Sokak Köpeklerinin İtlafı Üzerine Farklı Bakış Açılarının Değerlendirilmesi

- Blog Yazısı
Günümüzde sokak köpeklerinin itlaf edilmesi, oldukça farklı bakış açılarıyla değerlendirilir ve bir çok kişi tarafından uygun bulunurken, bir çok kişi tarafından da bir o kadar yanlış ve insanlık dışı olarak görülmektedir.
Bu konuyu en baştan, yani köpeklerin evrimsel geçmişinden günümüze nasıl geldiklerini temel bir şekilde ele alacak ve uygulama sürecinde yaşanabilecek bütün olayları hesaba katarak, idealist olmayan bir bakış açısı ile 3 genel bakış açısını değerlendireceğim. Okuduğunuz için şimdiden teşekkürler.
Günümüz köpeklerinin atası olan kurtlar, her vahşi hayvan gibi, doğada zorlu şartlar altında hayatta kalmak üzere evrimleşmiş, oldukça da başarılı olmuş bir avcıdır. Bu başarılarının ardında, sosyal becerileri, çene kuvvetleri, süratleri, av stratejileri ve günümüzdeki köpeklerin aksine vahşi olmaları yatar. Köpeklerin, günümüzdeki haline evrimleşmesi 15.000 ila 40.000 yıl sürmüştür. Bu süreçte, insanların yanında yaşayan ve doğada hayatta kalmak için kullandığı vahşi özelliklere ihtiyaç duymayan köpekler, içgüdüsel olarak bile bu özelliklerden yoksun türlere kadar çeşitli cinslere evrimleşmiş veya genetiği değiştirilmiştir. Bu sebepten dolayı günümüz köpekleri, hayatta kalabilmek için insana ve kaynaklarına bağımlı olan, doğada hayatta kalma yeteneklerini kaybetmiş bir tür halini almıştır. Dolayısıyla sokak köpeklerinin sokakta olma sebebi, kurtları, insana bağımlı hale getirdikten sonra sokağa bırakan insanoğludur.
Sokak köpeklerinin Türkiye'deki nüfusları konusunda bir çok farklı fikir ortaya atılmıştır. Veteriner hekimliği derneğine göre bu sayı 6.5 milyonken, üremeye elverişli olan nüfus %80, yani 5.2 milyon olduğu tahmin edilmektedir.[1] Tesis, personel ve ekipman ihtiyacı göz önünde bulundurulduğunda, bu sayıya kısırlaştırma ameliyatı yapmanın mümkün olmadığını düşünenler varken, bunun aksine, yeterince kaynak harcandığı zaman bu problemin çözülebileceği de düşünülmektedir. Bu sorunların üstesinden gelmiş ülkelere baktığımızda, kısırlaştırma konusunda bizden çok daha erken davrandıkları ve Türkiye'ye kıyasla çok daha fazla kontrol edilebilir bir köpek nüfusunu kısırlaştırdıkları açıktır.
5.2 milyonluk bir sokak köpeği nüfusunun üreme hızı, yılda 1 doğum yapılacağı varsayılarak göz önünde bulundurulduğunda, ortalama 6 yavru doğuran bir canlı için bu sayı, kaba taslak bir hesapla 2.6 milyon çiftten, yılda 15.6 milyon köpek yavrusunun dünyaya gelmesini sağlayabilir. Sokak köpeklerinin bu hesaba rağmen nüfus artış hızı göz önünde bulundurulduğunda, yeni doğan sokak köpeklerinin %90'ı, ilk birkaç ay içinde soğuktan, açlıktan, susuzluktan, trafikten, enfeksiyondan ölmektedir. Sokak köpeklerinin ortalama ömrü 1 yıldır.[1] Bu da, sokak köpekleri sorunun çözülemediği her yıl, yaklaşık 14 milyon sokak köpeğinin acı içinde ölümü demektir. Böyle bir sonuç, hayatta kalanların ne şartlarda bunu sürdürdüğü konusunda büyük soru işaretleri bırakmakta, özellikle bir sürüye dahil olamayan köpekler üzerine uzunca bir düşündürmekte ve sokakların, sokak köpekleri için bir yaşam mı, yoksa ölüm alanı mı olduğunu sorgulatmaktadır.
Türkiye'deki çoğunluklu bakış açılarına bakıldığı zaman, itlaf etmeyi acımasızca değerlendirenler, doğanın, yaratıcının işine karışmak olarak değerlendirenler, köpeklerin acısına son vermek olarak değerlendirenler, sokakların güvenliğini sağlamak olarak değerlendirenler vardır.
İtlaf kararı alındığında beklenilmeyen olumsuz senaryolar arasında:
- Sokak köpeklerine öfkeli olan insanlar bu kararı suistimal edebilir.
