Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü | İş ve Eğitim

- Özgün
Astronomi(gökbilim), gök cisimlerinin oluşumlarını, gelişimlerini ve dinamiklerini inceleyen bilim dalıdır. Kabaca gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz her şeyin işleyişini araştırır. Türkiye'de Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü adı altında ya da benzer isimlerde 7 farklı üniversitede yer almaktadır. Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü mezunu birisi "astronom" (ya da gökbilimci) ünvanına sahip olur.
Ben 2013-2017 yılları arasında Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünde okudum. Buradan birincilikle mezun olduktan sonra aynı bölümde 1 yıl yüksek lisans yaptım, ardından İzmir Biyotıp ve Genom Merkezinde Moleküler Biyoloji ve Genetik üzerine de 1 yıl yüksek lisans yaptım. Şimdi NASA'nın APOD platformunda görevli olarak, Michigan Tech. Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak doktorama başlamış bulunuyorum.
Uzun yıllardır bu konuda bir yazı hazırlamak istiyordum çünkü her sene özellikle tercih döneminde bununla ilgili çokça soru alıyorum. Gördüğüm kadarıyla da hala bu konuda aydınlatıcı bir yazı yok (bazı şeyler hiç anlatılmıyor). Okuduğum yıllar sırasında bölüm temsilciliği de yaptım, birçok etkinliğin düzenlenmesinde görev aldım ve bilim eğitmenliği yaptım. Bu nedenle bölümün işleyişine daha yakından tanıklık etme fırsatım oldu. Aynı zamanda yurtdışında da bu sürecin nasıl olduğuna gerek kendim gerekse arkadaşlarım aracılığıyla tanık oldum. O nedenle mümkün mertebe, hem objektif hem de subjektif olarak bilinmesi gereken en temel konuları açıklayacağım.
Türkiye'de Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü
Türkiye'de benim bildiğim kadarıyla 7 tane üniversitede Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü var. Ben üniversite tercihi yaparken sadece Ege Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesini tercih etmiştim. İlk tercihim Ege Üniversitesi olduğu için orayı kazandım. Yurtdışında bu bölüm genellike Astronomyveya Astrophysicsadı altında işleniyor. Tüm liste şu şekilde:
- Ankara Üniversitesi - Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü
- Akdeniz Üniversitesi - Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Bölümü
- Atatürk Üniversitesi - Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü
- Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi - Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Bölümü
- Ege Üniversitesi - Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü
- Erciyes Üniversitesi - Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü
- İstanbul Üniversitesi - Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü
Bunlardan bazıları önceden Astronomi ve Astrofizik adı altındaydı fakat sonradan değiştirildi.
Tercih yapacak olanlara olan önerim, bölümleri detaylıca incelemeleri, gidip görüp konuşup fikir almaları olacaktır. Bilimsel çalışmaların durumunu anlamak için bölümdeki hocaların adlarını Scholar veya Ads veritabanlarında aratarak hangi alanlarda ne kadar çalışma yaptıklarını görebilirsiniz. Yıllara göre listeleyerek son yıllarda hangi çalışmaların yapıldığını, yılda kaç çalışma çıktığını inceleyip kıyaslama yapabilirsiniz. Bu noktada tüm dünyada kullanılan en belirgin gösterge h-indeksi ve alıntılanma sayısıdır (citation). Bunlar ne kadar yüksekse, o kişinin literatüre o kadar fazla katkı yaptığını gösterir.
Fakat bunların tek başına bir gösterge olmadığını da vurgulamak isterim. Şu anda yapabileceğimiz en iyi ölçüm yöntemi bu olduğu için bunu kullanıyoruz. Lakin şunu da anlamak gerek ki h-indeksi 90 olan birisinin h-indeksi 5 olan birisinden akademik olarak daha verimsiz olması pek söz konusu değil. Bunun yanında bazı hocalar bürokratik görevlerde veya eğitim (ders verme) alanlarında kendilerini gösterdikleri için bu değerleri düşük görebilirsiniz. Fakat bölüm çapında bir kıyaslama, orada yapılan bilimsel çalışmaların düzeyi hakkında "evrensel ölçütte" iyi bir fikir verecektir.
Bölümde Okutulan Dersler
Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü aslında fizikve matematiktenoluşur. Sıklıkla bu iki bölümün ortak derslerini alırsınız ya da o bölümdeki hocalar sizin bölüme ders vermeye gelirler. Astronomi yalnızca fiziğin özel bir alanıdır, yine fiziği ve matematiği kullanır. Bu nedenle bölümde bolca fizik ve matematik görürsünüz, olması gereken de budur. Birçok öğrenci bu kadar çok matematik ve fizik olduğunu görünce çok şaşırıp hayal kırıklığı yaşıyor. Bunu en başta bilmenizde yarar var.
Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü dediğiniz teleskopla gökyüzüne bakmaktan ibaret değildir. Buna amatör astronomi diyoruz. Profesyonel (bilim olan) astronomide matematik ve fizik kullanılır. Gözlemsel bir çalışma yapıp teleskopla görüntüler elde etseniz bile, bunların analizi bir noktada fizik ve matematik içerecektir.
Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünde okutulan bazı konular sadece astronomiye özeldir. Örneğin çift yıldızlar üzerine bir ders alırsınız (bunu bir fizik öğrencisine lisansta okutmanın bir manası yoktur).
Astronomi dersleri(seçmeli veya zorunlu) genel olarak şu şekildedir:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
- Astrobiyoloji
- Astronomiye Giriş
- Astrofiziğe Giriş
- Çift Yıldızlar
- Değişen Yıldızlar
- Işıkölçüme Giriş
- Galaksiler ve Kozmoloji
- Gök Mekaniği
- Görsel Olmayan Astronomi
- Güneş Fiziği
- Güneş Sistemi
- Küresel Astronomi
- Pratik Astronomi
- Tayfbilime (Spektroskopiye) Giriş
- Yıldız Atmosferleri
- Yıldız İç Yapısı ve Evrimi
- Yıldızlararası Madde
- Yörünge Mekaniği
- Ekstragalaktik Astronomi
Fizik dersleri (seçmeli veya zorunlu) genel olarak şu şekildedir:
- Genel Fizik (Mekanik)
- Elektromanyetik Teori
- Klasik Mekanik (Teorik Mekanik)
- Kuantum Mekaniği
- Modern Fizik
- Nükleer Fizik
- Termodinamik
Matematik dersleri(seçmeli veya zorunlu) genel olarak şu şekildedir:
- Kalkülüs
- Diferansiyel Denklemler
- Diferansiyel Geometri
- Lineer Cebir
- Nümerik Analiz
- Uygulamalı Matematik
Bunlardan bazıları bir dönemlik ders olduğu gibi bazıları dört dönemlik derstir, bu nedenle listelerin uzunluğuna veya kısalığına aldanmayın. Örneğin Galaksiler ve Kozmoloji bir dönemlik bir ders, fakat Kalkülüs dört dönemlik bir ders olarak Mat I, Mat II, Mat III ve Mat IV diye ya da Mat I, Mat II, İleri Mat I, İleri Mat II diye verilebiliyor. Bu isimler bölümden bölüme değişse de anlatılan içerik aynıdır ve Kalkülüs konularını (limit, türev, integral) kapsar.
Gözlemevleri ve Gözlem Yapmak
Birçok kişi astronomi deyince hayalinde teleskopla gökyüzünün izlendiği bir sahneyi düşünüyor, fakat astronomiyi bu şekilde düşünmek pek de doğru değildir. Aslında fizik ve biyoloji gibi alanlar gözleme ne kadar dayalıysa astronomi de o kadar gözleme dayalıdır desek, pek de yanlış söylemiş olmayız. Öyle ki astronomide de teorik çalışabilir, hiç gözlemle uğraşmayabilirsiniz.
Lakin Türkiye'de Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümlerinde sıklıkla gözlemsel çalışmalar yapılıyor. Bu daha ziyade geçmişten gelen bir geleneğin sürdürmesinden kaynaklı. Vakti zamanında gözlemsel imkanların olmasıyla özellikle değişen yıldızlar, çift yıldızlar alanlarında uzmanlaşılmış. Bu alanlar artık nispeten eskide kalmış alanlar. Çalışmalar büyük bilimsel etkilere pek neden olmuyor. Bu çalışmaların çok daha fazlasını bir anda yapıp yayınlayan ekipler var.Bunlar dışında da yürütülen çalışmalar olsa da hala bunun etkisi hissediliyor. Çok fazla çeşitlilik göremiyorsunuz.
Türkiye'deki ve Dünyadaki Teleskoplar
İşin kötü yanı Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü için Türkiye'de önemli gözlemsel çalışmalar yürütülmesine ön ayak olacak yeterli büyüklükte teleskoplar yok. Ege Üniversitesi Gözlemevindeki teleskoplara sahip olan astrofotoğrafçılar var ne yazık ki. Çünkü üniversiteler, bu alanlara yatırım yapmak istemiyor ya da politik nedenlerden ötürü yatırım yapmayı geciktiriyorlar.
