Anti-Sosyal Kişilik Bozukuluğu’nun (ASKB) Seri Katiller Üzerinde İncelenmesi
Psikopatlık ve Anti-Sosyal Kişilik
Hiçbir şey için pişmanlık hissetmiyorum pişmanlık hisseden insanlar için üzülüyorum.
Anti-Sosyal Kişilik Bozukuluğu (ASKB) Nedir ?
Anti-sosyal kişilik bozukluğu (ASKB), borderline, narsistlik ve histrionik kişilik bozukluklarının da dahil olduğu B kümesi bozukluklardan biridir.[1]Bu bozuklukların tümü tipik olarak toplumda yer diğer bireylere dramatik, duygusal ve ön görülemeyecek davranışları karakterize etmektedir. Diğer tipik kişilik bozuklarına göre ASKB çocuklukta tanısı koyulamayan davranış bozukluğunu temsil eder. DSM 5 ‘te ( Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yazılan kitap), bu kişilik bozukluğuna sahip kişilerin manipülatif seviyesinin oldukça yüksek olduğu belirtilmesin karşın bu kişilerin yalan söyleme , empati kurmaktan yoksun ve ilişkileri olduğu kişilerin duygularını sömürme kabiliyetlerinin üst düzey olduğu vurgulanmaktadır.[2] Nitekim bu kişiler böyle özelliklere sahip olduğundan onların benmerkezci bir tutum sergilediğini düşünmek yanlış olur çünkü bu tip bireyler kendi benliklerini değersiz bulmaktan kaçınamazlar.
Anti-Sosyal Kişilik Bozukluğunun Oluşma Nedenleri ?
ASKB oluşum aşamaları genellikle iki sınıflı bir aşamaya ayrılarak incelenmektedir. Bu inceleme aşamaları Biyolojik ve Psiko-sosyal aşamalardır.Psiko-sosyal nedenler üzerinde yapılan çalışmalarda bireyin çocukluk travmaları aile yapısı ele alınmaktadır.Yapılan bir araştırmada ; bir bireyin ailesinin düşük bütçeli bir seviyeye sahip aile bireylerinin bireye düşük seviyede bir bakım sergilemesi bireyin anti-sosyal kişilik bozukluğunu tetiklediğini göstermiştir.Dikkat çekici bir diğer hususun ASKB’nin erkeklerde görülme sıklığının (%3) kadınlara göre (%1) üç kat daha fazla olmasıdır.Bakıldığında ASKB’nin yalnızca cinsiyet temelli olduğunu söylemekte yanlış olur çünkü yapılan bir başka incelemelere göre Doğu Asya ve Kuzey Amerika bölgeleri kıyaslandığında ASKB’nin Kuzey Amerika’da daha yaygın olduğu tespit edilmiştir. Bunun nedeni Doğu Asya toplumlarında aile bütünlüğünün Kuzey Amerika bölgesine oranla daha fazla olması gerekçe gösterilmiştir.Kuzey Amerika bilindiği üzere günümüzde suç oranlarının en fazla işlendiği ve haberlere , internet platformlarında sıkça karşımıza çıkan seri katillerinin yaşamış olduğu bir bölgedir. Yapılan bir diğer psiko-sosyal incelemelere göre Kuzey Amerika’da suç işleme yaşlarının 16 olduğu ve bu bireylerde baba-çocuk ilişkisinin zayıf olup bireylerin madde kullanımına yöneldiği tespit edilmiştir. Biyolojik incelemelere gelindiğinde ise şaşırtıcı bulgular elde edinilmiştir. Bu bulgulardan biri ASKB’e sahip bir erkek bireyin yüksek düzeyde testeron yüksek düzeyde serotonin 5-hidroksi triptamin hormonu salgıladığı tespit edilmiştir.[3]
