Bana kalırsa, bu sadece belirli nörokimyasal yolakları, özellikle de ventral tegmental alanın dopaminerjik projeksiyonlarını ve oksitosin/vazopressin salınımlarını cinsel birleşme hedefinden ayrıştırarak aktive eden, oldukça stabil bir kişilerarası afektif bağlanma biçimi. Temelde, limbik sistemin genellikle kaotik olan erotik komponenti olmaksızın, yani hormonal fluktuasyonların getirdiği gürültüyü minimize ederek gelişen, saf bilişsel ve duygusal rezonansa dayalı bir sosyo-duygusal destek mekanizmasıdır. Bu tür bir ilişki dinamiği, öngörülebilirliği ve düşük entropili yapısıyla, karmaşık insan etkileşimlerinde oldukça verimli bir bağlanma algoritması sunar; daha az değişken, daha net bir yatırım, hepsi bu.
Basitçe, cinsellik olmadan kurulan, kafa karıştırmayan sağlam bir bağ. İnsanlar duygusal olarak anlaşıyor, birbirine destek oluyor ama o klasik aşkın iniş çıkışları yok. Daha net, daha az karmaşık bir ilişki işte, o kadar.
Dolayısıyla benim değerlendirmem genel olarak olumlu; sonuçta, fayda-maliyet analizi çoğu zaman pozitif bir net değer gösterir.