Proteinlerin tesadüfen oluşması imkansız mı? Veya 10 üzeri 130'da 1 gibi olanaksız bir şey mi?
Protein tesadufen olusumu için sonsuzda bir ihtimal varmış .Yani sonsuzda bir ihtimal= 0 midir? Yoksa çok çok düşükte olsa bir ihtimal bulunur mu sonsuzda bir ihtimal olabilir deyince.
Açıklama kısmındaki hataları giderelim. Öncelikle lütfen "bilimi" böyle oluşumlardan öğrenmeye çalışmayın. Saman adam safsatası yaparak, sırf kendi inancı için bilimsel bilgileri çarpıtarak bilim öğrenilemez. Sorunuz proteinin oluşmasının sonsuzda bir ihtimal olduğu varsayımı ile sorulmuş, önce sorudaki bu imayı çözmeliyiz. Proteinlerin oluşumu tabii ki sonsuzda bir ihtimal falan değil, ne evrimde ne abiyogenezde hurdalıkta rastgele esen rüzgarla uçak oluşması gibi bir salt tesadüf yoktur. Bilimdeki tesadüf kavramını da çarpıtıyorlar.
Elbette hesaplar bir proteinin bir anda, son haliyle var olmasına yönelik yapılacak olursa, yani "yaratılmasına" yönelik yapılacak olursa, "imkansız" sonucu çıkacaktır. Bu çıkarımı yapmak için matematiğe dahi gerek yoktur. Her bilim dalı, herhangi bir şeyin "bir anda var edilmesi" konusunda bu sonucu verecektir. Ancak eğer ki kademeli bir karmaşıklaşma hesaplanacak olursa, oranlar o ihtimaller o kadar yüksek çıkmaktadır ki, bu karmaşık proteinlerin doğa yasaları altında oluşmamaları imkansız olurdu.
Orijinal Soru: Bir proteinin tesadüfen oluşma ihtimali 10 üzeri 161 de 1 midir?
Hayır.
Her şeyden önce, eğer öyle olsaydı, protein içerikli hiçbir sistem var olamazdı. Ama var. Demek ki proteinin oluşma ihtimali bu kadar düşük olamaz.
Tüm Reklamları Kapat
Bu tür hesaplamalar, yaratılışçılar ve onların varyantı olan çeşitli bilim karşıtları tarafından, bir proteini oluşturan aminoasitlerin "hepsinin aynı anda doğru denk gelme ihtimali" gibi tuhaf bir matematiğe başvurarak hesaplama yapıyor. Diyorlar ki 20 aminoasit olduğuna göre ve her birinin belli bir noktada bulunma ihtimali aynı olduğuna göre, 100 aminoasitlik bir dizi oluşturmanın farklı yolu var. Dolayısıyla spesifik bir proteinin oluşma ihtimali 'da 1'dir diyorlar.
Bu, insan aklına hakaret olacak düzeyde komik bir ilkokul hesabı. Çünkü proteinler, 100 tane aminoasidin rastgele bir araya gelmesiyle oluşmuyorlar. Bu şimdi de böyle değil, canlılığın başlangıcında da böyle değildi.
Tüm Reklamları Kapat
Günümüzde hangi proteinin oluşması gerektiğinin bilgisi DNA içinde bulunuyor ve o okunarak sadece spesifik aminoasit sıraları mümkün oluyor. Bu nedenel vücudumuzda, var olabilecek bütün proteinler yok. Sadece genomlarımızda bilgisi bulunanlar ve dışarıdan yemekle aldıklarımız var.
Başlangıçta ortada genler falan yokken de 100 tane aminoasit bir araya gelip "Puf!" diye proteine dönüşmüyorlardı. Bu, bilim karşıtlarının çocuksu akıllarının Evren'i çizgifilmvari bir pencereden görme biçiminden kaynaklanıyor. Her şeyin Puf! diye var olduğuna inandıkları için, bilimsel gibi takılmaya çalışırken de yanlış matematiği kullanıyorlar.
Bugün biliyoruz ki proteinlerin oluşması için 100 aminoasidin aynı anda bir araya gelmesi gerekmiyor. Önce 2 tanesi bir araya geliyor, sonra 1-2 tane daha bunlara dahil oluyor, sonra 3-5 tane daha. Üstelik her seferinde oluşan aminoasit dizisinin belli bir 3 boyutlu konfigürasyonu olduğu için, bağlanabilecek yeni aminoasitlerin de sayısı sınırlanıyor. Böyle düşününce, 2-3 tane aminoasitin bir araya gelme ihtimali bir anda verdikleri komik sayılardan 400 ila 8000'de 1 gibi çok daha makul sayılara fırlayıveriyor. Sonrasında eklenecek her bir aminoasit, tamamen rastgele eklenseydi bile, 20'de 1 gibi gayet iyi bir ihtimalle doğru kombinasyon bulunabiliyor. Tabii onlar size bunu söylemiyorlar, çünkü işleri gerçek değil, manipülasyon. Bunu az sonra tekrar göstereceğim.
Ayrıca unutmayın ki canlılığın başlangıcında çok büyük proteinlerin oluşması da gerekmiyordu. Her şeyden önemlisi, proteinlerin bir kısmı erkenden oluşmuş olsa da, yaşamın başlangıcında çok büyük ihtimalle önce RNA molekülleri oluştu ve dolayısıyla genetik materyalin ortaya çıkmasıyla zaten canlılığın en başından protein bilgisi kodlanabilmeye başlandı. Yani proteinler oluştu, ondan 1 milyar yıl sonra genler oluştu diye bir şey yok.