Anti-sosyal Tanısına Sahip Bireyleri Nörogörüntüleme Açısından Değerlendirme
Psikiyatrik araştırmalarda teknolojisi eşsiz bir araç olma rolünü üstlenmeye devam etmektedir.Bilgisayarlı tomografide gerçekleştirilen bu incelemede yüksek X ışınları kullanılmaktadır. Bu X ışınları hastanın bedeninden geçtiği sırada dokuların dansitelerini absorbe eder.Organik ruhsal bozukluk ve şiddet suçu işlemiş anti-sosyal kişilik bozukluğu tanısı 14 hastada BT (Bilgisayarlı Tomografi) tekniği kullanılmış ve bu hastalarda anteroinferior temporal lobda lokal beyin hasarı tespit edilmiştir.Bu tespit sonucunda amigdaloid nukleusların ve komşu limbik yapılardaki hasarın işlenen suçlarla ilişkili olabileceği sonucuna ulaşılmıştır.[4]
Anti-Sosyal Kişilik Bozukuluğu’nun (ASKB) Seri Katiller Üzerinde İncelenmesi
1.TED BUNDY
Amerika’nın ve tüm dünyanın daha önce adlandırmadığı ‘seri katil’ tanımının ilk yapıldığı kişi olan Bundy, 1974-1978 yılları arasında aynı tipte kadınları öldürmesi ile bilinen seri katillerin başında gelmektedir. Bundy üniversitede psikoloji bölümü okumuş bir birey olmasına karşın kurbanlarına daima bir avukat olduğunu söylemiştir. Bundy’nin bu söyleminden anlaşılıyor ki Bundy anti-sosyal kişilik bozukluğunun en mühim özelliği olan benliğiyle barışık olmama bireyin öz benliğinden utanma ne olmak istediği konusunda daima bir arayış içinde olduğunu gösterir. Bundy’i tıpkı Freudun Psikanalitik kuramında yaptığı gibi ergenlik ve çocukluk aşamalarından değerlendirmeye başlarsak Bundy evlilik dışı bir ilişkiden dünyaya gelen bir bireydir. Hayatında bir baba figürü olarak dedesini gören Bundy’nin kişiliğinin şekillenmesinde büyükbabasının başrol oynadığını fark etmemek mümkün değildir. Bundy'e göre büyükbabası sahip olduğunu zannettiği otoriterisini yalnızca Bundy üzerinde gösteren şiddet yanlısı bireydi. Nitekim Bundy’nin yaşamındaki eksantrik etkiler bununla sınırlı kalmamıştır aynı evde yaşadığı ablasının biyolojik annesi olduğunu sonradan öğrenmiştir.[5]
Ted Bundy ve Anti-sosyal Kişilik Bozukluğu Gösteren Davranışları
Bundy ile yapılan röportajlarda kendisinin daima kusursuz bir birey olduğunu çevresindeki insanların onu dışladığını belirtmiştir. Ancak çevresinden birtakım insanlarla yapılan röportajlarda Bundy’nin kişiliği hakkında görüşler Bundy’nin çocukluk çağında oyun oynadığı diğer çocuklara rahatsızlık veren kendi isteğiyle oyunlardan ayrılan bir çocuk olduğu görüşleridir. Bundy’nin lise çağındaki arkadaşları ise onun sınıfta asla kimseyle konuşmadığını konuşmak zorunda kaldığı sıralarda bile soğuk tavırlar sergilen bir bir birey olduğunu söylemişlerdir. Bu söylemler doğrultusunda Bundy’nin kendini olmadığı gibi biri tanıttığını söyleyebiliriz. Anti-sosyal kişilik bozukluğunun etimolojisine bakıldığında Bundy’nin bu tutumlarının gerekçesini ebeveynsiz bir yaşam sürmesine bağlayabiliriz.
