AYRILIĞIN GÜNÜNCÜSÜ
Bugün ne kadar ayrılık şarkısı varsa dinleyip ağlayıp sızlayıp zırlayıp zaferimi kutlayacağım.

- Blog Yazısı
Sisli Vadilerin Yankısında Bir İç Çekiş
Zamanın kırık aynasında paramparça olmuş hayallerimin envanterini çıkarırken, melankoli dokulu notalar süzülüyor ruhumun koridorlarından.
Her notada bir damla yalnızlık, her ezgide bir çatlak sessizlik.
Aşkın metamorfozunda çırılçıplak kalan benliğim, kırık cam parçaları misali çevreyi keskin hatlarıyla yaralarken geziniyor.
Rüzgârın fısıltıları, terk edilmişliğin soğuk nefesini fısıldıyor kulaklarıma.
Kentlerin gri dokusunda kaybolmuş bir siluet, kendi gölgesinden başka sığınağı olmayan bir varoluş.
Hafızamın karanlık odalarında biriken anılar, toz tutmuş plaklardaki çizikler gibi çınlıyor.
Her şarkı bir itiraf, her melodi bir hesaplaşma.
Acının arkeolojisinde kazıyorum geçmişimin katmanlarını.
Yalnızlık, bu topraklarda büyüyen en verimli bitkidir oysa.
Kadınların çekip gittiği sokaklar, sessizliğin mimarlığını inşa ediyor.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Duvarlar tanıklık ediyor, pencereler sessiz çığlıkları dinliyor en ücra köşelerde.
Aşkın geometrisi bozulmuş, kenarları çatlak bir denklemde kayboluyorum.
İçimdeki fırtınalar, dışarıdaki sessizlikle dans ediyor.
Kelimeler birer birer dökülüyor, anlamını yitirmiş harflerin gölgesinde.
Ayrılık, bir nevi varoluşun en saf hali değil midir?
Kırılmanın, savrulmanın ve yeniden toparlanmanın müzikal bir koreografisi.
Şarkılar, bu toprakların acı hafızasını taşıyor.
Her nota bir çığlık, her beste bir isyan.
Terk edilmişliğin renkleri griden siyaha dönüşürken, ben kendi sessizliğimin orkestrasyonunu inşa ediyorum.
Zaman, bir nehir gibi akıyor.
Geride bırakılanlar, hatıralarımızın soluk mürekkepleri.
Kadınların ayak izleri silinirken, geride bir çatlak ses kalıyor.
O ses ki, yalnızlığın en derinden iniltisi.
Bu, terk edilişin felsefi bir manifestosu.
Acının katmanlarını kazıyorum, sessizliğin dokusunu örüyorum.
Ayrılık, bir nevi varoluşun en saf formudur belki de.
Ve ben, bu senfoninin baş solistiyim.
Kentlerin Unutulmuş Kenarında
Gecenin derinliklerinde, hafızamın çatlak koridorlarında dolaşırken, unutulmuşluğun soğuk nefesi ensemde geziniyor.
Her adımda, terk edilmişliğin ağır kokusu sinsi dalgalar halinde yayılıyor etrafıma.
Kadınların bıraktığı boşluk, bir mimari yaraya dönüşüyor.
Duvarlar, sessizliğin mimarlığını inşa ederken, pencereler yarım kalmış cümlelerin gölgelerini barındırıyor.
Aşkın geometrisi bozulmuş, koordinatları kaybolmuş bir haritada yolumu arıyorum.
Zamanın çizgisel akışı durmuş gibi.
Anılar, soluk mürekkepli fotoğraflar misali bulanıklaşıyor.
Her hatıra, bir çatlak cam parçası, dokunsan keser, bıraksan öylece kalır.
Kentlerin arka sokaklarında, yalnızlığın botanik bahçesini yetiştiriyorum.
Terk edilmişlik, burada en verimli topraklarda filizlenen nadir bir bitki.
Kökleri derinlerde, yaprakları sessizliğin dokusunda.
Müziğin metaforik evreninde, her nota bir itiraf, her ezgi bir varoluş mücadelesi.
Şarkılar, içimdeki fırtınaları dinginleştiren tek tanrıçalar.
Onlar ki, acının en derin katmanlarını bile arındırabilirler.
Hafızamın arkeolojik kazılarında, kadınların bıraktığı izleri takip ediyorum.
Her adımda bir parça kopar, her nefeste bir başka sessizlik boy verir.
Ayrılık, bir nevi varoluşun en ham hali çıplak, acımasız ve dönüştürücü.
Rüzgârın fısıltıları, terk edilmişliğin soğuk nefesini fısıldarken, ben kendi iç monologumun orkestrasını şekillendiriyorum.
Kelimeler dökülür, anlamını yitirmiş harfler gölgelenir.
Bu topraklar ki, aşkın ve acının en derinden çınladığı coğrafya.
Her sokak, her köşe başı bir hikâyenin tanığı.
Ben de bu hikâyenin sessiz, lakin gürleyen sesi.
Şehir benden habersiz, toprak beni bekler.
Zaman, bir nehir gibi akarken geride bıraktıklarımız, hafızamızın soluk mürekkepleri.
Kalemler, kağıtlar ve silinir kadınların ayak izleri, geride çatlak bir ses kalır.
O ses ki, yalnızlığın en derinden iniltisi.
Ve ben, bu senfoninin baş solisti, varoluşun en çıplak halini örüyorum.
Devam edecek dedim, bitmemeliydi dedin.
Daha ne diyeyim sana el kızı.
Sizlere Gelecekte Görüşmek üzerine Meydan Okuyorum.
Orada Görüşelim…[1]
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Şafak GENÇ. Ayriliğin Gününcüsü. Alındığı Tarih: 14 Mayıs 2025. Alındığı Yer: mersingazetesi | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 15/05/2025 12:40:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20608
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.