Türkiye'de şu anda aktif halde bulunan en büyük teleskopun çapı 1.5 metre ile TÜBİTAKGözlemevindeki RTT150(Russian Turkish Telescope 150) teleskobuna ait. Bu teleskop da Ruslarla iş birliğinde yarı zamanlı olarak kullanılıyor, yani tamamı bize ait değil. Yakın zamanda Erzurum'da Atatürk Üniversitesi, Kalkınma Bakanlığının desteğiyle 4 metrelik teleskobu bitirmeyi hedefliyor. Bu oldukça önemli bir fırsat, çünkü 3000 metre rakımın üzerinde olması aynı zamanda kızılöte gözlem imkanı da sağlayacak.

Bir kıyaslama olması açısından, şu anda dünyada aktif bir şekilde iş gören "optik" teleskoplarda en büyükleri 10 metre çaplarasahip. 4 metre düzeylerine kadar 25 civarı teleskopgörünüyor. Şu sırada yapımı süren 39.3 metre çapa sahip E-ELT teleskobu gibi dev teleskoplar söz konusu. Yani evet, DAG bizim için kesinlikle bir dönüm noktası olacaktır. Fakat dünyaya yetişmemiz için bundan çok daha fazla yatırıma ve çalışmaya ihtiyaç var.
Neden Büyük Teleskoplara İhtiyaç Var?
Bu neden önemli? Çünkü özellikle gözlemsel çalışıyorsanız ve büyük bir şeylerin peşindeyseniz böyle bir teleskoba ihtiyacınız olur. Çünkü büyük keşifler genelde, şu ana kadar göz önünde olmayan, yeni imkanlarla erişilebilir hale gelmiş gözlemlerden çıkar.
Örneğin Hubble'ın evrenin genişlemesine dair keşfini 1929 yılında gerçekleştirdiğinde Mount Wilson Gözlemevini kullanıyordu ve oradakiteleskopun çapı 2.5 metreydi. Elbette bunların yanında diğer teknolojik gelişmeler büyük bir fark yaratıyor, bunu göz ardı etmemek gerek. Lakin çıkarılacak ders oldukça açık. Çünkü 1998 yılında Riess ve çalışma arkadaşları, Hubble'ın da bir tık ötesine giderek, Hubble sabitinin sabit olmadığını, zamanla değiştiğini, yani karanlık enerjinin varlığına dair delilleri buldular.
Bu keşif için 10 metrelik KECK, 6.5 metrelik MMT ve 3.6 metrelik ESO teleskobu kullanıldı.
Subjektif bir yorum katmaktan kaçınmaya çalışıyorum, o nedenle sadece tarihsel verileri verip geçiyorum.
İş İmkanları
Önceden Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü mezunları fizik veya matematik öğretmeni olabiliyorlardı. Lakin formasyonhakkı şu anda bu bölüme tanınmıyor. Dolayısıyla Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünden mezun olup astronom olsanız dahi, öğretmen olamıyorsunuz. Bu durum ilginçtir, çünkü benim lise okuduğum dönemde Astronomi dersi vardı. Bu dersi matematik öğretmeni veriyordu, elbette bolca astronomik hatayla, çünkü kendisi astronom değildi.

Merak konusu şudur:Astronomi derslerini matematikçi veya fizikçilerin verebileceği düşünülüp bu ders konulurken, neden fizik veya matematik derslerini astronomların veremeyeceği düşünülmektedir? Şunu açıkça söyleyebilirim ki, benim astronomi merakım lisede bana şahane bir şekilde fizik öğreten öğretmenimden gelmektedir. Gördüğüm en iyi fizik anlatan öğretmenlerdendi kendisi. Kendisinin astronom olduğunu söylesem tuhaf kaçar mı?
Bir özeleştiriden sonra, subjektifliği bir kenara bırakıp Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü mezunlarının ne yaptığına bakalım. Tanım olarak gözlemevlerinde, gezegenevlerinde(planetaryum) çalışabilirsiniz. Fakat temel bilimlerde amaç daima bilim yapmaktır. Dolayısıyla akademik kadro birinci hedeftir. Lakin bu konudaki arz, talebi karşılamaya yakın bile değil. Açılacak kadroyu da ne yazık ki sizin başarınız belirlemiyor. O nedenle elleriniz kollarınız bağlı bir durumda. Bu noktada kadro alamadığınız için yüksek lisans ve doktora boyunca (6 yıl kadar) geçiminizi burslarlasağlamaya çalışmanız gerekiyor.
Teknik tanımlar bunları ve TÜBİTAK, ASELSAN, ROKETSAN gibi kurumları da barındırsa da Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünden buraya gidenlerin sayısı pek fazla olmuyor. Bir diğer alternatif de bilim merkezlerinde çalışmaktır. Fakat çoğunlukla tamamen alakasız işlerde çalışmaya başlandığı da bir gerçek. Lakin gerçekten astronomi üzerine istekliyseniz, Türkiye'de o an için bir imkan bulamasanız bile, yurtdışı imkanları bu konuda size yardımcı olabiliyor. Yani akademik kariyerinize devam etme imkanınız hep var.