Ted Bundy’nin İşlediği Cinayetlerin Anti-sosyal ve Psikodinamik Kuram Açısından Değerlendirilmesi
Ted Bundy’nin işlediği cinayetler incelendiğinde çoğunun kadınlar tarafından oluşması onun bilinçaltında yatan anne özleminden dolayı gerçekleştiği söylenebilir.İlk cinayeti kayıtlara Joni Lenz isminde bir kız olarak geçirilmiştir. Belirtilenlere göre Joni Lenz, iyi bir eğitim görmüş yetişme çağında olan bir kızdı Ted Bundy’e göre Joni Lenz onun ilk kız arkadaşıydı ve onu evine bıraktıktan sonra o gece yarısı bodrum katından Joni’nin evine girerek onu bir demir sopayla kanlar içinde bırakarak öldürmüştür.Ted Bundy’nin ilk cinayetinde bir cinsel istismar bulgusuna rastlanmasada demir sopa aracılığıyla Joni’nin cinsel organında darplar gözlemlenmiştir.Psikodinamik açıdan Ted Bundy’nin bu davranış sergilemesinin nedeni kişinin bastırılmış öfkesinin ergenlik döneminde saklansa bile yetişkin çağlarında açığa çıkabileceği görüşüdür.Psikodinamik kuram, anti-sosyal kişilik bozukluğunda id’in süper ego’ya göre daha güçlü bir konumda olduğunu hatta süper ego rolünün neredeyse hiç gelişmediğini öne sürer.[6] Ted Bundy’nin hayatının bir aşamasında ablasının aslında biyolojik annesi olduğunu öğrenmesi kurbanlarından biri olan ve biyolojik annesi ile benzer görünüşe sahip olan Linda Ann Haley gibi psikoloji öğrencisi olan kariyer sahibi ve çevresi tarafından iyimser olarak nitelendiren kadınlara yönelmesine neden olmuş olabilir.Bu tutumu onun varlığını koruma altına alma dürtüsü olarak da nitelendirilebilir.
Aynı zamanda 0-6 yaş aralığı sırasında nasıl bir bebeklik dönemi geçirdiği yalnızca büyükbabası aracılığıyla büyüdüğünü söyleyen Bundy’nin nasıl bir ebeveyn tutumu geçirdiği bilinmediği için Bundy’nin anti-sosyal kişilik bozukluğunun bu aşamada gerçekleştiği ancak bunların öfke ve güvensizlik duygularını şiddetlendirdiğini söylemek mümkündür. Nitekim Bundy kendisi ile yapılan röportajlarda kendisinin suçlu olmadığını tüm suçun porno sektörünün kendisini suça eğimli bireye dönüştürdüğünü söylemiştir.[7]
2.James Eagen Holmes
Ben Joker’im…
2012 yılında Batman filminin ilk gösterime sunulduğu Colorado eyaletinde James Eagen Holmes adında nöroloji mezunu bir öğrencisinin sinema salonuna bir bomba atıp 12 kişiyi silahla öldürmesi akıllara durgunluk veren bir cinayetin başrolü olarak ortaya çıkmıştır.
Anti-sosyal Kişilik Bozukluğu Bağlamında Holmes’ı Karakteristik Özellikleri Açısından Değerlendirme
Holmes yaptığı katliam ile tanınmadan önce herkes tarafından takdire şayan üniversite mezunu hatta bir doktora öğrencisi olarak tanınıyordu.Holmes’ın çevresi ile yapılan röportajlarda Holmes’ın Californiada büyüyüp utangaç ve alçakgönüllü bir birey olduğu söylenmiştir. Holmes’un üniversitedeki hocaları gencin akademik alanda çok başarılı olduğunu oldukça zeki bir bireyde olduğunu belirtmeyi ihmal de etmemişlerdir.Ancak Holmes’ın aile yapısına baktığımızda anne ve büyükbabası ile bir yaşam sürdüğünü annesinin izole yaşam sürmek istemesi adına 2.Dünya savaşında ABD cephesinde çalışan emekli yarbay babasının yanına Holmes’ı da alıp bir süre yaşadıkları belirtilmiştir. Çocukluğu boyunca büyükbabasının silahları etrafında bir gelişim gösteren Holmes’ın bundan etkilenmemiş olması kaçınılmazdır ki Holmes’ın 2012 yılından itibaren bir silah koleksiyonuna sahip olduğu ve yaşadığı odaya bir takım şişelenmiş birtakım kimyasal sıvı koyduğu daha sonra polisler tarafından tespit edilmiştir.Holmes’ın bu tutumlarına bakıldığında akademik bir eğitim düzeyine sahip olsada anti-sosyal kişilik bozukluğunun tetikleyicisi olan aile içi ortamdan etkilendiği gözlemlenmiştir. Anti-sosyal kişilik bozukluğuna sahip olan bireyler öz benliğe ne istediğini bilmeme sorunları daima bir problem teşkil etmiştir. Holmes’a bakıldığında bir nörobilimci olmasına karşın bir sinema karakteri olan joker’e benzeme çabaları dikkat çekicidir. Nitekim turuncu saçları ve siyah göz makyajı ile kendini bir joker sanmaktadır.[8]
Holmes’ın mahkeme sürecine dikkat edildiğinde Holmes’ın sanki 12 kişinin canına kıymamışsa ortamdan sıkılmış tavırlara ve donuk gözlerle etrafa bakması ve rahat tutumu oldukça dikkat çekicidir.
