doğal cisimlerin hareket ettiricileri tüm bedenin içindedir, çünkü doğal cisim, hareket ettiren ve hareket ettirilenlerden oluşur.
Otomatların veya makinelerin motorları içeride olmasına rağmen, yapay cisimlerin çoğu harici bir hareket ettirici tarafından hareket ettirilir ve İbn Bacce şunu ekler: " Siyaset biliminde açıkladım " (ki kayıptır). Taşıyıcı formla aynıdır. O, mükemmelleşen formları, aletle hareket eden ve olmayan formlar olmak üzere ikiye ayırır. Birinci tür doğa, ikincisi ise ruhtur.
Ruhu, İbn Bacce'nin yaptığı gibi “belirsiz bir anlamda” bir araç, yani beden aracılığıyla işleyen bir varlık olarak tanımlamak, onun özerk olduğunu ima eder. İbn Bacce, ruhu, geometrinin son entelekisi, yani fiil halindeki geometrisi yerine, ilk enteleki (istikmal) olarak tanımlar. Ruh, en yüksek seviyedeki maddi olmayan bir madde olarak görünür. Ruh bilimi, İbn Bacce tarafından fizik ve matematikten üstün, metafizikten ise aşağı düzeyde kabul edilmektedir. İbn Bacce, Aristoteles'in biliyor olabileceği hylemorfik ruh görüşünden rahatsız değildir. Tüm filozofların ruhun bir madde olduğu konusunda hemfikir olduğunu belirtiyor ve Platon'u yeterli kaynak olarak gösteriyor:
Platon, ruhun cevhere tahsis edildiğini ve bu cevherin suret ve madde olan bedene dayandığını ve ruhun beden olduğunun söylenemeyeceğini açık bir şekilde anladığı için ruhu özel yönüyle hararetle tanımlamıştır. Kürelerin biçimlerinin ruhlar olduğunu tespit ettiğinden, tüm ruhların ortak özelliğini aradı ve duyu algısının hayvanlara özgü olduğunu, ama hareketin de herkese özel olduğunu buldu ve bu nedenle ruhu şu şekilde tanımladı: "Kendi kendine hareket eden bir şey".
Aristoteles'in incelemesi, ruhun çeşitli güçlerini, yani besleyici, duyu-algısal, yaratıcı, rasyonel yetileri tanımlaması açısından ibn Bacce ile ilgilidir; ancak İbn Bacce’de Aristoteles'in De anima'sının herhangi bir Arapça çevirisi bulunmamış olabilir. İbn Bacce sık sık genel düşüncelere dalıyor; örneğin, beslenme fakültesi ile ilgili bölümünün başında olasılık ve imkansızlıktan bahsediyor. Ancak başka yerlerde, örneğin hayal gücü söz konusu olduğunda Aristoteles'e bazı göndermeler var. İbn Bacce şöyle yazar: “Hayal gücü , duyusalların 'nedenlerinin' ( ma'ani ) kavranmasını sağlayan yetenektir ”.
Ma‛nà çeşitli Yunanca kelimeleri tercüme edebilir ve Stoacı lektón “anlamı” en alakalı olanıdır. Arap gramercileri ma‛nà, çoğul ma‛ani terimini , kelimenin ses kısmı olan lafẓ'nın tersine, kelimenin içeriğine, anlamsal bileşenine işaret etmek için kullanmışlardır ; ma‛nà / lafẓ çifti Sibawayhi'de zaten bulunmaktadır. Ma'nà , İslam ilahiyatçıları tarafından da bir şeyin somut nedenini veya "nedenini" ifade etmek için sıklıkla kullanılmıştır. Ortaçağ felsefesinin Latince Intentiosu ma'nà'yı tercüme etmek için kullanılır ve intentio kavramı İbn Bacce tarafından kastedilene yakın görünmektedir çünkü ma'nà'nın iki özelliği vardır: maddeden ayrışmış fakat maddeden ayrılan bir şeye gönderme yapan bir biçim veya şekildir. şeklinin şeklidir.
Hayal gücü, duyumların içsel içeriğini kavrar ve hayvanlar onlarla çalışır. "Bu, irrasyonel hayvanlardaki en asil yetenektir ve hayvanlar onun sayesinde hareket eder, birçok sanata sahiptir ve yavrularına bakarlar." İbn Bacce, Aristoteles'in bu yetiyi inkar ettiği türden hayvanlar olan karıncaları ve arıları örnek olarak veriyor.
İbn Bacce, rasyonel yeti hakkındaki bölümüne, bu yetinin her zaman gerçek mi, yoksa bazen potansiyel ve gerçek mi olduğunu sorarak başlıyor. Bunun bazen potansiyel bazen de fiili olduğu yanıtını verir. Bu sadece devamı olmayan bir not.
Akıl yürütme yeteneğinin ana faaliyeti araştırmak ve öğrenmektir. İbn Bacce burada özneyi ve yüklemi birbirine bağlayan söylemsel yetiyi tanıtıyor. Metin kafa karıştırıcıdır ve Oxford el yazması sonuçsuz bir şekilde bitmektedir. Berlin-Krakow el yazması, Joaquín Lomba'nın İspanyolca çevirisine ve Wirmer'in Almanca çevirisine dahil ettiği birkaç sayfa daha içerir. Parçanın sonunda kimliği bilinmeyen editör, İbn Bacce’nin ruh hakkındaki söyleminin ardından akıl üzerine bir incelemenin, yani ruhun insanla birleşmesi mektubunun geldiğini yazıyor.