Yurtdışında Astronomi
Yurtdışında ise durum genel olarak daha farklı. Avrupaülkelerinin bazılarında benzeri burs sistemi var. Çünkü üniversiteler ücretli olduklarından dolayı, eğer bedavaya okuyacaksanız, bir şeyleri ispatlayıp o parayı kazanmanız gerekiyor. Bu noktada ne kadar rekabet olduğunu dile getirmeye gerek yok sanırım. Fakat çoğunlukla burs olanaklarının çeşitliliği sizlere yardımcı oluyor, yani şevkiniz kırılmasın. Ayrıca ülkeden ülkeye, hatta üniversiteden üniversiteye bu olanak çok değişiyor.
ABD'de biraz daha fazla avantaj var. Burada doktora programları genellikle yüksek lisansla bütünleşik. Yine üniversiteler ücretli (okuduğunuz sürede vereceğiniz parayla Türkiye'de güzel bir ev alabilirsiniz). Fakat doktora için araştırma görevlisi (RA - research assistant) ya da öğretim görevlisi (TA - teaching assistant) pozisyonları var. Her hocanın belirli bir kotası oluyor ve üniversite bu imkanı sağlıyor. Kabul almanız durumunda okul ücretiniz ödeniyor, üstüne size yaşamanızı sürdürmeniz için para veriliyor. Bunun karşılığında RA ya da TA görevlerinizi yerine getiriyorsunuz (mesela haftalık 20 saat o işle uğraşmanız isteniliyor).
ABD'de birçok üniversite olduğundan ve çoğunda geçerli sistem bu olduğundan orada imkanların biraz daha kolay olduğu söylenebilir. Ama dediğimiz gibi bu üniversiteden üniversiteye değişen bir durum.
Eğitim İmkanları
Eğitim, her bölüme göre değişebileceği için net bir şey söylemek oldukça zor. Lakin şunu söylemek gerek ki bölümdeki eğitim kalitesini, çoğunlukla öğrencilerin kalitesi belirliyor. Bölümün puanı çok düşük olduğu için ciddi amaçlarla orada olmayan birçok öğrenci, demokratik bir ortamda çoğunluğu sağladığından, derslerin işleyişine de müdahale edebiliyor. Bu da kaliteyi önemli oranda düşürüyor.
Gelen öğrenciler düşük puanla geldiklerinden (yeterince matematik ve fizik bilmediklerinden) anlatılanları anlamakta güçlük çekiyor. Dolayısıyla hocalar derslerin kapsamını daraltmak, daha basit şeyler anlatmak durumunda kalıyor (aksi takdirde dersi pek kimse geçemiyor). Bu ne yazık ki benim bölümdeyken de sıkça dile getirdiğim bir durumdu. Bu konudaki prensibim Jean Paul Sartre tarafından Nobel'i reddettiği sırada şöyle özetlenmiş:"Yazarlar, kurumların kendilerini birer kalıba sokmalarına izin vermemelidir".
Bu noktada bölümün puanının yüksek olmasının ne kadar önemli bir gereklilik olduğu bir kere daha görülüyor.
Belki de şunu eklemeliyim. Prag'da düzenlenen Kozmoloji yaz okuluna katıldığımda orada dünyaca tanınmış fizikçiler vardı ve bir hafta boyunca onlardan ders alma şansım oldu. Elbette sık sık sohbet edip, paylaşımlarda bulunduk. O sırada ben zaten Kozmolojiye ilgiliydim ve bu konuda kitaplar okuyordum, bölümü birincilikle bitirecek olmama rağmen, dersler oldukça zorlayıcıydı diyebilirim. Fakat onlar bu dersleri kendi üniversitelerinde lisans öğrencilerine anlatıyorlardı. Hatta birebir kendi ders notlarıydı.
Maalesef bizde bu kadar zorlayıcı bir ders pek olası olmuyor, bahsettiğimiz nedenlerden ötürü. Bu nedenle yurtdışına gitmeye karar verdiğinizde, karşınıza çıkacak rakiplerin, sizlerden daha çok şey bilecek olması doğal bir sonuç haline geliyor. Tam olarak bu noktada, eğitim sistemi hakkında dertlenmek yerine, kişisel olarak çaba sarf etmenizi tavsiye ederim. Günümüzdeki bilgiye erişim imkanı sayesinde bu açığı kapatma şansınız var. Elbette daha zor bir yol olduğunu kabul etmek gerek.
Hazırlayan: Ögetay Kayalı
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/04/2025 13:08:17 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12796
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.