3.EDMUND KEMPER
Anti-sosyal Kişilik Bozukluğuna Sahip Katilin Bilinçaltındaki Anne İzleği
Anti-sosyal kişiliğin oluşum sebeplerine bakıldığında psiko-sosyal yaşantının bireyler üzerinde etkilerine değinilmiştir. Bu olguyu dünyanın en yüksek zekasına sahip bir katilin yaşamı üzerinde değerlendirildiğinde Edmund’un annesinin kişilik bozukluğu yani borderlinedan muzdarip olduğu bilinmektedir. Edmund’un annesi Edmund çocukken bile eksantrik davranışlarından asla uzak durmamıştır ki oğlunun bir eşcinsel olacağını düşünerek onu sevgiden mahrum bırakmıştır.Edmund 1984 yılında yaptığı bir röportajında annesine duyduğu ilk öfkelerin kanıtı olarak kız kardeşlerinin oyuncak bebeklerinin kafasını keserek gösterdiğini söylemiştir. Edmund’un bu davranışı psikolojik açıdan saldırganlığın birincil aşaması olarak değerlendirilmektedir. Saldırganlık “Diğer bir canlı ya da nesneye yönelik intici ve rahatsız edici davranışlardır”.[9]Kemper, oyuncak bebeklerin kafalarını kesme davranışını kendi sözleriyle şöyle ifade ediyor;
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Aslında bunun bende cinsel bir heyecan uyandırdığını hatırlıyorum.
Açıklamalara bakıldığında Edmund annesine duyduğu öfkeyi ilk olarak cinsellik dürtüsü ile bastırmaya çalışmıştır.Daha sonra bu dürtüler şiddet ve öldürme potansiyeline dönüşmüş olmalı Edmund ilk cinayetini 27 Ağustos 1964 yılında büyükanne ve büyükbabasını tüfekle vurarak işlemiştir. Edmund’a göre bu cinayetin temeli büyükanne ve büyükbabasının onun özgürlüğünü kısıtlamış olması ve ona avlanmak amacıyla tüfeği kendilerinin vermiş olmasıdır. Görüldüğü üzere anti-sosyal kişilik bozukluğunda bireye psiko-sosyal tesir daha fazla görülmektedir.
Anti-sosyal Kişiliğe Sahip Bireylerde İzole Yaşam Etkisinin Olumsuz Etkileri
Holmes ve Edmund’un ortak özellikleri ikisininde ergenlik ve çocukluk çağına denk gelen izole yaşam etkisi iki seri katil üzerinde aynı etkiyi bırakmıştır ki yalnızlık bunalımlarını bireylere zarar vererek ortaya koymuşlardır.Edmund, büyükanne ve büyükbabasını öldürdükten sonra Atascadero Hastenesinde izole bir yaşam sürmeye başlamıştır. O sırada 15 yaşında olan Edmund toplumsal normlardan uzak bir yaşayış geçirdiği sıralarda kişiliğinde birtakım yenilenmelerin meydana geldiğini belirtmiştir ki bunda en önemli etken kaldığı hastanede seri katiller ile tanışmış olmasıdır.[10] Anti-sosyal kişiliğe sahip bireylerde sık görülen durumlardan biri muhakkak toplumsal normlara uyum sağlayan bireylerin yanı sıra itaat etmeyen bireylere karşı hayranlık duyma eğilimidir.[11]Edmund’un kişiliğinde değişimlerin meydana geldiği bu hastaneden sonra işlediği cinayetlere bakılınca otostop çeken diğer bir tabirle hayat kadını rolündeki insanlardan oluşmaktadır.
