Etkileşimsizlikli Sonsuzluğun Olmaması: Çoklu Evrenler Teorisine Yeni Bir Eleştiri

"Etkileşimsizlikli Sonsuzluğun Olmaması: Çoklu Evren ve Sonsuz Olasılıklar Üzerine Bir Eleştiri"

Sonsuz evrenler ve sonsuz olasılıklar fikri, günümüzün en heyecan verici ve tartışmalı konularından biridir. Bu fikir, her şeyin bir olasılık olarak var olduğu ve her olasılığın bir evrende gerçekleşmesi gerektiğini öne sürer. Ancak, bu kavramın fiziksel gerçeklik ile olan ilişkisini sorgulamak ve çoklu evrenler hakkında yapılan teorik çıkarımların eksikliklerini gözler önüne sermek için yeni bir bakış açısı geliştirmeye çalıştım. Teorim, bu sonsuz evrenler ve olasılıkların birbiriyle etkileşimde bulunması gerektiğini ve böyle bir etkileşimin gerçekleşmemesinin, çoklu evren teorisinin fiziksel olarak geçerli olmadığını gösterdiğini savunuyor.

"Teorimin Temel Varsayımı: Etkileşimsizlikli Sonsuzluğun Olmaması"

Çoklu evren teorisinin temelinde, sonsuz evrenlerin ve olasılıkların olduğu varsayımı bulunur. Bu görüşe göre, her evrenin farklı başlangıç koşullarına ve fiziksel yasalarına sahip olduğu kabul edilir. Sonsuz olasılıkların varlığı, sonsuz farklı evrenin bulunmasına yol açar ve teorik olarak her olasılığın bir evrende gerçekleşmesi gerekir. Ancak burada önemli bir soru ortaya çıkıyor: Eğer her olasılık bir evrende gerçekleşiyorsa, neden bu olasılıkların bazıları benimle (ve diğer benliklerimle) iletişim kuran bir varlığın var olmasını garanti etmez?

Bu soru, çoklu evren teorisinin doğruluğu ve geçerliliği konusunda önemli bir tartışma başlatıyor. Benim teorim, Etkileşimsizlikli Sonsuzluğun Olmaması adı altında, sonsuz evrenler ve olasılıklar içinde, benimle iletişime geçebilecek bir yaşam formunun kaçınılmaz olarak ortaya çıkması gerektiğini savunur. Ancak şu ana kadar böyle bir etkileşim gerçekleşmediği için, bu durumu bir çelişki olarak görüyorum.

"Max Tegmark’ın Çoklu Evren Teorisine Eleştiriler"

Max Tegmark’ın önerdiği çoklu evren teorisi, 4 farklı düzeyde çoklu evrenlerin varlığını öngörür. Her düzey, farklı türde evrenlerin ortaya çıkmasını ve bu evrenlerin birbiriyle etkileşime girmesini sağlar. Ancak benim teorim, bu evrenlerin her biri arasında etkileşimin olması gerektiğini savunur. Sonsuz olasılıkların ve evrenlerin varlığı, sadece evrenlerin var olması anlamına gelmez; aynı zamanda bu evrenlerin birbirleriyle etkileşimde bulunması ve bu etkileşimin bir şekilde benimle iletişim kurması gerektiğini öne sürer. Tegmark’ın teorisindeki ana zayıflık, bu etkileşimlerin gerçekleşmeyeceğini varsaymasıdır.

"1. Düzey: Kozmik Enflasyon Sonucu Evrenler"

Tegmark’a göre, gözlemlenebilir evrenimizin ötesinde, fizik yasaları bizimkine benzeyen ancak başlangıç koşulları farklı olan sonsuz sayıda evren vardır. Bu durumda, sonsuz sayıda evrenin var olduğu bir dünyada, evrenler arası iletişim kurabilen bir varlığın çıkma olasılığı oldukça yüksektir. Ancak böyle bir iletişim gerçekleşmediği için, bu varsayım fiziksel gerçeklikle çelişmektedir. Eğer sonsuz evrenler varsa ve her olasılık bir evrende gerçekleşiyorsa, benimle iletişim kuracak bir varlığın çıkması beklenmelidir. Ancak bu etkileşimin olmaması, evrenler arası iletişimin fiziksel olarak mümkün olmadığını gösteriyor olabilir.

"2. Düzey: Farklı Fizik Yasalarına Sahip Evrenler"

Farklı fizik yasalarına sahip evrenler, yaşam formlarının tamamen farklı şekilde gelişebileceği anlamına gelir. Eğer fiziksel yasalar farklıysa, yine de bizim yasalarımıza benzer bir yaşam formunun evrimleşmesi mümkündür. Eğer bu tür evrenler gerçekten varsa, yine de bu evrenlerde bizimle iletişim kurabilecek bir varlık ortaya çıkabilir. Ancak yine, böyle bir iletişimin olmaması, çoklu evrenlerin birbiriyle etkileşime girmediğini ve bu tür etkileşimlerin gerçekleşmesinin imkansız olduğunu gösteriyor olabilir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Neden Desteğe İhtiyacımız Var?

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Destek Ol

"3. Düzey: Kuantum Çoklu Dünyalar"

Kuantum çoklu dünyalar teorisi, her kuantum olayının farklı bir evren yarattığını öne sürer. Bu durumda, her kuantum kararının farklı bir evrende gerçekleştiği kabul edilir. Eğer kuantum çoklu dünyalar doğruysa, evrenler arası etkileşimlerin mümkün olması gerekir. Ancak bu etkileşimlerin olmaması, bu teorinin eksik olduğunu ve gerçeklikle uyumsuz olduğunu gösterir.

"4. Düzey: Matematiksel Evrenler"

Tegmark, evrenin matematiksel bir yapı olduğunu ve tüm mümkün matematiksel yapılarla bir evrenin var olduğunu savunur. Matematiksel evrenler içinde bile, birbirleriyle etkileşime geçen evrenlerin var olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak yine de böyle bir etkileşim yaşanmadığı için bu varsayım geçerliliğini yitirebilir.

"Sonuç: Sonsuz Olasılıklar ve Etkileşimlerin Olmaması"

Etkileşimsizlikli Sonsuzluğun Olmaması teorim, çoklu evrenler ve sonsuz olasılıklar varsayımına dayanarak, evrenler arası etkileşimlerin zorunlu olarak olması gerektiğini öne sürer. Eğer sonsuz olasılık ve evrenler varsa, en az bir evrende benimle iletişime geçen bir varlık olmalıydı. Ancak bu gerçekleşmediği için, çoklu evren teorisinin fiziksel gerçeklikle uyumlu olmadığı sonucuna varıyorum.

Bu teorim, Max Tegmark’ın sonsuz olasılıkları açıklarken göz ardı ettiği etkileşimsel eksiklikleri ortaya koyuyor. Sonsuz evrenler, sonsuz olasılıkların gerçekleşmesini garanti etse de, evrenler arası iletişimin mümkün olmadığı bir durumu açıklamak zorlaşmaktadır. Bu, çoklu evren teorilerinin ve sonsuzluk anlayışının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Kaynakça:

^[1] , ^[2] ,^[3] ,^[4] ,^[5] ,^[6], ^[7]