Jeolojik geçmişin derinliklerine indiğimizde iklim değişikliğine bağlı olarak gerçekleşen birçok kitlesel yok oluşla karşılaşmamız mümkündür. Bu kitlesel yok oluşlar üzerine araştırma yapmak, araştırmacılara çevresel krizlerin organizma evrimine olan etkisini inceleme olanağı tanımaktadır. Kitlesel yok oluşların başlıca örneği, Permiyen-Triyas iklim krizidir. Sırasıyla 265 ve 230 milyon yıl önceki Permiyen ve Orta Triyas dönemlerinde gerçekleşen bu iklim krizi, küresel ısınmaya bağlı olarak ortaya çıkan bir dizi iklim kaymasıdır. Bu iklim kaymaları, Permiyen döneminin sonunda tarihin en büyük iki kitlesel yok oluşuna yol açmıştır. İlki 261 ve ikincisi 252 milyon yıl önce gerçekleşirken, ikincisi tüm hayvan türlerinin %86'sını dünya üzerinden sildi.
Permiyen dönemindeki yok oluşlar, sadece büyüklük açısından önemli değildi. Aynı zamanda, gezegen tarihinde sürüngenlerin karada yaşayan en baskın omurgalı hayvan grubu olduğu yeni bir çağın başlangıcına da damga vurdular. Permiyen dönemi boyunca, memelilerin ataları olan sinapsitler karadaki omurgalı faunalara baskın geliyordu. 252-200 milyon yıl önce gerçekleşen Triyas-Permiyen yok oluşlarından sonra sürüngenler, yüksek bir hızda evrimleşmeye başladılar. Bu durum sürüngen çeşitliliğine hızlı bir artış getirmekle kalmayıp bugünkü ekosistemlerin ve birçok nesli tükenmiş ekosistemin de oluşumunda kilit bir rol oynadı. Bazı sinapsit türlerinin yok oluşundan sonra sürüngenler, onların daha önce işgal ettiği habitatları ve besin kaynaklarını ele geçirdiler. Buna bağlı olarak paleontologlar, sürüngenlerdeki evrimleşme ve çeşitlenmedeki hızlanmanın rakip türlerin yok olmasının bir sonucu olduğu çıkarımına vardılar.