SONUÇ
Günümüzde belki de teşhisi rastlanması daha zor olsada tanı konulduktan sonra gelişmiş teknoloji ve gün geçtikçe ilerleyen bilim çalışmaları sayesinde anti-sosyal kişilik bozukluğu tedavileri hız kazanmıştır. Bu kişisel bozukluğun temelinde psiko-sosyal yaşantı, cinsiyet, biyolojik etkenler etkili olduğu görüşü yaygın olsa psikodinamik ve psikanalitik kuramları açısından incelendiğinde anne-baba figürünün ebeveynsiz geçirilen bir çocukluk döneminin etkin rol oynadığı gerçeği kaçınılmaz bir olgudur. Belki günümüze ulaşmayan ya da popüler kültür tarafından yeniden incelenmemiş ve kaleme alınmamış dosyalar gün ışığına çıktığında anti-sosyal kişilik bozukluğunun temelinde yatan sebepler daha da kapsamlı incelenecektir. Nitekim bu yazıda ele aldığımız üç seri katile baktığımızda üçününde anti-sosyal kişilik tanısı koyulma sebepleri birbirine benzemektedir.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Yıldız Bilge, et al. (Yaşam Becerileri Dergisi, 2023). Antisosyal Kişilik Özellikleri Ölçeğinin Geliştirilmesi: Geçerlik Ve Güvenirlik Çalişmasi.
- ^ Ertuğrul Köroğlı. (2013). Amerikan Psikiyatri Birliği Ruhsal Bozuklukların Tanısal Ve Sayımsal Elkitabı (Dsm-5). Yayınevi: HYB Yayıncılık-Boylam Psikiyatri Enstitüsü.
- ^ Mehmet Sardoğan, Canani Kaygusuz, et al. (2006). Antisosyal Kişilik Bozukluğu Tanısı Almış Ve Almamış Olan Bireylerin Duygusal Açısından İncelenmesi. Ege Eğitim Dergisi, sf: 88,89. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Abdullah Yıldırım , Derya Türeli, et al. (2015). Antisosyal Kişilik Bozukluğunda Nörogörüntüleme. DergiPark. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Arkın Gelişin. (2017). Bir Seri Katilin Anatomisi. Yayınevi: Herdem Yayınevi.
- ^ OĞUZHAN YILDIRIM , HATİCE KUMCAĞIZ, et al. (2022). Psikodinamik Yaklaşima Göre İnsan Davranişinin İncelenmesi. DERGİPARK. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Yağmur Mumcu. Ted Bundy Kilişik Analizi: Antisosyal Kişilik Bozukluğu. (18 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 28 Eylül 2024. Alındığı Yer: LinkedIn | Arşiv Bağlantısı
- ^ Bilinmiyor.. Seri Katillerin Psikolojisi – Psikopatlık Ve Anti-Sosyal Kişilik. (18 Aralık 2024). Alındığı Tarih: 28 Eylül 2024. Alındığı Yer: pavlovspartner | Arşiv Bağlantısı
- ^ Suna kaymak özmen. (2004). Aile Içinde Öfke Ve Saldırganlığın Yansımaları. Dergipark. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Furkan Özel. Edmund Kemper Dosyası: Seri Katilleri Modern Psikolojik Bakış Açıları Ile İnceleyebilir Miyiz?. (25 Kasım 2023). Alındığı Tarih: 28 Eylül 2024. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
- ^ Hanife Kahraman. Klinik Bir Olgu Olarak Yalnızlık: Yalnızlık Ve Psikolojik Bozukluklar. (25 Haziran 2018). Alındığı Tarih: 28 Eylül 2024. Alındığı Yer: Dergipark | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 14:09:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18679
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.