- Uyutulma aşamasında yanlış, ucuz ve acı çektirecek kimyasallar kullanılabilir.
- Kontrolsüz öldürme ve nakil edilmeme gibi durumlarda çürüyen cesetler, salgın hastalıklara sebep olabilir.
- Köpeklerin yokluğunda tüketilmeyen ve çöpe atılan besinler, daha fazla kokuya, atığa ve hastalığa sebep olabilir.
- Özellikle kırsal kesimlerde tilki, yaban domuzu ve çeşitli kemirgenler, zaman içinde daha sık görülebilir.
- İtlaf, kısırlaştırmanın tamamen göz ardı edildiği senaryoda kalıcı bir çözüm olmayabilir.
- İtlaf gibi sert bir önlemin alınması, diğer çözümlerin işlemesini ve uygulanmasını zorlaştırabilir.
- Uluslararası problemler doğurabilir.
- Hayvan hakkı ihlali sebebiyle toplumsal huzursuzluğu etkileyebilir.
- Yerel ve merkezi yönetime olan güveni azaltabilir.
Kısırlaştırma kararı alındığında beklenilmeyen olumsuz senaryolar arasında:
- Yeterli sayıda köpeği kapsamazsa etkisiz kalabilir ve kaynaklar boşa harcanabilir.
- Yasa dışı hayvan ticareti ve üretimi tarafından etkisiz kılınabilir.
- Yetersiz veteriner hizmeti, bir çok köpeğin ameliyat kaynaklı enfeksiyon kapmasına sebep olabilir.
- Yerel yönetim ve hayvan kuruluşları için ciddi bir maddi, personel ve tedarik ihtiyacı oluşturabilir.
- Durumun ciddiyetine bağlı olarak, on yıllarca sürebilir veya kısırlaştırmayla kontrol altına almak için çok geç olabilir.
- Köpeklerde oluşan hormon değişiklikleri, beklenmedik davranışlara ve sürü dinamiklerinin bozulmasına sebep olabilir.
- Hayvan hakkı ihlali sebebiyle toplumsal huzursuzluğa sebep olabilir.
- Köpeklerin yokluğunda tüketilmeyen ve çöpe atılan besinler, daha fazla kokuya, atığa ve hastalığa sebep olabilir.
- Özellikle kırsal kesimlerde tilki, yaban domuzu ve çeşitli kemirgenler, zaman içerisinde daha sık görülebilir.
Herhangi bir eylemde bulunulmaması durumunda:
- Sokak köpekleri, kuduz, parvovirüs, leptospiroz gibi bulaşıcı hastalıkların taşıyıcıları olabilir. Aşırı artış durumunda, bu hastalıkların yayılma riski artabilir.
- Pire, kene ve diğer parazitlerin yayılmasına neden olabilir.
- Isırılma riski artabilir.
- Sağlık hizmetlerinde daha fazla yüke sebep olabilir.
- Sokakların temizlik yükünü arttırabilir.
- Turizmi etkileyebilir.
- Köpekler, kaynak yetersizliği ve stres nedeniyle daha agresif hale gelerek, insanlar ve bir sürüye dahil olmayan köpekler için tehdit oluşturabilir.
- Köpek ve insanlar için daha fazla trafik kazasına sebep olabilir.
- Özellikle çocuk ve yaşlılar için hayati tehdit ve korku ortamı oluşturabilir.
- Yerel hayatın içinde yaşayan diğer türler için aşırı baskıya ve uzaklaşmalarına sebep olabilir.
- Zaman içinde, özellikle yavru ölümlerinde kontrolsüz bir artış yaşanabilir.
- Müdahale edilmesini isteyen ve istemeyenler arasındaki toplumsal gerginlik, zaman içerisinde şiddetlenebilir.
- İtlaf ve daha sert çözümlerin gündeme gelmesine sebep olabilir.
- Kısırlaştırma, barınak gibi çözümler için çok geç kalınabilir.
Türkiye'nin içinde bulunduğu sosyolojik, ekonomik ve idari durum göz önünde bulundurulduğunda, bakış açısı fark etmeksizin tahmin edilmeyecek sonuçlar ortaya çıkabilir ve uluslararası, sosyolojik, etik, ekonomik, ekosistem ve adalet gibi bir çok alanda krize sebep olabilir. Bu sebepten, farklı alanlardaki bilim insanlarının bir araya gelerek karar alması hayati önem taşımaktadır.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b Veteriner hekimliği derneği. Veteriner Hekimliği Derneği. Alındığı Tarih: 25 Ağustos 2024. Alındığı Yer: vethekimder | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 09/05/2025 21:49:16 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18458
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.