İbn Bacce, aklın maddi ve bireysel bir şeyi değil, bir şeyin özünü kavradığını doğruluyor. Herhangi bir nesnenin özü, onun bu durumda maddeye bağlı biçimine karşılık gelen “akıl”ıdır ( ma‛nà ). Aynı kitabın önceki bir pasajına dönersek, ayrımın nasıl olduğunu okuruz:
“Akıl ile suret arasındaki fark, suret ile maddenin ayrı ayrı var olmadan tek bir şey haline gelmesi, algılanan şeyin sebebinin ise maddeden ayrı bir suret olmasıdır. Bunun nedeni ise formun maddeden ayrılmasıdır.”
O zaman akıl onu öyle idrak eder ki, hem öz hem de akıl, “öznde bir, ifadede iki” olur. Kuramsal akıl, maddi varlıkların özlerini arar, fakat onların idrakiyle yetinmez. Bunların daha fazla temele ihtiyaç duyan maddi akledilirler olduğunun farkına varır ve İbn Bacce, aklın onları bulan ve onlar için çabalayan üstün akledilirler olduğunu bildiğini ileri sürer. Parça, İbn Bacce’nin diğer yazılarıyla uyum içinde olmasına rağmen bir araya getirilmesi zor olan bu ve diğer notları içeriyor. Onun , Yalnızlığın Hükümdarlığı'ndaki "ruhsal formlar" hakkındaki açıklamasının daha alakalı olduğunu söyleyebiliriz .
Hermit'in Rehberi
"Hermit'in Rehberi" nin orijinal metni kayıptır, ancak on dördüncü yüzyılın Yahudi yazarı Narbonne'lu Musa bunun ayrıntılı bir açıklamasını yapmıştır. İncelemenin amacı insanın (münzevinin) kendi zihinsel güçlerini geliştirerek Faal Akıl ile nasıl birliğe ulaşabileceğini göstermekti. İbn Bacce iki tür eylemi birbirinden ayırmıştır: Hayvan ruhunun bir ürünü olan hayvan eylemi; ve özgür irade ve düşüncenin ürünü olan insan eylemi. Kendisine zarar verdiği için taşı kıran bir adam, hayvani bir davranışta bulunmuş olur; Başkalarına zarar vermemek için taşı kıran bir adam, insani bir eylem gerçekleştirmiş olur. Münzevinin ahlaki gelişiminin ilk adımı irade ve akılla yönetilmeyi öğrenmektir, böylece tüm eylemleri insani olabilir. Bunu elde ettikten sonra, münzevi, bireysel ruhun fikirlerinden, fikirlerin fikirleri aracılığıyla ve daha sonra soyut yoluyla artan cisimsizlik derecelerinde yükselen manevi formları kavrayarak, eylemlerinin ilahi olabilmesi için daha yüksek mükemmellik için çabalamalıdır. Tanrı'dan bir yayılım olan Faal Aklın kendisine kadar şeylerin fikirleri. Faal Akıl ile temasa geçen zihnin kendisi bir akıl, Edinilmiş Akıl haline gelir.
Toplumda "bilen" veya "mutlu bir kişi", üyelerinin tamamının bilgi açısından tam olduğu bir "erdemli şehir"de veya aydınlanmamış kalabalıkların yaşadığı "erdemli olmayan bir şehir"de var olabilir. Erdemli olmayan bir şehirde, mükemmelleşmiş kişi toplumun geri kalanından tecrit edilmiş bir şekilde yaşamalıdır çünkü sahip olduğu eksiksiz bilgi onu, görüşleri bir bütün olarak toplumun görüşlerine aykırı olan bir "yabancı" veya "ot" haline getirir.
Eserleri
• Tedbîrü’l-mütevaḥḥid
• Risâletü’l-vedâʿ
• Kitâbü’n-Nefs
• İttiṣâlü’l-ʿaḳl bi’l-insân
• Vuḳūf ʿale’l-ʿaḳli’l-faʿâl
• Fi’l-Ġāyeti’l-insâniyye
• Fi’l-Heyʾe
• Kitâbü’n-Nebât
• Fi’l-Vaḥde ve’l-vâḥid
• Fi’s-Saʿâdeti’l-medeniyye ve’s-saʿâdeti’l-uḫreviyye
• Risâle fi’l-müteḥarrik
• Fi’l-Elḥân
• Şerḥuhû li-Kitâbi’s-Semâʿi’ṭ-ṭabîʿî
• Fî Mâhiyyeti’ş-şevki’ṭ-ṭabîʿî
• Fî Şerḥi’l-Âs̱âri’l-ʿulviyye
• Kitâbü’l-Ḥayevân
• Teʿâlîḳ fi’l-edviyeti’l-müfrede
• el-İrtiyâż ʿalâ Kitâbi’l-Maḳūlât
• Kelâmüh
û fi’l-burhân
• Kitâbü’l-ʿİbâre
• Fi’l-Medḫal ve’l-Fuṣûl
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- J. P. Montada. Ibn Bâjja [Avempace]. (28 Eylül 2007). Alındığı Tarih: 5 Mart 2024. Alındığı Yer: plato.stanford | Arşiv Bağlantısı
- TDV İslâm Ansiklopedisi. İbn Bâcce - Tdv İslâm Ansiklopedisi. Alındığı Tarih: 5 Mart 2024. Alındığı Yer: TDV İslâm Ansiklopedisi | Arşiv Bağlantısı
- Katolik Ansiklopedisi. Ibn Bajjah - New World Encyclopedia. Alındığı Tarih: 5 Mart 2024. Alındığı Yer: newworldencyclopedia | Arşiv Bağlantısı
- Y. Aydınlı. (1992). İbn Bâcce'nin Insan Görüşü. Bursa Uluduag University. | Arşiv Bağlantısı
- B. Köroğlu. İbni Bâcce'nin Ahlak Ve Siyaset Düşüncesi. Alındığı Tarih: 5 Mart 2024. Alındığı Yer: dergipark | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/04/2025 21:00:05 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17044
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.