Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Filmlerdeki Gibi Uzayda Aniden Buz Tutmamız Mümkün mü?

3 dakika
68
Filmlerdeki Gibi Uzayda Aniden Buz Tutmamız Mümkün mü?
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

YAZININ YAZILMA SEBEBİ

Uzay boşluğu, insanın hayatta kalabilmesi adına, içinde bulunulabilecek en uç olumsuz koşullardan biri olmasından dolayı basınç, gazlar ve ısı konusunda çok baskın ve bir o kadar da merak uyandıran örneklere sahip. Bu sebeple farklı senaryolarda, insan bedeninin fizyolojik olarak vereceği tüm tepkiler üzerinden basıncı, gazları ve ısıyı daha iyi anlamak için bu yazıyı yazdım.

ALÇAK BASINÇ VE OKSİJEN EKSİKLİĞİ GÖRMEZDEN GELİNDİĞİNDE

Tüm Reklamları Kapat

Uzay boşluğunda, ısı alışverişi yapabileceğimiz neredeyse herhangi bir maddesel ortamdan söz edilemeyeceği için ısı kaybı, uzay boşluğunda ısı transferinin mümkün olduğu tek yöntemle, "radyasyon" yoluyla yavaşça gerçekleşmekte. Yani enerjinin korunumu yasası sebebiyle, bedenimizdeki fonksiyonların devam etmesini sağlayan ısı enerjisi, transfer olacağı tek şekilde ve yavaşça bedenimizden sızardı. Soğuk hissiyatı, bedenimizden daha düşük ısıya sahip olan atomların algılanmasıyla oluştuğu için, sinir sistemimizin herhangi bir ısı farkını algılaması da mümkün olmayacak ve soğuk hissini beyne iletemeyecektir. Sonuç olarak, yaşam koşullarının uygun olduğu bir ortamdayken, bedenimizdeki atomlarda biriken ısı enerjisi, uzay boşluğunda radyasyon yayarak birkaç saat içinde tükenirdi. Bu süreç, filmlerde gördüklerimizin aksine soğuğu hissetmeden hipotermi geçirmemiz, kan akışımızın zorlaşması ve organlarımızın zamanla işlevini yitirmesiyle yavaşça donarak son bulurdu.

Gölgede kalmadığımız ve güneşin ışınlarına dünyanın uzaklığından (yıllık ortalama 150 milyon kilometre) maruz kaldığımız bir senaryoda süreç tersine işler. Bu mesafedeyken, güneş tarafından dünya atmosferinin dışına yaklaşık 1.361 watt/metrekare enerji, radyasyon yoluyla ulaşır. Güneşten gelen ve cilde çarpan fotonlar, atomlarımıza gereğinden fazla ısı enerjisi yükleyerek titreşmelerine ve bu sebeple bütünlüklerinin bozulmasına, yani yanıklara sebep olur. Gözlerde anında kalıcı hasara ve katarakta sebep olabilir. Aşırı enerjili parçacıklar, özellike atmosferin bulunmadığı ortamda x ve gama ışınları cildi doğrudan aşabilir ve atomlarımızı iyonlaştırır. Atomlarımızdaki elektronlar koparak yapısal bozulmaya uğrar ve atomlarımız pozitif yüklü iyonlara dönüşür. Elektriksel dengesi bozulan atomlar, DNA moleküllerinde kırılmalara yol açarak kansere sebep olacak mutasyonlara sebep olabilir.[1]

SÜREÇ DOĞAL OLARAK İŞLEDİĞİNDE

Tüm Reklamları Kapat

Uzayda, neredeyse yok denecek kadar az olan basınç ortamı, her yönden şiddetli bir vakuma sebep olur. Gazlar ve sıvı halde bulunan civa dahil bütün elementler, bu vakuma karşı son derece hassastır.

Gündelik hayatta bu hassasiyeti görebileceğimiz bir çok örnek vardır. Özellikle derin dalışlardan sonra ani bir şekilde yüzeye çıktığımızda oluşan vurgun durumu ile uzayın alçak basıncına maruz kalmak, temel olarak tamamen aynı ama şiddetleri çok farklı iki durumdur. Bir soda şişesinin kapağını açmadan önce, yüksek basınç altında sıvı möleküllerinin arasına sıkışarak çözünmüş halde olan gazlar, şişenin açılmasıyla alçak basınç ortamına geçer, genişler ve baloncuklar oluşturarak sıvıdan ayrılmaya başlar. Bu olaya dekompresyon denir.

Dünya atmosferinde, insan bedenindeki sıvılarda çözünmüş olarak bulunan gazlar da aynı tekpiyi verir. Özellikle konsantrasyonu oksijene kıyasla daha yüksek ve beden tarafından tüketilmediği için vücutta çözündükçe daha da birikebilen azot, alçak basınç ortamına aniden geçtiği zaman sıvı içinde çözünmüş halden ani bir şekilde çıkarak dekompresyona uğrar. Vurgun durumu da tam olarak bu sebeple gerçekleşir.[2] Damar ve dokulardaki gazlar tarafından kaplanan alan dekompresyonla artarak kabarcıklara, eklemlerde, vücut boşluklarında ve damarlarda şişmeye ve tıkanmaya sebep olur. Uzaydaysa bildiğimiz vurgun durumuna kıyasla o kadar şiddetli olur ki, beden gözle görülür şekilde şişmeye başlar fakat deri ve kasların yaptığı basınç ve esneme kabiliyeti, patlamaya veya sızıntılara engel olur. Akciğerlerdeki havalar, vakumun etkisiyle aniden boşalır. Soluk borusunun kapalı kalabildiği senaryodaysa, gazlar akciğerde genişleyerek akciğeri patlatır. Beyinde, tüm gazlar genişler ve beyne halihazırda hemoglobin aracılığıyla ulaştırılmış olan kandaki oksijen bile aniden kullanılamaycak bir forma geçip genişleyerek, ilk birkaç saniye içinde bilinç kaybına sebep olur. Sıvıların yüzeyine yapılan basınç azaldıkça, moleküllerin kaynamaları için ihtiyaç duydukları enerji miktarı da azalır. Bu nedenle bedendeki bütün sıvıların kaynama noktası düşer ve normal vücut ısısındayken bile kaynamaya, yani buharlaşmaya ekstra olarak, sıvının yüzeyi dışında iç tarafındaki moleküller de gaz haline geçmeye başlar. Bu kaynama, yüksek ısı enerjisinden kaynaklı bir kaynama olmadığı için bedeni haşlamaz veya pişirmez ancak gaz hale geçen sıvılar, bedende daha fazla yer kaplar ve daha çok şişmeye sebep olur. Filmlerde gördüğümüz aniden buz haline geçen su sahneleri de gerçeği yanıstmamaktadır.

Okundu Olarak İşaretle
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 1
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Muhteşem! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 09/05/2025 22:48:02 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18626

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close