Mesela şarlatanlıklarını göstermenin güzel bir yolu, şöyle bir makalenin şu paragrafını çevirip paylaştıklarını görmek:[1]
İnsan genomunda kodlanan proteinlerin sayısının yaklaşık 3.5 × 104 olması beklenmektedir. Eğer 20 amino asidin herhangi bir kombinasyonu eşit derecede mümkünse, 100 amino asitten oluşan proteinlerde 1.3 × 10130 ( = 20100) olası amino asit dizilimi vardır.
Her şey bir yana, bu sayı olabilecek bütün kombinasyonları söylüyor. Tekil bir proteinin oluşması ihtimalini hesaplamıyor. Ama peki, tamam, öyle olsun. Peki makale sonraki paragrafta ne diyor? Bakalım:
Ancak yukarıdaki tartışma, 20 amino asidin tamamının eşit sıklıkta rastgele kullanıldığı varsayımına dayanmaktadır. Tabii ki gerçek proteinlerde durum böyle değildir. Bu çerçevede, protein bilimindeki temel sorulardan biri olan hangi amino asit kümelerinin sıklıkla hangilerinin nadiren kullanıldığını incelemek için, belirli bir kısa amino asit dizisi kümesinin rastgele ortaya çıkma olasılığına karşı veri tabanında ne sıklıkta göründüğünü incelemek, yani kısa dizilerin kullanılabilirliğindeki farklılıkları açıklığa kavuşturmak gerekir. Bu çalışmada, proteinlerin n amino asitlik birim dizilerden oluştuğunu düşündük (). Bu birim dizileri kurucu diziler olarak adlandırdık ve nonredundant (nr) protein veritabanında ne sıklıkla göründüklerini araştırdık. Başka bir deyişle, öncelikle üç, dört ve beş amino asitten oluşan tüm olası kombinatoryal kümeleri (sırasıyla 203 veya 8000 üçlü tür, 204 veya 160.000 dörtlü tür ve 205 veya 3.200.000 pentat tür) (Tablo 11), bu kümeleri bir bilgi birimi olarak varsayarak oluşturduk ve bu amino asit kümelerinin veri tabanında nasıl ortaya çıktığını sorduk.
Buna bağlı olarak araştırmacılar ne sonuca varıyorlar?
Bu sonuçlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, proteinlerin üç boyutlu yapıları ve işlevleri hakkındaki bilgilerin kısa kurucu dizilerin bağlantıları bağlamında var olduğunu ve proteinlerin evrimsel olarak seçilmiş kurucu dizilerden oluştuğunu ve bunların veri tabanındaki kullanılabilirlik farklılıklarına yansıdığını göstermektedir.
Demek ki neymiş? Bilim, aklınıza gelen ilk matematiksel hesabı alıp meydanlarda bağırmak değilmiş. Yukarıda da anlattığım gibi, bilimsel olayları her zaman kademeli süreçler olarak değerlendirmek gerekiyor. Çünkü Evren'deki hiçbir şey bilim karşıtlarının sandığı gibi Puf! diye, son haliyle var olmadı.
Orijinal Soru: Bir proteinin tesadüfen oluşma ihtimali 10 üzeri 161 de 1 midir?
Daha iki atomun tepkimeye girip bir molekülü oluşturma olasılığını hesaplamak bile başlı başına bir iş iken protein gibi devasa bir yapının oluşma olasılığına yönelik böyle spesifik bir değerin aniden karşıma çıkması beni "hayır değildir" cevabını vermeye itiyor.
Ek olarak bana göre olasılıktan çok başlangıçta ortamda bulunan atomların veya moleküllerin ne olduğu, bunların miktarı, yoğunluğu ve ortamın sıcaklığı gibi sayısız değişkenin değerinin ne olarak belirlendiği ve hesaplamanın nasıl yapıldığı çok daha önemli bir konu.
Tüm Reklamları Kapat
1
0
Paylaş
Alıntıla
Alıntıları Göster
Dış Sitelerde Paylaş
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Giriş Yap ve Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz
denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından
yayınlanan
makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru
olup
olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu
platformda
yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti
etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla
işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla
platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim
Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç
katın.
Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz
makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir
çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi
buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha
fazla bilgi için buraya tıklayın.
Etkinlik & İlan
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya
bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu
var?
Etkinlik & İlan Platformumuzda
paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Podcast
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından
seslendirildiğini
biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast
Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify,
iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Türkiye'de bilimin gelişimi için 2024'te de Evrim Ağacı'nı destekleyin!
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
Türkiye'nin en büyük bilim platformu olarak, 2024'te de bilim iletişimini güçlendirmeye devam etmek istiyoruz. Evrim Ağacı, sizin gibi bilimseverlerin desteğiyle büyüdü ve büyümeye devam ediyor. Sizlerin maddi desteği bizim için çok değerli. 2024 yılında da bu destekle bilimi daha geniş kitlelere yayabiliriz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz
arasına şimdi katılın.
“
Kendi kendine yardım etmeyene şans yardım edemez.” Sophocles
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim
oluşumu.
Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda
avantajından
biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak
reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı
zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş
yapmanızı tavsiye ederiz).